Yusuf Çakır’ın anlattığı, "Trabzon’da Abdullah Çakır Vapur Acenteliği"
Yusuf Ziya Çakır
Trabzon’da vapur acenteliği atılımını gerçekleştiren Mehmet Çakıroğlu, köklü bir gemi acenteliği faaliyetinin öncü bir ismi olmuştur. Mehmet Çakıroğlu 1932’de 104 yaşında vefat etti. Günümüzde beşinci kuşaktan Yusuf Çakır başkanlığında faaliyetine devam eden Abdullah Çakır Vapur Acenteliği bu tarihiyle iki asra yakın bir maziye ulaşmış bulunmaktadır.
Mehmet Çakıroğlu Trabzon’un sahil bölümünde Çömlekçi semtinde deniz ve balıkçı malzemeleri satarak ticarete başladı. 20-40 tonluk mavnalar inşa ettirdi ve bu mavnalarla alargada demirde yatan gemilerden tahmil tahliye işlerini üstlendiği gibi, zamanla gemi acenteliğine de yöneldi. Yine o dönemde usturmaça, katran, flenk yağı, Fin marka motorların satışlarını yapmaktaydı. Armatörlüğe inşa ettirdiği Nurulbahr isimli mavna ile başladı. Denize çıkan gemicilerin selametle kıyıya dönmesini merak eder, akşam dönüşleri gecikince sahilde ateş yakarak yolunu kaybetmiş gemici varsa, onlara bir fener gibi yol göstermeye çalışırdı.
XIX. Yüzyıl sonlarında Faroz ve Sotka sahilleri. Kaynak:Trabzon’dan esintiler.
Batum’dan muhtelif malları yükler, bu mallar arasında ünlü Batum Balı’nı Trabzon’a getirir pazarlardı. Trabzon’a düzenli seferleri olan yabancı gemi şirketleri olan Fransız Messageries Maritimes, Alman Deutsche Levante Linie, Alman - Hollanda Deutsche - Orient Line, İsveç Atlas - Levante Line, İtalyan Adriatica Line ve Lloyds Triestino gemilerini merakla ve özlemle seyreder, Türklerin de böyle gemileri olmasını anlatırken etrafına dert yanarmış.
Annuaire Oriantale 1913 yıllığında, Trabzon’daki gemi acenteleri şöyle belirtilmiştir;
-Deutsche Levante Linie, acentesi;Hochstrasser et Cie.,
-Hidivyal acentesi; B. ve A Missir,
-Lloyd Autrichien acentesi; D. Brazzafoli,
-Compaigne Des Messageries Maritimes acentesi; C. Boyacı,
-Norddeutscher Lloyds acentesi; Hochstrasser et Cie.,
-Panhellenique acentesi; A.C. Thephylactos,
-Compaigne Des Messageries Maritimes ve La Compagnie Paquet acentesi;
-B. ve A. Missir, (Daha sonra Laurent Reboul)
-Compagnie de Navigation Armenienne et Maroccaine acentesi; I.Schmidt,
-Russe acentesi; E.Prassinos,
-Russe sur la mer Noire et le Danube acentesi; Phostiropoulos Fréres,
-Socété Nazion di Servici Marittimi acentesi; A.Mahokian.
Annuaire Oriantale 1913’de Trabzon’da gemi acenteleri
Trabzon’da 19.yüzyılın sonlarına doğru gemi acenteliği ve deniz ticareti yapanlar; Mimbıyıkzade Hacı Hüseyin, Rum Gavran oğlu Yanika ve Yorgi Efendiler, Çakırzâde Mehmet, Rum Hacı Dumanoğlu İlya Ağa Kırzade Ali İsmail Hacı Agosyan İstefan Ağa Hacı Ali, Hafızzade Hasan Rıza Bey, Mısıryan Ohannes Efendi, Sadık Efendizâde, Vehbi Efendi, Merküryan Agop Ağa, Nemlizade Hacı Ahmet Efendi, Bargüzak oğlu Simyon Ağa, Üçüncüzâdeler, Rum Boduroğlu Yanika Ağa, Yelkencizâde Ömer, Rum Kısırlı Haci Yani Ağa, Yunuszâde Ali Şefik Puluroğlu, Nicola Ağa, Hacı Alizâde Mustafa Efendi, Sargancıoğlu Nikola Ağa, Sandalcızâde Hüseyin ve Temel Efendiler, Mazlumyan Artin Ağa, Arnavudzâde Ahmet Efendi, Temezreli Hadiş oğlu Karabet Ağa, Hans Hochstrasser, Carlo Fonzi, Laurent Reboul, M. Ballassarian, D. J. Konstantinoff, M. Dernersessian, Hacı Mirza Baba, Hacı Cevad, Hacı Mehmed Hasan, Hochstrasser and Co., A. Triandafilides, Kedeciyan ve Khoubesserian, A. Makhokhian, B.O. Marimian, İnebeyoğlu Biraderler, A.C. Efremides.
Trabzon’da Çakıroğlu ailesi
Eğridere Köyü Şer’iye sicillerine göre “Çakıroğulları”nın aile kökleri Akkoyunlular’a gitmekte. Purnaklı, Çakırlı, Çakıroğlu, Baharoğlu, Bayramlı, Çobanlı, Mirzalı, Emirzalı, Emral, Ahmetli, Şamlı, Hacıoğulları, Hacı Hamzalı, İnanlu, Dabanlu, Musullu, Mamaşlı, Karamani, Emirler ve Ustaali boylarına mensup aileler Trabzon topraklarına yerleştirilmiş. Şer’iye sicil kayıtlarında Numan oğlu Mehmet Çakıroğlu, kardeşi Ahmet, kız kardeşi Ayşe 1854-1882 yıllarında kayıtlı görülmekteler. Şeriye sicillerinde diğer sayfalarda da hayli sayıda Çakıroğlu ismi görülmekte. (Eğridere Köyü Web Sitesi’nde Şer’iye Sicillerine Göre)
Mehmet Çakıroğlu ailesi, soyadı kanunuyla soyadlarını “Çakır” olarak devam ettirirken, gemi acenteliği ve armatörlük alanında 1880’de dünyaya gelen Yusuf Çakır (Vefat tarihi 1949), 1920’de dünyaya gelen Abdullah Çakır (Vefat tarihi 1987) ile Çakıroğlu ailesi Trabzon’da üçüncü kuşağa ulaşmıştır.
Abdullah Çakır sorumlulukları üstlendiği yıllarda şirketleşmeye önem verir ve acentelik faaliyetlerini “Abdullah Çakır Vapur Acenteliği, Turizm ve Tic. Ltd. Şti.” adıyla resmileştirir. Trabzon’da vapur acenteliği atılımını gerçekleştiren Mehmet Çakıroğlu köklü bir gemi acenteliğinin bir ismi olmuştur.
Çakır ailesi
Çakır ailesinin dördüncü kuşak ismi 1924 doğumlu Ömer Çakır’dır. Abdullah Çakır Vapur Acenteliğinin günümüzdeki başkanı olan Yusuf Çakır, babasından ve dedesinden intikal eden anılara dayanarak Trabzon limanı ve Ticaret hayatı hakkında şunları anlattı; “Dedem Mehmet Çakıroğlu zamanında Trabzon’a düzenli seferleri olan yabancı gemi şirketlerine ait gemileri merakla ve özlemle seyreder, Türklerin de böyle gemilerinin olmayışına çok üzülürmüş.
Ailemiz Trabzon limanında tahmil tahliye işlerindeki paylarını daha da artırarak 40 tonluk İnkilap ve İktisat isimlerini verdikleri ağaç mavnaları inşa ettirerek sürdürmüşler. Bu mavnalarda serdümen reis olarak yer alır, yelken direği olmadığından sadece pazulu kürekçilerle hareket edermiş. Ancak sancak iskele baştarafa doğru iki kürekçi yeri olduğu ve mavnaların hantallığı düşünülürse, çok ağır ve zahmetli bir sevk işi olduğu görülecektir.
Mehmet Çakıroğlu 1932’de 104 yaşında vefat etti.
Trabzon’da yanaşacak liman olmadığından gemiler hep açıkta demirlerler ve mavnalarla yük tahmil tahliyesi yapılırmış. Yolcular sandallarla, eğer deniz kabarmış ise mavnalarla taşınırmış. Dedemin zamanında 1 ton yükün tahliye ücretinin 40 kuruş olduğuna dair bir bilgi bizlere intikal etmiştir.
Şirketimizin muhafaza ettiğimiz kayıtlarında SS Capo Vado, SS Capo Pino, SS İzeo, SS Campidoglio, SS Palestine, SS Vesta ve SS Bulgaria gemi isimlerine rastladım.
Trabzon’a gemileriyle sefer yapan Türk armatör aileleri Aldıkaçtılar, Sadıkzâdeler, Taviloğulları, Kırzâdeler, Yelkenciler çok ünlü firmalardı. Bu armatörlerin gemileri geldiğinde liman hizmetlerini Çakıroğlu olarak biz yapmışız.
Yük/Yolcu gemisi Campidoglio; 1934’de Sosyete Vapurculuk tarafından satın alınarak Aksu adı verilmiştir.
Acentelik hizmeti verdiğimiz gemilerden “SS Campidoglio”, "SS Palestine" 1934 yılı sonunda Sadıkzâde şirketi tarafından satın alındı ve bir süre sonra sonra Denizbank’a sattılar. 1909 inşa Compidoglio 1919’da Lloyd Austriaco’ya satılmıştı.1934’de Sosyete Vapurculuk tarafından satın alınarak "Aksu" adı verilmiştir.
SS Capo Pino -II.Dünya Harbi sonlarında Nazi Almanyası elkoymuş ve “Petrella” adı verilmişti.
II.Dünya Harbi öncesinde Trabzon’a da sefer yapan İtalyan bayraklı yük gemilerinden “Capo Pino” ya Nazi Almanyası adına elkonulmuş ve “Petrella” adı verilmişti. Girit civarında seyrederken İngiliz denizaltısı HMS Sportman tarafından atılan torpido isabetiyle 8 Şubat 1944 günü batmış. Gemide 3,173 İtalyan harp esiri bulunuyordu. Gemiyle birlikte 2670 İtalyan esiri boğularak can verdi. Bu gemi Cenova merkezli Compagnia Genovese di Navigazione a Vapore’e ait 4391 grt.’luk bir genel yük gemisi idi.
Trabzon’a sefer yapan Cia Genovese di Navore a Vapore SA.’ye ait genel yük/yolcu gemisi Capo Vado.
Trabzon, çoğunlukla İran’a yönelik mallar için veya İran’da Avrupa’ya ihraç edilecek mallar için transit ağırlıklı bir liman olduğundan, sefer yapan önemli sayıda yük gemisi vardı. Genel yük gemisi “Capo Vado” da bunlardan biri idi. 1906’da İngiltere’de Swan Hunter & Wigham Richardson Ltd.’nin Neptune tersanesi’nde inşa edilmiş. Cia Genovese di Navore a Vapore SA 1926’da satın almış ve “Capo Vado” adını vermiş. 12 Kasım 1940’da batmış.
Trabzon’dan İran’a yükler deve kervanlarıyla taşınırdı.
Trabzon’daki “Abdullah Çakır Vapur Acenteliği, Turizm ve Tic. Ltd. Şti.” tarihçesine devam edersek; TCDD 1930’da Trabzon’da şimdiki Belediye Binası’nın olduğu yerde bir büro açarak, develerle taşınan yüklerin kamyonlarla taşınmasına başlamış ve böylece deve kervanlarıyla taşıma zamanla ortadan kalkmış. Gemilerden çıkan yolcular kamyondan bozma otobüslerle, çuvalları, sepetleri, bavulları veya ne kadar eşyaları varsa ayrı bir kamyonla gidecekleri yerlere taşınırmış. Dedemin zamanında Trabzon İran’a giden veya İran’dan gelen malların çok önemli bir transit limanı idi. Yüklerin taşınmasında deve kervanları kullanılırdı. TCDD’nin devreye girmesiyle deve kervanlarının giderek ortadan kaydolmuştur. Ancak Doğu Beyazıt gibi birçok kentin veya kasabanın da deniz kapısı aynı zamanda Trabzon idi. Kervanlar Doğu Beyazıt’a ancak birkaç günde ulaşırmış.
Trabzon’da İtalya, İngiltere, Rusya, Hollanda ve Fransa’nın konsoloslukları veya fahri konsoloslukları vardı. 1930’lu yıllarda İtalyan konsolosları Levanten Carlo Fonzi ve Carlo Thomas kardeşlerdi. Carlo kardeşler Lloyds Triestino hat gemilerinin acentesiydiler. Zamanla acentelik işini Çakıroğlu ailesine vermişlerdir.
Hochstrasser ailesi
Trabzonlu önemli bir Levanten aile olarak tanınmış İsviçreli Hochtsrasser ailesinden de özetle bahsetmek isterim; Hans Hochstrasser yönetimindeki Hochstrasser & Cie. adındaki şirket acentelik, hat acenteliği ve transit nakliyesi yapmaktaydı.
Transit yükler İran’dan Avrupa’ya doğru olan taşımalardır. Nitekim İran’dan kuru yemiş, ipekli kumaşlar, halı Trabzon limanına gelir, oradan da Avrupa’ya sevk edilirdi. Holstrasser Gemi Acentesinin Trabzon’dan başka Samsun, Giresun’da da şubeleri vardı. Ayrıca temsil ettiği hatlarda çalışan tarifeli gemilerle Avrupa’ya yönelik ihracat işleri yapardı ki, Trabzon’dan İspanya’ya önemli miktarda yumurta ve fındık gönderilirdi. Samsun’da Hochstrasser çok etkin idi. İsviçre’ye dönmek kararını verdiğinde şirketin Samsun’daki yönetimini Samsun’da ayrı bir acente olarak hizmet veren Fernond Madzar’a bırakmıştır.
Hochstrasser ailesinin son ferdi Hans Hochstrasser Trabzon doğumlu idi. 1950’li yıllarda Trabzon’a sefer yapan Alman bayraklı gemilerin acenteliğini Çakıroğlu ailesine vererek, ülkesine dönmüştür.
Önemli bir ayrıntıyı eklemek isterim; Gümrük memurları dahi asker üniforması giyer ve tüfek taşırlarmış. XIX. yüzyıl ortalarında İran bağlantılı yük hareketinin artması nedeniyle kamusal binalar yenilenmiş. Karantina İstasyonu, Hükümet Konağı ile Levantenlerin ve sair yerli Hristiyan ahalinin yaşadığı, hatta konsolosluk binalarının sıralandığı Gavur Meydanı ve çevresi bu yıllarda yeniden inşa ve tanzim olunmuş.
Levantenlerin yaşadığı Gavur Meydanı bazı gezginlerin eserlerinde “Trabzon’un Champs-Elysées’i” olarak anılmıştır. Kaynak: Trabzon’dan esintiler.
Bazı gezginlerin eserlerinde Gavur Meydanı için “Trabzon’un Champs- Elysées’i” yazıldığı görülür. Limanın daha inşa edilmediği yıllarda gemiler Güzelhisar Feneri’nden kerteriz alarak rotalarını tanzim eder ve feneri pruvaya alarak demir yerine inerlerdi. Zaman zaman rotasını şaşıran gemiler olurdu. Bunlardan bazıları karaya çıkar, ancak sahil ve deniz tabanı kum olduğundan çoğu kendi imkanlarıyla kurtulurdu. Ancak birçoğunda gemilerin hasar aldığı da olurdu. Özellikle kuzey ve kuzeybatı rüzgarlarıyla başlayan hava patladığında gemiler demir alır, Akçaabat Koyu’na sığınırlardı. Fırtına devam ettiği sürece tüm liman faaliyetleri dururdu. Bazı gemiler açıkta travers yaparlardı.
Trabzon’da Güzelhisar sahili - Kaynak:Trabzon’dan esintiler.
Limandan mahrum tüm Karadeniz’deki tüm sahil kentleri gibi, Trabzon da limandan mahrumdu. Kıyıların önemli burunlarında olması gereken fenerler çok yetersizdi. Trabzonlu yazar İsmail Kansız Güzelhisar Feneri’nin Sohum’dan sökülüp Trabzon’a getirildiğini şöyle anlatır; “…Gerçeklikle efsaneyi birbirinden ayırt etmek zor olsa da kaynaklardan elde edilen bilgilere göre 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Sohum Kale'nin kuşatmasında Mesudiye Zırhlısı kalenin kuşatmasında önemli bir görev yürütürken gemiye kılavuzluk yapmak üzere Trabzon'dan 15 kişilik bir Karadeniz'i iyi bilen denizci ekipte kuşatma için görevlendirilir. İşte o uşaklar Osmanlı Ordusu kuşatmada başarılı olamayıp antlaşma gereği geri çekilirken o yıllarda namı çok duyulan Sohum Feneri'ni söküp Trabzon'a getirmelerini kafalarına koyarlar. Ya da komutanları bunu bir görev olarak kendilerine emrederler."
Ekibin başında Mustafa Reis vardı. Mustafa Reis denizcilik işi ile meşguldü. Limana yanaşan malların karaya çıkartılması için nakliye işi yapıyordu. Bir anlatıma göre bugün Kale park olarak bilinen Güzelhisar önlerindeki karanlıkta kayalıklara çarpan gemiler, kayıklar zor durumda kalıyordular. Bu yüzden bir Deniz Fenerine ihtiyaç duyuluyordu. Trabzon Ziganoy Köyü kökenli Boztepe Mahallesi’nden Pirağa Mustafa Reis, Sürmene Soğuksu Mahallesi’nden Ahmet Çebioğlu, Sürmene Ortamahalle’den Kösoğlu Zorali’nin oğlu Ali Osman Reis, Sürmene Gadense Mahallesi’nden Şükroğlu Hüseyin Reis, Sürmene Zarha Mahallesi’nden, Köseoğlu Motu Pehlivan, Trabzon'dan Kasap başı Sargıcı İbrahim görevlerini hakkıyla yerine getirip Sohum Kale fenerini Trabzon'a getirirler.
1851'de Fransız “Cohen and Co” şirketince 150 günde yapılıp Sohum’a dikilen o yılların çok önemli ve heybetli feneri bir gecede birkaç Trabzonlu serdengeçti tarafından sökülüp Trabzon'a doğru yola çıkarılır. Trabzon'da bugün Kale park adıyla bilinen Güzelhisar'ın Karadeniz'e uzanan en uç noktasına konulur.
(Kaynak: İsmail Kansız; “Sohum’dan almışım bir döner Fener Güzelhisar’da asılı döner” - Karadeniz’de Son Nokta”- 28 Haziran 2022), (Mehmet Akif Bal; “Trabzon’un Rus Donanması’nca Bombardımanı ve Bombardımanın Trabzon’a Etkileri (1914-1916)”, Atatürk Araştırmaları Dergisi. Kasım 2011.)
Yelkencizâde Biradeler’in Raif Bey Kaptan’ın süvarisi olduğu Fransız bandıralı Anadolu Vapuru Trabzon uğraklı Karadeniz seferinde.
XIX. Yüzyıl İkinci Yarısında Trabzon ve Samsunlu Vapur Acenteleri
Trabzon gibi Samsun’da da zamanla kurulmuş olan armatörlük şirketleri; Yelkencizade ve Mahdumları Vapurları, Sadıkzâde Biraderler ve Şürekası Vapurları, Alemdarzâde Biraderler Vapurları, Kefelizâde Hamdi Bey Vapurları, Kırzâde ve Kalkavanzâde Vapur Kumpanyası firmalarıydı.
Yerel bir yayın olan Aks-i Sedâ ceridesinin muhtelif nushalarında bu vapur şirketlerinin ilanları yer aldığı gibi, The Journal Oriantal ve Levant Herald gibi İstanbul merkezli gazetelerin yayınlarda da vapurların seferlerine ait ilanlara rastlanılmaktadır. Aks-i Sedâ’da yeralan Yelkencizâde ve Mahdumları Vapurları “Kara Deniz Postaları”na ait bir ilanda şöyle bir duyuru görülür: “Yelkencizâde Biraderler’den Raif Bey Kaptan’ın süvarisi olduğu Fransız bandıralı Anadolu Vapuru Teşrin-i Evvel’in 22 Pazar günü sabahı Saat 10’da Sirkeci rıhtımından Karadeniz’e hareketle yolcu ve ticari eşya alarak, İnebolu, Samsun, Ordu ve Giresun iskelelerine uğramak suretiyle Trabzon’a gidecektir. Ayrıntılı bilgi için Sirkeci’de Mesadet Hanı’ndaki Yelkencizâde Biraderler’e müracaat. Telefon: İstanbul 1515.”
Yine bir başka ilanda şöyle denilmektedir: “İsmail Kaptanın süvari olduğu birinci sınıf kamaraları havi, yüksek sürat yapan ve güverte yolcularının her türlü istirahati sağlanan “Sulh” vapuru Teşrin-i Sâni’nin 7.ci çarşamba günü saat dörtte Sirkeci Rıhtımı’ndan hareketle Zonguldak, İnebolu ve Samsun’a uğrayarak Trabzon’a doğru gidecek ve avdette tekmil iskelelere uğrayarak yolcu ve ticarî eşya alacaktır. Ayrıntılı bilgi için Eminönü’nde Rıhtım Hanı’nda 4 Numaraya müracaat. Telefon: İstanbul 2520.”
Günümüzde Trabzon Limanı’nın önemi hakkında
İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi ve 41 No’lu, Düzenli Sefer Yapan Gemi Acenteleri Meslek Komitesi Başkanı olarak sadece Trabzon değil, özellikle Doğu Karadeniz limanları bağlantılı olarak da Deniz Ticaret Odası aylık toplantılarına bölgedeki gelişmeleri, varsa sorunları aktarmaya önem veriyorum. Geçtiğimiz yıllarda, 2018 gibi güncel olaylar ve kur nedeniyle ertelenen veya iptal edilen Trabzon-Sochi (Soçi) seferlerinin yeniden başlaması için çalışmalar başlamıştı. Trabzon Ticaret Odası ile TÜRSAB’ın başlattığı görüşmelere Soçi Ticaret Odası da katılmıştı. O sene yaz içerisinde Trabzon Soçi arasında, Gürcistan’ın Batum Limanını da araya alarak, seferlerin başlaması için çalışmalar yapıldı.
2018’in sonuna kadar Trabzon bölgesine tadilat veya onarım için gelen gemilerin Sürmene Çamburnu’na sevk edilmekteydi. “Ordinaryo talepleri Trabzon Liman Başkanlığı tarafından organize ediliyordu. Sürmene Liman Başkanlığı’na ordinaryo vermek mümkün değildi fakat bakanlık ile yapılan görüşmeler sonucunda, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren artık Sürmene Çamburnu Tersanesi’nde kılavuzluk ve römorkörcülük ücreti vermeden tüm hizmetleri almaya başladılar”
Karadeniz’de deniz ticareti bazı temel eksikliklerin giderilmesiyle gelişir. Çünkü bu bölgede daha ciddi yatırımlara ihtiyacımız var.
Trabzon Limanı turistik yolcu gemileri için önemini koruyor
Trabzon limanına ilk gelen turist gemisi kayıtlarımızda, Norveç bandıralı MV Vistafjord isimli gemi 856 Amerikalı ve İngiliz turist ile 17 Eylül 1978 tarihinde gelmişti. Takip eden yıllarda ise, Yunan bandıralı olan MVDanae - MV Apollon-2 ve MV Arganout isimli turist gemileri günübirlik turlar için gelmişlerdir. 1982 yılından itibaren ise, Sovyetler Birliği bandırası altında, turist gemileri gelmeye başlamıştır. Bunlardan ilki, Sovyet bandıralı MV Taras Shevchenko isimli turist gemisi 18 Mayıs 1985 tarihinde 314 turist ile gelmiştir. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile Karadeniz’de turistik gemi işletmeciliği yapan Blasco Shipping Co. / Odessa ve Danube Shipping Co.-İzmail şirketleri dağılma sürecine girmişlerdir.
Trabzon mazisi 4000 yılın üzerinde olan üç uygarlığı barındırmakta
Trabzon Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu olarak üç ayrı uygarlığın tarihini barındırmakta. Fakat Karadeniz bölgesinde bitmeyen devletler arası çatışmalar ve Çernobil nükleer santral olayı ve günümüzde devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı nedeniyle derin bir sessizlik hakimdir. Yoksa turist yolcu gemileri Trabzon limanı ile zaman zamanda Samsun ve Sinop limanlarına uğrak yapıyorlardı. Bu gemiler Karadeniz’de Bulgaristan’ın Varna, Gürcistan’ın Batum, Rusya ve Ukrayna’nın muhtelif limanlarına da uğrak yaparak ayrı bir tur meydana getirirlerdi ve giderek artan bir ilgi görülüyordu.
Trabzon’un çok ilgi çeken dinsel ören yeri Sümela Manastırı, ayrıca günlük tur programında; Ayasofya kilisesi (Halen cami), Kostaki konağı, Atatürk Köşkü, Fatih ve Çarşı Camisi başta gelen gezi alanları oluyordu.
2022 Yılında başlayan Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle sigorta şirketleri gemileri ve turistleri sigorta kapsamına almadıkları için İstanbul’a kadar gelen gemiler birkaç yıl öncesinden Trabzon limanına rezervasyon yapmamıza rağmen, maalesef tüm seferlerini iptal etmişlerdir. Son iki yılda iptal edilen gemi sayısı 65 olmuştur. Şu an itibarı ile savaş devam ettiğinden 2024 yılı için de bir ümit yok.
Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle; turistik yolcu gemileri Karadeniz’e çıkmadığı için, son 2 yıldan beri Gürcistan’ın Batum Limanına da seferler yapılmıyor. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Rusya Federasyonu’na ve vatandaşlarına uyguladığı yaptırımlar nedeniyle, sadece bir Rus şirketi orta sınıfa mensup vatandaşlarına Türkiye limanlarını kapsayan haftalık veya 10 günlük seyahat olanağı sunmakta. Bu seferler, lüks bir gemi ile yapılmaktadır. 2022 yılı yazında başlayan bu seferler aralıksız halen devam etmekte ve Rus vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görmektedir.
Trabzon’daki Sümela Manastırı turistik yolcu gemileriyle gelen turistleri en çok cezbeden bir ören yeri olarak yer almakta.
Gelecekten umutluyuz
Biz yaklaşık 190 yıl önce, Trabzon’da büyük dedem Mehmet Çakır tarafından kurulan gemi acenteliği şirketimiz ile halen, farklı türdeki gemi acenteliği hizmetlerine devam ediyoruz. Şirketimizde; ailemizden Mehmet Çakır, Yusuf Çakır, Abdullah Çakır, Ömer Çakır, Eftal Çakır, Teoman Çakır görevleri ve sorumlulukları paylaşmaktalar.
DTO Meclis Üyesi, 41 Nolu Meslek Komitesi Başkanı, Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyet üyesi (makama bağlı) ve Vapur Donatanları ve Acenteleri Birliği’nde üye olarak görevlerime devam etmekteyim.
Karadeniz bölgesinde barış hâkim olsa
Karadeniz’i çevreleyen devletler çok köklü bir maziyi temsil etmekteler. Tamamıyla değişik bir coğrafyada, değişik ve renkli kültür mirası eserleri ve gelenekleriyle turistik yolcu gemiciliği pazarı için kârlı cazip bir pazar olacak iken, özellikle Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle bu alan kapanmıştır. Oysa Trabzon’un doğundaki Samsun, Rize, batısındaki Giresun ve diğer yerler dahi bu turizm pazarı için değer ifade eder. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en büyük limanı olan Trabzon Türkiye’nin ithalat ve ihracat alanında en önemli limanlarından biri olarak da genel konumu ve özellikleri sebebiyle ticaretteki önemini korumaktadır.
Sadece 2022 yılı için programlanmış olan turistik yolcu gemileri olarak Silver Spirit, Spirit of Adventure, Deustchland, Le Bougainville, Reisen Cruises’e ait Artania maalesef programlarını iptal etmişlerdi. Günümüze gelirsek; Doğu Karadeniz limanlarındaki gelişmelerle ilgili şunları söyleyebilirim; “Samsun'dan başlayacağım. Samsun Limanı’nda 6 yıldan sonra ilk kez geçen ay kruvaziyer gemi gelmeye başladı. Bu gemi ilk kez Karadeniz limanlarında çalışan Rus bir Oligarka ait olan, lüks bir gemi. Ordu’daki iskele yıllar önce deniz trafiğine kapatılmıştı. Ordu Belediye Başkanlığı’nın yapmış olduğu girişimler sonucunda, Ordu iline bağlı Fatsa ilçesinde yük hareketi sürekli artmaktadır. Buraya daha ziyade genel kargo ve yük gemileri gelmektedir.
Giresun Limanı’nda yıllardır süregelen girişimlerin sonucunda ilk kez geçen ay bir konteyner gemisi geldi ve yükleme yaptı. Bu seferler tarifeli olarak önümüzdeki aylarda da devam edecek. Trabzon Limanı’nda kömür ithalatından dolayı büyük bir kayıp var. Ancak Trabzon Limanı’nda yoğun bir Rus turist girişi var. Bu sene 18 sefer yapıldı. Bu seferler ocak ayında da devam edecek, ardından üç aylık dinlenme ve tersane bakım sürecinden sonra nisan ayında tekrar başlayacak. Savaş bazı yerleri olumlu, bazı yerleri olumsuz etkiliyor. Önümüzdeki yılda Trabzon'a planlanmış olan kruvaziyer seferlerini tamamı iptal oldu. Geçen yıl olduğu gibi yaklaşık 100 tane geminin seferi iptal edildi. Bu olumsuz bir durum arz etmektedir”.
Rusya'nın Soçi limanından 502 turistle Karadeniz'e gelen “Astoria Grande” kruvaziyer gemisi Trabzon’da ağırlanmıştı. Ancak Karadeniz’deki siyasal durumlarda gelen belirsizlikler yüzünden 2017 yılından programlar büyük ölçüde iptal edildi ve bugüne kadar ancak 40 kruvaziyer gemisi Trabzon’a uğrak yapabildi.
Trabzon, Türkiye Cruise Port
For a visit to a historical city on the Silk Road, cruise through the Black Sea to the busy northeastern port of Trabzon, Türkiye. The capital of Trabzon Province, Trabzon became an important trade gateway to Iran and Caucasus, blending together a fascinating mixture of languages, cultures, and religions for hundreds of years. Founded around 756 B.C. by Greek colonists from Sinop, today the city represents both the past and present: while some of Trabzon's major attractions date back to ancient times, the bustling city center provides plenty of modern shopping and dining opportunities. For total immersion, stroll through the Bazaar District (the city's oldest marketplace) which is flanked by Çarşı Cami, central Trabzon's largest mosque. With warm summers and cool winters, it’s the perfect destination for those who love a change of seasons. Here are some of our favorite experiences when cruising to Trabzon, Türkiye;
*Sümela Monastery can be found in the forests south of Trabzon, overlooking the area below from a steep cliff. Dating back to the 4th century, much of it has undergone heavy restoration, thanks to vandals. The Turkish government has turned it into a museum and now protects it from further harm; the best (and easiest) way to get the full experience is by guided tour.
*The Atatürk Mansion (or Ataturk House Museum) is a gorgeous white three-story house featuring fantastic views and gardens. Originally built in 1903 for a wealthy banking family, it's now a history museum featuring archeological and ethnographic exhibitions.
*Built between 1238 and 1263, and originally called Hagia Sophia (Church of Divine Wisdom), the pretty church was converted to the Aya Sofya Mosque and eventually into a museum. The interior still has gorgeous frescoes on its walls and intricate mosaic floors. Head over to the open-air tea garden for a rest and some refreshment.
*Boztepe Hill is where the sea seems to meet the sky. Visit on a clear day to get the best views; other attractions include four sacred fountains, and a restaurant where you can enjoy a strong Turkish coffee or tea; Sources: Cruise Mapper,Seascanner, Cruise Timetables.