Avrupa Birliği'nin emisyon ticaret planları ve FuelEU Denizcilik Girişimi gibi politikalar, fosil yakıtların maliyetini 2030 yılına kadar iki katından fazla artırabilir. Ancak, bu tür kararlı politika adımlarıyla, fosil yakıtlar ile sürdürülebilir alternatifler arasındaki fiyat farkı daralabilir ve denizcilik endüstrisi için dönüştürücü bir değişim sağlanabilir.

Dünya ticaretinin %80'ini taşıyan denizcilik sektörü, küresel emisyonların %2'sine katkıda bulunuyor. Ancak, kontrolsüz bir şekilde devam ederse, bu emisyonlar 2050 yılına kadar %45'in üzerinde artabilir. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), bu artışı engellemek için 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi belirledi.

Wärtsilä'nın raporu, mevcut karbondan arındırma çözümlerinin emisyonları %27'ye kadar azaltabileceğini, ancak geri kalan %73'ünü sürdürülebilir yakıtların ortadan kaldırabileceğini öne sürüyor. Ancak, sektördeki oyuncular arasında bir "tavuk ve yumurta" ikilemi yaşanıyor. Armatörler, maliyetli ancak daha çevreci alternatiflere geçiş konusunda tereddüt ederken, tedarikçiler ise talep olmadan üretimi ölçeklendirmekte zorlanıyor.

Wärtsilä Marine Başkanı ve Wärtsilä Corporation'ın İdari Başkan Yardımcısı Roger Holm, bu değişimin ancak politika değişiklikleri, sektör çapında koordinasyon ve sürdürülebilir yakıtların hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde üretilmesiyle gerçekleşebileceğini vurguluyor. Holm, özellikle küçük operatörlerin yakıt verimliliğini artırarak ve yakıt esnekliğine yatırım yaparak bu değişime önemli katkı sağlayabileceğini belirtiyor.

Wärtsilä'nın raporu, fosil yakıtların aşamalı olarak ortadan kaldırılması için uluslararası işbirliğinin artırılması ve deniz yakıtı karbon fiyatlandırması gibi küresel endüstri standartlarının belirlenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu rapor, denizcilik endüstrisinin geleceği için kritik öneme sahip, hem çevresel hem de ekonomik açıdan sürdürülebilir bir dönüşüm çağrısında bulunuyor.