Türkyılmaz, Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkeler için uygulanan kalkan balığı kotasına ilişkin bilgi verdi.

Uygulamayla bölgedeki ülkelerin kullanabileceği kotanın belirlendiğini aktaran Türkyılmaz, "Bunu belirleyen bir kuruluş var. O da Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz'de de etkili olan balıkçılık yönetim organizasyonu. Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM) adıyla Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) altında faaliyet gösteren bir kuruluş. Ülkelerin ortak kullandığı balık stoklarının yönetimiyle ilgili konularda çalışıyor. Ele aldıkları konuların belki de en önemlisi kota uygulamasına geçmek." ifadelerini kullandı.

Türkyılmaz, Türkiye'nin de üyesi olduğu GFCM'nin, 7 yıl önce kalkan balığı kotasıyla ilgili çalışma başlattığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Karadeniz'de bulunan 6 ülkenin avlayabileceği toplam kalkan kotası miktarı belirlenmiş, 2018'deki bu çalışma sonrasında Türkiye'ye sadece 200 tonluk kota verilmesi öngörülmüştü. Bu da toplam kotanın yaklaşık yüzde 30'una tekabül ediyordu. Türkiye olarak bu rakamın çok adil olmadığını, ülkemiz balıkçılarının faydalanabileceği miktarın çok kısıtlanmış olduğunu belirterek, bu miktarı kabul etmedik. Bizim filomuzun yüzde 90'ı kalkan avcılığı yapabilecek durumlarda. Bu argümanları ortaya koyduk. Yaptığımız müzakereler sonucunda Türkiye'nin yüzde 60'a tekabül eden 529 tonluk kotaya ulaşmasını sağladık, çok ciddi bir kazanım bu. Bu miktar, 2028'e kadar geçerli olacak."

Türk balıkçıları için 2,6 katına çıkarak ulaşılan 529 tonun oldukça iyi bir kota miktarı olduğunu belirten Türkyılmaz, kalkan balığının genelde ülke içinde tüketildiğine ve ihracata gitmediğine, ülkeye daha çok kalkan balığı girmesiyle daha fazla kişinin bu balığa ulaşabileceğine dikkati çekti.

"Her yıl 10 bin kalkan yavrusunu denizlerimize salıyoruz"
Türkyılmaz, Trabzon'daki Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü'nde yumurtadan kalkan balığı üretimine geçtiklerini bildirerek, şunları kaydetti:

"Bu çalışma sonrasında da her yıl olmak üzere 10 bin kalkan yavrusunu denizlerimize salıyoruz. Bir taraftan balıkları koruyoruz diğer taraftan da yumurtadan yavru üretmek suretiyle denizleri balıklandırıyoruz. Ayrıca kalkan balığıyla ilgili markalandırma çalışması da yapıyoruz."