“Türk denizciliği gerek tecrübe gerekse kalite açısından çok ilerleme kaydetti.”
Denizcilik sektörünün en prestijli bayraklarından Liberya Bayrağını Türkiye’ye taşıyan ve İstanbul’da bir ofis açılmasını sağlayan Erhan Esinduy ile Liberya Bayrağı’nın geliş macerasını ve sektöre sunacağı avantajları konuştuk.
Erhan ESİNDUY - Liberya Türkiye Bölge Yetkilisi
Erhan Bey, önce denizcilik maceranızdan başlayalım isterseniz. Ne zamandan beri sektörde bulunuyorsunuz?
Denizci bir aileden gelmekle birlikte profesyonel olarak deniz hayatıma 1987 senesinde İngiltere'de College of Maritime Studies okulunda başladım ve 1991 senesinde mezun oldum. Staj dönemimde P&O Containers Şirketine kabul edildim ve staj bitiminde de yine P&O Containers şirketinde ilk ve tek yabancı zabıt (İngiliz vatandaşı olmayan) olarak çalışmaya başladım. 1998 senesinde Türkiye'ye geri döndüm ve karada çalışmaya başladım. 2013 sonuna kadar karada Grup Kalkara, Karahasan ve Furtrans şirketlerinde çeşitli görevler aldım ve 2014 Ocak ay'ı itibariyle ESKO Denizciliği faaliyete geçirdik.
Denizcilik sektöründe uzun yıllarını geçirmiş biri olarak Türk denizcilik sektörünün mevcut durumunu, dünya pazarlarındaki konumunu özetler misiniz?
Türk denizciliği tabii ki gerek tecrübe gerekse kalite acısından son 15-20 yıl içinde çok ilerleme kaydetti ancak, Dünya’daki diğer denizci ülkelere bakarsak daha almamız gereken bayağı bir yol var.
Liberya bayrağını Türkiye’ye getirmek uluslararası bir çaba gerektiriyor. Nasıl sağlıyorsunuz bu bağlantıları? Bunun sırrı nedir?
Bununla ilgili 8 ay uğraştım. Kolay olmadı. Çünkü baktığınız zaman karşınızda bir insan var yani. Erhan isimli biri var niye buna güvenelim, kimdir, nedir. Bunların hepsi zor şeyler. Ama önemli olan zorun peşinden koşup başarmak bence. Her şeyde böyle bu, hayatın her aşamasında. Önemli olan insanları inandırmak. Vizyonu paylaş[1]tık ve böyle bir yola çıktık. Eminim daha da güzel olacak. Artık Türkiye için farklı bir yol olacak. Şahsen ben denizcilik şirketlerinde çalışırken başka ofislerle işimizi görmek ağırımıza gidiyordu. Burası o kadar küçük, önemsiz, değersiz bir denizcilik marketi değil. Ama kimse gelmeye gerek duymamış tabii. Hep uzaktan gideriz, yaparız, ederiz, dolaşırız mantığıyla bugünlere gelinmiş. Dediğim gibi bu konuda lider olacağız belki biz. Bunun peşinden başka bayraklar da olacak.
Benim kafamda bir vizyon var, yapmak istediğim bir şey var. Bunu da bir sebepten dolayı yapmak istiyorum; çünkü böyle bir ihtiyaç var ve Türkiye’de hiç yapılmamış. Şu ana kadar başka bir bayrak bu seviyede bir hizmet verme ihtiyacı duymamış. Dolayısıyla dediğim gibi 8-9 aydır bu işin peşinden koşuyorum. Çok ciddi emek verip, zaman ve vakit harcıyorum. Mail exchangeler olsa da esas can alıcı nok[1]ta insanlarla buluşmak. Yüz yüze gelip kendiniz tanıtmak, geçmişinizi, neler yapabileceğiniz anlatmak, vizyonunuzu paylaşmak. Onlara burada hakikatten bir market olduğunu anlatmak.
Acil durumlarda bayrakla iletişim konusunda nasıl Liberya?
Liberya’nın dünyada 18 tane ofisi var, İstanbul ile beraber. Bu ofislerin çoğu tam yetkili ofisler. 7/24 ulaşabiliyorsunuz. Çünkü gemiler dünyanın her yerinde ve herhangi bir kaza olduğu zaman, bir limanda tutulduğu zaman bayrak en üst makam olduğu için bayrakla iletişime geçmeniz gerekiyor ve çabuk geçmeniz gerekiyor. Bunun gecesi, gündüzü, hafta sonu, yeni yılı, tatili falan yok. Bu iletişim çok önemli. Liberya burada da fark yaratıyor. Çünkü hemen nereden, hangi saatte, hangi günde ararsanız karşınızda yetkili birini bulabiliyorsunuz. Bu yetkili kişi de sizin sorununuzu çözebilecek olan yetkili kişi oluyor. Birçok zaman mesela personele bir şey oluyor, bir kişi eksik olarak kalkması gerekiyor ve sertifika bunu kurtarmıyor yasal olarak. O zaman hemen bayrağa başvuruyorsunuz. Durumu belirtip bir sonraki limana kadar bir adam eksik seyretmek istiyorum diye. Bu gibi alışverişler çok çabuk oluyor. Bunun dışında bazı diğer teknik olaylar oluyor. Normalde var olması gereken bazı şeyler olmadan bayrağın yetkisi ile belli bir süre için onsuz kalkabiliyorsunuz. Teknik anlamda bu tabii. Ama buna bayrağın yetkisi lazım. Bayrağın yetkisi olduğu zaman liman da klas da en üst makam bayrak olduğu için bir şey demiyorlar. Dolayısıyla zaman da çok önemli. Bu sıkıntıyı ben de çok yaşadım, biliyorum. Siz belli yetkiler için başvurduğunuz zaman kimi bayraklar sizi yokuşa sürmeye başlıyor. Ama Liberya size yardımcı olabilmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Tabii ki belli uluslararası kurallar çerçevesinde. Çünkü neticede beyaz bayraksınız. Her istediğini de alacağım diye bir şey yok. Ama nasıl bir çözüm üretilir önemli olan o ve bunu en iyi yapan bayrak bence Liberya.
Tabii ki mantıklı çerçeve içinde siz bayraktan bir şey istediğiniz zaman, yani yardım talep ettiğiniz zaman sizi mağdur etmeden ve kaliteden ödün vermeden hizmet veriliyor. Bu ikisinin ortasındaki dengeyi iyi yakalamak gerekiyor. Bunun dışında tabii direkt reddetmektense bazı durumlarda nasıl bu kurallar çerçevesinde nasıl bir çözüm üretebiliriz diye düşünülüyor. Bunu da çok iyi yapıyorlar. Bu da owner için çok önemli bir şey. Şöyle bir algı vardır genelde; bayrağa başvurduğunuzda size yardım etmekten çok sizi yokuşa sürecek. Bu yüzden çoğu zaman insanlar bayrağa başvurmamayı seçiyor. Bunu seçtiğiniz zaman da bir risk alıyorsunuz. Çünkü bayrağa başvurmadığınız zaman limana girip o sebepten dolayı olur da yakalanırsanız bu sefer iki taraftan da kötü not alıyorsunuz. Çünkü bayrak tarafından niye bana haber vermediniz sorusuyla karşılaşıyorsunuz. Öbür taraftan da sizin Safe Management Sisteminiz dahilinizde niye kimseye haber vermediniz, niye işlem yapmadınız gibi bir soruyla karşılaşıyorsunuz. Bu da size eksi olarak geliyor. Sisteminizi işletemiyorsunuz anlamına geliyor. Liberya’da özellikle armatörlere hep şunu söylüyor üstüne basa basa, her ne sıkıntınız varsa önce bize gelin. Çünkü biz yardım etmek için elimizden geleni yaparız amacımız sizi yokuşa sürmek değil. Yardım amaçlı, yardım etmek için hem bayrağı hem de armatörü, operatörü, işletmecisi, gemideki personeli güvence altına almak adına. Bu da çok önemli bir şey. Bunun ne demek olduğunu yaşayan armatör bilebiliyor. O yüzden Liberya dünyada bu kadar başarılı.
Peki Liberya Bayrağı ülkemiz denizciliği açısından ne anlama gelmektedir?
Liberya bugün Panama’dan sonra 4 bin gemi yaklaşık,130 milyon groston ile dünyanın iki numaralı bayrağı. Türkiye’de bu kadar düşük olmasının sebebi marketinginin hiçbir şekilde yapılmamış olması. Bugün Liberya Yunanistan’a 6-7 sene önce girdiği zaman altıncı yedinci bayrakmış. Ama bugün Liberya Yunanistan’daki bir numaralı bayrak. Yunan bayrağından da Panama’dan da diğerlerinden de üstte. Çünkü mantık olarak olması gereken bu. Bunu insanlar zaman içinde denedikçe, aradaki farkı gördükçe zaten kendiliğinden bazı şeyler olmaya başlıyor.
Liberya Bayrağı Türkiye'deki çok ciddi potansiyeli gördüğü için İstanbul'da ofis açma kararını almıştır. Bu karar biraz geç alınmış olsa da çok yerindedir ve ümit ediyorum ki Almanya ve Yunanistan'da olduğu gibi Türkiye'de de kısa bir süre içinde en çok tercih edilen bayrak olacaktır. Tüm çalışmalarımız bu yönde olacaktır.
24 tane Liberya bayraklı gemi var Türkiye’de. 24 gemi benim için hiç demektir, az değil. 400 bin dwt ton nerede 10 milyon dwt nerede. Bu edilmiyor anlamına geliyor. Çünkü insanlara yeterince anlatılmamış. Bizim burada Türkiye’de ofis açmamış insanlara ne katacak derseniz bu bir tarih. Hiçbir bayrağın bu yetkide ofisi yok. Siz bir armatör olarak İstanbul’daki ofisi arayıp neyse sıkıntısı burada çözeceksiniz. Amacımız kısa sürede hareket. Öncelikle kendimizi tanıtmak, sonra bir hareket görmek. Ondan sonra bu ofisi büyütmek. Bu Liberya’nın da artık Türkiye’ye değer verdiğini gösteren bir olay yani.
Şu anda Liberya Denizcilik Kayıt Birimi’ndeki gemilerin sayısı nedir?
Liberya yaklaşık 3900 parça gemi ve 131.000 dwt ile Dünya’nın en büyük 2. Bayrağı.
İstanbul’u denizcilik açısından, özellikle ofis açmanızı da etkileyen etkenler açısından nasıl görüyorsunuz?
İstanbul artık ciddi bir denizcilik merkezi dolayısıyla Liberya’nın burada tam teşekküllü bir ofis açmış olması daha önce de belirtmiş olduğum gibi geç de olsa çok yerinde bir karardır. Bayrak devletleri hep Yunanistan’a kadar gelmiş ve Türkiye’yi de oradan idare etmişlerdir, bu hala böyle devam etmektedir. Liberya olarak tam teşekküllü ve yetkili bir ofisin burada açılmış olması Türk armatörlerine de çok büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Artık bayrak ile ilgili her türlü işlemi lokal olarak İstanbul ofisimizden gerçekleştirebilecekler, bu çok büyük bir kolaylık.
Liberya Bayrağı’nın ülkemizde ofis açması, sektöre ne gibi avantajlar sunacaktır? Liberya’nın burada ofisi olması ne anlama gelecektir?
Her şeyden önce Liberya bayrağında gemisi olan Türk armatörlerimiz bayrak ile ilgili tüm ihtiyaçlarını bizim ofisimiz üzerinden gerçekleştirecekler. Verdiğimiz hizmetler sadece gemi sicil ile sınırlı değildir tabii ki, gerek teknik gerekse operasyon açısından da tüm hizmetleri buradaki ofisimizden verebileceğiz.
Liberya olarak bizim en önem verdiğimiz konu şeffaflık. Armatör ve işletmeci firma bizim ile her türlü problemi açık ve net olarak paylaşmalı ki biz de bayrak olarak elimizden gelen tüm desteği verebilelim. Bu konu çok ama çok önemli ve maalesef birçok bayrak devleti ortaya çıkan problemler karşısında farklı davranışlar sergilediğinden dolayı armatör ve işletmeci firmalar okusam problemleri birçok zaman bayrak devletine bildirmek konusunda çelişki yaşıyorlar. Bizim ile çalışan armatör ve işletmeler zaman içinde bu anlayışımızın farkına varıp tüm problemlerini bizlerle şeffaf bir şekilde paylaşıyorlar ve bundan en fazla kendileri kârlı çıkıyorlar, çünkü biz Liberya olarak her bir desteği en iyi ve en hızlı bir şekilde kendilerine veriyoruz.
Kalite açısından da tüm MOU’larda beyaz listenin en üst seviyesindeyiz, USCG Qualship 21 dâhil olmak üzere Rightship denetlemelerinde bayrak olarak Liberya bayrağı 5 tam puan alıyor. Bunlar kalitemizin kanıtıdır.
Türkiye’deki potansiyel konusunda neler söylersiniz?
Türkiye’deki potansiyele gelince, bugün Türk armatörlerin sahip olduğu gemilerin toplamı yaklaşık 30 milyon dwt, bunun 22 milyon dwt yabancı bayraklı gemiler, dolayısıyla potansiyel gayet iyi. Biz Liberya olarak diğer bayraklara nazaran çok farklı bir anlayışa sahibiz, bu farklılığımızı tabii ki tüm armatörlerimize anlatacağız ve ümit ediyorum ki bizim anlayışımız herkes tarafından takdir edilecektir. Farkımızı bizi denedikten sonra çok net göreceklerinden eminim.
Liberya'nın teknolojiyi en iyi kullanan denizcilik idarelerinden biri olduğu konusunda neler söylersiniz?
Liberya olarak birçok ilke imza attık. IMO tarafından onaylanmış ve kabul görmüş Elektronik Sertifika Sistemimiz mevcuttur, bu sayede bayrak adına verilen tüm sertifikalar elektronik ortamda verilmektedir. Böylece sertifika e-mail olarak gemiye ve şirkete gönderiliyor, renkli çıktı alınıp orijinal sertifika olarak kullanılıyor. Tabii bu hem sertifikanın kaybolma riskini hem de kurye masraflarını tamamen ortadan kaldırıyor.
Gemi personel sertifikaları online sistemiz üzerinden denizcilik şirketleri tarafından sisteme yükleniyor ve CRA'larla anında online olarak alınıyor. Orijinal sertifikalar crew departmanımız tarafından 2-3 hafta içinde şirkete gönderiliyor.
Liberya olarak Çin, Amerika, Avustralya ve Avrupa da zonlar belirledik ve LRİT vasıtasıyla bu zonlara giren her Liberya Bayraklı gemi için Amerika’daki merkez ofisimizdeki sistemde alarm veriyor. Alarmı alan ekibimiz gemi ile ilgili geçmişe dönük tüm araştırmaları yapıp (PSC raporları, en son bayrak denetim tarihi ve bulguları, geminin gideceği kumandalı son PSC bulguları vs) konu geminin risk altında olup olmadığına karar veriliyor. Ve şayet risk altında ise hemen işletme ile temasa geçiliyor ve geminin gideceği limana bir bayrak inspector gönderiliyor, böylece çıkabilecek herhangi bir problem ile direkt bayrak olarak biz ilgilendiğimizden armatörü ve işletmeyi 3. partilere karşı korumuş oluyoruz. Bu hizmetimiz çok takdir görmekte.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Temmuz-Ağustos 2015 - 43. sayısında yayımlanmıştır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.