Kaptan Cankut Küçüktürk
Türk P & I - Teknik Müdür Yardımcısı
Sıvılaşma, mineral konsantreleri gibi belirli tipteki kuru dökme yüklerin yanında, fluorspat, belirli tiplerdeki kömür, piritler, hadde tufalı, sinter/pelet cürufları vb. yüklerde de görülebilir. Sıvılaşma riski olan yükler BC Kodu* A Grubu olarak listelenmiştir. Bununla birlikte, A Grubu yük olarak listelenmeyen ancak toz ve nem içeren diğer yüklerin de sıvılaşma riski taşıması ihtimali vardır.
Yük sıvılaşma süreci, öncelikle yük partiküllerinin bir geminin ambarına yüklenmesiyle başlar. Bu parçacıklar, ya doğal nem yoluyla ya da yükleme veya taşıma sırasında yağmur suyuna maruz kalması nedeniyle bünyesinde önemli miktarda su tutabilir. Gemi yükleme limanından ayrıldıktan sonra, sürekli hareket ve gemi bünyesindeki vibrasyon etkisi ve titreşim de kargo içindeki nem içeriğini daha da artırarak kargonun dengesini bozabilir.
Yük sıvılaşmasının katastrofik sonuçları olabilir. Ambar içerisindeki yük hareket edip oturdukça, geminin ağırlık merkezinin kaymasına neden olmak suretiyle denge kaybına yol açabilir. Bu durum, özellikle ağır denizlerin hâkim olduğu olumsuz hava koşullarında geminin yatmasına ve hatta alabora olmasına neden olabilir. Yük sıvılaşma süreci ani ve beklenmedik doğası gereği hemen fark edemeyebileceğinden, onu gizli bir tehlike haline getirir ve etkilerini gösterdiğinde maalesef mürettebat için çok geç kalınmış olabilir.
Önleyici Tedbirler:
Yük sıvılaşmasının önlenmesi için ilgili uluslararası düzenleme ve kurallara bağlı kalarak, yükleme ve taşınmanın her aşamasında yükün durumunun çok dikkatli bir şekilde gözlenmesi gerekir. Katı Dökme Yüklerin Güvenli Taşınması ve Elleçlenmesi (IMSBC) Kodu, katı dökme yüklerin güvenli bir şekilde taşınması için, yükün sıvılaşmasını önlemeye yönelik önlemler de dahil olmak üzere bir dizi yönergeler sunar. Bu yönergeler, doğru kargo nem içeriği testinin önemini ve yükleme, taşıma ve boşaltma sırasında izlenecek uygun prosedürlere olan ihtiyacı vurgulamaktadır.
Belgelendirme ve Dokümantasyon:
En kritik bilgi, nem içeriğini (Moisture Content) ve taşınabilir nem sınırını (Transportable Moisture Limit) gösteren belgelerdir. Emniyetli bir taşıma yapılabilmesi için nem içeriğinin, taşınabilir nem sınırını aşmaması gerekir. Ayrıca, bir yükün taşınmasının güvenli olup olmadığını tespit edebilmek için, taşınabilir nem sınırının hesaplandığı Akış Nem Noktasının (Flow Moisture Point) ölçülmesi gerekir.
Yükleme Öncesi Testler: Bahse konu değerler (TML – FMP) BC kod ekinde belirtilen testlerle tespit edilir.
Nem Kontrolü: Yükleme öncesi yükün uygun koşullarda depolanması, saklanması ve elleçlenmesi gibi etkili nem kontrol önlemlerinin uygulanması, kargonun aşırı nemi emme riskini en aza indirebilir.
İstifleme ve Trim: Kargonun geminin ambarlarında uygun şekilde yüklenip trimlenmesi gemi dengesinin korunması için hayati önem taşır. Ambar içinde ağırlığın dengesiz olarak dağıtılmamasına azami özen gösterilmelidir.
Eğitim ve Farkındalık: Gemi adamlarına sıvılaşma ile ilgili yeterli eğitim verilmeli ve bu konuyla ilgili farkındalık yaratılmalıdır. Yükleme, taşıma ve tahliye esnasında yükün takibi ve elleçlenmesi ile ilgili uygun prosedürler takip edilmelidir.
Sonuç olarak, yük sıvılaşması deniz taşımacılığının güvenliğini tehdit eden gizli bir tehlikedir. Kazaları ve can kayıplarını önlemek için gerekli testlerin titizlikle uygulanması, uluslararası düzenlemelere uyulması ve gemi personeline kapsamlı eğitimlerin verilmesi son derece önemlidir. Denizcilik sektörü, daima bu konuya proaktif bir şekilde ele alarak, iş birliğini teşvik etmek suretiyle yük sıvılaşmasıyla ilgili riskleri en aza indirmeli ve dökme yüklerin güvenli bir şekilde taşınmasını sağlamalıdır.
Kaynak:
*1Code of Safe Practice for Solid Bulk Cargo
** International Maritime Solid Bulk Cargoes