Dünya denizcilik endüstrisi, çevre dostu teknolojilerle adeta bir dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşümün en son örneği ise Danimarkalı dev nakliye şirketi Maersk'in başını çektiği bir girişimle gerçekleşti. Maersk, Asya ile Avrupa arasında hizmet veren AE7 hattında, yeşil metanolle çalışan devasa gemisi Ane Maersk'i hizmete sundu.
Ane Maersk, 16.292 TEU kapasitesiyle sadece büyüklüğüyle değil, aynı zamanda yeşil metanolle çalışan ilk mega gemi olma özelliğiyle de dikkat çekiyor. Şirketin, 2024 ile 2025 yılları arasında devreye almayı planladığı 18 çift yakıtlı gemiden ilki olan Ane Maersk, çevre dostu yakıt tercihiyle deniz taşımacılığında çığır açıyor.
Yeşil metanol, fosil olmayan ve karbon bazlı yeşil hidrojenden elde ediliyor. Geleneksel metanolün yerini alarak deniz taşımacılığında önemli emisyon azaltımlarına olanak sağlıyor. Maersk'in bu yenilikçi hamlesiyle yılda 2,3 milyon ton CO2 emisyonunun ortadan kaldırılması hedefleniyor.
Ane Maersk'in sefere başlaması, sadece çevre dostu bir yakıtla çalışan bir geminin başarılı bir şekilde işletilebileceğini değil, aynı zamanda dünya denizcilik sektöründe yeşil enerjinin gücünü kanıtlıyor. Gemide kullanılan yeşil metanol, Ulsan Limanı'ndaki Hana Marine'den gemiden gemiye operasyonla alındı. Bu, bir dönüşümün ve işbirliğinin başarılı bir örneği olarak görülüyor.
Ane Maersk'in hizmete alınması, Maersk'in 2040 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine doğru attığı önemli bir adım anlamına geliyor. Şirket, 2030 yılına kadar önemli azaltmalar sağlayacak somut hedefler belirlemiş durumda. Bunlar arasında filosunda taşınan her konteyner başına %50'lik bir emisyon azalması ve yalnızca yeşil yakıtlarla çalışan gemilerin sipariş edilmesi gibi hedefler bulunuyor.