Genco YENER - Nova Shipyard Genel Müdürü
Çelik, paslanmaz çelik ve alüminyum workboatlar konusunda uzman bir firma olarak hizmet veren Nova Shipyard, servis/destek tekneleri, yolcu tekneleri, balıkçı tekneleri ve bunların hybrid versiyonları konusunda da yetkin bir firma. Çalışmaları konusunda Genco Yener ile konuştuk.
Tersanecilik faaliyeti fikri nasıl doğdu, firmanızın kuruluş sürecini anlatır mısınız?
Bir gemi mühendisi olarak zaten yıllardır bu sektörün içerisindeyim. Yıllardır edindiğimiz tecrübeleri kendi yapılanmamız içerisinde kaliteli ürün anlayışı ile workboat alanında sunmak istedik. Bu anlayışla yaklaşık bir buçuk sene önce Nova Shipyard’ın kuruluşunu gerçekleştirdik ve 2020 içerisinde Avrupa’ya 2 adet proje teslim ettik, üçüncüsü de üretimde olup, o projenin de teslimini yıl sonunda planlıyoruz.
Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz?
Altyüklenicilerimiz/çözüm ortaklarımız ile beraber yaklaşık 50 kişilik bir ekiple çalışıyoruz.
Hangi deniz araçlarını üretiyorsunuz? Uzmanlaştığınız bir alan var mıdır?
Biz workboat alanında hizmet vermekteyiz. Dolayısıyla uzmanlığımızı çelik, paslanmaz çelik ve alüminyum workboatlar olarak adlandırabiliriz. Bu tanıma birçok proje çeşidi girmektedir. Servis/destek tekneleri, yolcu tekneleri, balıkçı tekneleri gibi tanımlar bunlardan bazılarıdır. Ayrıca bu projelerin hybrid versiyonlarını da uzmanlık alanımız olarak belirtebiliriz.
Hibrit üretim konusunda da yetkin bir firmasınız sanırım. Biraz bahseder misiniz?
Hybrid/E-Propulsion sistem teknolojilerini yakından takip ediyoruz. Bu teknolojilerle ilgili yaklaşık 4 senedir kişisel çalışmalarım ve tecrübelerim var. Avrupa’nın önde gelen firmalarından eğitimler aldım ve uygulamalara katıldım. Bu know-how ile birlikte kendi tersanemizde hybrid ve E-Propulsion çözümleri sunmaya ve uygulamaya başladık. Böylece dizel emisyonlarını minimize ederek daha çevre dostu projeler üretmekteyiz.
Aynı zamanda çift enerji olacak şekilde üretim planlaması yapıyorsunuz sanırım...
Özellikle Avrupa’nın belli bölgelerindeki çevre hassasiyeti çok fazla. Bu bölgelerde emisyon limitleme ile ilgili regülasyonlar mevcut. Bazı bölgelerde ise herhangi bir regülasyona tabi olmadıkları halde tamamen çevre bilinci ile egzoz emisyonlarının limitlenmesi veya sıfırlanması isteniyor. Biz de bu çerçevede çift enerji yani hem dizel hem elektrik sevk sistemi olarak çözümler sunuyoruz. Sıfır emisyon isteri olduğu durumda ise 100% elektrik sevk sistemli çözümler sunuyoruz.
Çalıştığınız teknelerde tasarım ve dizayn süreçlerinden söz eder misiniz?
Projelerimizin tasarımlarında in-house çalışmalar da yapıyoruz, tasarım partner lerimiz ile de çalışıyoruz. Bu projeye göre fark ediyor. Projenin spesifikasyonlarına göre farklı uzmanlık alanları arayabiliyoruz. Tasarım konusunda yurtdışından bir çözüm ortağı ile çalışıyorsak, detay tasarımları in-house olarak yapıyoruz. Yine projelerimizin iç mimari tasarımları için beraber çalıştığımız çözüm partnerlerimiz var. Bazen aynı projede yapısal, hidrodinamik analizler, exterior ve interior konularında ayrı ayrı çözüm ortakları ile çalıştığımız oluyor.
Devam eden projeleriniz nelerdir?
Bu sene içerisinde teslim ettiğimiz iki projemiz garanti sürecinde şu anda. Tersanemizde üretimi devam eden 1 adet balıkçı teknesi projemiz var. Fransız bir müşterimize yapıyoruz. Yılsonu gibi teslim etmeyi planlıyoruz. Ayrıca şu anda dizayn fazında olan ve 2021 de başlayacağımız 2 adet hybrid yolcu teknesi projemiz var.
Küresel salgın dolayısıyla siparişlerde azalma yaşandı mı? Sizi nasıl etkiledi bu salgın?
Küresel salgın süreci herkesi etkilediği gibi bizi de etkiledi. Uzun vadeli değil ama orta vadeli planlarımızda revizyon yapmak zorunda kaldık. Bazı siparişlerimiz mecburen askıya alınmak durumunda kaldı. Diğer bir problem ise yurtdışı tedariki olan ürünlerdi. Küresel salgın dolayısıyla kapanan veya iş yavaşlatan fabrikalar dolayısıyla ekipman tedariklerinde ve nakliyelerde sıkıntılar yaşandı. Sanırım bu problem, pandemi döneminde devam eden çoğu projede yaşanmıştır. Bu süreçte zorlandığımızı söyleyebilirim tabi ama proje teslimlerimizde herhangi bir gecikme yaşamadık. Bu zorlu dönemde önlemlerimizi artırarak iki projemizi de zamanında teslim edebilmenin gururunu yaşadık.
Hibrit deniz araçları üreten bir firma olarak çevre politikanızdan da söz etmek isteriz.
Bu konu hakkında uzun cümleler kurabiliriz ama özetlemek gerekirse dünyada küresel ısınma ve buna bağlı olarak iklim değişikliği farkındalığının artması gerektiği düşüncesindeyiz. Bizler kendi çevre politikamız gereği, bu süreçlere katkıda bulunabilmek için karbondioksit salınımının azaltılması yönünde teknolojik, inovatif projeler üretmeyi hedef haline getirdik. Buradan hareketle projelerimizde hybrid ve elektrik sevk sistemleri çözümlerini sunmak, bu çözümler ile ürettiğimiz projelerde doğanın korunmasına katkıda bulunmayı istiyoruz.
Uluslararası çalışmalarınızdan, hizmet alanlarınızdan ve gelecek projelerinizden bahseder misiniz?
Markamızın uluslararası alanda güçlenmesi için kalite, proje yönetimi ve çevre politikalarımızı güçlendiriyoruz. Hedefimiz workboat alanında potansiyel müşterileri yurtdışından ülkemize çekmek ve onlara yüksek kalite ve efektif fiyatlarla çözümler sunmaktır. Avrupa marketindeki ihtiyaçlar konusunda çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Uluslararası bazı firmalardan sektör raporları alıyoruz ve market ihtiyaçlarını belirliyoruz. Projelerimizi bu yönde geliştiriyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
Ülkemiz, sektörel bazda yurtdışı müşterilerimiz için cazip bir çözüm merkezi durumunda. Yüksek kalite ve doğru teslim süreleri ile sektörümüzde birçok değerli proje üretiliyor. Bu anlamda Türk gemi inşa sektörünün uluslararası alanda ciddi bir yeri olduğunu düşünüyorum. Bizler de Nova Tersanesi olarak katma değeri olan ve inovasyon içeren projeler üreterek sektörümüze, ihracat rakamlarımızı artırarak ülke ekonomimize katkı sağlamak istiyoruz.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Kasım-Aralık 2020 - 75. sayısında yayımlanmıştır.