Meriç Burçin ÖZER - Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü
1997 yılında Türkiye’nin özelleşen ilk limanlarından biri olma özelliğine sahip Hopa Limanı, bugün üstün kapasitesiyle bölgesinin ve Türkiye’nin en önemli limanlarından biri durumunda. Limanın dününü ve bugününü Meriç Burçin Özer ile konuştuk.
Hopa Limanı’nın yaklaşık yarım asırlık bir geçmişi var. Biraz söz edebilir misiniz?
Hopa Limanı 1973 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından hizmete açılmıştır. 1980’li yıllarda İran’a yapılan transit taşımalarda Hopa Limanı çok yoğun bir şekilde kullanılmıştır. 1988 yılında Sarp sınır kapısı açıldıktan sonra BDT ülkeleri, Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerine yapılan ticaretlerde Hopa Limanı aktif bir şekilde kullanılmıştır. Hopa Limanı Sarp sınır kapısına 18 km uzaklığındadır.
İlk özelleştirme 90’lı yıllara denk geliyor sanırım...
Evet, Hopa Limanı devlet tarafından yapılan özelleştirme ile 1997 senesinde Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nden Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri AŞ’ne 30 yıl süre ile işletme hakkı devri yöntemi ile devredilmiştir. Hopa Limanı Türkiye’nin özelleşen ilk limanlarında biri olma özelliğini taşımaktadır. TDİ tarafından kulanım hakkı devir sözleşmesi ile özelleştirilen 2. özel limandır. İlk Özelleşen Liman olan Tekirdağ Limanını alan Şirket yükümlülüklerini yerine getirmeyince Liman tekrar TDİ geçmiş ve böylece Hopa Limanı ülkemizin ilk özelleşen limanı unvanını da almıştır.
Devir sonrası limanda iyileştirmeler ve kapasite artırımına gidildi mi?
Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri A.Ş., Hopa Limanı’nın işletme hakkını devir aldıktan sonra 2.000 m2 olan kapalı depolama sahasını 18.120 m2’ye, 54.000 m2 olan açık depolama sahasını 72.622 m2’ye çıkartmış forklift, stacker, yüksek kapasiteli vinç, kantar, terminal araçları ve ekipman yatırımları yaparak Hopa Limanı’nı çağdaş donanımı ve deneyimli kadrosu ile bölgenin önemli bir liman kompleksi haline getirmiştir.
Hopaport stratejik açıdan önemli bir lokasyonda yer alıyor. Bununla ilgili neler söylersiniz?
Hopaport stratejik açıdan Türkiye’nin doğusunda, Kafkasya bölgesine açılan güvenli bir liman konumundadır. Hopaport Sarp sınır kapısına 18 km. mesafede olması nedeni ile Avrupa’dan ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerden bu bölgelere yapılan tüm ticarete yön verme özelliğine sahiptir.
Transit ticaretin yoğun bir şekilde yapıldığı İran ve Nahçivan bölgelerine karayolu ulaşımının da yakın olması nedeni ile çok ciddi bir avantaj sağlamaktadır. Bölgesel anlamda Kafkasya, İran, Nahçivan, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerine açılan kapı olması nedeni ile özellikle bu bölgelerde yapılan her türlü ticarette aktif rol oynamaktadır. Hopaport Türkiye’de hem kara sınır kapısı hem hava ve hem de deniz sınır kapısı olan ülkemizin tek limanı özelliği taşımaktadır.
Deniz, kara ve hava sınırı kapısı olmanız da önemli bir avantaj olsa gerek...
Evet, Hopa Limanı Sarp sınır kapısı ve THY Hopa Terminali ile Türkiye’de deniz, kara ve hava sınır kapısı olan tek limandır. Hopa Limanı THY yolları ile Batum üzerinden gelen tüm misafirlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu yolculukta tüm misafirler check in ve check out işlemlerini Hopa Limanı içindeki terminalde yapmaktadır.
Yılın tamamında hizmet verebiliyor musunuz?
Hopaport 1900 metre uzunluğunda ana mendirek ve 470 metre uzunluğundaki tali mendirek sayesinde korunaklı liman olma özelliğine sahiptir. Karadeniz’in zaman zaman çılgın dalgaları olsa da 1900 metre uzunluğundaki Mendirek Hopaport’u güvenli bir liman haline getirmiştir ve Liman bünyesinde bulunan bütün rıhtımlarda bir yılın 12 ayında 7/24 elleçleme yapılan ender bir liman olma özelliği kazandırmıştır. Uzun mendirek sayesinde gerekli güvenlik önlemleri alınarak her türlü limbo operasyonu Hopaport’ta rahatlıkla yapabilmektedir.
Liman kapasitesinden bahsedelim isterseniz. Aynı anda birçok gemiye hizmet verilebiliyor mu mesela?
Hopaport’ta 18.220 metrekare kapalı depolama sahası genel antrepo, geçici depolama ve dâhili depolama alanı ile Türkiye’deki limanlar içinde en çok kapalı depolama kapasitesine sahip limanlardan biri olma özelliğine sahiptir. Hopaport 1.346 metre uzunluğundaki rıhtım ve iskele boyu ile gemi büyüklüğüne bağlı olarak aynı anda 10 veya 12 adet gemiye hizmet verebilmektedir.
Yük çeşitliliği konusunda da geniş bir hizmet yelpazeniz var sanırım.
Hopaport, Türkiye’deki önemli limanlar ile kıyaslandığında çok önemli avantajlara sahiptir. Hopaport bünyesinde bulunan tank terminali, Ro-Ro rampası, tahıl terminali ve tahıl siloları, çimento terminali ve 5 adet çimento depolama silosu, konteyner sahası ile aynı anda dökme yük, genel kargo, proje yükü, tahıl, sıvı dökme yük, tehlikeli yük, LPG, konteyner hizmetleri verebilen Türkiye’deki tek özel liman İşletmesi konumundadır. Bu özellik müşterilere çok önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Hopaport Limanı müşterilerine farklı hizmetleri aynı anda sunabilme özelliğine sahiptir.
Hopaport’ta sıvı tank terminali ve tahıl terminali de mevcut değil mi?
Hopaport gümrüklü sahası içinde 5 adet sıvı tank depolama tesisi mevcuttur. Sıvı tank terminali toplam 32.000 metreküp depolama kapasitesine sahiptir. 2011 yılında Hopaport Limanı tarafından yapılan yatırım ile sadece beyaz ürün elleçlenen tank terminali tesislerinde 2012 yılı başı itibari ile siyah ürün elleçlenmesine başlanmıştır. Hopaport tank terminali tesisleri ile Türkiye’nin tüm doğu bölgelerine hizmet verebilme özelliğine sahiptir.
Liman sahası içinde bulunan 1994 yılında inşa edilen tahıl terminali devir tarihine kadar hiç kullanılmamıştır. Hopaport tarafından silo ve yükleme sistemleri elden geçirilmiş, ekipmanları kontrolü yapılmış, testler uygulanmış, revizyon ve modernizasyon çalışmaları tamamlanmıştır. Kullanıma hazır hale gelen tesis için talep 2012 yılı başında gelmiş ve tesislerde ilk defa tahıl yükü elleçlemesi yapılmıştır. Bugün itibari ile yılda ortalama 150.000 ton civarında tahıl ürünü bu terminalde tahliye edilmektedir. Liman, tahıl gemileri için özel bir rıhtım ayırmakta ve gelen gemiler hiç beklemeden tahliye edilmektedir. Tüm işlemlerin pnömatik ve otomatik sistemlerle yapılması elleçleme maliyetlerini azaltmakta ve işlemleri hızlandırmaktadır.
Tahıl terminali 18.770 m2’lik alanda kurulu her türlü tahılın elleçlenebileceği şekilde her biri 1.000 ton’luk 10 adet silodan oluşmaktadır. Silolar beton zemine kurulmuş çelik silolardır. Birbirinden bağımsız çalışmaktadır. Her müşteriye ait ürünler ayrı silolarda saklanmaktadır.
Bir çimento terminalini hizmete aldınız sanırım. 2019’da hizmete almayı planladığınız LPG Terminali ne durumda?
Evet, Hopaport liman sahası içinde geçtiğimiz yıllarda yeni bir yatırıma imza atarak çimento terminalini kurmuştur. Toplam 8.300 Ton kapasiteli ve 5 adet silodan oluşan çimento terminali ülkemizin önde gelen bir çimento grubu tarafından kiralanmış ve işletilmeye başlanmıştır. Çimento terminalinden dökme çimento ve uçucu kül gerek iş dünyasına ve gerekse yapımı devam eden baraj gövde inşaatında aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Hopaport tank terminali içinde 2 adet 210 metreküp olmak üzere toplam 420 metreküp depolama kapasitesine sahiptir. Hopa Limanı’na kurulan LPG terminali sayesinde Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinin tüm LPG ihtiyacı Hopa Limanı’ndan temin edilecek çok daha uygun maliyette ve kaliteli LPG ürünü tüketici ile buluşacaktır. Terminal ile ilgili tüm yasal izinler alinmiş olup 2019 yılı ilk çeyreğinde hizmete geçmesi planlanmaktadır.
Hopaport 2016 yılı sonundan başlayarak liman sahasında bütün terminallerde yangın söndürme sistemlerini yenilemiş, bu kapsamda tank ve LPG terminallerinde bulunan yangın söndürme sistemleri komple yenilenerek her türlü tehlikeye karşı anında müdahale edilebilir hale getirilmiştir.
Proje kargo yükleri de sizin için önemli bir kalem olsa gerek... Bu konuda gelişmeler ne yönde?
Hopaport’ta son yıllarda Proje Kargo taşımacılığında merkez olma noktasına doğru gitmektedir. Özellikle Güney Kore, Çin ve Hindistan gibi Uzakdoğu ülkelerinden büyük tonajlı gemilerle Hopaport’a gelen proje Kargo yükleri 50 ton’dan 600 ton’a kadar kaldırma kapasiteli vinçlerle gemilerden alınarak liman geri hizmet sahasında depolanmakta ve ihtiyaç duyulduğu zamanda gemiden gemiye ağır tonajı yükler limbo yapılmaktadır.
Özellikle Kazakistan’da ve Türkmenistan’da kurulmaya başlanan projeler buna örnek vermek gerekirse doğalgaz santralleri, gübre fabrikası, çimento fabrikası vb. gibi projelere ait gabari dışı ve ağır yükler heavy lift adını verdiğimiz büyük gemiler ile Hopa Limanı’na geliyor ve nehir tipi gemiler ile transit Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkelere gönderilmektedir. Hopaport bu projeler sayesinde önemli bir transit aktarma limanı olmaya devam etmektedir.
Hopaport olarak sertifikasyon konusunda durumunuz nedir?
Hopa Limanı 2015 yılında başlayan çalışmalar sonucunda ISO 9001 Kalite Yönetimi, ISO 14001 Çevre Yönetim sistemleri ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda belgelendirilmiştir.
Hopa Limanı’nın diğer bir hedefi green port (yeşil liman) olarak bilinen gemi ve liman operasyonlarından kaynaklanan çevresel etkilerin azaltılması yönünde idari ve teknik tedbirler alınarak idare tarafından belirlenen kriterlerin uygulanması konusunda çalışmalar 2016 yılında başlayıp 2017 yılının sonunda bitirilmiştir. 2018 yılında bu belgeyi almaya hak kazanan Hopaport Karadeniz Bölgesinde bu belgeyi alan ilk liman olma özelliğini kazanmıştır.
Bölgenizde iki önemli projeye imza atıldı. Bunlardan biri Cankurtaran tünelinin hizmete alınması, diğeri ise Hopa-Batum Demiryolu projesi... Bu projeler hem bölge hem de Hopaport açısından önemli olsa gerek...
Hopa, Borçka Cankurtaran tünel 5.288 km. uzunluğu ile Türkiye’nin bugüne kadar projelendirilen en uzun tüneli olma özelliğini taşımaktadır. Hopa-Borçka Cankurtaran tüneli hizmete alınması ile birlikte Hopaport çevrede bulunan iller arasında ulaşım daha rahat sağlanır olmuş ve uluslararası çalışan karayolu firmaları Artvin üzerinden bu hattı kullanmaya başlamıştır. Bu hat İran’a giden karayolu nakliyesi yapan firmalar için uygun bir hat olmuştur.
Gürcistan’ın Batum ve Poti limanları, Kafkasya bölgesine ve Orta Asya’ya uzanan demiryolu ağına bağlı olmasına rağmen, Doğu Karadeniz limanlarının Türkiye’nin demiryolu bağlantısı olmayan tek bölge olması, Türkiye’nin Orta Asya bölgesine açılmasını kısıtlamakta ve yapılan transit ticaretten alınan payın düşmesine neden olmaktadır. Hopa ve Batum Demiryolu Türkiye’yi Gürcistan üzerinden çok kısa bir mesafe ile Rusya Federasyonu demiryolu ağına bağlayabilecektir. Demiryolu ağının kısa vadede Doğu Karadeniz bölgesine bağlanmaması birçok fırsatın kaçırılmasına neden olmaktadır.
Bu noktada en önemli tercih bölge limanlarının demiryolu bağlantısı olmasıdır. Bu nedenle Hopa ve Batum demiryolu projesinin başlaması Doğu Karadeniz bölgesinin ekonomik açıdan gelişmesi için çok önemlidir. Hopa, Sarp ve Batum demiryolu projesinin uzunluğu 38 kilometre olacak şekilde projelendirilmiştir.
Ayrıca Hopa Limanı’nın artan iş hacmi yoğunluğu ve stratejik konum dolayısıyla serbest bölge yapılması için talepler artmıştır. Bunun için gerekli altyapı çalışmalarına ve ilgili kamu kurumları ile görüşmelere başlanmıştır. 2019 yılında Hopa Limanı’ndan yeni yerine taşınacak olan balıkçı barınağı doldurularak 50.000 metrekare dolgu sahası yapılarak bu bölgenin serbest bölge olarak kullanılması düşünülmektedir.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Kasım-Aralık 2018 - 63. sayısında yayımlanmıştır.