Ticaret modellerinde yaşanan değişimler, sınırlı tersane kapasitesi ve yeni gemi teslimatlarının azlığı, ham petrol tankerlerinin fiyatlarını adeta roket gibi yükseltiyor. Atina merkezli gemi komisyoncusu Xclusive'in verilerine göre, yeni bir VLCC inşa etmenin maliyeti şu anda 2020'ye kıyasla neredeyse yüzde 50 daha fazla.
Bu artışın arkasında yatan nedenlerden biri de jeopolitik dengelerdeki değişimler. Rusya'ya yönelik yaptırımlar, Avrupa enerji pazarının rotasını değiştiriyor ve bu da Baltık ve Karadeniz'den yapılan ihracatın uzak pazarlara yönlendirilmesini zorunlu kılıyor. Ancak, bu yeni rotalar beraberinde Husilerin gemilere yönelik saldırıları dolayısıyla risk taşıyor, bu da daha uzun ve dolayısıyla maliyetli seyahatler anlamına geliyor.
Talep artarken, tanker filosunun büyüklüğü hemen hemen aynı kalıyor. Son yıllarda sipariş eksikliği nedeniyle 2024'te sadece iki VLCC, gelecek yıl ise yalnızca birkaç VLCC'nin teslim edilmesi bekleniyor. Bu da, talebin karşılanması için önemli bir zorluk oluşturuyor.
Tüm bu faktörler, tankerlerin yeniden satış değerlerinde gözle görülür bir artışa işaret ediyor ve piyasayı satıcı lehine dönüştürüyor. Öyle ki, son zamanlarda sekiz yaşındaki bir VLCC'nin, inşa maliyetinin bile üzerinde bir fiyata satıldığına dair istisnai örnekler mevcut.
Asya'daki tersaneler, bu yükselen talepten büyük ölçüde faydalanıyor. Önde gelen Çin, Kore ve Japon tersaneleri, zaten konteyner gemileri ve LNG taşıyıcıları siparişleriyle dolu olmalarına rağmen, bu fırsatı değerlendiriyorlar.
Ancak yüksek fiyatlara rağmen, tanker sahipleri gelecekteki fırsatları göz önünde bulundurarak yatırım yapıyorlar. Sipariş defterlerinin yalnızca VLCC filosunun yüzde 3'ünü oluşturması ve mevcut filonun üçte birinin yaşlanıyor olması, uzun vadeli fırsatların hala mevcut olduğunu gösteriyor.