“Savunma alanında tasarımdan proje yönetimine, referans listemiz hayli kabarık.”

Gemi inşa mühendisi girişimciler tarafından 2001 yılında kurulan ve gemi tasarımı alanında...

Semih ZORLU - SEFT Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü

Gemi inşa mühendisi girişimciler tarafından 2001 yılında kurulan ve gemi tasarımı alanında kısa zamanda sektörün lider oyuncularından biri haline gelen SEFT, bugün savunma sanayiinden ticari gemilere, feribotlardan yatlara geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Şirketin faaliyetlerini, özellikle savunma sanayii alanındaki çalışmalarını ve gelecek planlarını Semih Zorlu ile konuştuk.

SEFT'in kuruluş sürecinden bahseder misiniz? Mektepli biri olmanız bu süreçte oldukça etkili sanırım...
Gemi İnşaatı Mühendisliği Bölümünü bitirdikten sonra İTÜ İşletme Bölümünde İşletme yüksek lisansı ve YTÜ Gemi İnşaatı bölümünde de Gemi İnşaatı yüksek lisansı yapmaya başladım. 2001 yılında her iki yüksek lisans tamamlanınca tasarım alanında faaliyet göstermek üzere şirketimizi kurduk. Sizin de sorunuzda belirttiğiniz üzere geçmişte aldığımız eğitimler bugünlerin temellerini teşkil ediyor. SEFT ortaklarından üçü, ofis içindeki mühendis personelimizin % 75’i yüksek mühendis unvanına sahiptir.

Kuruluştan bu yana çok zaman geçmemiş fakat gemi tasarımında ulusal pazarda lider oyunculardan birisiniz. Bu başarının sırrı nedir?
2001’den bugüne farklı aşamalardan geçerken her aşamada çıtayı bir seviyeye çıkartma niyetinde ve hedefinde olduk. 2001-2004 yılları arasında kuruluş ve tecrübe edinme, 2004-2008 yılları arasında ülkemizin yeni gemi inşa alanında artan pazar payına paralel olarak farklı tip ve tonajlarda gemiler tasarlama, 2008-2010 yılları arasında “yerli ve milli savunma sanayi” vizyonuna inanarak hazırlık yapma, 2010-2020 yılları arasında ülkemize başta savunma sanayi olmak üzere, enerji gemileri, endüstri projeleri alanlarında da hizmet vererek büyüme ve gelişme 2020’den günümüze de uluslararası iletişimi geliştirerek yurt dışında farklı projelerde yer alma süreçlerini yaşadık. 

Bence her biri üstüne eklenerek artan aşamaların ve gelişmenin ana sırrı; önce mühendislik ve önce müşteri memnuniyeti, sonra yine mühendislik, yine mühendislik ve en son ticari beklentiler diye değerler sıralamasına sahip bir şirket olmamızdır. 

Elde ettiğimiz iş fırsatlarını önce insana ve yazılım/donanım alt yapısına ve neticesinde de tecrübeye dönüştürmeye çalışıyoruz. Uzun süredir birlikte çalışan, çalıştıkça uyumu ve tecrübesi artan bir ekibiz, bu sayede son derece farklı disiplinler içeren projelerde dahi ekip içi iletişim ve yardımlaşma ile üstesinden gelebilmeyi başarıyoruz.

Gemi tasarımı alanında ne tür gemiler tasarlıyorsunuz? Sadece ticari gemiler mi başka alanlarda da çalışmalarınız var mı?
Şu anda ofimizde; 

-    Savunma sanayi alanında: Barbaros sınıfı dört adet fırkateynin yarı ömür modernizasyonu projesi, Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi (TCG DERYA) tasarımı, MİR, MARLİN ve ORION adından üç adet farklı özelliklerde İnsansız su üstü aracı projesi, IFF (Dost düşman tanıma sistemi) nin Dz.K.K.’lığına entegrasyon projesi,

-    Ticari Gemiler alanında: 40.000 DWT yük gemisi tasarımı, 2 adet 6700DWT kimyasal tanker detay tasarımı, 1 adet 1700 DWT product tanker tasarımı,

-    Ferry ve Yolcu Gemileri alanında; 2 adet ferry detay tasarımı devam ederken, Ro-Ro’ların sevk sisteminin hava ile artırılmasına yönelik bir projemiz de bulunmakta,

-    Yat alanında, 68 metre bir mega yatın tasarımı ve inşası devam etmekte,

-    İş sınıfı gemiler alanında: 2 adet SWATH tipinde gemi, 1 adet römorkör ve 1 adet araştırma gemisi detay tasarımı, 1 adet geminin drilling vessel dönüşüm projesi,

-    Enerji sınıfı gemiler alanında da 2 projemiz devam ediyor,

-    Bu süreçte BWTS konvansiyonu sebebiyle 250’nin üzerinde gemiye tadilat projesi teslim ettik etmeye devam ediyoruz.

SEFT’in portföyünde önceden sadece gemiler vardı. Şirketimizin 2023 ve sonrası için belirlediği vizyonda endüstri alanında projeler yapmak var. Geçmişte az da olsa yer aldığımız kara enerji santrali, doğalgaz santrali gibi projelerde daha çok yer almayı hedefliyoruz. Bu sebeple şirketimizin logosu ve ismini tadil ederek SEFT Mühendislik / Seft Engineering olarak lansmanlar yapmaya ve ulusal / uluslararası fuarlarda tanıtmaya başladık.

Bir gemiyi sıfırdan tasarlamaya başladığınız andan neticeye kadar olan süreci kısaca özetler misiniz?
Geminin bir fikir olarak doğmasından teslimine ve hatta teslim sonrası ihtiyaç duyacağı dokümantasyona kadar tüm mühendislik süreçleri SEFT çatısı altında yapılabilmektedir. Tüm mühendislik süreçlerini tek elde toplayabilmek gerçekten zor, bu kabiliyete 2001’den bugüne geçen yıllar içinde defalarca tecrübe ede ede ulaştığımızı söyleyebilirim. Bu gerçekten büyük bir kapsam. Geminin ana özelliklerini ve beklenen operasyonunu, sınırlarını tanımlayan kuralları iyice netleştirdikten sonra konsept tasarım oluşturmaya başlıyoruz. Konsepti “gemi teorisi” ekibimiz istenen hızı, stabiliteyi ve diğer koşulları sağlayan bir gemi formuna, “konstrüksiyon” ekibimiz de bu formu hesaplamalarını tamamlayarak uygun mukavemette bir yapıya dönüştürüyor. Yapı içinde yer alan makine, elektrik, havalandırma, teçhiz gibi başlıklardaki çok sayıdaki sistem ve cihazın da doğru kapasitelerde belirlenip, gemi içinde yerleşimleri, entegrasyonu, boru / kanal / kablo vs ile bağlanması gibi hususları da “donatım” ekibimiz tamamlıyor. Geminin tersanelerde inşaası sürecinde gerekli olan sacından borusuna, fandeyşınından kablo yoluna tüm atölye ve işçilik resimleri de detay tasarım ekiplerince sağlanıyor. Bu süreçlerin tamamı; tasarım direktörleri tarafından planlanıyor, yönetiliyor ve gerekli iletişim ve koordinasyon sağlanıyor.

Bu süreçte müşterilerin görüş ve düşünceleri dikkate alınıyor mu yoksa siz yaptığınız çalışmayı tamamlayıp sonra üzerinde fikir alışverişi mi yapıyorsunuz?
Tasarım sürecinde temel teşkil eden ana nüve; müşterinin görüş ve düşünceleri. Bunu uluslararası mevzuat, klas kuralları, ticari hayatta yaşanan gelişmeler, geçmiş tecrübelerimizle yoğurup tasarımın son halini veriyoruz.

Örneğin, son hazırladığımız 7300DWT kimyasal tanker projesinde işletme firmasının broker bölümü, gemi bakım bölümü, işletme bölümü ile birlikte toplantılar icra ettik. Dünya ölçeğinde tonaj ne olmalı, su çekimi ne olması, kargo hacmi ne olması, boyunun/ genişliğinin limiti ne gibi ticari hayattan doğan talepler ve hatta gemilerin bakım onarımlarından edinilen geri bildirimler masaya yatırıldı. Dünyada yaşlanan filonun tonajından, hangi tip kimyasalların taşınmasına kadar tüm global ölçekteki değerlendirmeler yapıldı ve Buna uygun bir tasarım oluşturuldu. Tasarım, filoda yer alan gemilere gönderildi ve gemi personelinin eleştirmesi talep edildi. Gelen görüşlere göre tasarım tekrar gözden geçirildi ve konsept tamamlandı.

Klas onaylarının ardından oluşturulan 3 boyutlu model üzerinde, sanal ortamda gemi içinde gezilerek operasyonun icrası tatbik edildi, yerleşimler, kapasiteler tekrar düzenlendi. Neticede yaşanan tam manasıyla örnek ve doğru bir tasarım süreciydi. Bunu yapabilmek için planlı hareket etmek ve düşünmeye, tasarlamaya zaman bırakmak gerekiyor.

İyi gemi tasarımı yapmanın püf noktası detaylardaki çeşitlilik ve bu konudaki hakimiyet değil mi? Sizin başarınızda da etkili olmuş mudur bu?
Son derece güzel bir tespitte bulundunuz. SEFT kurulduğu günden bugüne seri halde aynı tip geminin tasarımını yapan bir ofis olmadı. Bu ekibimize, öğrencilik günlerimizde olduğu gibi yeni konuları öğrenmeye ve araştırmaya mecbur bıraktı. Bunun en büyük faydasını, örneğin ülkemizin ilk 3 boyutlu sismik araştırma kabiliyetine sahip MTA ORUÇ REİS gemisini tasarlarken gördük. Veya şu anda tasarım ve inşaası devam eden, tabiri caizse uzak doğu tersanelerinin tekelinde yer alan 40 bin DWT yük gemisinin tasarımında, denizaltı tespit ve avlamaya yönelik dünyadaki ilk örneklerinden biri olan insansız su üstü aracının tasarımında gördük.

Tabii en önemli konulardan biri de doğru insan kaynağını oluşturmak ve bir firma kültürü oluşturabilmek. Sizin ekibiniz bu konuda başarıya katkısı büyük bir ekip anlaşılan...
Yaptığımız iş faaliyet konusu olarak “mühendislik, danışmanlık” alanına girse de özü itibariyle sunduğumuz şey “bilgi ve güven”. Bilemezseniz sunamazsınız, güven vermezseniz sunamazsınız. Her iki kelimenin de özü insan; insan bilecek, insan güvenilir olacak. Bizler de insana değer vermek, doğru insanı bulmak, doğru insanları bir araya getirmek ve birlikte tutmanın derdindeyiz. “Ekip” olmadan çok farklı disiplinlerden oluşan projelerin altından kalmazsınız. Ücret politikaları ve anlık fırsatlar sunarak insanları bir araya getirebilirsiniz, toplayabilirsiniz ancak başarı gelmez. Bir vücudun organları gibi uyum göstermesi için hem zaman hem de anlayış birlikteliği gerekir. 2023 Ocak ayında bir “şirket vizyonu ve kültür” toplantısı yaptık teknopark ana salonunda. Ekibimiz gün geçtikçe büyüyor ve aynı kültürü nasıl aktarırız nasıl genişletiriz, nasıl yenileniriz değerlendirdik. Haziran ayında ikincisini gerçekleştireceğiz. Hedefimiz, kurum kültürümüzü bozmadan dikkatli bir şekilde büyüyerek 150 etkin mühendis ve uzmandan oluşan bir kadroya ulaşmak.

Savunma sanayii son yıllarda parlayan bir sektör. Bu sektöre yönelik çalışmalarınız da var sanırım...
Savunma alanında tasarımdan proje yönetimine 2008’den beri varlık gösterme gayretindeyiz. Şu ana dek hakikaten önemli projelere imza attığımızı ve referans listemizin hayli kabarık olduğunu söyleyebilirim:
TCG ALEMDAR, TCG AKIN, TCG IŞIN gemilerinin tasarımları, SAR 33 sahil güvenlik botlarının modernizasyonu, BARBAROS sınıfı firkateyn modernizasyonu, ATMACA mühimmatının TCG KINALIADA Korvetine entegrasyon, STAMP silahının GABYA sınıflarına entegrasyonu, IFF kitlerinin 80’nin üzerinde deniz ve kara platformuna entegrasyonu, GÖKDENİZ test atışı için gemiye entegrasyonu, DİMDEG Projesi (TCG DERYA)’nın tasarımı, MİR - MARLIN - ORİON insansız su üstü araçlarının tasarımı, HTMS MATRA Denizde İkmal tankerinin Taylan Donanması için tasarlanması, Romanya sınır polisi için 5 adet yüksek süratli bot tasarımı…

MİR

MARLIN

Yapmış olduğunuz insansız su üstü araçlarınızın fonksiyonlarından bahsedebilir misiniz?
Denizaltı tespit operasyonunu ‘MİR’ insansız su üstü aracımız ile yapabiliyoruz bu ilk tasarımımız, ‘MARLIN’ ise ikinci tasarımımız. Elektronik harp kabiliyetine sahip bu aracımız, NATO tatbikatında kendisini katılımcı ülke temsilcilerine hayran bırakan bot olarak anılıyor sektörde. ‘ORION’ ise şu anda inşa halinde. O daha çok karakol ve keşif amaçlı donatılacak.

Gemi İnşaada ve yapmış olduğunuz projelerde yerlilik oranı hakkında bilgi alabilir miyiz?
Savunma projelerinde % 65’in üzerinde yerlilik oranına çıktık. Barbaros sınıfı modernizasyon projesi ise tam bir yerlileştirme hareketi. 25 sene önce 2’si Almanya’da 2’si Türkiye’de tamamen yabancı silah elektronikle donatılan gemilerin tüm savaş sistemleri sökülerek Aselsan, Havelsan ürünleri ile donatılıyor.

Yurtdışına yaptığınız projeler var mı, bu projelerin yurtiçi projelere oranı hakkında bilgi verebilir misiniz?
2008’den beri SMM Hamburg’da standımızla yer alıyor ve mühendislik hizmetlerimizi tanıtıyoruz. Bu tanıtımlar, yapılan işler ve neticelerinde duyulan memnuniyet seviyesi her geçen gün yurt dışı payımızı artırıyoruz. Özellikle mevcut gemilerin dönüşüm projelerinde yurt dışı armatör, tersane ve dizayn firmalarına hizmetler verdik, vermeye devam ediyoruz. Bu sürecin yeni inşa projelerle ve danışmanlık hizmetleri ile devam etmesi için gayret sarf ediyoruz, yakın zamanda neticelenmesini beklediğimiz iki ihale var. Bunlar büyük ölçekli projelerin inşa danışmanlığını içeriyor, sona gelindi, resmi açıklama bekliyoruz sadece.

IMO'nun çevresel faktörleri göz önüne alarak yayınladığı bazı inşa kriterleri var. Bu kriterlerin sizin tasarımlarınıza yansıması nasıl oluyor?
Gemilerin egzoz emisyonlarını azaltmak adına her geçen gün bir adım atılıyor. Sıkılaşan kuralları aşmak için; makine üreticileri makinelerinin yakıt tipi ve harcama değerleri, emisyon azaltma yöntemlerine çalışırken, yakıt tedarikçileri ise yakıt tiplerinin elde edilmesi, dağıtım kanallarının yaygınlaşması veya yeni enerji kaynakları üzerine çalışıyor. Gemi mühendisleri olarak bizlere de bunların doğru entegrasyonunun yanında en optimum gemi formunu tasarlamak kalıyor.

Gemi teorisi ekibimiz iki yıldır “form optimizasyonu” konusuna özel bir önem verdi. Hem sektörün en önde gelen hesaplamalı akışkanlar dinamiği (CFD) yazılımı markası “Star CCM+” ile lisans anlaşması yaptık hem de SEFT içinde kendi CFD yazılımımızı geliştirdik. 

CFD marifetiyle;

- Yeni inşa gemilerin formu en düşük direnci sağlayacak şekilde tasarlanıyor,
- Mevcut gemilerin EEXI değerleri sanal havuz yöntemi ile hesaplanabiliyor,
- Mevcut gemilerin bulb/baş formu optimizasyonu ile direnç değerleri düşürülebiliyor,
- Yine mevcut gemilerin kıç formuna entegre edilecek fin, nozul vb uygulamalar ile sevk verimi artırılabiliyor.

Son olarak sektöre tavsiyeleriniz, önerileriniz ve mesajlarınızı alalım...
Denizcilik sektörünün, ülkemizin kalkınmasında gemi inşaatından taşımacılığa, gemi tamirinden balıkçılığa, deniz araştırmalarına tüm alanlarında lokomotif olacağına inanıyoruz. Bu inanç ile mühendislik alanında sektörümüze destek olma gayretinde olduğumuzu ve SEFT’in her zaman “çözüm ortağı” olarak sektör paydaşlarımızın yanında olacağını belirtmek isterim.

Röportajlar Haberleri

“Sektörün karbondan arındırılması, yeni fırsatlarla dolu bir dönüşüm sürecidir.” 
“Karbonsuzlaştırma, denizciliğin bugüne kadar karşılaştığı en büyük iştir.” 
“Sadece çok az müteahhitin yapabildiği işleri yapıyoruz.” 
“Mobil yangın söndürme sistemlerimiz, yüksek verimlilik sağlıyor.” 
“Her birey daha yaşanabilir bir çevre için üzerine düşeni yapmalıdır.”