Sadun Boro doğum gününde hatırlandı

Türk denizciliği için bilinmezliklerle dolu bir yolculuğa çıkan Sadun Boro doğumunun 95. Yılında Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu tarafından anıldı.

22 Ağustos 1965 günü Caddebostan’dan yelken açan Sadun ve Oda Boro, dünya seyahatlerini 15 Haziran 1968 tarihinde tamamlamışlardı. 5-6 arkadaşlarının uğurladığı Boro çifti, 3 yıl içinde Necati Zincirkıran’ın yazı dizisiyle Türkiye’nin en tanınan denizcileri olmuştu. Türk denizciliği için bilinmezliklerle dolu bir yolculuğa çıkan Sadun Boro doğumunun 95. Yılında Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu tarafından anıldı. Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlenen etkinlik ‘Deprem Gerçeği’ başlığında gerçekleşti. (E) Amiral Alaattin Sevim’in yönettiği panelde, Elif Sözen Kohl ile afet yönetim uzmanları Dilruba Söylemez ile Irkın Çubuk, deprem öncesi ve sonrasında deniz yollarının önemini anlatan sunum yaptı. Konuşmacılar Kuzey Anadolu Fay hattının kırılmasıyla açığa çıkacak tsunami dalgalarının da çok ölümcül olabileceğine dikkat çekerken, alternatif tahliye su yollarının belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Sadun Boro 95 yaşında
1968 yılında dünyanın etrafını dolayan ilk Türk yelkenlisi olan 10,5 metre boyundaki Kısmet, Türk denizciliğinin sembolü olurken İstanbul Valiliği’nin resmi töreniyle karşılanan Sadun-Oda Boro çifti, yüzlerce teknenin eşliğinde şehre dönmüştü. Yelkenli teknesiyle dünyanın etrafını dolaşan ilk Türk Sadun Boro, 95’inci doğum gününde Rahmi M. Koç Müzesi’nde hatırlandı. Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu Direktörü (E) Amiral Cem Gürdeniz, Sadun Boro’nun her yıl farklı bir başlık altında anılırken, Türk denizciliğine kattığı değerlerin hatırlatıldığını vurguladı. 3 yılda tamamladıkları dünya seyahatiyle Türk sivil denizciliğinde yeni bir çağ başlatan Sadun ve Oda Boro’nun kızı Deniz Boro ise, Sadun-Oda Boro’nun değerinin bilinmesinin Türk denizciliğinin gelişmesindeki önemine değindi.

“Deprem Gerçeği” başlıklı panelde konuşan Elif Sözen Kohl, Kuzey Anadolu Fay Hattının yılda 24 mm sıkıştığını hatırlatırken, alınacak önlemlerin pek çok hayatı kurtarabileceğini vurguladı. Deniz kaynaklı depremler hakkında bilgi veren Kohl, “Türkiye bir deniz ülkesidir. Kuzey Anadolu Fay Hattı mutlaka kırılacak ve açığa çıkan enerjinin sonuçları çok üzücü olacak” dedi.

“Su yolları belirlenmeli”
Acil durum ve kriz yönetimi uzmanı Irkın Çubuk, “Ülkemizde yaşanacak olan Afet/Acil durumlar ile mücadelenin özel bir eğitim değil bir genel kültüre dönüşmesi ve ilkokuldan itibaren bu kültürün eğitim müfredatına dahil olması gerekir. Marmara bölgesine baktığımızda karşımıza çıkan risklerde deprem ve sonrasında oluşabilecek bir tsunami ön plana çıkıyor. Afet sonrasında kurumları en çok zorlayan konu lojistikken bu alanda yapılan çalışmalar oldukça az. Marmara Bölgesi’ndeki su yolları bir an önce belirlenmeli, gerekirse yeni su yolları oluşturulmalı ve bu yolların kullanımı için çalışmalar başlatılmalıdır. Su yollarının kullanımı için Türk Denizcilik camiasının bir an evvel taşına altına elini koyması kaçınılmazdır.” dedi.

“Önce emniyet önleyici eylem düstur edinilmeli”
Acil durum ve kriz yönetimi uzmanı Dilruba Söylemez ise, “Denizciliğin temel kuralları olan “önce emniyet” ve “önleyici eylem” hepimizin düsturu olmalı ve afetler gerçekleşmeden önce kendi canlarımızın emniyeti sağlamalı, gerekli önlemleri almalıyız. 4 denize kıyısı olan ülkemizde afet/acil durumlarda deniz lojistiğinin ve iç su yollarının etkin kullanımı; disiplinli, detaylı, uygulanabilir ve bilim temelli bir teorik hazırlığın ve bu teorilerin, tüm etkili eylem planı uygulamalarında olduğu gibi, halkın / denizcilerin (amatör/profesyonel/askeri) / ilgili kurum ve kuruluşların katıldığı ve sık sık gerçekleştirilecek eğitim ve gerçekçi tatbikatlarla mümkün olur.” dedi.

“Denizcilerin haberleşme, koordinasyon, stres yönetimi, yangınla mücadele ve ilk yardım gibi imkanları arttırılmalı”
Söylemez, “Denizcilerin haberleşme, koordinasyon, stres yönetimi, yangınla mücadele, ilk yardım, teknik konuların pratik uygulamaları ile ilgili donanımlarını, AFAD bünyesinde verilecek hızlandırılmış arama kurtarma eğitimiyle harmanlanması, birçok etkin arama/kurtarma ve destek personeli yaratır. Afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenlerin tüm kamuca bilinmelidir ve bu ancak uzmanların işbirliğiyle devlet teşvikli, yoğun ve ivedilikle başlatılacak kampanyalarla, kamu spotlarıyla sağlanabilir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: DenizKartalı

Güncel Haberleri

Akdeniz'de batan Rus gemisine "terör saldırısı" düzenlendiği belirtildi
Sinop'ta deniz çekilmesi havadan görüntülendi
Tekirdağ'da ölü yunus karaya vurdu
ANALİZ- 2025'te ticaret yolları: Koridor jeopolitiği ve yeni dinamikler
Koç Holding'e Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı için davet gitti