İki ay önce ‘Ukrayna Deniz Kuvvetleri ve Rus Karadeniz Filosuna Kısa Bir Bakış’ başlıklı yazımı yazarken, itiraf etmeliyim ki savaşın deniz cephesinin bu şekilde gelişeceğini tahmin edememiştim.
Ukrayna Deniz Kuvvetleri denizde fiilen Rus Karadeniz filosuna karşı ciddi bir varlık göstermedi. Bu zaten beklenmiyordu. Başka beklenmeyen bir durum da Rusya’nın denizde gemisi olmayan Ukrayna karşısında başta Karadeniz Filosunun sancak gemisi olan Slava sınıfı Moskva kruvazörünün batırılması olmak üzere böyle ciddi kayıplar yaşayacağı idi.
Çatışmaların başladığı ilk günden, mayıs ayının ilk haftasının sonuna kadar olan sürede Rusya Moskva kruvazörünü, Saratov tank çıkarma gemisini, 5 adet Raptor (Proje 03160) sınıfı küçük karakol botlarını ve bir adet Serna (proje 11770) küçük çıkarma teknesini kaybetti. Ayrıca iki adet Ropucha sınıfı tank çıkarma gemisinde yangın çıktı ve bu gemilerde bilinmeyen miktarda hasar oluştu.
Ukrayna ise aynı dönemde Island sınıfı Slovyansk devriye gemisi ile Amur sınıfı Donbas tamir gemisini düşman ateşi ile kaybederken, başta Ukrayna Deniz Kuvvetlerinin sancak gemisi olan Krivak sınıfı Hetman Sahaydchniy firkateyni olmak üzere 4 deniz aracı kendi mürettebatı tarafından Rusların eline geçmesin diye batırıldı. Ukrayna’ya ait Gurza-M sınıfı devriye botlarından 2 tanesi Berdiyansk limanında bir tanesi de Mariupol limanında Rus silahlı kuvvetleri tarafından ele geçirildi. Ayrıca Ruslar Berdiyansk limanında Ukrayna Sahil Güvenlik Teşkilatına ait çeşitli tipte 7 tekneyi ele geçirdi.
Rus Deniz Kuvvetlerinin kayıpları beklenenden çok daha fazla ve ağır olduğu için doğal olarak Ukrayna Deniz kuvvetlerinin kayıplarından daha fazla dikkat çekmektedir.
Rusların ilk önemli kaybı 24 Mart günü Saratov gemisinin batması oldu. Alligator sınıfı Saratov tank çıkarma gemisi, Berdaynsk limanında cephane boşaltırken yaşanan bir patlama sonrası çıkan yangın ve bu yangının yol açtığı diğer patlamalar sonucu battı. Her ne kadar Ukrayna kaynakları ilk patlamanın kendileri tarafından fırlatılan Tochka-U balistik füzesinin yol açtığını iddia etsellerde olaylar sırasında çekilmiş video görüntüleri bu iddiaları desteklememektedir.
Saratov gemisi şu anda Karadeniz’de bulunan diğer Alligator sınıfı gemilerden farklı olarak iki adet vinçe sahipti. Geminin battığı gün Saratov gemisi Berdiyansk limanında rıhtıma bağlı duruyordu. Ropucha sınıfı Novocherkassk gemisi üzerine aborda olmuştu; gene Ropucha sınıfı olan Tsezar Kunikov gemisi de bu iki geminin önünde rıhtıma bağlı durumdaydı. Berdiyansk kentinde bulunan bazı web kameraları patlama anını ve sonrasında yaşananları kaydetmiştir. Bu görüntülerde kendi üzerinde vinç olmayan Ropucha sınıfı gemilerde bulunan cephane ve diğer savaş malzemesinin Saratov’un vinçleri ile rıhtıma indirilmesi sırasında ilk patlamanın yaşandığı görülmektedir. Gemilerin rıhtıma aborda oldukları halde baş ve kıç taraflarında bulunan kapakların açık olmaları gemiler arasında yük aktarımı yapıldığı görüşünü desteklemektedir. Ayrıca ilk patlamayı takip eden yangının başlamasından çok kısa bir süre içinde iki Ropucha sınıfı geminin hızla yanmaya başlayan Saratov’dan uzaklaşmaları, gemilerin tehlikeli yükler elleçlendiği için ortaya çıkacak acil bir durumda hızla uzaklaşmaya hazır olduklarına işaret etmektedir.
İlk patlamaya neyin sebep olduğu henüz net bir şekilde bizler tarafından bilinmese de Rus Karadeniz Filosunun tam yükle 4900 ton deplasmanı olan bir tank çıkarma gemisi bir lojistik operasyon sırasında kaybetmesi ibret vericidir. Böyle tehlikeli yüklerin elleçlenmesi sırasında uyulması gereken iş sağlığı ve güvenlik önemlerinin alınmaması veya uygulanmaması kuvvetin morali ve disiplini hakkında ip uçları vermektedir.
Rus Karadeniz Filosu için savaştaki en önemli kayıp şüphesiz filonun sancak gemisi olan 186 metrelik Slava sınıfı Moskva kruvazörünün batırılması olmuştur. Bu kayıp uzun bir süre, boynuna ceza olarak albatros asılarak dışlanan denizcinin hikayesinde olduğu gibi filonun üzerinde kara leke gibi duracaktır.
Geminin tam olarak nasıl vurulduğu henüz savaşın sisi içinden çıkmamıştır. Her iki taraf olayı kendince anlatmayı tercih etmektedir. Ukrayna gemiyi TB-2 Bayraktar insansız hava araçları ile oyalarken iki adet Neptün füzesi ile vurduğunu iddia etmektedir. Rusya ise geminin üzerindeki cephanenin patlaması sonucu ortaya çıkan yangından dolayı hasara aldığını ve çekilirken kötü hava şartları yüzünden battığı söylemektedir.
Gemi batmadan önce üzerindeki yangını söndürmek için yanına gelmiş en az iki Rus kurtarma gemisinden birinden çekilen fotoğrafta geminin iskele tarafında ön yapının yakınlarında bir gemi savar füzesinde açılabilecek cinste iki adet yara izi ve geminin tamamını etkilemiş ve hala devam etmekte olan bir yangın görülmektedir. Geminin en çok zarar görmüş vasat bölgesinde iki adet 6 namlulu kısa mesafe top sistemi ve onlara ait cephanelik bulunmaktadır. Fotoğraftaki hasar aslında her iki tarafın da savlarını destekler gibidir.
Moskva gemisinin kaybında geminin aktif ve pasif öz savunma sistemleri ile yangın ve yara savunma partileri ve onların gemi isabet aldıktan sonraki uygulamaları gibi iç sebepler rol oynadığı gibi bazı önemli dış etkenlerinde inkâr edilemeyecek etkisi olmuştur.
Önemli bir dış etken Ukrayna’ya dışarıdan verilen istihbarat desteğidir. NATO ülkelerine ait çeşitli tip ve yetenekte keşif, istihbarat ve gözlem yapabilen insanlı ve insansız hava araçları sürekli olarak Karadeniz ve Baltık üzerinde uluslararası hava sahalarında uçmaktadırlar. Her ne kadar taraflarca kesin olarak ifade ve kabul edilmese de NATO ve bazı ülkelerin kendi milli imkanları ile elde edilen istihbarat bilgilerinin eş zamanlı veya eş zamanlıya yakın bir şekilde Ukrayna ile paylaşıldığı barizdir. Bu istihbarat Ukrayna’nın kendi gücünün ötesinde zarar vermesine imkân vermektedir.
Karadeniz Filosunun bayrak gemisinin kaybına neden olan başka bir etken düşmanın küçük görülmesi olmuştur. Savaştan önce Rusya’da yayınlanmış bir makalede Ukrayna’nın geliştirmekte olduğu Neptün füzesinin zaten Rusya tarafından geliştirilmiş olan KH-35 füzesinin daha basit ve ilkel bir versiyonu olduğu ifade edilmiştir. Makalenin yazarı Neptün füzesinin ancak Afrika ülkelerinin deniz kuvvetleri için faydalı olabileceğini, bu füzenin Rus savaş gemilerine karşı etkili olmayacağını belirtmiştir. Elbette bir makale ve onun yazarının görüşlerini genelleştirmek doğru olmaz ama Rusların hasımlarını ve onların sahip oldukları imkân ve yetenekleri küçümsediklerine dair birçok işarete savaş boyunca şahit olduk. Ayrıca Moskva gemisinin tek başına yanında mesela Admiral Grigorovich sınıfı modern bir firkateyn olmadan görev yapıyor olması Rusların kendi yeteneklerine duydukları aşırı güvenin sonucu olarak görebiliriz.
Savaşın başında beri Ukrayna Deniz Kuvvetleri Odesa ve civar limanlarda kalan birkaç gemi dışında fiilen görev dışı kalmış ve Rus Karadeniz Filosu ise hem maddi hem de manevi ciddi kayıplar yaşamıştır. Rus Hava Kuvvetlerinin Ukrayna ve Karadeniz üzerinde kesin bir hava hakimiyeti kuramaması Ukrayna’nın TB-2’leri kullanarak Rusların küçük deniz araçlarına karşı daha cesur saldırılar yapmasına imkân vermektedir.
Rusya savaşın başından beri Ukrayna’ya karşı başarılı bir deniz ablukası uygulamaktadır. Azov Denizinde bulunan Ukrayna limanları Ruslar kara birlikleri tarafından işgal edilmiştir. Diğer Ukrayna limanları ise ablukanın etkisi altındadır. Ukrayna Karadeniz’de Rusya’ya karlı bazı önemli başarılar elde etmiş olsa da henüz Rusya’nın kendisine uyguladığı deniz ablukasını kıramamıştır. Savaşın deniz cephesindeki en önemli mücadele bu ablukanın varlığına karşı olacaktır.