Ordu'daki ekoloji savunucuları ise Tandoğan'ın yanlış bilgiler verdiğini kaydederek Belediye Başkanına konu hakkında bilgi edinmesini tavsiye etti.
Ordu‘nun Perşembe ilçesi Belediye Başkanı, yapılması istenen deniz dolgusu projesine karşı çıkan ekoloji savunucularını bilgisizlikle suçladı. Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) ise iddialara karşı çıkarak bu tür projelere gerek olmadığı halde bunların rant amaçlı yapıldığına ve bu uygulamaların ekosisteme zarar verdiğini açıkladı.
Ordu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü 4 Eylül’de Perşembe kıyı düzenleme ve rekreatif amaçlı dolgu projesini yayımladı. Projeye ilişkin Çevre Etkisel Değerlendirme (ÇED) süreci 5 Eylül’de başlatıldı. Toplamda 93 bin metrekarelik alanı kapsayan projeye dahilinde denizde 54 bin metrekarelik alanın doldurulması planlanıyor.
Ordu Çevre Derneği, yaptığı basın açıklamasında projeyi “Ordu sahilleri Ünye’den başlayıp Gülyalı sahiline kadar Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan dolgular; piknik alanı, fuar, panayır ve bisiklet yolu adıyla işgal projeleridir” şeklinde değerlendirdi.
‘Başkan önce kendisi bilgilensin’
Açıklamada, Perşembe Belediye Başkanı Mustafa Sayım Tandoğan‘ın Perşembe’deki dolgu projesi için açıklamada bulunarak projeye ilişkin Çevre Etkisel Değerlendirme (ÇED) raporlarının alındığını öne sürdüğü belirtildi.
ORÇEV, Tandoğan’ın bu değerlendirmeye karşılık verdiğini, “Bizden proje hakkında bilgi almadan, sormadan, incelemeden kulaktan dolma bilgilerle yersiz ve asılsız eleştirilere maruz kalıyoruz” diyerek Ordu’daki ekoloji savunucularını eleştirdiğini ancak bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının e-ÇED duyuru platformundaki verilere göre, projenin ÇED başvurusu yapılmış olsa da henüz başvuru süreci devam ediyor. ORÇEV, yasal sürecin henüz tamamlanmadığına dikkati çekerek ÇED başvurusunun onaylandıktan sonra Proje Tanıtım Dosyası‘nın çıkacağını, bu nedenle Belediye Başkanı tarafından öne sürülen iddianın asılsız olduğunu ifade etti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bilgisizlik bu kadar olur. Pes! Kendi projeleri yayımlanıyor, bizler okuyoruz, inceliyoruz. Bilgi sahibi oluyoruz. Bilgi için kendisinden öğreneceğimiz bir şey yok. Biz kendisinden daha ayrıntılı bilgilere sahibiz. Bu okuma, inceleme ve yargı süreçlerini 20 yıldır yapıyoruz. Belediye Başkanı, ‘Önce bilgileri alsınlar sonra yazıp çizsinler’ demiş; yetinmemiş, ‘Bu alanda proje çalışması bitti, gerekli izinler alındı, bundan sonra ihale yapıp hayata geçirerek değerlendireceğiz’ demiş. Yasal süreci bilmiyor. Yasal süreç bitmeden ihale yapılamaz, tahkimat yapılamaz. Belediye Başkanı bilgi alacaksa önce kendisi sorup öğrenmeli.”
Projenin hayata geçirilmesi halinde 54 bin metrekarelik alanın doldurulmasının sonuçlarına değinen ORÇEV “Bu alan doldurulunca Perşembe kıyıdan uzaklaşacak. Denizdeki yaşam zarar görecek. Kıyı balıkçılığı olumsuz etkilenecek” diye belirtti.
Dernek, “Belediye Başkanına avukatıyla görüşüp hukuki süreci ve yasayı öğrenmesini öneriyoruz. Bilgisizliğini gidermiş olur. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp” diye ekledi.
‘Anayasal hakkımızı kullanıyoruz’
Ordu Olay‘ın aktardığına göre, Belediye Başkanı Tandoğan yaptığı açıklamada “Kimsenin kuşkusu olmasın doğaya saygı duyan, doğayı koruyan en fazla benim ve bununla çok mücadele ediyorum. Bu proje benim siyasi hayatıma mal olsa da, seçimi bile etkilese üzerine gidiyorum. Buna rağmen bakıyorum bu çevreciler, çevreyi çok sevenler yanımda yoklar. Buradaki eleştiriler siyasi ve maksatlı. Perşembeye bir şey yapılmasını istemeyen kesimler ve de burada yaşamayan burada oy kullanmayan kişiler” ifadelerini kullandı.
Ekolojiyi savunmak için Perşembe’de yaşıyor olmanın gerekmediğine ancak ilçede yaşayan dernek üyelerinin de bulunduğuna vurgu yapan ORÇEV, Tandoğan’a yanıt olarak şunları söyledi:
“Biliyoruz ki, belediye başkanı doğaya saygının değil rantın peşinden gitmekte. Daha önce Yason Burnundaki Arkeolojik SİT alanını yok etmeye, betonlaştırma ve araba yolu yapmaya kalktılar. Derneğimizin uğraşları ve suç duyurusu sonrası vazgeçmek zorunda kaldılar. Çevreciyim, demekle olmuyor. Perşembe’de altın, kurşun, çinko ve demir çıkarma projesi nedeniyle yalnızca siyanüre karşıyız demekle çevreci olunmuyor. Bizler doğamıza sahip çıkanlar aslında ülkeye sahip çıkıyoruz. Belediye Başkanının yanında olmayız. Siyasi maksatlı değil, ülkeye sahip çıkan yurttaşlarız. Tüm ekoloji konularında tarafız ve doğayı, yaşam alanlarını yok eden projelere karşı hakkımızı kullanıyoruz, kullanacağız da.”
ORÇEV, Anayasa‘nın “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” ifadelerine yer veren 56’ncı maddesine dayanarak haklarını kullandığını ifade etti.
‘Rant için yapılan projeler ekosisteme zarar veriyor’
Ordu Çevre Derneği’nden Coşkun Özbucak, Yeşil Gazete’ye yaptığı değerlendirmede “Ekoloji bağlamında baktığınız zaman bu projeler deniz ekosistemi için zararlı. Örneğin bir kıyıyı dolduruyorsanız derelerle birlikte düşündüğünüzde denize alüvyon getirmiyor ya da deniz hareketinden, dalgalarından, akıntılarından dolayı kıyılar zarar görüyor. Doldurulan yerlerin dışında kalan kıyılarda da deniz içeri giriyor; Ordu Merkez’de bunu yaşıyoruz” diye konuştu.
Özbucak, şunları söyledi:
“Bu projeler, yürüyüş yolu, bisiklet yolu, işte kafeler vb. sosyal tesisler yapımı adı altında yapılıyor. Ordu’nun Samsun sınırından itibaren tüm ilçelerin kıyılarında deniz dolgusu projeleri var. Bunlar Türkiye genelinde de yapılıyor. Bunlar devletin şirketlere para kazandırma yerleri, bu sosyal tesisler dediğimiz yerleri yandaşlarına veriyorlar. Bunları rant projeleri olarak değerlendiriyoruz çünkü ekosisteme zarar veriyor. Gereksiz; dolgu yapmadan da yürüyüş yolu yapılabilir. Ayrıca bisiklet yolu da yalnızca kıyı boyunca yapılıyor.”
Ancak böyle uygulamalara ihtiyaç olmadığını ifade eden Özbucak, “Yapılış nedeni resmi olarak sosyal tesis yapımı ama gereksinim var mı yok mu diye baktığımızda yok. Çünkü kumsalları dolduruyorlar, kumsal diye bir şey kalmıyor. Denize erişim de olmuyor, insanların kıyıya ulaşımı da olmuyor. Biz denizden arazi elde edilmez diyoruz. Halihazırda kumsal olan yerlere kafeler gibi bu tür tesisler yapılabilir zaten, ama bu farklı bir proje. Para dağıtma, para kazanma yerleri olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Dolgu yapmadan da yürüyüş ve bisiklet yollarının yapılabileceğinin altını çizen Coşkun Özbucak, “Ayrıca bisiklet yolu da yalnızca kıyı boyunca yapılıyor. Oysa bisikletin şehir içiyle paralel olması gerekir, şehir içinde bisikletle gezme olacağı yok, sahile bisiklet yolu yapılıyor. Bunun da hiçbir anlamı yok. Zaten doldurulmadan önce de kıyıda bisiklet yolu ve yürüyüş yolu konumunda yerler var” diye belirtti.