Bu devrim niteliğindeki gemi, ismini AP Moller Holding ve AP Moller Maersk'in hakim hissedarı AP Moller Vakfı'nın başkanı Ane Maersk Mc-Kinney Uggla'dan alıyor. Ane Maersk, geçen yıl görevini oğlu Robert'a devretse de, bu önemli projede adının yaşayacağı bir miras bırakıyor.
Ane Maersk, dünyanın ikinci metanol yakıtlı yük gemisi olarak öne çıkıyor ve Maersk'in yeşil enerji stratejisinin bir parçasını oluşturuyor. Geminin çıkışıyla birlikte, Maersk, 2024-25 için düşük karbonlu metanol tedarikini güvence altına almak üzere çalışmalarını sürdürdüğünü açıkladı. Ancak, bu stratejik hamle sadece bir tek gemiyle sınırlı değil.
Maersk, şirket içi temiz yakıt yatırımları ve stratejik ortaklıklar aracılığıyla sıfır emisyonlu tedarik zinciri oluşturma vizyonunu ortaya koyuyor. Ane Maersk'in başarılı olmasıyla birlikte, şirket, 17 adet "metanol özellikli" gemi için daha fazla yakıta ihtiyaç duyacak.
Maersk'in İcra Kurulu Başkanı Vincent Clerc, "Ane Maersk, daha sürdürülebilir bir sektöre olan bağlılığımızın görsel ve operasyonel bir kanıtıdır. Ane Mærsk ve kardeş gemileriyle, tedarik zincirlerinden kaynaklanan emisyonları azaltmayı amaçlayan, sayıları giderek artan işletmeleri kapsayacak şekilde genişletiyoruz." dedi.
Bu adım, sadece Maersk için değil, aynı zamanda denizcilik endüstrisi genelinde sürdürülebilirliği teşvik etmek adına bir örnek teşkil ediyor. Geçen yıl çift yakıtlı tahrik için en çok sipariş edilen seçeneğin metanol olduğu göz önüne alındığında, Maersk'in diğer taşıyıcılara da ilham kaynağı olması bekleniyor.