"Layher İskele Çözümleri, Daha Az Malzeme ve İşçilik ile Daha Fazla Alanda Çalışma İmkanı Sunuyor"

Layher Avrupa’nın en eski ve köklü iskele üreticisidir. Kendini devamlı yenileyen ve ar-ge...

Tanser İKİLER - Layher Türkiye Marmara Bölge Müdürü

Layher uluslararası bir marka. Layher’in Türkiye’deki çalışmaları ve hizmetlerin­den söz eder misiniz?

Tabi ki, Layher Avrupa’nın en eski ve köklü iskele üreticisidir. Kendini devamlı yenileyen ve ar-ge çalışmalarına ciddi oranda bütçe ayıran bir firma. Bu durum Layher’i dünyada güven duyulan lider firmalardan biri yapmıştır. Layher Türkiye olarak ise 10 yıla yakın zamandır faaliyet­lerimizi sürdürüyoruz. Türkiye’de, tamamı Almanya’da üretilen malzemelerin satış ve pazarlama organizasyonunu yürütüyoruz. Bunun için de Kocaeli ve İzmir’de yüksek miktarda stok bulundurma kapasiteli modern depolarımız ve lojistik organizas­yonumuz mevcut.

Çok geniş bir ürün ve hizmet yelpazeniz var sanırım. Genellikle inşaat sektörün­den çok endüstriyel taraf önceliğiniz. Bunun sebebi nedir?

Ürün çeşitliliğimiz gerçekten çok geniş kapsamlı. Özellikle çalışma iskelesi olarak bilinen (Flanşlı tip) Allround is­kelelerimiz, güvenli iskele kurulumu zor alanlar için birçok alternatif sunmakta. Aynı zamanda bu ürün grubundaki mal­zeme çeşitliliği, daha az malzeme ve iş­çilik ile daha fazla alanda çalışma ortamı oluşturmak için oldukça efektif çözümler sunmakta. Ürün gruplarımız da birçok uluslararası üreticiye göre oldukça geniş. Geçici Çatı Koruma Sistemleri, Ağır Yük İskeleleri, Hareketli İskeleler, Sahne sistemleri, Geçici Köprü Sistemleri vb. Layher Türkiye olarak önceliklerimizi, sektördeki ihtiyaçlara ve ürünlerimizin bu sektörlerde gerekli karşılığı bulabil­mesine göre tercih ederiz. Bu sebeple, in­şaat sektöründe özellikli proje ve işlerde daima varız. Öncelikli olarak çözümle­rimiz ve ürün kalitemizle artılar oluştu­rabileceğimiz projeleri tercih ediyoruz. Türkiye’de ağırlıklı Endüstriyel tesisler, Gemi inşa, Madencilik vb. sektörlere şu an daha fazla odaklanıyoruz. Bunun yanı sıra, Yatcılık sektöründe de hem bakım hem de bakım alanı oluşturacak geçici hangar veya çatı gibi yapılar için iskele çözümleri sunuyoruz.

Denizcilik sektörü ile ilgili çalışmaları­nız ne durumda?

Bu sektörde son 3 senedir hızlı bir bü­yüme yakaladık. Gemi inşa sektöründe kaliteli ürün kullanımındaki algı zamanla değişmekte. Orta ve uzun vadede firma­ların daha karlı olduklarını görmeleri, bu değişim için önemli bir etken. Tersane­lerin iskele stoklarını oluştururken ve yönetirken profesyonel destekler veriyo­ruz. Aslında birçok tersane, malzeme satın alma sürecinde doğru ürün ve parçaları almadığı için kısa bir süre sonra tekrar bütçe ayırmak zorunda kalıyor. Biz, tersa­ne ile yaptığımız ortak çalışmalar sonucu yüksek oranda daha başarılı bir ihtiyaç lis­tesi oluşturabiliyoruz. Bu da işin başından daha doğru bir başlangıç yapmamızı sağlı­yor. Gemi inşa sektöründe pazar payımızı periyodik olarak büyüterek hedeflerimiz dahilinde hizmet vermek istiyoruz. Bunun içinde yatırımlarımıza devam ediyor, bu yıl ilk defa Exposhipping İstanbul fuarına katılıyoruz. Periyodik olarak GMO ile eğitim programları düzenliyoruz.

Ürünlerinizin nitelikli olduğu aşikâr. Ancak nitelikli partner de önemli gali­ba...

Muhakkak, bizim işimizin bir yönü nitelikli ve güvenli malzeme iken; diğer bir yönü de nitelikli iskele kurum-söküm hizmeti alabilmektir. Layher bu konuda, bulunduğu tüm ülkelerde işinin uzmanı iskele firmaları ile çalışarak partner adı verdiğimiz birliktelikler oluşturmakta. Malzememizi kullanan veya belli süre ile malzeme+hizmet paketi ihtiyacı olan firmaların ihtiyaçlarına yönelik partnerle­rimizden destek alınabilmekte. Bu yapı ve doğru işlemesi bizim için oldukça önemli.

Sektörde standartların geliştirilmesi için yapılan çalışmaları siz de izliyorsunuz. Mesela güvenli iskele kullanımı zorunlu­luğu gibi... Sizin bu çalışmalara bakışı­nız nedir, katkınız oluyor mu?

Standartların geliştirmesi sektör adına çok önemli bir konu, biz bu standartlara Dünya normlarında uzun yıllardır sahibiz. Ancak yerli üreticilerin ve Türkiye’de üretim yaptıran yabancı firmalarında bu normlara uygun üretim yapması insan hayatı ve iş güvenliği açısından oldukça önemli. Bu konuda, 2013 yılında yürür­lüğe giren TSE 12810-11 standartları için TSE ekibine önemli destekler verdik. Güvenli iskele kullanımı, sadece üreticinin TSE belgesi almasıyla sağlanabilecek bir konu değil bizce. Avrupa’da da olduğu gibi üretilen malzemenin daha kısa periyotlar da habersiz olarak kontrolleri yapılmalı ve sertifikalı üretilen her malzeme için regülasyonda belirtilen üretici kod ve im­zası malzeme üzerinde yer almalı. Çünkü sertifika üreticiye değil malzemeye verilen bir belgedir.

Son olarak, 2019 yılından beklentileri­niz nelerdir. Sizce Denizcilik sektörünü neler bekliyor?

Şuan ki ekonomik durgunluk 2019 senesi içerisinde toparlanacaktır diye tahmin ediyorum. Ancak zamanını tahmin etmek kolay değil tabi ki. Denizcilik sektörü şu an ki durgunluktan diğer sektörlere göre nispeten daha az etkilendi bence. O nedenle 2019 senesinde denizcilik sektörü gelişimini sürdürecektir. Umarım daha iyi bir sene geçiririz. Saygılarımızla...

Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Ocak-Şubat 2019 - 64. sayısında yayımlanmıştır.

Röportajlar Haberleri

“Sektörün karbondan arındırılması, yeni fırsatlarla dolu bir dönüşüm sürecidir.” 
“Karbonsuzlaştırma, denizciliğin bugüne kadar karşılaştığı en büyük iştir.” 
“Sadece çok az müteahhitin yapabildiği işleri yapıyoruz.” 
“Mobil yangın söndürme sistemlerimiz, yüksek verimlilik sağlıyor.” 
“Her birey daha yaşanabilir bir çevre için üzerine düşeni yapmalıdır.”