Mustafa AY - Esenkıyı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
Geçmişi 1960’lı yıllara dayanan Esenkıyı Denizcilik, gemi bakımı ve onarımı alanında sektörün önde gelen firmalarından. İçeride yürüttüğü faaliyetlerini yurt dışında da üç ofisle sürdüren firma ile ilgili Mustafa AY konuğumuz oldu.
Sektörde köklü bir firmasınız. Esenkıyı Group olarak ticaret geçmişinizden bahseder misiniz?
Öncelikle firmamızın kuruluşundan bahsetmek istiyorum. Esenkıyı Group ilk olarak 1967’de kurulan Özen Denizcilik firmasının 2011’de revize edilmesiyle oluşturulan uluslararası bir firmadır. 2011 yılından bu yana ortağım Furkan Özyazıcı ile işimizde emin adımlarla ilerlemek hedefiyle işe gemi-bakım ve onarımı ile başladık. Daha sonra tersane ve gemi işletmeciliği sektörlerini de bünyemize katarak denizcilik sektöründe ilerlemeye devam ediyoruz. Ayrıca 2019 yılında yine Yunanistan’da olan Loyalty Tanker Enterprises firmasını kurarak, uluslararası ve kabotaj hizmeti veren tüm deniz araçlarına ve yurt içinde ve yurt dışında tüm gemilere gemi bakım ve onarım hizmeti veriyoruz. Şirket olarak temel hizmetimiz gemi bakım onarımı olsa da devlet sektöründe de yaptığımız ve tamamlamış olduğumuz devlet projelerimiz de bulunmakta.
Sektörde hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz? Hangi ülkelerde ofisiniz mevcut?
Hizmet verdiğimiz alanlar açısından baktığınızda şirketimizin sektörde geniş bir yere sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 2019 yılını şirketimiz açısından değerlendirecek olursam şirketimizin kuruluşundan bu yana en verimli yılı 2019 oldu diyebilirim. Gemi bakım ve onarımında almış olduğumuz 138 parça gemi bakımı, devlet dairelerinde yaptığımız farklı projelerle 2019 yılı şirketimiz açısından oldukça verimli geçti. Yine 2019’da temelini attığımız çalışmalar sonucu Atina, Dubai, Singapur’da da hizmetler verebileceğimizi değerlendirerek ofisler açtık. Şu anda şirketimiz bünyesinde gemi bakım ve onarımı hizmeti vermek amacıyla Singapur, Yunanistan ve Dubai`de hizmet verdiğimiz üç farklı ofisimiz bulunmakta.
Gemi inşa ve bakım-onarım konusunda önemli firmalardan birisiniz. Bu konu özelinde Türk denizciliği ne durumdadır?
Türk denizciliği batı bloğunda öncelikli bir konumda olup, Gibraltar içerisinde yer alan her gemiye gerek standartlar gerekse servis bakımından değerlendirdiğinde ilk sırada yer almaktadır. Çeşitlilik ve servis ağı güçlü konumda yer almakla birlikte kendi bölgesinin lideridir. Kuru havuz ve yüzer havuz kapasitesi bakımından da değerlendiğinde VLCC tankerlere hizmet verebilecek yapıdadır.
Tersanenizin kapasitesi ve teknik donanımı konusunda bilgi verir misiniz?
Tersanemiz Suezmax kapasitesi de dahil olmak üzere çok geniş yelpazede gemilere hizmet vermekte ve BWT /Scrubber takılması konusunda çok ileri standartlarda hizmet ekipmanlarının takılması ve opera edilmesi konusunda yeter kapasitedir. Özellikle çalışanlarımızın bu konudaki tecrübeleri bize bölgesinde etkin bir söz sahibi olmasını sağlamaktadır.
2020 bir milat oldu, düşük sülfür oranlı yakıt kullanımı 2020 başı itibari ile başladı. Süreç nasıl ilerliyor, sizin açınızdan sıkıntılar var mı?
2020 gerçekten denizcilik sektörü için bir milat oldu. 1 Ocak 2020’de gemilerde kükürt içeriği en fazla % 0.5 olan yakıtların kullanımına başlanacağı, bununla ilgili olarak, 01 Mart 2020 tarihinden itibaren eğer gemide eşdeğer bir uygulama mevcut değilse, kükürt içeriği % 0.5’i aşan yakıtların gemide yakıt olarak taşınmasının da yasaklandığı, söz konusu sülfür düzenlemesinin uygunluğunun, tüm dünyada yoğunlaştırılmış denetimlerle kontrol edileceği Uluslararası Denizcilik Örgütü, Deniz Çevresini Koruma Komitesi tarafından getirilen bir sınırlama tarafımıza Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) Deniz ve İç sular Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen ilgi yazıyla bildirildi.
Getirilen yeni düzenlemeye şirketimiz açısından baktığımızda bu süreç özellikle şirketimizin gemi işletme bölümünün olumsuz etkilenmesine neden oldu. Bu düzenleme navlunlarımızla birlikte iç ve dış ticaretimize de yansıdı. Ayrıca getirilen yeni düzenlemeyle birlikte gemi bakım onarım kısmında gemilere takmış olduğumuz Egzoz Gazı Temizleme Sistemleri (Scrubber), Ballast Water Sistemlerine de değinmek istiyorum. Söz konusu kural gereklerinin karşılanmasına yönelik olarak, sertifikalandırılan Egzoz Gazı Temizleme Sistemleri (Scrubber) eşdeğer uygulama olarak kabul edilmeye başlandı. Ayrıca Çin’de çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sebebiyle taleplerin bir kısmına karşılık veremedik. Pandemi öncesi bu sistemleri ülkemize getirtmemiz 2 ay sürerken, şu an bir Ballast Water Sistemini Türkiye’ye getirtmemiz 5 - 6 ay sürüyor. Koronavirüs nedeniyle müşterilerimizin taleplerini karşılamakta gecikmeler yaşıyoruz.
Normalleşme süreci ile birlikte piyasalar tekrar hareketlenmeye başladı ve en kısa zamanda müşterilerimizin taleplerini yerine getireceğiz.
‘Ballast Water Management’ 2019’un en sık gündemdeki konulardan biriydi, bu geçiş dönemindeki hazırlıklarınızdan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle Ballast Water Treatment sisteminin ne olduğu ve ne işe yaradığıyla ilgili bilgi vermek istiyorum. Gemilerden kaynaklanan kirliliklerin sınırlandırılması ve kontrol altına alınması amacıyla denize basılan suyun içerisindeki farklı organizmaları ayrıştıran ve ekolojik karışıklığı engelleme amacıyla oluşturulan Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından geliştirilen bir sistemdir. Bizde doğa dostu bir firma anlayışı ile Ballast Water Treatment sistemi için bundan bir yıl önce bu sistemle ilgili bir ekip görevlendirdik. Bu ekibin Güney Kore’de bir buçuk ay eğitim almasını sağladık. 2019 yılı içerisinde Ballast Water Treatment Sistemde toplamda 16 gemiye hizmet verdik. Aslında, alt yapı olarak hazırdık fakat armatörlerin verdiği siparişlerin tarihinin gecikmesi plansız bir şekilde bizi de etkiledi. Bunun devamında da 2020 içerisinde sipariş etmiş olduğumuz 15 parça Ballast Water Treatment sistemimiz mevcut. İlk başlarda siparişlerin gecikmesinde zorlansak da 2020 son çeyreği içerisinde düzene gireceğine inanıyoruz.
Almanya Merkezli Colombia Ship Management ile bir ortaklığınız oldu. Biraz bilgi verir misiniz?
Bugüne kadar yapmış olduğumuz en önemli ve en büyük projemiz Colombia Ship Management ile yapmış olduğumuz iş birliği. Karşımızdaki firmanın kurumsal kimlik kazanmış, profesyonel bir firma olması nedeniyle alt yapı hazırlıkları 2 yıla yakın sürdü. Colombia Ship Management toplam 1.680 parça gemi filosuna sahip bir firma. Bizim firmamızdan talebi ise: “Siz firma olarak değil, ülke olarak taleplerimizin %10’unu karşılayın. Bu bizim için yeterli” şeklinde olmuştu. Biz ise firma olarak Türkiye pazarında bu taleplerin %10’unu karşılayabilecek seviyedeyiz. Firma olarak yıllık algoritmaları aldığımızda gördük ki biz Türkiye’deki kapasitelerden tutun verilebilecek hizmetlere kadar ne kadar ilerleyebileceğimizi gördük.
Başka uluslararası görüşmeleriniz plan ve projeleriniz var mı?
2020 yılı içerisinde firmanın en kötü şartlarda 80 parça gemisinin Türk gemi sanayisinde, tersanecilik sektöründe elemlenebileceğini hedefledik. Tabii bunun içinde farklı önlemler aldık. Mesela en azından %10’luk birimden %13’lük birime çıkabilmek için Dubai, Abu Dabi ve Umman’da tersanelerle iş birliği yaptık. Bu şekilde yola devam ediyoruz.
Şirket olarak 2022 yılında Türk tersaneciliğinde hem network ve marketing hem de uluslararası müşterilerimizin bize vermiş olduğu değerlerle alanımızda birinci sırada olmayı hedefliyoruz. Ayrıca gemi işletme kısmı olarak da petrol taşıma hacmimizi en azından %50 artırmayı planlıyoruz.
Türkiye’nin önemli bilim araştırma gemilerinin bakım onarımlarını da yaptınız. Bu sektörde önemli bir prestij olsa gerek...
Özellikle 2018/2019/2020 yılları içerisinde Kıyı emniyet ve üniversitelerin ve özel sektörün araştırma gemilerine bakım /onarım ve tamir hizmeti vermiştir. Bu bağlamda Türk denizciliğinin Üniversitelerine ait tüm gemilere hizmet verdik.
E-Ship Management konusunda neler söylersiniz. Esenkıyı Group olarak teknoloji kullanımınız nasıldır?
Yine Yunanistan merkezli firmamızda Suexmax gemilerin kiralanması ve teknik yönetimi yapılmak üzere 2020 yılının başında yaptığımız yatırım ile sektöre girmiş bulunmaktayız ve dünyanın tüm bölgelerine gemi kiralama ile yakıt ve ham petrol taşımacılığına girmiş bulunmaktayız. Bu bağlamda özellikle Akdeniz ve Uzakdoğu da seyir yapan gemilerimiz ile dünyanın birçok bölgesine yakıt taşımacılığı yapmaktayız.
Dünyayı sarsan Covid-19’un denizcilik sektörüne etkileri hakkında bilgi verebilir misiniz? Projelerinizi etkiledi mi?
Koronavirüs ülkemiz gemicilik sektörüne bazı avantajlar sağlarken beraberinde birtakım dezavantajları da getirdi. Avantajlarından bahsedecek olursak; koronavirüs dünyadaki gemi sanayisinin %65’ini oluşturan Uzak Doğu ülkelerine talebi azaltmış, bu taleplerin hemen hemen hepsinin Türkiye’ye gelmesini sağlamıştır. Koronavirüs salgını 2020 yılı ülkemizdeki gemi sanayisine olan talebi arttırarak gemicilik sektöründe ülkemizi avantajlı hale getirmiştir.
Tabi bu sürecin avantajlarının yanı sıra dezavantajlarının da olduğundan bahsetmemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Bu nedenle biraz da koranavirüs sürecinin dezavantajlarından söz edelim. Koronavirüsün dünya geneline yayılan bir pandemiye dönüşmesi ile Suezmax, Panamax, VLCC gibi gemilerimizin çalışmış olduğu bölgeleri değiştirmek zorunda kaldık. Normal şartlarda bu gemilerin çalıştığı bölgeler Uzak Doğu olmasına rağmen birçok gemimizin sefer bölgesini değiştirmek zorunda kaldık...
Son olarak eklemek istedikleriniz…
2020 yılını, Esenkıyı ailesi olarak sektörde daha fazla yer almak koşuluyla Yunanistan Dubai ve Singapur ofislerimizi açarak 24 saat aralıksız hizmet verme anlayışını benimsedik. Tüm ofislerimizde çalsan uzman kadromuz dünya denizlerinde seyir yapan gemilerimiz ile birlikte hizmet vermektedir.
Columbia Ship Management ile yaptığımız ortaklıkta yine bu bağlamda bizlere güç katmış ve sektörün genç ve hızlı ama kontrollü büyümemizi sağlamıştır. İnanıyorum ki 2021 yılında bu ağımızı genişleterek Londra ve Amerika da açılmasını planladığımız ofislerimizde hizmete girecektir.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Mart-Nisan 2021 - 71. sayısında yayımlanmıştır.