İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, küresel ekonomide durgunluk ile deniz ticaretinde Kızıldeniz ve Panama Kanalı’ndaki darboğazların devam ettiğini söyleyerek, Kızıldeniz’de 33’ten fazla geminin saldırıya uğradığını ve geçtiğimiz hafta Süveyş Kanalı’ndan gemi geçişlerinin bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 55 düştüğüne dikkat çekti.
Konteyner gemilerde düşüş oranının yüzde 67’ye ulaştığını, Ümit Burnu geçişlerinin ise yaklaşık yüzde 75 arttığını belirten Öztürk, Kızıldeniz krizinin ekonomik ve çevresel maliyetleri sürekli arttırdığını, gemilerin rota değişikliğinin, Singapur ve Kuzey Avrupa arasında emisyonları yüzde 70 yükselttiğini vurguladı.
“Panama’da kısıtlama devam edecek”
Öztürk, “Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik saldırıların arttığı Ocak sonunda 6 bin 365 dolara kadar çıkan Şangay-Cenova hattında 40’lık bir konteynerin spot navlunu, geçen hafta 5 bin 42 dolara geriledi. Navlundaki düşüş, zayıf talep ve konteyner gemi kapasitesi fazlalığından kaynaklanıyor. Ancak deniz taşımacılığını yönlendiren konteyner hatları, müşterilerine bu yılın ikinci yarısına kadar uzanabilecek bir krize hazırlanmaları yönünde uyarılarda bulunuyorlar.
Darboğaz sadece Kızıldeniz ile sınırlı değil. Panama Kanalı’nda su seviyesindeki azalma nedeniyle Nisan 2024’e kadar günlük 24 gemi geçişi sınırlamasının devam edeceği açıklandı. Yaklaşık yüzde 32 azaltılan kapasite ile uygulanan genel kısıtlama tedbirlerinin 2025 yılına kadar sürmesi öngörülüyor. Dökme yük navlunları için ana gösterge olan Baltık Kuru yük Endeksi ise Çin’de yavaşlayan inşaat faaliyetinden dolayı 2 bin puanın altında (1.871) seyrediyor” dedi.
Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşının, her alanda devam ettiğine de dikkat çeken Öztürk, “En son ABD yönetimi, liman altyapısına 5 yılda 20 milyar dolar yatırım yapma kararı verdi. Bu yatırımın içinde Amerikan limanlarındaki Çin malı konteyner vinçlerinin değiştirilmesi de var. Ancak yeni oluşturulmaya çalışılan taşımacılık koridorlarına, ürün tedariğinin yakın pazarlardan temini gibi çalışmalara rağmen Batı ekonomilerinin Uzakdoğu’ya bağımlılığı devam ediyor. Geçen yıl Asya ile Avrupa arasındaki konteyner taşımacılığı 16.58 milyon TEU ile rekor seviyeye ulaştı” dedi.
Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği pazarındaki durgunluk ve Rusya’ya yönelik yaptırımların artması ile ihracatın negatif etkilendiğini söyleyen Öztürk, “ Denizcilik Genel Müdürlüğü verilerine göre geçtiğimiz ay ülkemiz limanlarında elleçlenen yükte düşüş, elleçlenen konteynerde ise küçük bir artış var. Batı’nın Rusya’ya yaptırımları sıkılaştırması sonucu limanlarımızda transit yük taşımalarında ciddi düşüş yaşanıyor. Öte yandan özellikle sıvı yük elleçlemesindeki artış sonucu Aliağa Bölgemizdeki limanlarımız Türkiye’de birinci sıraya yükseldi “dedi.
“Mısır’da lojistik depoları kuruluyor”
Türkiye’nin Hazar Denizi ve Basra Körfezi üzerinden Orta Koridoru canlandıracak girişimlere devam ettiğini ifade eden Öztürk, Mısır ve Somali üzerinden Afrika açılımına hız verildiğini, çok sayıda Türk firmasının Mısır ve diğer Kuzey Afrika ülkelerinde yatırım yaparken, lojistik firmaların da Mısır’da depolar kurmaya başladıklarını vurguladı.
Öztürk, “ Bu gelişmeyi bölgesel ticaret açısından sevindirici bulmakla beraber, yurtdışına giden yatırımın ülkemizin çektiği uluslararası yatırımı geride bırakması; Türk vatandaşlarının yurtdışından gayrimenkul alımına hız vermesi herkes gibi bizi de endişelendiriyor” diye konuştu.
İzmir’in 220 direkt liman bağlantısı olan 16 limanı, yılda 92 milyon ton yük elleçlenen limanları, 4,5 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesi, yılda 2 milyon TEU konteyner elleçlenen 4 limanı, 75 bin TIR taşıyan limanları, 6 Marinası ve üç Kruvaziyer Limanı (İzmir, Çeşme Ulusoy, Dikili) ile deniz ticaretinde ve deniz turizminde önemli bir kavşak olmaya devam ettiğine de değinen Öztürk, bu sezon İzmir’e 71, Çeşme’ye 74, Kuşadası’na 560 yolcu gemisinin beklendiğini söyledi. 3 Mart Pazar günü Ege Port Kuşadası Limanı’na “Sun Princess” gemisinin ilk defa yanaşacağını, İzmir’de ise kruvaziyer sezonunun Nisan ayında başlayacağını belirten Öztürk, gelen yolcuların memnuniyetinin artırılması için Bergama, Sard, Urla akslarında yeni destinasyonlar oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Şükriye Vardar, AB ithalat kontrol sisteminin detaylarına dikkat çekti
19 Şubat 2024 tarihinde Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan AB’nin İthalat Kontrol Sisteminin 3. Sürümünün Kademeli Olarak Uygulanması’na ilişkin yapılan duyuru hakkında bilgi veren İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Şükriye Vardar, “Buna göre deniz yolu taşımacılık şirketlerince en geç 4 Aralık 2024 tarihinde, bu şirketlerin ara düzeyde bilgi sunan bildirimleri için de en geç 1 Nisan 2025 tarihinde sürecin başlayacağı bildiriliyordu.
Bu yazı ile birlikte 2 adet de kılavuz yayınlandı. Bu kılavuzları incelenmenizi tavsiye ediyorum. Bu yeni süreç, AB’nin Gümrük Güvenliği’ni artırmak, ithalat prosedürlerini modernize etmek ve giriş özet beyanlarındaki data kalitesinin geliştirilmesinden oluşacak olup; gümrük risk analizleri için ek bilgi sağlayıp gümrük otoriteleri ile ekonomik operatörlerin arasındaki iş birliğini arttıracaktır.
Eğer ki hazır olmazsak; Eşya AB gümrük sınırlarında durdurulur ve gecikmeye maruz kalır, eşyanın gümrükten geçmesine izin verilmez. Yetersiz beyanlar ya reddedilir ya da müdahaleye tabi tutulur ve uygunsuzluk durumunda da yaptırım uygulanabilir. Önümüzdeki aylarda Avrupa Komisyonu tarafından bir webinar düzenlenecek. Bu önemli süreci atlamamak adına ekleri incelemenizi tavsiye ediyorum” dedi.