İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu eski Üyesi ve Transbosphor Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Mustafa Can, 19 Kasım'da yaşanan fırtına nedeniyle Zonguldak Ereğli'de batan ve kırıma uğrayan gemilerle ilgili konuştu.
Gemilerin koster ve nehir tipi olduğuna dikkat çeken Can, ikisinin de sac kalınlıklarının ince olmasından dolayı Karadeniz'in kötü hava koşullarına dayanamadıklarını söyledi.
Kafkametler adlı geminin mendireğe çarpıp battığını belirten Can, "Sahile vuran cenaze olmadığı için mürettebatın da batacaklarını düşünmediklerine inanıyorum. Son ana kadar gemide kaldıklarını düşünüyorum" dedi.
Can şunları söyledi:
"Sert havalara dayanamıyorlar"
"Karadeniz'de dalgalar derin ve uzundur. Nereden geldiği belli olmayan dalgalar başlıyor. Üzerine kıyıların sert kayalarla kaplı olduğunu da ekleyelim. Nehir tipi ve koster gemilerin de sacları ince olduğu için bu tip havalara dayanamıyorlar. Hafif olduklarından dolayı draftları da düşük ve gemi ağırlık veremediği için özellikle bu tür olağanüstü durumlarda pervanelerden de tam verim alamıyorlar"
"Sağlıklı arama yapamıyoruz"
"Bu hava koşullarında arama kurtarma çalışmaları sağlıklı bir şekilde yürütülemiyor. Elimizdeki teknik ekipman yetersiz. Bu hava koşullarında uçabilecek helikopterlere sahip değiliz. Bu tip helikopterlerimiz olsaydı, denizcilerimizi hızla toplayabilirdi. Römorkörlerimiz de sert havalarda Karadeniz'e çıkamıyorlar. Elbette Akdeniz'de diğer ülkelerden çok daha iyi konumdayız ama ben ülkemizi en iyilerle kıyaslamak istiyorum. Maalesef bu tür fırtınalarda yürütülen arama kurtarma çalışmalarında Norveç'ten, İngiltere'den, Amerika'dan hala gerideyiz. Benim önerim bu ülkelerle fikir alışverişi yapılarak arama kurtarma ekiplerinin kurulması"