Japonya yeşil enerjiye geçişte deniz üstü rüzgar çiftliklerine ve hidrojene güveniyor

Japonya, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynakları oranını yüzde 36 ila 38’e çıkarmayı ve sera gazı emisyonlarını yüzde 46 oranında azaltmayı hedefliyor. Teknoloji, bu yeşil enerji devriminin merkezinde yer alıyor.

Alternatif enerji üretimi Japonya için bir öncelik. Enerji politikaları, mayıs ayı ortasında Japonya’da düzenlenecek G7 zirvesinde gündemin en üst sıralarında yer alan konulardan biri olacak.

Kilometre taşı niteliğindeki bir yüzen rüzgar enerjisi çiftliğini ziyaret etmek için Japonya'nın güneyindeki Nagazaki prefektörlüğünde yer alan Goto Adaları’na gittik.

Deniz üstü rüzgar enerjisi, kısıtlı bir araziye karşın geniş bir kıyısal alana sahip Japonya’nın gelecekteki enerji ihtiyaçlarına yanıt olabilir. Ancak bunun da zorlukları var.

Goto Yüzen Rüzgar Enerjisi Çiftliği, Japonya’nın tayfunlardan en çok etkilenen bölgelerinden biri ve bu yüzen rüzgar türbinlerinin dayanıklılığını test etmek için stratejik bir alan.

Japonya enerji üretimi için hem yüzen hem de dibe sabitlenmiş rüzgar türbinlerine güveniyor. Akita’nın dibe sabitlenmiş rüzgar enerjisi santrali, ülkenin ilk büyük ölçekli açık deniz rüzgar enerjisi çiftliğiydi. Her iki tür de Japonya'nın karmaşık topografyasına ve doğal afetlerine uygun olarak tasarlandı.

Goto Yüzen Rüzgar Enerjisi ÇiftliğiGenel Müdürü Ushigami Kei, "Sabit türün deniz tabanına iyice bağlanması gerekiyor ancak Japonya'da deniz çok çabuk derinleşiyor. Önce deniz tabanına bir temel atılarak inşa edilir, bu nedenle deniz tabanının topografyasından ve jeolojisinden etkilenir. Yüzen tür ise bir zincirle bağlanır ancak deniz zemininin topolojisinden etkilenmediği için depremlere karşı güçlüdür." şeklinde konuşuyor. 

Bu yüzen yapılar için en büyük zorluk, tayfunlar ve dalgaların gücüyle başa çıkmak. Stabilizasyon mekanizmaları, savrulmayı en aza indirmek için gemi inşa teknolojilerinden yararlanıyor.

Ushigami Kei, "Yapı, şamandıranın alt kısmındaki ağır beton unsurlarla ağırlık merkezini alçaltmak suretiyle stabil olacak şekilde tasarlandı. Bu da yapıyı tayfunların güçlü rüzgarlarına karşı dayanıklı hale getiriyor." diyor.

Zemin etütleri, Goto'daki gibi son teknoloji tesislerin doğal afetlere karşı dayanıklı olarak tasarlanmasında önemli bir rol oynuyor.

Tokyo Üniversitesi'nden Profesör İshihara Takeshi, rüzgarın risk değerlendirmesi üzerinde çalışan en ünlü mühendislerden biri.

Profesör İshihara Takeshi, "Japonya örneğinde, çok güçlü tayfunlar oluşuyor ve sıradan rüzgarlar yeterince güçlü değil. Dolayısıyla bu iki sorunu aynı anda çözmemiz gerekiyor. Kanadı uzatmak ve inceltmek çözümlerden biri. Uzunluğu arttıkça normal güç üretimi de artar. Daha ince kanatlar da tayfunlar sırasındaki aşırı rüzgarı azaltır. Japonya’nın karbon fiber teknolojisini kullanılarak çok uzun, ince ve güçlü kanatlar oluşturmak mümkün." şeklinde konuşuyor. 

Goto rüzgar çiftliği ticari faaliyetlerine 2024 yılı ocak ayında başlayacak.

Hidrojen taşımacılığı önceliklerden bir diğeri
Dünyanın ilk sıvılaştırılmış hidrojen taşıyıcısı Japonya'nın Kobe limanında bulunuyor.

Hidrojen, Japonya’nın üzerinde durduğu bir diğer temiz enerji kaynağı. Japonya, 2017 yılında bir hidrojen stratejisi oluşturan ilk ülke oldu.

Şimdi ise 2040 yılı için yıllık arzı 12 milyon tona çıkaracak iddialı yeni bir hedef planlıyor.

Avustralya’da üretilen hidrojen, eksi 253 santigrat dereceye kadar dondurularak ve sıkıştırılıp sıvı hale getirililerek deniz yoluyla Japonya’ya transfer ediliyor. 2021'deki lansmanından bu yana iki kez gidiş-dönüş yaptı.

Kawasaki Ağır Sanayi şirketinin Hidrojen Stratejisi Bölümü Yöneticisi Yamamoto Shigeru, "Hidrojen tanklarımız var, mavi renkli ağız var ve altında da tank var. Tankın büyüklüğü bin 250 metreküp." diyor.

Kawasaki Ağır Sanayi, Kobe'de kentsel alana ısı ve güç kaynağı sağlayan eksiksiz bir hidrojen tedarik zinciri geliştirdi.

Japonya, büyük ölçüde hidrojen ithalatına bel bağlıyor. Bunu düzenli bir enerji kaynağı olarak kullanmak için maliyetlerin azaltılması gerekiyor.

Yamamoto, "Hidrojenin maliyeti daha büyük miktarlarda taşınarak azaltılabilir. Maliyeti fosil yakıtlarla aynı seviyeye, hatta daha da aşağıya çekmek için önce ölçek büyütmek gerekiyor. Bu amaca ulaşmak için büyük gemiler ve de alıcı üssünde büyük tanklar inşa edeceğiz. Bunu ticarileştirmek için daha geniş bir altyapı oluşturmak ve ölçeklendirmek istiyoruz." ifadelerini kullanıyor. 

Bir sonraki proje 100 kattan daha büyük ölçekli bir gemi inşa etmek.

İnovasyona bu şekilde odaklanan Japonya, küresel temiz enerji dönüşümüne öncülük ediyor ve iklim değişikliği hedeflerini gerçekleştirmeye daha da yaklaşıyor.

Enerji Haberleri

"Ougarta" LNG gemisi 19 Kasım'da Türkiye'de olması bekleniyor
"Yeşil Deniz Endüstrisi AR-GE, Test ve Eğitim Merkezi" toplantısı yapıldı
Türkiye, Marmara'da deniz üstü rüzgar enerjisi için kolları sıvadı
Türkiye, 2050'ye kadar 27 gigavat deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi oluşturabilir
Tropikal fırtına Rafael, Körfez enerji üretimini tehdit ediyor