Irak’ın artan su sorunu ve Türkiye’ye etkisi

İklim değişikliği uzmanlarının yaptığı çalışmalar ve AB ve ABD’de son aylarda...

Dursun Yıldız
Su Politikaları Derneği Başkanı

İklim değişikliği uzmanlarının yaptığı çalışmalar ve AB ve ABD’de son aylarda hazırlanan raporlar, Akdeniz bandıyla birlikte Arap Yarımadası’nın su kaynaklarının da iklim değişikliğinden olumsuz olarak etkileneceğini açıkça ortaya koyuyor. İklim değişikliği modellerinin birçoğunda bölgede sıcaklıklarda artış ve yağışlarda azalma görülüyor. Bu nedenle 2030-2040 yılına kadar özellikle Güney Irak’ta su sorununun artacağı öngörülüyor.

Ancak bölgeyle ilgili birçok uluslararası rapor, Irak’ın su konusundaki sorununun sadece iklim değişikliğinden değil aynı zamanda verimsiz su yönetimi, klasik ve hasarlı sulama altyapısı ve su kullanım alışkanlıkları gibi birçok sorundan kaynaklandığını ortaya koyuyor.

Irak ve Suriye, uzun dönemdir iç savaşlar, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar nedeniyle suyun verimli yönetimi ve iklim değişikliğine uyum konusunda hiçbir olumlu adım atamadılar. Bu nedenle bölgede su yönetimi sorununun artarak geleceğe kalması ihtimali yüksek görülüyor.

Irak’ın bir de Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi sınırları içindeki su kaynaklarının yönetimi sorunu var. Bölgesel yönetim, merkezi hükümetin onayını almadan birçok baraj planlamış durumda. Bu barajlar yapılırsa Güney Irak’a giden suların önemli bir bölümü bu bölgede kullanılacak. Bu da Güney’deki su sorununu arttıracak.

Türkiye, suyu bölgede barış ve iş birliği aracı olarak görme politikasını sürdürüyor. Bu kapsamda son yıllardaki kurak dönemlerde Irak’ın, Dicle Nehri’nden daha fazla su bırakılması taleplerine olumlu karşılık verdi. Ancak Türkiye, Dicle ve Fırat nehirlerinin kaynak ülkesi olması nedeniyle oluşabilecek su sorunları konusunda her zaman gözlerin çevrileceği ülke olacak. Bu nedenle bölgenin son 12 yılda değişen jeopolitiğine uygun bir hidropolitikaya ihtiyacımız var.

Türkiye, bölgenin barış ve istikrarında suyun önemini bilerek sorumlu hareket ediyor. Ancak iklim değişikliği etkisiyle birlikte Irak ve Suriye’deki siyasi ve ekonomik sorunlar, bu ülkelerdeki su yönetimi sorunlarını arttırabilir. Bu da bölgede istikrarın sağlanmasını olumsuz etkiler. Bu durum, dolaylı olarak Türkiye’yi de rahatsız eder. 

Ayrıca bölgede küresel güç çatışmaları yaşanmaktadır. Bu nedenle Orta Doğu’nun su sorunları bölgesel, hatta küresel etkiler yaratabilecek bir özellik taşımaktadır. Aslında Orta Doğu uzun zamandır su kaynakları ve sorunları açısından da küresel güçlerin stratejik ilgi alanı içindedir. Bu ilginin yakın gelecekte daha da artacağı görülüyor. 

Bu da Türkiye dahil bölgedeki tüm ülkeleri ilgilendiren ve etkileyen bir konu olacaktır.

Kaynak: HBT

Güncel Haberleri

ANALİZ - Trump, Panama Kanalı ve Grönland'ı alabilir mi?
Akdeniz'de batan Rus gemisine "terör saldırısı" düzenlendiği belirtildi
Sinop'ta deniz çekilmesi havadan görüntülendi
Tekirdağ'da ölü yunus karaya vurdu
ANALİZ- 2025'te ticaret yolları: Koridor jeopolitiği ve yeni dinamikler