Ülkedeki otellerde bulunan yaklaşık 50 bin düzensiz göçmeni yüksek maliyeti nedeniyle alternatif barınaklara taşımayı planlayan İngiliz hükümetinin bu amaçla hazırladığı barınak gemisine ilk etapta getirilecek göçmenleri, Portland Limanı'nda SUTR Dorset grubu karşıladı.
Ülke genelinde göçmen haklarını savunup göçmenlerle dayanışma gösteren grubun üyesi emekli öğretmen Chris Bradey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bence acımasızca bir girişim. Hükümet gerçekten acımasızca davranıyor. Göçmenlerin birçoğu tehlikeli yollardan geçti ve bu gemiye yerleştirilecek. Travmaları ve çeşitli endişeleri olabilir." diye konuştu.
Portland'daki halkın çoğunlukla düşük gelirli olduğunu belirten Bradey, kentin imkanlarının göçmenleri kaldıramayacağı endişesi bulunduğunu dile getirerek, "Limanın işletmecileri bu gemiden milyonlar kazanacak. Bu paralar adaya (Portland) akmalı, yöneticilerin cebine değil." dedi.
Bölgenin tarihte de mültecilere kapılarını açtığını ifade eden Bradey, Swanage köyünde yaşayan Trevor Chadwick'in 2. Dünya Savaşı öncesi 669 Yahudi çocuğu Avrupa'dan bölgeye getirdiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Swanage'da bir genç adam heykeli var. 1930'larda Nazilerden kaçan birçok Yahudi çocuğunu kurtarmıştı. Heykelinin açılışında konuşan torunu 'Göçmenlik tarihi bir sorun değil çağdaş bir sorundur.' dedi. Tıpkı 1930'larda Yahudi çocuklarına kalbimizi açtığımız gibi bugün de kalplerimiz göçmenlere açık."
“Ahlaki sorunlar dışında sorunlar var”
Bibby Stockholm'e getirilen göçmenler için "Hoş geldin paketi" hazırladıklarını da anlatan Bradey, "Burada iyi karşılandıklarını, İngiltere'de herkesin kapıları kapatmak gerektiğini söylemediğini göstermek istedik." dedi.
Bradey, paketlerde temizlik malzemeleri, yardım alabilecekleri kuruluşların telefon numaraları, bölgeye ilişkin bilgilendirici broşürler ve not defterleri bulunduğunu vurguladı.
Barınak geminin bir sigorta şirketi tarafından yüzdürülemez raporu aldığını söyleyen Bradey, "Yüzdürülemez olmanın yanında yangın güvenliğiyle ilgili sorunları var. Planlananın yarısı kadar insanın konaklamasına uygun olduğuna da işaret ediliyor. Koridorları dar. Gördüğümüz kadarıyla acil durum tahliye planı da yok. İtfaiyeciler Birliği de geminin güvenli olmadığını söyledi. Yüzen bir Grenfell olma ihtimali var. Burada, ahlaki sorumluluklar dışında da sorunlar var." ifadelerini kullandı.
Grup üyesi 32 yaşındaki Heather da göçmenleri gemilere yerleştirme planına en başından beri karşı çıktığını belirterek, "Göçmenlerin ne gemilerde ne de otellerde tutulmasını destekliyorum. Göçmenler çalışabilecek ve kendi yaşamlarını idame ettirecek durumdalar. Yangın riski konusunda da endişeliyim." değerlendirmesini yaptı.
Yangın riskine rağmen göçmenlerin gemiye taşınmasının hükümetin insan hayatına önem vermediğinin bir göstergesi olduğuna işaret eden Heather, "Çok küçük odaları paylaşacaklar. Bazı odalar 4 ve 6 kişilik. Kişisel alana sahip olma hakları var. Birçok ortak alan bile koğuşa dönüştürülmüş halde." diye konuştu.
Heather, Bibby Stockholm'ün para israfı olduğuna inandığını, o paranın sığınma işlemlerini hızlandırmak için gerekli personele harcanması gerektiğini söyledi.
Geminin daha düşük maliyetli olduğu açıklamalarına da inanmadığını ifade eden Heather, "Yangın riskini de göz önünde bulundurduğumuzda 500 kişinin bir gemide yaşama ihtimali yok. Bu kadar insanı bir gemiye yerleştiremediğinizde bu az maliyetli bir durum olmaz. Başka masraflar getirecektir." dedi.
İlk etapta 15 göçmen yerleştirildi
İngiltere'deki düzensiz göçmenlerin konaklaması için hazırlanan Bibby Stockholm gemisine yerleştirilmesi planlanan göçmenlerin ilk grubu, bugün itibariyle Portland Limanı'na getirilmeye başlandı.
Limana 18 Temmuz'da getirilen ve göçmenlerin taşınması iki kere ertelenen gemiye ilk etapta 50 göçmen getirilmesi planlanırken bugün 15 göçmenin otobüslerle getirildiği görüldü.
Bibby Stockholm'e, 18 ay içinde 500'e yakın 18-65 yaş arası erkek düzensiz göçmenin yerleştirilmesi planlanıyor.
STK ve insan hakları örgütlerine göre “cezaevi gemisi”
İngiltere, ülkedeki yaklaşık 50 bin düzensiz göçmenin konaklaması için askeri tesislerdeki kullanılmayan binalar ile mavnalar üzerine inşa edilmiş yüzen yapılarda göçmenleri ağırlama kararı almıştı.
Halihazırda göçmenleri otellerde ağırlayan İngiltere, yüksek maliyet nedeniyle göçmenleri taşıma kararı aldığını açıklarken Bibby Stockholm de bu amaç doğrultusunda göçmenlerin yerleştirileceği ilk gemi olarak gündeme gelmişti.
Gemide konaklaması planlanan 500'e yakın göçmenin 18 ay içinde Bibby Stockholm'e getirilmesi beklenirken 2 binden fazla düzensiz göçmenin ise Lincolnshire ve Essex bölgelerindeki iki hava üssündeki kullanılmayan binalara taşınması planlanıyor.
Ülkedeki göçmen yanlısı sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri ise sığınmacıların gemilerde barındırılmasının "insanlık dışı" olduğunu savunarak, Bibby Stockholm'e "cezaevi gemisi" ismini verdi.