İngilizce’de Gemilere Neden “She-Dişi” denilmiş…

Osman ÖNDEŞ

Glasgow Harland and Wolf Tersanesi’nde aylarca yaşamak, akıl alır bir şey değil. Allah nasip etti ve o muhteşem tersanede misafir olduğumuz yıl, Scotland’in bu tarihi kentinde denizcilik ile ilgili nice güzel eşyalar satan mağazalarından birinden bir keten masa örtüsü satın almıştım. Bu daha çok bir hatıra amaçlı idi. İrlanda keteninden yapılmıştı ve “Why is a ship Called She?” yi anlatıyordu.

Denizcilik dünyası, gemilere İngilizce’de neden “She” dendiğini bilir. Türkçe sözcüklerde böyle bir ayrım olmadığından nedenini anlamak kolay değildir.

Biz İngilizcesi üzerinde gemilere neden “She” denmiş, bunu özetle hatırlayalım; Günün yorgunluğu içinde hafif bir dinlenme olur.

İngilizce dilbilgisi, “She” sözcüğünü nesnelere atıfta bulunmak için kullandığımız, “He” ve “She” sözcüklerinin ise şahıs zamirleri olduğunu ve yalnızca insanlar için kullanılması gerektiğini söyler. (Encyclopedia Britannica, Wikipedia). Ancak İngilizce’de, deniz araçlarından bahsederken kökleri çok eski zamanlara dayanan bir “She- Kadın / Dişi” olarak kullanır.

Geleneklere göre; Gemilere ‘She-Kadın’ denir. Çünkü doğanın kanunudur ki, erkekler onları sever. Bir başka yorum ise; “Bir kadın gibi, bir geminin de ne olacağı tahmin edilemez” derlerdi. Ama cidden, bu dil deyiminin gerisinde kalan nedir?

Gemi, 18. yüzyılın başlarından itibaren dişil bir isim olarak ilk kez denizciliğin dünyaya ilk çıkışıyla birlikte görüldü. Bu gemilerde yalnızca erkeklerin bulunmasının alışılandan fazla olduğu anlamına geliyor. Günümüze kadar var olan geleneksel bir düz yazıda bunu meşrulaştırmak için cinsiyetçi bir yaklaşım kullanılmıştır.

İngiliz denizci geleneğinde; “Onu doğru bir şekilde idare etmek için deneyimli bir adam gerektirir ve dümende bir erkek olmadığında gemi kesinlikle kontrol edilemez.” yargısı, bir anlamda denizci atasözü vardır. Veya derler ki; “Onu sevin, ona iyi bakın, o da size iyi bakacaktır.”

Ancak cinsiyet eşitliği konusunda son yüzyıldaki küresel tartışmaya bakıldığında, bu açıklamaların en azından bir hurafe olduğunu ve bundan çok daha fazlasını kapsadığını anlayabiliriz. Bu açıklamayı dilsel açıdan kabul etsek bile artık gemilerin kontrol edilemez olmadığı gerçeğini göz ardı edemeyiz!

Imperial War Museum-IWM kaynağına göre; Bir başka gelenek de gemileri kadın olarak kabul edip onlara ‘She-Kadın' demek. Her ne kadar cansız bir nesneye “She-Kadın” demek garip gelse de bu gelenek, bir gemiye ve mürettebata rehberlik eden ve koruyan anne, sevgili veya tanrıça gibi bir kadın figürü fikriyle ilgilidir. Diğer bir fikir ise birçok dilde nesnelerin dişil veya eril isimler kullanılarak anılmasıdır. Bu, cinsiyet ayrımı gözetmeyen isimlerin kullanıldığı İngilizcede daha az yaygındır, ancak gemilerden “She” olarak söz etmek çok daha eski geleneklere atıfta bulunabilir.

İlginç bir belge de mevcuttur;

Alman muharebe gemisi Bismarck'ın Kaptanı Ernst Lindemann, müthiş gücü nedeniyle gemisinden “He-Erkek” olarak söz etmişti. Günümüzde Türk deniz ticaret filosu şirketlerinden “Densa Tanker”’in internet sayfasında da bu konuda bir yorum vardır.

Tanrı hepinizden razı olsun tatlım!

ABD Deniz Kuvvetleri’nden Emekli Tümamiral Francis D. Foley’in US Naval Institute - Naval History sayfalarında (Aralık 1988) “Why We Call a Ship a She”- “Biz gemilere neden ‘She” diyoruz başlıklı bir makalesi görülür. Demiştir ki; “Gemi boyandığında ve ana noktalarını vurgulamak için her şeyle donatıldığında büyük beğeni topluyor. Gemi size el sallamaktadır! Erkeklerle takılmayacaktır, ama sizi aydınlatacak ve tüm enerjinizi topladığınızda sizi vahşi maviliğe fırlatacaktır.

"Bir denizaltı bile sadece suüstü kısmını gösterir. Kalkışta hiçbir gemi limandan uykuda çıkmaz, her zaman bir dümen suyu bırakır. İşler zorlaştığında dümenin başına geçmesine ya da yaşlı adama cevap vermesine aldırış etmeyebilir ve bir aile kavgasında ayağa kalkması beklenebilir."

“Bir geminin giydirilmesi çok maliyetlidir, bazen biraz duman çıkarır ve faydalı ömrünü uzatmak için periyodik bakım gerektirir. Bazılarının sevimli kıç bodoslamaları vardır."

“Eğer bir gemi ancak kırklı yaşlardaysa, tehlikeli yarım daire içinde olabilirsiniz, bu nedenle özellikle çıplak direklerin altında fazla ‘orsa’ beklemeyin."

Sizin komuta veya kontrol altında olmadığınızı düşünüp uzaklaşabilir. Ağırlaşırsa, giderken onu sabit tutun, ancak sıkıntıya kapılmayın. Şunu unutmayın: "Bir gemiyi donatmak çok zahmet gerektirir, ama bir kadını süslemenin maliyeti iki katıdır!"

“Artık gemilerimizi adam gibi adam yapmamıza yardım eden kadınlardan, ifadelerimin bazıları için özür dilerim."

Her geminin tıpkı sizinki gibi bir kalbi vardır.

Tanrı hepinizden razı olsun tatlım!” (Kaynak: U.S. Naval Institute)

Gemiler nasıl adlandırılır? Ama hepsinden önce gemilere nasıl isim verilir?

"İsmin içinde ne var?"

William Shakespeare bize bu soruyu sorduğunda, isimlendirmenin insanları ve nesneleri ayırt etmenin bir yolu olduğunu kabul etti.

Bir kişiye isim vermek çok önemlidir -bunda hiçbir şüphe yok- ama bugünlerde yakın ve sevdiğimiz her şeye sevgiyle isim veriyoruz: evcil hayvanlar, müzik aletleri, araçlar ve evet gemiler.

İster askeri ister sivil olsun hemen hemen tüm tekneler suya indirilmeden önce törenle vaftiz edilir. Ancak bir gemiye isim vermek, araba ve diğer kara taşıtlarına verdiğimiz isimden farklı olarak renkli bir olaydır.

Yıllar geçtikçe gemi isimlendirmeyle ilgili süreç ve gelenekler değişti. Geminin inşası tamamlandıktan sonra gemilerin denize indirilmesi töreni sırasında gemiler kutsanır ve isimleri verilir.

Geminin denize indirildiği gün gemiler bayraklar ve canlı kurdelelerle süslenecek, tören boyunca müzisyenler çalacaktır. Herkes çok neşelidir ve o tersane bir bayram yeri gibidir.

Belirli bir süreç olmasa da tören genellikle geminin suya indirilmesiyle başlar. Daha sonra, geminin vaftiz annesi, bir kadının iyi şanslar ve güvenli yolculuk dilemek için bir gemiye “İsim anneliği” yaptığı bir başka gelenektir ki, gemi ancak geminin pruvasında bir şampanya şişesinin kırılmasıyla denize kavuşur.

Unutmayın, önce isim annesi davetlilerin önünde yapılacak isim verme töreni sırasında resmen açıklanır.

Gemi sahipleri gemilerine yaşamlarındaki önemli kadınların adını vermeye başlamadan önce, ticaret gemilerinin çoğuna tanrıçaların ve diğer mitolojik figürlerin adı veriliyordu. Güçlü askeri güçlere sahip ülkelerde yeni bir askeri gemi için isim seçerken, pek çok düşünce ve gelenek gözetiliyor.

Bir daha ve son kez gemi neden “dişi” dir diye soralım;

Eğer gemilerde çalışıyorsanız, bu geleneğe pek önem vermemiş olabilirsiniz. Bir denizci olarak geminin adı ve hemen hiç aklınıza bile gelmeyen cinsiyetinin kadın oluşu doğal karşıladığınız ve hiçbir soru sormadan konuştuğunuz bir şeydir. Ancak mesleği denizcilik olmayanlar için, bir gemiden “Kadın” olarak bahsetme geleneğinin tarihsel, batıl inançlı ve hatta mitolojik kökenleri vardır.

Bir geminin “She- Kadın” olmasının bazı nedenleri şöyledir:

Birincisi “Ship-Gemi” tabiri aslında Latince kökenlidir. Tarih, bu kelimenin taşıma veya kargo gemisi anlamına gelen Latince “Navis” kelimesinden türetildiğini söylüyor. “Navis” kadınsı bir kelimedir; bazıları gemilere bu yüzden “She” adını verdiğimizi iddia ediyor.

Her ne kadar çağdaş İngilizce, cinsiyete dayalı terminolojiye uymasa da Latince bunu yapıyor.

İkinci husus; Kadınlara özgü tek şey zamir değildir, Gemilerden bahsederken dişil olan tek şey zamir değildir.

İlk yolculuğa veya yepyeni bir gemiye genellikle -Maiden Voyage- İlk yolculuk denir.

İsim verme töreninde herkesin genel isteği, geminin hayırlı olmasıdır,şanslı olmasıdır. Sıklıkla, “Tanrı onu ve ona yelken açan herkesi korusun” denir. Bu tekerleme tören sırasında bir konuşmayı sonlandırmanın yaygın bir yoludur. Geleneksel Türk denizcileri “Başını denizden, kıçını karadan korusun” derler.

Törenlerden bahsetmişken, bir geminin isim annesinin olması ve kutsanması geleneğinden şöylece bahsedelim; Dünya genelinde bir gemi denize indirilecek ise “Geminin vaftiz annesi seçilir ve ona gemiyi kutsaması ve koruması için bu fahri unvan verilir.”

Holland- America Line, Nieuw Statendam konteyner gemisinin isim annesi Oprah Winfrey idi.

Görevi basittir: Vaftiz anneleri, gemilerinin denize indirilmesi ve isimlendirilmesi törenine giderler ve gemiyi kutsayıp resmî olarak adlandırırlar. Kadının koruyucu rolüne olan inanç çok güçlüdür ve samimidir.

Her ne kadar günümüzde kadınlar erkeklerin saldırıları sonucu durmadan katlediliyorlarsa da hatta sevgilisini, eşini katleden katil zanlısı hâkim karşısında “Onu çok seviyordum hâkim Bey.” dese de kadının koruyucu rolüne inanç çok güçlü olmaya devam etmektedir. Buradaki rol model kadın “Anne”dir.

Geçmişte denizciler denizde çok fazla zaman geçirir ve sıklıkla yelken açtıkları gemilere güçlü bağlar kurarlardı. Sonuç olarak denizcilerin gemilerinden sevgiyle bahsetmeleri tipik bir durumdu.

Eski denizcilerin “Deniz ile evli" oldukları söylenirdi ve onlara duydukları saygının bir işareti olarak sık sık gemilerine değer verdikleri kadınların adını verirlerdi.

Gemilerin ve mürettebatın bakımında koruyucu bir rol üstlenecek gemilere isim olarak tanrıçalar ve anne figürleri de kullanılmıştır. Bu nedenle, birçok geminin bu insanları taklit edecek şekilde tasarlanmış ahşap oyma ve çok süslü boyanmış kadın heykellerini bodoslamalarında taşıması bir gelenek haline gelmiştir.

On altıncı ve yirminci yüzyıllar arasında bir geminin ön kısmında sıklıkla bir kadın başı bulundu. Tipik olarak çarpıcı bir kadın olan figür, genellikle gemiyi koruyan ve ona binenlere bakan biri olarak tasvir edilmiştir.

Gemilere “She-Kadın” denilmesinin şakacı bir nedeni de vardır;

Bir geminin çevresinde bir hareketlilik vardır; tıpkı bir kadının saçının, vücudunun, cildinin, sağlığının ve zindeliğinin en iyi durumda olmasını sağlamak için özel bakıma ihtiyaç duyması gibi.

Bir denizcinin işi geminin bakımı etrafında döner. Onu boyamak, motorlarının ve diğer parçalarının bakımını yapmak çok zaman alır ve denize her açıldığında onu düzgün bir şekilde idare edebilecek sağlam gövdeli bir mürettebat gerekir. Ancak gemide yaşam, benzersiz maceralar ve ödüllendirici deneyimler sunar.

Özellikle günümüzde birbirinden ihtişamlı turistik yolcu gemilerinin isim anneleri ünlü sanatçılar olmaktadır. Örneğin Sophia Loren, MSC Cruise’ün şahane isim annesi olmaktadır. Jannifer Hudson’un yeni Disney Dream turistik gemisini isim annesi olduğunu da biliniz.

Aida Auna’nin çok şuh şekilde boyanması eğlenceli, anlamlı ve tebessüm doludur.

Diğerlerini siz merak ediyorsanız, internette onlarca bulunmaktadır.

Kaynak: Martide Pte.Ltd. - Nov.14,2022.