Emre ELDENER - UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye’nin vizyon sahibi lojistik ve taşımacılık derneği olan Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, sektörün gelişimi için başarılı çalışmalara imza atıyor. Derneğin faaliyetlerini ve gelecek vizyonunu Emre ELDENER ile konuştuk.
Derneğinizin kuruluş amacından bahseder misiniz?
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD’ın en temel amacı Türkiye’de uluslararası lojistik faaliyetlerinin ve hizmetlerinin gelişimi için çalışmalarda bulunmaktadır. Bu amaç doğrultusunda üyelerimizi ulusal ve uluslararası platformlarda temsil ediyor, resmi ve özel kurum veya kuruluşların yaptıkları çalışmalara katkı sağlıyor, eğitim faaliyetleri düzenliyor, üyelerimizin sorunlarını çözmeye yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Bu bağlamda UTİKAD’ın vizyonu ülkemizin lider lojistik ve taşımacılık derneği olarak, akılcı, ilkeli, sorumlu yaklaşımlarımız ve üyelerimizden aldığımız güçle; Türkiye ve dünyadaki lojistik yapılanmanın ve tedarik zincirinin kurgulanması ve optimize edilmesine yönelik her türlü oluşum ile gelişime öncülük etmek olup misyonu Türkiye lojistik sektörünü ve dernek üyelerini ulusal ve uluslararası düzeyde en iyi şekilde temsil etmek, sektörün uluslararası standartlarda ve sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak, dernek üyelerinin gelişimini destekleyici faaliyetleri yürütmektir.
Önemli bir üye sayınız var. Ne tür hizmetler veriyorsunuz?
UTİKAD üyelerinin sahip olduğu en büyük avantajlardan birisi UTİKAD çatısı altındaki sektörel birlikteliğin sağladığı güçten yararlanmak. UTİKAD üyeleri, bu güç ile ülkemizin lojistik sektörünün daha iyiye gitmesi için dernek faaliyetleri altında sürdürülen çalışmalara katkı sağlamaktadır. Ulusal ve uluslararası platformlarda Türk lojistik sektörünün UTİKAD tarafından temsili, UTİKAD’ın önemli fonksiyonlarından biridir. UTİKAD’ın doğrudan üyelerine sunduğu hizmetlerin başında FIATA konşimentoları bulunmaktadır. UTİKAD üyeleri sigortalı veya sigortasız olarak temin edebilecekleri FIATA konşimentolarını kullanabilmektedir. Ayrıca UTİKAD, IATA tarafından sunulan Air Waybill basımı ve dağıtımı yapmaya yetkilidir. UTİKAD, Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü adına üye şirket çalışanlarına "Gümrük İşlem Takip Kartı" düzenleyebilmektedir.
Üyelerimizin risk yönetimi faaliyetlerine yardımcı olmak amacıyla Dun&Bradstreet (D&B) Türkiye ile yapılan iş birliği neticesinde iş ilişkisi içerisinde oldukları firmalar hakkında temin edebilecekleri Ticari Profil Raporları sayesinde yerli veya yabancı bir ticari kuruluşun faaliyetleri, kalıcılığı, finansal gücü ve kredi değerliliği ölçebilmektedir.
Bureau Veritas ile geliştirilen Sürdürülebilir Lojistik Sertifikası lojistik ve taşımacılık sektöründe yer alan firmaların sürdürülebilir büyümeye yönlendirilmesi amacıyla sektöre özel gereklilikler çerçevesinde hazırlanmış bir sertifikadır ve UTİKAD üyeleri bu sertifikanın temini için başvurabilmektedir.
UTİKAD üyesi firmaların lojistik ve diğer faaliyetleri esnasındaki operasyonel sorumluluklarını teminat altına alan Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası da UTİKAD tarafından sunulan bir diğer hizmettir.
Üyelerinizden oluşturduğunuz çalışma gruplarınızın faaliyetleri nelerdir?
UTİKAD çatısı altında 7 Çalışma Grubu faaliyetlerini sürdürüyor. Demiryolu ve İntermodal Çalışma Grubu, Denizyolu Çalışma Grubu, Havayolu Çalışma Grubu, Karayolu Çalışma Grubu, Gümrük ve Antrepo Çalışma Grubu, Ege Bölgesi Çalışma Grubu, Akdeniz Bölgesi Çalışma Grubu yıl boyunca ayda en az bir kez toplanarak sektörün sorunlarına dair çözüm önerileri geliştirmek için toplantılar düzenlemektedir. Çalışma Gruplarımız için dernek faaliyetlerinin mutfağı diyebiliriz. Lojistik sektöründeki gelişmelerin değerlendirilmesi ve lojistik sektöründe faaliyet gösteren UTİKAD üyesi firmaların karşılaştıkları operasyonel sorunların ele alınması, çözümlerin üretilmesi çalışma gruplarının başlıca işlevleri arasında yer alıyor.
Lojistik sektörünün önemli sorunları da olduğunu biliyoruz. Bunlardan bahseder misiniz?
Lojistik sektörünün çatı kuruluşu olan UTİKAD’ın gündeminde çözüme kavuşmayı bekleyen sorunlar mevcut. Bunların birkaçından bahsedecek olursak, özellikle yoğun gümrüklerde 7/24 mesai ücretsiz işlem yapılamaması ve bundan dolayı yaşanan gecikmeler, Kapıkule Sınır Kapısı’nda artan bekleme süreleri ve bu nedenle oluşan uzun TIR kuyrukları, limanların demiryolu bağlantılarının olmaması çözüm bekleyen sorunların başında yer alıyor. Bunun yanı sıra tasfiye süreçlerinin işletilmemesi sebebiyle karşılaşılan demuraj bedelleri, havalimanlarındaki yüksek kira bedelleri, özet beyan cezalarının Yetkilendirilmiş Yükümlü olunması önünde engel teşkil etmesi de gündemimizdeki konular arasında yer alıyor. Lojistik firmalarının ExWorks ve DDP teslim şekilleri ile yapılan taşımalarda gümrükleme hizmetlerini müşterilerine fatura edememesi, havalimanı ve limanlarda “Liman Toplulukları” ve “Ortak Elektronik Bilgi Platformları”nın eksikliği, transit yüklerin antrepolara alınamaması gibi sorunlar da lojistik sektörünün tümünü ilgilendiren sorunlardır. Bu sorunların çözümü amacıyla atılacak adımlar lojistik sektöründeki paydaşların faaliyetlerini daha elverişli bir ortamda gerçekleştirmelerini sağlayacak olup lojistik maliyetlerin düşürülmesini de beraberinde getirecektir.
Ekonomi Bakanlığı’nın lojistik sektörüne verdiği teşvikler ne durumda, gelişmeler neler?
Ekonomi Bakanlığı tarafından lojistik sektörü döviz kazandırıcı hizmetler arasında sayılmakta ve bu çerçevede destekler verilmektedir. Sektör firmalarından gerekli kriterleri sağlayanlar marka destek programına alınabilmekte veya Turquality kapsamına girebilmektedir. Turqality programı çok yüksek standartlar barındırmakta, bu nedenle bu programdan şimdiye kadar sadece 2 lojistik firması yararlanabilmiştir.
Bakanlık tarafından verilen bir diğer destek olan döviz kazandırıcı hizmet ticareti desteği ise şartları itibariyle daha çok firmanın yararlanabileceği bir destek programıdır. UTİKAD olarak biz de bu yıl destek başvurusunda bulunduk ve 4-8 Ekim tarihleri arasında Malezya’da düzenlenen FIATA Dünya Kongresi’ne üyelerimizin katılımıyla bir ticaret heyeti düzenledik. Ticaret heyeti katılımcıları hem gerçekleştirdiği ikili iş görüşmeleriyle yeni iş birliklerinin kurulmasına zemin hazırlamış hem de global lojistik pazarında yaşanan gelişmeleri yakından takip etme fırsatı bulmuştur.
Lojistik sektörüne verilen desteklerden daha fazla firmamızın yararlanabilmesi amacıyla 12 Aralık 2017 tarihinde Elite World Europe Oteli’nde üyelerimizin katılımıyla bir seminer düzenleyeceğiz. Seminerde Ekonomi Bakanlığı, KOSGEB ve Eximbank’tan konuşmacılar olacak ve her kurum lojistik sektörüne verdiği destekler hakkında katılımcıları bilgilendirecek. Seminere tüm üyelerimiz davetlidir.
Lojistik kavramının global düzeyde nereye evrildiğini düşünüyorsunuz? Global pazarda bizim konumumuz nedir?
Günümüzde lojistik kavramını küreselleşme ve tedarik zinciri yönetimi gibi kavramlardan uzak olarak değerlendirmek mümkün değildir. Lojistik faaliyetlerin dünyanın her yerinde aynı standartlar ile yapılmasının zorunlu olduğunu göz önüne aldığımızda dünyadaki teknolojik ve dijital gelişmelerin iş yapış şekillerine adaptasyonunun en hızlı biçimde lojistik sektöründe olduğu söylemek mümkündür. 20. yüzyılın başında ağırlıklı olarak taşımacılık ile özdeşleştirilen lojistik, sonrasında depolama ve dağıtım faaliyetlerini de kapsar hale dönüşmüştür. Günümüzde lojistik faaliyetler dijitalleşmeden bağımsız olarak ele alınamamakta ve bilişim alanındaki gelişmeler ile birlikte e-lojistik konuşulur hale gelmektedir.
Küreselleşme ile birlikte dünyadaki ticaret hacmi önemli miktarlarda artış göstermiştir. Üretim ve ticaretteki artışa paralel olarak lojistik faaliyetler de önem kazanmıştır. Dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerin lojistik sektörüne adaptasyonu ile birlikte dijital iletişim ve bilişim sistemleri ile lojistik, hizmet ve bilgi yönetimi sistemi haline dönüşmektedir. Eşyaların hareketleri elektronik olarak izlenebilmekte, lojistik hizmetlerin akışları bilgi teknolojileri sayesinde verimli, etkili ve hızlı bir şekilde takip edilebilmektedir. Sağlanan hizmet bakımından yüksek katma değer taşıyan lojistik sektöründeki bu gelişmeler, lojistik sektörün değerini daha da artırmaktadır.
Türkiye’nin dünyadaki konumunu değerlendirirken iki yılda bir Dünya Bankası tarafından hazırlanan Lojistik Performans Endeksi çalışmasını yol gösterici olarak baz alabiliriz. 2016 raporuna göre ülkemiz 160 ülke arasında 34. sırada yer almaktadır. Rekabetçi fiyatlar ve zamanlama gibi parametrelerde ilerleme kaydeden Türkiye’nin özellikle sevkiyatların izlenmesi ve takip edilebilmesi, gümrük süreçleri alanlarında yol kat etmesi gerektiği görülüyor.
Ekonomimizde yaklaşık 100 milyar ABD doları hacme sahip Türk lojistik sektörünün küresel pazarda rekabetçiliğinin artış göstermesi için yalnızca coğrafi anlamda avantajlarının yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Kıtaların kesişim noktasında yer alan Türkiye’nin bir lojistik üs olabilmesi için hem fiziki altyapının hem de mevzuat altyapısının bu süreci destekleyici nitelikte olması şarttır.
E-lojistik kavramı sürekli olarak gündeme taşıdığınız bir kavram. Biraz açar mısınız?
Son zamanlarda Endüstri 4.0’ın etkileri lojistik sektöründe görülmeye başlandı. Dijitalleşmenin lojistik sektörüne yansımasını e-lojistik kavramı ile dile getirmek mümkün. 2017 yılının başından itibaren UTİKAD olarak bu konuya odaklandık. Lojistik sektörünü hızlı bir değişim süreci bekliyor. İş yapış şekilleri ve süreçleri değişim rüzgarından etkilenecek. Buna Türk lojistik sektörü de ayak uydurmak zorunda. Tedarik zincirinde bilgi teknolojilerinin yoğun olarak kullanılması ile bu zincirin dijitalleşmesi söz konusu. Bu anlamda e-lojistik, lojistik süreçlerin gerçekleştirilmesinde internet teknolojilerinin temel alındığı sistemlerin kullanılması, faaliyetlerin bilişim teknolojileri ile desteklenmesidir.
Günümüzde internetin sağladığı erişim kolaylığı ve hızı göz önüne alındığında ticaretin de başka bir dönüşüm içerisinde olduğu, e-ticaretin gündelik hayatımızın önemli bir parçası olduğu söylenebilir. Lojistiğin temel amacı olan doğru ürünü, doğru müşteriye, doğru yerde, doğru şartlarda ve doğru zamanda mümkün olan en düşük toplam maliyetle sunma amacına günümüzde eksiksiz ulaşmak için e-lojistik uygulamalarından faydalanmak gerekiyor.
Mesleki eğitimler de veriyorsunuz sanırım. Yapılan çalışmalar nelerdir?
Eğitim, UTİKAD olarak çok önemsediğimiz ve üzerinde durduğumuz bir konu. Lojistik sektöründe yetişmiş insan gücüne ihtiyaç her geçen gün artıyor. Bu bağlamda Türkiye’de lojistik kültürün oluşumu ve gelişimi hedefimize uygun olarak düzenlediğimiz eğitim seminerleri ile lojistik sektörünün yetişmiş insan gücüne yönelik ihtiyacına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Eğitim faaliyetlerimizi 3 ana başlık altında değerlendiriyoruz. Bunlardan birincisi günlük olarak verilen, içerikleri sektörün ihtiyaçları temelinde geliştirilen eğitim seminerleridir. Şu anda her biri sektörde kendi alanında uzman olan eğitmenlerimiz tarafından verilen 6 adet günlük eğitim seminerimiz bulunmaktadır. Lojistik İşletmeleri İçin Gümrükleme Eğitimi, Lojistik Sektöründe Etkin Satış ve Satış Teknikleri, Lojistik İşletmeleri İçin Sigorta Eğitimi, Dış Ticaret Eğitimi, Lojistik İşletmeleri İçin Maliyet Yönetimi ve Depo Yönetimi Eğitimi, sektör tarafından büyük ilgi görmektedir.
Günlük eğitim seminerlerimiz haricinde kurumların talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda içerikleri tarafımızca hazırlanan kuruma özel eğitim seminerleri ile teorik ve pratik bilgiler eğitim talebinde bulunan kurumun katılımcılarına aktarılmaktadır.
Üçüncü tür eğitimimiz ise FIATA Diploma Eğitimidir. FIATA Diploma Eğitimi, FIATA tarafından belirlenmiş ve dünya genelinde geçerli olan mesleki standartlar çerçevesinde dünyanın birçok ülkesinde verilen, lojistik sektörüne özel bir mesleki eğitimdir.
İTÜ Sürekli Eğitim Merkezi’nin desteği ile Türkiye’de yalnızca UTİKAD tarafından verilmekte olan bu eğitim için lojistik sektörünün önde gelen isimleri ve lojistik alanında çalışmalarını sürdüren önemli akademisyenler FIATA Diploma Eğitimi için bir araya gelmiştir.
FIATA Diploma Eğitimi’nde tüm taşıma modlarının operasyonel ve dokümantasyon süreçleri, gümrükleme ve depolama, bilgi ve iletişim teknolojilerinin lojistik sektörü ile etkileşimi, e-ticaret ve proje taşımacılığı ve dünyada lojistik sektörünün gelişimi ile global standartlarda iş yapış süreçleri, teorik ve pratik bilgilerin harmanlanması ve saha gezileri ile birlikte katılımcılara aktarılmaktadır. Bu eğitim sonunda katılımcılar 150 ülkede geçerliliği bulunan FIATA Diploması ve FIATA Hava Kargo Sertifikası ile İTÜSEM Lojistik Uzmanlığı Sertifikası almaya hak kazanmaktadır.
Eğitimlerden bahsetmişken, konuşmalarınızda "lojistik kültürü" gibi bir tanımlamadan bahsediyorsunuz. Bunu biraz detaylandırabilir misiniz?
Bir sivil toplum kuruluşu olan UTİKAD’ın üstlendiği önemli görevlerden biri ülkemizde bir lojistik kültürünün oluşturulmasında ön ayak olmak. Türk lojistik sektörünün hedeflerinin gerçekleştirilmesi sürecinde bu sektörün her alanında faaliyet gösteren üyelerimizden aldığımız güç ile lojistik kültürünün oluşturulması amacıyla faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz.
Üyesi ve Türkiye’de temsilcisi olduğumuz FIATA, dünya çapında lojistik kültürünün oluşturulması için önemli işlevler üstlenmektedir. FIATA’da aktif olarak aldığımız görevler ile küresel anlamda lojistik kültürünün oluşturulması çalışmalarına hem katkı sağlıyoruz hem de bu çalışmaların Türk lojistik sektörüne olumlu yansımaları için çaba gösteriyoruz.
Ülkemizde lojistik kültürünün oluşturulabilmesi için lojistik sektöründeki paydaşların eşgüdüm içerisinde faaliyetlerini sürdürülebilmeleri, lojistiğin bir devlet politikası olarak ele alınması gerekiyor. Bakanlıklar, meslek örgütleri ve dernekler gibi paydaşlar arasındaki koordinasyonun sağlanması, sözünü ettiğimiz kültürün oluşturulmasında önemli bir role sahip. Bu süreçte UTİKAD gibi sivil toplum kuruluşları, temsil ettikleri sektör paydaşları göz önüne alındığında kilit rol üstlenmektedir. Üniversitelerle iş birliklerimiz, sektörel yayınlarımız, sektör paydaşlarını bir araya getirdiğimiz toplantılarımız, sektörün temsilini gerçekleştirdiğimiz ulusal ve uluslararası kuruluşlar, kamu kurumları ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ve eğitim faaliyetlerimiz söz konusu lojistik kültürünün benimsenmesi amacıyla derneğimiz tarafından üstlenilen ve yürütülen faaliyetlerdir.
Sizin gerek Karayolu Taşıma Yönetmeliği Taslağı’na gerekse yeni Gümrük Kanunu Taslağı'na önerileriniz katkılarınız olduğunu biliyoruz. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
Hem Gümrük Kanunu hem de Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne yönelik kamu otoritesi tarafından yapılması beklenen değişiklikler lojistik sektörünü doğrudan etkileyen değişiklikler olarak karşımıza çıkıyor. Bu sebepten dolayı her iki mevzuat değişikliği çalışmalarını yakından takip ettik ve titiz çalışmalar sonucu oluşturulan görüşlerimizi ilgili birimler ile paylaştık.
Mevcut Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne kıyasla taslak metinde yetki belgelerinde önemli ölçüde sadeleşmeye gidildiği gözlemlenmektedir. Biz hazırladığımız görüşte sadeleşme eğilimi ile paralel olarak karayoluyla eşya taşımacılığı yapan firmaların fiziki taşıyıcılar, organizatörler, bu ikisinin acenteleri ve karayolu taşımacılığı ile birlikte depo işletmeciliği de yapan işletmeler olarak sadece dört temel belge çerçevesinde yetkilendirilmesini sağlayacak bir yetkilendirme yaklaşımının benimsenmesini önerdik. Taşıt kartlarının ücretlerinin yüksekliği, yetki belgesi geçerlilik sürelerinin kısalığı, belge ücreti farklarında iadelerin yapılmaması gibi hususlarda da görüşümüzü idare ile paylaştık.
1999 yılından beri yürürlükte olan 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 2016 yılında Avrupa Birliği Gümrük Kodu’nda yapılan değişiklikler ile uyumlu hale getirilmesi amacıyla değişiyor. Taslak kanun metninin yayınlanması ile birlikte hem UTİKAD Yönetim Kurulu hem de Gümrük ve Antrepo Çalışma Grubu titiz bir çalışma ile tüm taslak metni inceledi ve hazırlanan UTİKAD görüşü idare ile paylaşıldı. Uluslararası taşıma yapan sektör paydaşları olarak, gümrük işimizin vazgeçilmez bir parçası ve bu sebepten dolayı taslak Gümrük Kanunu’nu oldukça önemsedik.
Özetle, taslak metne yönelik görüşümüzde “taşıma işleri organizatörü” tanımına yer verilmesi, EXW ve DDP teslim şekli ile yapılan taşımalarda müşterilerine kapıdan kapıya hizmet sunan taşıma işleri organizatörlerinin gümrükleme işlemlerini de içerecek şekilde fatura düzenleyebilmelerinin mümkün kılınması, Türkiye’nin depolama, elleçleme ve eşyaların transit yoluyla başka ülkelere uluslararası aktarma noktası olabilmesi için transit taşımacılığın kolaylaştırılmasına yönelik düzenlemelere özel önem verilmesi taleplerimize yer verilmiştir.
Sektörünüz özelinde, gelecek yıllarla ilgili öngörüleriniz nelerdir? Bizi neler bekliyor?
Son dönemde UTİKAD olarak yer aldığımız hemen hemen her platformda lojistik sektörünün geleceğini konuşuyoruz. Endüstri 4.0’ın lojistik sektörüne olan mevcut ve muhtemel etkileri bu dönemde gündemimizde olan önemli bir konu.
Endüstri 4.0 üretim süreçlerini derinden etkileyecek bir süreç olarak ortaya çıkıyor. Üretim süreçleri ile lojistik süreçleri birbirinden ayrı olarak düşünmek mümkün değildir. Endüstri 4.0, lojistiğin 7 doğrusu olarak adlandırılan doğru ürünün, doğru miktarda, doğru biçimde, doğru zamanda, doğru kaynaktan, doğru yolla ve doğru fiyata sağlanması süreçlerinin tümünü ayrı ayrı etkileyecektir. Çünkü Endüstri 4.0’ın temelinde tüm süreçlerin birbiri ile gerçek zamanlı iletişim halinde olması esası yatıyor. Nesnelerin interneti ile artık etrafımızdaki eşyalar üçüncü bir kullanıcının müdahalesi olmadan birbirleri ile iletişime geçebilecek. Bunun sonucu olarak yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2030’lu yıllarda bugün var olan mesleklerin yüzde 50’ye yakını artık var olmayacak. Buna karşın bugün ilkokula başlayan çocukların yarısı üniversiteden mezun olduklarında bugün adını veya tanımını dahi bilmediğimiz yeni mesleklerde çalışmaya başlayacaklar.
Günümüzde pilot çalışmaları yapılan sürücüsüz araçlar, kaptansız gemiler, pilotsuz uçaklar, insansız hava araçlarıyla yapılan ürün teslimatları çok uzak bir geleceği beklemeden hayatımıza girmeyi bekliyor. UTİKAD bünyesinde kurduğumuz E-Ticaret Odak Grubu ile bu değişimi anlamayı ve lojistik sektörüne etkilerini tespit etmeyi amaçlayan çalışmalar yaptık ve hazırlayacağımız raporu kamuoyu ile paylaşacağız.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Kasım-Aralık 2017 - 57. sayısında yayımlanmıştır.