Filistin hükümetinden yapılan yazılı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde düzenlenen haftalık kabine toplantısında GKRY ile Gazze Şeridi arasında açılması planlanan deniz koridoru ele alındı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri göçe zorlama çabalarına dikkat çekilen açıklamada, Dışişleri Bakanı Maliki’nin GKRY ile Gazze arasında açılması planlanan deniz koridoruyla ilgili temaslarda bulunmak üzere görevlendirildiği belirtildi.
Maliki'nin gerçekleştireceği görüşmelerde Filistinlilerin Gazze Şeridi’nde kalmalarının garanti altına alınacağı vurgulandı.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, söz konusu kabine toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, "GKRY ile İsrail'in üzerinde anlaşmaya vardığı deniz koridoruna itiraz ettik. Çünkü GKRY’nin işleteceği gemilerin halkımızı Gazze’den çıkaracak gemiler olabileceğine dair şüphelerimiz var." demişti.
Iştiyye, "GKRY’den bu şüpheleri resmi olarak reddeden bir şey duymadık. Yine onlardan bu gemilerin İsrail planının bir parçası olmayacağına dair güvence almadık." diyerek GKRY’ye İsrail’in bu planının bir parçası olmaması çağrısında bulunmuştu.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü 20 Aralık'ta yaptığı yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in GKRY'de Rum mevkidaşı Constantinos Kombus ile Gazze'ye bir "deniz koridoru" açılması konusunu görüştüğünü duyurmuştu.
Açıklamada, planlanan "deniz koridoru" kapsamında Gazze'ye gönderilen insani yardımların Larnaca Limanı'nda kurulan çok amaçlı merkezde İsrail'in koordinasyonuyla teftişten geçerek "İsrail'e uğramadan" doğrudan Gazze'ye gönderileceği belirtilmişti.
Cohen, Gazze'ye GKRY'den açılacak deniz koridorunun "İsrail'in Gazze Şeridi'nden ekonomik olarak çekilmesine katkı sağlayacağını" ifade etmişti.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki kara işgalini genişletmesinin ardından Gazze'ye İsrail'den mal girişinin sağlandığı Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı kapatılmıştı.
Mısır'dan Gazze'ye açılan Rafah Sınır Kapısı'ndan giren insani yardımlar İsrail'in denetiminden geçiyor.
BM'ye bağlı insani kuruluşlar, 2,3 milyon nüfusun 1,9 milyonunun saldırılar karşısında zorla göç ettirildiği Gazze Şeridi'nde barınma imkanından yoksun sivillerin açlık, temiz su eksikliği, salgın hastalıklar riski altında yaşadığına ve insani yardımların yetersizliğine dikkati çekiyor.