“Dünyamızın geleceğine ve yaşanılırlığına katkıda bulunuyoruz”

Merkezi Almanya’da bulunan ve yaklaşık 100 yıllık köklü geçmişiyle tecrübesini üretimine de...

Ekrem Kuraloğlu - MTU Genel Müdürü

Merkezi Almanya’da bulunan ve yaklaşık 100 yıllık köklü geçmişiyle tecrübesini üretimine de yansıtan MTU Motor, Türkiye’de de aynı isimle faaliyetlerini sürdürüyor. Birçok sektörde önemli bir oyuncu olan MTU Türkiye, savunma sanayi projelerinde de önemli katkılar sunmaya başladı. Dizel ve gaz motorları, aktarma sistemleri alanında 25 yıldır Türkiye pazarına hizmet veren, son olarak kurumsal yapılanmasını yenileyerek ciddi bir ivme yakalayan firma, MTU Onsite Energy markasıyla da jeneratör sistemleri alanında hizmet veriyor. Firma hakkında Genel Müdür Ekrem Kuraloğlu ile konuştuk.

Firmanızın köklü bir geçmişi var. İsterseniz bu süreci anlatarak başlayalım. 

MTU, merkezi Almanya Friedrichshafen’de bulunan ve geçmişi 100 yılı aşkın bir tarihe uzanan köklü bir kuruluştur. Asrı aşan üretim tecrübesiyle MTU, bugün dizel ve gaz motorları, aktarma sistemleri, MTU Onsite Energy markası ile jeneratör sistemleri üreten ve dünyanın hemen her yerinde yaygın hizmet ağı ile bu ürünleri kullanıcı ve yatırımcı ile buluşturan bir firmadır. Endüstride birçok alanda teknoloji lideri konumundadır. MTU ve onun kuruluşu olan MTU Türkiye, Rolls-Royce Power Systems’ın Land & Sea biriminin bir parçasıdır. Bu global yapının bir parçası olarak MTU Türkiye 1990 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet göstermekte ve bu sene 25. yılını kutlamaktadır.

MTU Motor hangi alanlarda hizmet vermektedir? Teknik kapasitesi ile ilgili bilgi alabilir miyiz? 

MTU Türkiye, savunma sanayi, marine, endüstriyel ve onsite energy alanlarındaki tüm MTU ürünlerinin satışı, servisi, yedek parça ve lojistik hizmetlerini vermektedir. Bu faaliyetlerin yanı sıra İstanbul Hadımköy’deki fabrikasında deniz motorlarından birinin montajı gerçekleştirilmektedir. MTU’nun Almanya dışında motor parçası üreten ilk tesisi olma gururunu yaşayan MTU Türkiye olarak, ürettiğimiz 4000 serisi motorların silindir gömleği ve silindir kafası yenileştirme operasyonlarını gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca geniş ve uzman teknik kadromuz ile bölge ülkeleri için eğitim merkezi, servis hizmetlerinde de revizyon merkezi konumundayız.

Yurtiçi ve yurtdışındaki hizmet ağınız ile ilgili bilgi verir misiniz? 

MTU Türkiye’nin İstanbul Hadımköy’de yönetim, üretim ve servis tesisleri bulunmaktadır. Satış, pazarlama ve servis merkezimiz ise İstanbul Kartal’da yer alıyor. Marmara, İç Anadolu, Ege, Antalya ve Güney Anadolu Bölge Müdürlüklerimiz, Azerbaycan Bakü’de bölge satış ve servis ofisimiz, Tekirdağ Serbest Bölge’de depo alanımız, yurtiçinde 3 adet servis bayimiz ile toplam 12 adet servis noktası ile müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Kısa vadede bu yapının daha da gelişmesi için çalışmalarımızı hızla sürdürmekteyiz. MTU Türkiye’nin sorumluluk alanında ülkemizin yanı sıra KKTC ve Azerbaycan da bulunmaktadır.

Çalışanlarınızın tamamının Türk olduğu bazı haberlerde de yer almıştı. Almanya merkezli kurulan bir firma olarak bu tercih neden? 

MTU Türkiye kendi ayakları üzerinde duran bir şirkettir. Bu aşamada maliyetler ve satış becerisi ilk sıradaki etkenlerdir. Dünyanın birçok ülkesinde kurulan benzer yapılarda üretim Almanya merkezli olarak yapılsa da diğer tüm faaliyetlerde bulunulan ülkede istihdam yaratma, piyasa ve ülke koşullarını o ülkenin çalışanları ile değerlendirmenin faydalarını 100 yılın üzerindeki geçmişi ile ispatlamış bir şirkettir. 1990 yılından bu yana Türkiye’de yer alan şirketimizin tamamen Türk çalışanlardan oluşmasında, güncel piyasayı takip etme,  müşterinin ve pazarın taleplerini daha iyi tespit edebilme gibi birçok sebep mevcuttur.

2014 yılında Rolls-Royce Power Systems Company bünyesine katıldınız. Konuyla ilgili biraz bilgi alabilir miyiz? 

Rolls-Royce ve Daimler AG, 2011 yılında MTU’yu da bünyesinde bulunduran Tognum AG’yi yüzde 50 ortaklık ile kurulan bir yapıyla satın almışlardı. Tognum AG ismi 2014 başında Rolls-Royce Power Systems AG (RRPS) olarak değiştirildi ve Ağustos 2014’te alınan resmi onay ile Rolls-Royce, Daimler AG’ye ait yüzde 50 ortaklık hisselerini de satın alarak RRPS’nin tek sahibi oldular. Daimler AG, 500 kW altındaki orta ve ağır hizmet tipi dizel motorların geliştirme ve tedarik sürecinde önemli bir iş ortağı olarak kalmaya devam edecek. Biz şu anda MTU olarak Rolls-Royce Power Systems’ın Land & Sea birimi bünyesinde hizmet vermekteyiz. RRPS ile ürün yelpazemiz de genişledi. Örneğin Bergen ile orta hız motorlarda 9600 kW güce kadar çıkan bir aralıkta marine ve enerji sektöründe hizmet verebiliyoruz.

Savunma sanayi ile ilgili pazardaki önemli oyunculardan birisiniz. Bu alana yönelik hizmetleriniz neler? 

MTU olarak Savunma Sanayi, kara ve deniz araçları projelerinde ana tahrik sistemleri ve ürünlerin entegre lojistik destekleri başlıklarında hizmet vermekteyiz.  Genellikle en zorlu isteklerin söz konusu olduğu savunma sanayi projelerinde iş ortaklarımız ile tedarikçiden çok, butik hizmet veren, esnek bir anlayışla, beklenen çözümü tam karşılayabilme felsefesi ile çalışıyoruz. Ülkemizin göz bebeği “Milgem” ve “Altay” projelerinde yer alıyor olmak bizler için ayrı bir gurur vesilesidir.

Türkiye'nin savunma sanayiinde yerli kaynakları kullanarak ulaşmış olduğu potansiyel ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? 

Ülkemizin savunma sanayinde yıllardır artmakta olan yerli kaynak kullanımı tabii ki bizleri de gururlandırmaktadır. Bu ivme içerisinde MTU’nun dünyada en çok satılan motoru olan 4000 Serisi’nin silindir gömleklerini 2009 yılından beri İstanbul Hadımköy’deki fabrikamızda üretiyor olmak; Milgem projesinde de tercih edilen 595 Serisi motorların üretim bandının da keza yine Hadımköy tesislerimize taşınmış olmasını, çorbadaki tuzumuz olarak yorumlayabiliriz. Bunların yanında MTU Türkiye satın alma birimimizi global satın alma birimi ile entegre etmemiz sonucunda ülkemize ilave istihdam yaratılmış olup, bu konuda yeni fırsatları sürekli takip ediyoruz. Son olarak paylaşabileceğimiz bir planımız ise Altay Tankı motorlarını fabrikamızda üretmektir.

Son 5 yılda kurumsal yapılanmanızdaki değişikliklerle cironuzda önemli bir artış oldu. Sektöre ışık olması bakımından konuyu detaylandırabilir misiniz? 

1990 yılında kurulan MTU Türkiye, kuruluşundan bu yana sürekli olarak genişleyerek özel, deneyimli ve yüksek motivasyonlu, 150 çalışanlı bir firma haline gelmiştir. 2009 yılında yeniden yapılanma sürecine girerek yeni bir yönetim ile daha kurumsal bir yapı hedefledik. Bölge müdürlükleri, servis bayisi anlaşmaları ile hizmet ağımızı genişlettik. Onsite Energy markası ile enerji sektöründe daha etkin bir satış ve pazarlama anlayışına sahip bir yapıya geçtik. Kontrollü büyüme, deneyimli iş gücü ve organizasyonun sağlam temeller üzerinde inşa edilmesi, agresif bir satış stratejisi, ürünlerin pazarlama aşamasından, satış sonrası hizmetlerine kadar müşterinin ihtiyacı olduğu her alanda yanında olunması ile ciro ve karlılık hedeflerinde başarıya ulaşmış olduk. Bu gelişmeler ışığında son 5 yıl içerisinde Türkiye’nin neredeyse iki katına varan bir büyüme gerçekleştirdik. Özetle planlı ve kontrollü yapılan planlama ve başta Onsite Energy olmak üzere deneyimli personel ile tüm hizmetlerin tek çatı altında sunulması başarının ana etkenidir.

AR-GE ve personel eğitimleri ile ilgili bilgi verebilir misiniz? 

MTU Türkiye MTU Global organizasyonuna konsolide bir şirkettir, bir temsilcilik veya distribütörlük olmadığından bünyemize katılan her arkadaşımız uluslararası bir şirkette çalışmanın avantajlarını her aşamada hisseder. Bu açıdan özellikle mesleki eğitimlerimiz de diğer İK uygulamalarımız gibi merkez yapı ile paralellik gözetilerek oluşturulur.

MTU’da çalışmaya başlayan personel ilk eğitime oryantasyon programı ile başlar. Buradaki hedefimiz şirkete yeni başlayan çalışma arkadaşlarımıza şirketimizi ve segmentlerimizi tanıtmak, temel değerlerimizi aktarıp çalışanımızın şirkete adaptasyonu hızlı bir şekilde sağlamaktır. Çalışanlarımızın görev tanımında yer alan sorumluluklarını daha etkin yerine getirebilmeleri açısından mesleki ve kişisel gelişim eğitimlerini yılda bir kez yöneticileriyle tespit edip bütçe ve planlamalarını yapıyoruz.

Eğitimlerimizin bir kısmı Türkiye’de bir kısmı ise Merkez Eğitim Birimimizin bulunduğu MTU Friedrichshafen’de gerçekleşmektedir. Almanya eğitimlerimiz genç kadrolarımıza erken yaşta yurtdışında eğitim fırsatı da vermektedir.

Kişisel gelişim eğitimlerinden bahsedecek olursak,  her sene yapılan yetkinlik bazlı değerlendirmeler sonucundan çalışanlarımızın ihtiyaçlarını netleştirip,  gerekli olan kişisel gelişim eğitimleri İnsan Kaynakları tarafından planlanmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda ‘Buffin’in Liderliği’ altında Situational Leadarship programı ile İngiltere’den misafir ettiğimiz eğitmenimiz David Buffin ile gerçekleştirdik. Ardından düzenlenen koçluk eğitimi ile şirketimizde klasik lider yönetici kimliğinden sıyrılıp, profesyonel koçluk teknikleri ile verilen yönetim anlayışının benimsemesini amaçlarız. Koçluk eğitimi hem iş yaşamında hem de özel yaşamlarında uygulanabilen yöntemler ile yöneticilerimizin ve yönetici adaylarımızın hayata bakış açısını olumlu yönde değiştirip farkındalığını arttırmıştır. Bu yıl satış ve liderlik akademileri kurarak çalışanlarımızın vizyonunu geliştirmek üzere willsonlearning stratejisi ile eğitimler vermeye başladık.

Son yıllarda çevre duyarlılığına vurgu yapan önemli kararlar alınıyor. Bu düzenlemeler size olan talepleri de artırıyor olmalı. 

Motorlu sistemlerin çalışırken ortaya çıkardığı ısı enerjisi egzost sistemi ile atmosfere atılır. Birleşik ısı ve güç sistemi uygulamaları ile hem motorun kendi bünyesinde dolaşan suyun sıcaklığından hem de normalde sistemden atılacak olan ısıyı tesislerin üretim süreçlerinde ihtiyaç duydukları ısıtma ve/veya soğutma sistemlerine döndürerek bu ihtiyaçlarını karşılamak için başka enerji kaynaklarına ödedikleri değeri kazandırmış oluyoruz. Atmosfere atılacak ısı ve gazı da en aza indirerek dünyamızın geleceğine ve yaşanılırlığına katkıda bulunuyoruz. Bunların yanı sıra motorlarımızın dünya genelinde geçerli olan en son standartlara uygun, atık yönetmeliklerine sadık kalınarak üretildiğini de eklemek isterim.

Son olarak önem verdiğiniz konulardan biri olan MTU Onsite Enerji yapılanmanız ile ilgili bilgi alabilir miyiz?

MTU Türkiye 2010 yılında enerji segmentinde MTU OnsiteEnergy markası ile pazara etkili bir giriş yaparak kendi segmentinde lider olmayı başarmıştır. Gerek sürekli enerji üreten doğalgazlı kojenerasyon sistemlerinde, gerekse dizel yedek jeneratörlerinde benzerlerine göre üstün avantajlara sahip olan MTU Onsite Energy uygulamaları dünyanın birçok noktasında çok kritik uygulamalarda tercih edilmektedir. MTU Türkiye organizasyonel yayılım ve yatırımlarını genişleterek bu avantajları müşterilerine sunmaktadır. Yatırımcıların çözüm ihtiyaçlarına yönelik yaklaşımlar her ülkenin kendi şartlarına göre değişiyor. Örneğin Avrupa’da motor firmaları genellikle entegrasyon için ara mühendislik firmaları kullanırlar. Türkiye’de yatırımcının tercihi genellikle sorumluluğu ürün’ün sorumlusu olan ana firmaya vermek yönünde.

MTU Türkiye MTU’nun kendi firmasıdır, bayi veya temsilci değildir. Bu konumumuz bizi diğer tedarikçilerden farklı kılan en önemli özelliğimiz, çünkü sunduğumuz ürünün üreticisi de biziz. Farklılaşan ihtiyaçlara göre değişim ve dizayn yapma kabiliyetimiz çok yüksek... Deniz seviyesinden itibaren yükseklik değişimine göre güç ve performansı düşmeyen bir ürüne sahibiz. Projelendirmeden uygulamaya, devreye almadan operasyona kadar tüm sorumluluğu alarak hizmet veren bir anlayışla çalışıyoruz. Bunların sonucunda Türkiye’deki TAI gibi birçok kritik yatırımlarda da MTU Onsite Energy ürünleri ve çözümleri tercih edilmektedir.

Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Mayıs-Haziran 2015 - 42. sayısında yayımlanmıştır.

Röportajlar Haberleri

“Sektörün karbondan arındırılması, yeni fırsatlarla dolu bir dönüşüm sürecidir.” 
“Karbonsuzlaştırma, denizciliğin bugüne kadar karşılaştığı en büyük iştir.” 
“Sadece çok az müteahhitin yapabildiği işleri yapıyoruz.” 
“Mobil yangın söndürme sistemlerimiz, yüksek verimlilik sağlıyor.” 
“Her birey daha yaşanabilir bir çevre için üzerine düşeni yapmalıdır.”