Denizlerin Altında 19.000 Yeni Dağ Keşfedildi

Bugüne kadar deniz tabanının tahmini olarak dörtte biri sonar yoluyla haritalanabildi.

Bu sebeple toplamda kaç tane “deniz dağı/volkanı” (seamount) olduğunu bilmenin imkânı -şimdilik- yok. Ancak okyanus yüksekliklerini ölçen son teknoloji radar uyduları, bu konuda literatürü genişletiyor. 2011’de yapılan bir çalışma, 24.000’den fazla deniz dağı bulmuştu. Yüksek çözünürlüklü radar verileriyle yapılan son çalışma ise bu sayıya 19.000’den fazla dağ daha ekledi.

Deniz dağlarını tespit etmek hayâti önem taşıyor. Çünkü 1.000 metreyi aşan yükseklikleriyle denizaltı fi loları için tehlike yaratabiliyorlar. Örneğin 2005’te USS San Francisco, yüksek hızda giderken bir deniz dağı veya volkanıyla çarpışmış, bir mürettebat üyesi hayatını kaybetmiş, onlarcası da yaralanmıştı. 2021’de ise USS Connecticut aynı sorunu Güney Çin Denizi’ndeki bir deniz dağına çarparak yaşamış, geminin sonar sistemi büyük zarar görmüştü. 

Nadir Toprak Elementleri Barındırıyorlar
Seyir tehlikesi oluşturmalarının yanı sıra bu dağların çeşitli bilimsel önemleri var: Mesela nadir toprak elementleri barındırıyorlar ve bu sebeple de derin deniz madencileri için ticari hedef haline geliyorlar. Boyutları ve dağılımları ise levha tektoniği ve magmatizmaya dair ipuçları taşıyor. Ayrıca deniz yaşamı için de çok önemli yerler olarak kabul ediliyorlar. 

Biyologlara göre deniz dağlarının dik yamaçları, mercanlar ve diğer deniz organizmaları için “kalabalık ve gürültülü gökdelenleri” andırıyor. Florida Eyalet Üniversitesi’nde derin deniz biyoloğu olan Amy Baco-Taylor, “Biyolojik çeşitlilik ve biyokütle için adeta vaha gibiler,” diyor.

Haritalandırma çalışmalarının, uluslararası sularda biyolojik çeşitliliği koruma çabalarını da artıracağı düşünülüyor. Londra Zooloji Enstitüsü’nden deniz biyoloğu Chris Yesson, “Orada olduklarını bilmeden türleri koruyamayız. Haritalar bize pratikte getiri sağlayacak,” diye belirtiyor. Deniz dağları, büyük miktarlarda ısı ve karbondioksiti tutmaktan sorumlu olan büyük ölçekli okyanus akışlarını kontrol etmeye de yardımcı oluyor. Deniz tabanının şeklini ne kadar iyi anlarsak, iklim değişikliğine o kadar iyi hazırlanabiliriz.

Bu açıdan haritalandırma projelerinin önemi büyük ve farklı bilim alanlarını etkiliyor. 19.000 yeni deniz dağı daha bulan çalışmanın kapsamının, uluslararası bir yüksek çözünürlüklü sonar haritalama projesiyle (Seabed 2030) daha da genişleyeceği düşünülüyor. 

Ancak bu süreçte uzay araştırmaları da gelişecek ve veriler almaya başlayacağız. Sözgelimi NASA’nın Aralık 2022’de fırlatılan Yüzey Suyu ve Okyanus Topografyası uydusu, bir su yüzeyinin yüksekliğini, santimetresine kadar ölçebiliyor. Sonar haritalama yolculuklarının maliyeti göz önüne alındığında, yatırımı zaten yapılmış olan daha iyi bir uzaktan algılama teknolojisi, sonar çalışmalarını ikinci plana itebilir.

Okyanusların altı dağlarla dolu
Uydular bugüne kadar 43.000’den fazla deniz dağı tespit etti.
Ancak gemilerden ve denizaltılardan gelen sonarlarla yalnızca
16.000 tanesi ayrıntılı olarak haritalanabildi.
Yeşil: Haritalandırılmış deniz dağları
Sarı: Haritalandırılmamış deniz dağları

Bilim ve Teknoloji Haberleri

Yumuşak robot yüzme rekoru kırdı
Türk öğrenciler yapay zekalı su altı aracı ile Norveç yolcusu
Kuzey Kutbu ilk buzsuz gününü 2027 yazında yaşayabilir
Metan emisyonunu azaltmak için deniz yosunu takviyesi
Arktika'da buzun altına inşa edilmiş 'gizli bir şehir' bulundu