Denizden Gelen Destek

Cem Devrim YAYLALI

6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş ili merkezli iki büyük deprem bize çoktan öğrenmiş ve özümsemiş olmamız gereken birçok hayati dersi, öğrenmemiş olduğumuzu çok acı ve güçlü bir şekilde yüzümüze çarptı.

Bir deprem ülkesi olarak hem bireysel hem de toplumsal seviyede almamız gereken önlemleri, yapmamız gereken çalışmaları yapmadığımızı gördük. Yapılması gerekenler konusunda aslında daha önceden tecrübelerimiz olduğu halde bunların henüz içselleştirilmemiş olduğu ve kâğıt üzerindeki net ve açık planların iş uygulamaya geldiğinde eksikleri olduğu görüldü. 

Türkiye bir deprem ülkesi. Depremlerin olması engellenemeyeceğine göre üzerinde durulması gereken hususlar deprem sırasında binaların yıkılmasını önlenmesi ve deprem sonrasında afet bölgesine ulaşımın hızlı ve kesintisiz bir şekilde tekrar temin edilmesine yoğunlaşması gerekmedir. 

Deprem öncesi planlanması ve üzerinde yatırım yapılaması gereken konulardan en önde gelenlerinden biri ulaşım.  

Hatırlanacağı gibi yaşanan deprem felaketinden sonra otoyollar da dahil olmak üzere afet bölgesi içinde ve afet bölgesine erişim için kullanılan ana yollarda ciddi hasarlar meydana gelmiş idi. Afet ve kötü hava şartlarının kapadığı yollar ilk müdahale ekiplerinin ve ilk anda gerekli kritik yardım malzemesinin ulaşımını geciktirmişti. 

Aynı şekilde afet bölgesinde bulunan yaralıların ve hızlıca afet bölgesinden tahliye edilmesi gereken afetzedelerin nakliyesi de hem afet hem de kötü hava şartları yüzünden kapanan yollar nedeniyle gecikti.

Havayolu ile ulaşımda ilk başlarda istenilen verim ile kullanılmadı. Deprem bölgesinde bulunan havalimanların bir kısmı hasar gördü. Örneğin depremden en çok ve en şiddetli etkilenen bölgede yer alan Hatay havalimanının hem pisti hem de terminal binası ağır hasar gördü. Depremde ilk 72 saatin enkaz altında kalanları kurtarmak açısından önemliyken Hatay Havalimanı’nın ancak 96 saat sonra ulaşıma hazır hale getirildi. 

Yaşananlar bize her şeye rağmen deprem bölgesine gerekli ilk yardımı ulaştırmak açısından en avantajlı yönetim bunları gemiler ile denizden göndermek olduğunu tekrar gösterdi. 

Biz bu tecrübeyi 1999 Marmara depreminin ardından edinmiş ve o zaman etkili bir şekilde kullanmıştık. O depremden sonra Marmara Denizi'nde birçok gemi ve feribot afet bölgesine yardım malzemeleri, gıda, su ve ilaç taşıdı. Ayrıca, deniz yolu yaralı tahliyesinde de kullanıldı ve afet bölgesindeki hastanelere acil tıbbi malzeme ve ilaç ulaştırıldı.

Deniz yolu, afet bölgesine ulaşımın en hızlı ve güvenli yolu olarak kabul edildi. Afet bölgesindeki limanlar ve iskeleler, deniz yolu yoluyla yardım malzemeleri göndermek için kullanıldı. Çadır, battaniye, jeneratör, ısıtıcı, aydınlatma gibi malzemeleri deniz yolu ile hızlı bir şekilde taşındı ve afet bölgesindeki yaralılar ve acilen tahliye edilmesi gerekeler gene gemiler vasıtası ile hızlıca İstanbul’a gönderildi. 

Kahramanmaraş depremlerinden sonra da arama ve kurtarma ekiplerinin, ekipmanlarının, büyük inşaat ekipmanlarının, ambulansların ve diğer hemen gerekli yardım malzemelerinin deniz yoluyla taşınması, felaketin ilk günlerinde en verimli yol oldu. 

TCG İskenderun

En fazla hasar bölgelerden biri olan İskenderun şehrine gönderilen ilk gemilerden biri, felaket anında Mersin'deki 85 deniz mili uzaklıktaki TCG İskenderun feribotu oldu. Sivil bir Ro/Ro tipi araç ve yolcu gemisi olarak inşa edilen ve yıllarca Denizcilik İşletmelerinde hizmet veren gemi, 2002'de Türk Deniz Kuvvetleri tarafından satın alındı. Amfibik bir kabiliyeti olmadığı için yükü almak ve boşaltmak için sağlam bir liman tesisine veya bir rıhtıma ihtiyaç duymaktadır. Gemi depremlerden sonra, evlerini kaybeden insanları ve yaralıları tahliye etmek için Mersin ve İskenderun arasında sefer yapmaya başladı.

TCG Bayraktar

Türk Deniz Kuvvetlerinin en yeni amfibi çıkarma gemileri olan TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar da bölgeye gönderildi. Görevlendirmeleri sırasında LST'ler, enkazı temizlemek için ağır inşaat ekipmanları, çadırlar, tıbbi kit ve diğer insani yardım malzemeleriyle yüklendi. Bu gemiler, İskenderun'a vardıktan ve yüklerini boşalttıktan sonra, 50 tıbbi personel ile yüzen hastaneler olarak hizmet vermeye başladılar. 10 Mart 2023 tarihinde 10 bininci hasta TCG Bayraktar gemisinde tedavi edildi. 

2011 yılında sözleşmeleri imzalanan bu gemiler sırasıyla 2017 ve 2018 yılında teslim edildi. 350 asker 20 AMT ve 2 ile 60 çeşitli büyüklükte aracı taşıyabilirler. Gemilerin kapalı park alanı 1100 metrekare ve açık güverte park alanı 690 metrekaredir. 

Her geminin bir ameliyat odası ve 10 yoğun bakım yatağı bulmaktadır. Ayrıca, park alanı triyaj alanı olarak kullanılabilir ve hasta gözlemi için ilave 90 yatak kurulabilir. Türk Deniz Kuvvetleri, ilki 14 Şubat diğeri 21 Şubat olmak üzere iki kız çocuğunun TCG Bayraktar'da doğduğunu bildirdi.  

LST tipi amfibik çıkarma gemileri TCG Sarucabey ve TCG Osmangazi, bir firkateyn, iki korvet, devriye botları ve daha küçük LCT tipi çıkarma araçları, felaket sonrası yardım için kullanılan diğer savaş gemileriydi.

Deniz İstihkâm Tabur Komutanlığına bağlı bir birlik kurulan çadır kentin zemin sıkıştırma ve dolgu malzemesi serim işlemleri icra ederken bu komutanlığa bağlı iki arama-kurtarma ekibi, yıkılan binaların yıkıntılarında enkazede aradı. 

Yaşanan felaket sonrasında dost ve müttefik ülkelerden de ciddi insani yardım malzemesini deniz yolu ile Türkiye’ye ulaştırdı. 

İspanyol Deniz Kuvvetleri’nin Juan Carlos I amfibik taarruz gemisi, Galicia amfibik çıkarma gemisi, Blas De Lezo destroyeri ve Cantabria tankerinden oluşan Dédalo23, Seferî Deniz Hava Amfibi Grubu Doğu Akdeniz'de bulunuyordu. İki amfibi gemi hemen Türkiye'ye gönderildi. İspanyol Silahlı Kuvvetleri'nin çıkarma kuvvetleri, depremlerin ardından ilk birkaç gün içinde insanî yardım, su ve yiyecek sağladı.

İtalya, LHD San Marco gemisi ile 12 konteynerden oluşan yoğun bakım kapasitesine sahip bir sahra hastanesi ve ve acil tıbbi malzemeler gönderdi. Gemide ayrıca sahra hastanesi ve konaklama kampı kurmak için kullanılacak kazıcı ve kepçeler ve bunları işletecek 44 personel de bulunuyordu. 

Mısır Türkiye’ye gönderdiği 650 ton yardım malzemesi için Deniz Kuvvetleri’ne ait ESP Halayeb gemisini kullanmayı tercih etti. 

Pakistan bölgeye insani yardım malzemesini deniz yolu ile gönderen başka bir ülke idi. Pakistan Deniz Kuvvetleri iki gemisini bölgeye gönderdi. Birinci gemi PNS Nasr gemisi 28 Şubat günü Karaçi’den yola çıktı ve 20 Mart günü Mersin’e ulaştı. İkinci gemi PNS Moawin ise 23 Mart günü Mersin’e vardı. 

Bu örneklerin gösterdiği gibi bir afet sonrası ilk yardım için deniz yolu en etkili ulaşım imkanını sağlamaktadır. 

Büyük yük taşıma kapasitesi: Deniz yolu, diğer ulaşım yollarından daha büyük yük taşıma kapasitesine sahiptir. Böylece, birçok yardım malzemesi, gıda ve ilaç gibi büyük hacimli ürünler bir seferde taşınabilir.

Daha ucuz maliyet: Deniz yolu, kara yolu ve hava yolu gibi diğer ulaşım yollarından daha düşük maliyetlidir. Bu, afet bölgesine yardım malzemeleri gönderirken daha az maliyetle daha fazla malzeme gönderilebilmesini sağlar.

Lojistik destek sağlamada daha esneklik: Deniz yolu, kara yolu ve hava yolu gibi diğer ulaşım yollarından daha esneklik sağlar. Özellikle, afet bölgesine kara yolu ve hava yolu gibi diğer ulaşım yolları hasar görmüşse, deniz yolu lojistik destek sağlama konusunda daha önemli bir seçenek haline gelir.

Daha az trafik sıkışıklığı: Deprem sonrası afet bölgesindeki kara yolu trafiği yoğun olabilir ve hava trafiği de yoğunlaşabilir. Deniz yolu ise bu yoğunluğa sahip değildir ve yardım malzemelerinin gönderilmesi ve tahliye edilmesi daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilir.