Marmara'da olması beklenen büyük deprem, özellikle afet yönetimi açısından önceden yapılmış titiz planlamalar gerektiriyor. İTÜ Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi Göktuğ Yıldız da afet sonrasında neler yapılabileceğiyle ilgili bir proje hazırladı. Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Arslan danışmanlığında TÜBİTAK tarafından da kabul alan “Olası Marmara Depremi Deniz Yollu Afet Yönetimi” projesi daha sonra bir kitap haline getirildi.
Kitapta, afetin hemen sonrasında deniz yapıları, deniz araçları ve deniz insanlarının hızlıca neler yapabilecekleri üzerine ayrıntılı senaryolar yer alıyor. Göktuğ Yıldız, atılabilecek somut adımları şöyle özetliyor:
Üç saatte yüzer iskele
“Afet anında ilk olarak İHA ve SİHA’ların kullanılabilir yolları belirleyeceği bir sistem üzerinde durduk. Çünkü ne olacağını tam olarak bilemiyoruz. Ancak onların gösterdiği yollar kullanılarak yüzer iskeleler kurulabilir. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile yaptığımız hesaplamalara göre üç saatte yüzer iskele kurabiliyoruz. Depremde limanların devre dışı kalma olasılığını düşünürsek yüzer iskelelerin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.
Savaş gemileri göreve
TCG Anadolu ile TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar’ın hastane olarak kullanılmasını öneriyoruz. Deprem sonrası çok gerekli olacak iş makineleri kıyıya kadar yanaşabilen çıkartma gemileri ile taşınabilir. Limanları afet bölgesi üssü olarak planlıyoruz. Ancak AFAD’ın deprem tehlike haritalarına baktığımızda birçok liman birinci derece deprem bölgesi. Bu durumda bazı limanları tam kapasite ile kullanmak mümkün olmayabilir. Yine de hızlı bir hasar tespitinin ardından limanlar tahliye noktası ya da hastane olarak kullanılabilir.
Şehir Hatları devrede
Şehiriçi ulaşımda ise yaptığımız hesaplamaya göre; Şehir Hatları, İDO, Turyol, Dentur gibi ulaştırma şirketlerine ait deniz araçları bir seferde yaklaşık olarak 150 bin kişiyi bir yerden bir yere götürebilir. Bu taşıma toplanma noktalarına ya da şehir dışı güvenli bir lokasyona yapılabilir. Bu büyük bir nimet.”
Hesaplamalara göre; Şehir Hatları, İDO, Turyol, Dentur gibi ulaştırma şirketlerine ait deniz araçları bir seferde yaklaşık olarak 150 bin kişiyi bir yerden bir yere götürebilir.
Yıldız, deprem sonrası yapılması gerekenlerin en ince detayına kadar önceden planlanması gerektiğini söylüyor: “Olası bir depremde İstanbul’da deniz yolu can simidi olacak. Ancak bu sonraya bırakılacak iş değil. Öncesinde sağlam hazırlık yapılmalı. Deniz yoluyla afet yönetiminin her aşamasının ayrıntılı biçimde planlanması gerekiyor. Afet yönetimine bütünleşik bir sistemle bakmak çok önemli.”
Kaynak: Hürriyet