Deniz İş Hukukunda Yıllık Ücretli İzin

Av. H. Murat SARIÇOĞLU

854 sayılı Deniz İş Kanunu, birçok hususta 4857 sayılı İş Kanunu’na göre farklı düzenlemeler içermektedir. Yıllık ücretli izin konusu da söz konusu farklılıkların bulunduğu konulardan biridir. Biz de bu yazımızda, 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve Türkiye’nin de 4940 sayılı Kanun ile taraf olduğu Gemi Adamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin 146 Sayılı Sözleşme kapsamında yıllık ücretli izin konusunu açıklamaya çalışacağız.

Başlamadan önce uluslararası mevzuat konusunu açıklığa kavuşturalım. Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Konferansı’nın 7 Şubat 2006 tarihinde Cenevre’de yapılan 94. oturumunda kabul edilen Denizcilik Çalışma Sözleşmesi – 2006, Türkiye tarafından 6898 sayılı Kanun ile uygun bulunmuştur. Ancak Denizcilik Çalışma Sözleşmesi – 2006’nın 14/1. maddesinde, üye devletlerin resmi sözleşme onaylarını Uluslararası Çalışma Örgütü’nün daimi sekretaryası olan Uluslararası Çalışma Ofisi’nin Genel Direktörlüğü’ne tescil için gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Anılan Sözleşme’nin 14/4. maddesinde ise Sözleşme’nin ilgili üye ülke için yürürlüğe girmesinin, resmi sözleşme onayının tescil edilmesinden 12 ay sonra gerçekleşeceği belirtilmiştir. Türkiye, Denizcilik Çalışma Sözleşmesi – 2006’nın resmi sözleşme onayını halen Uluslararası Çalışma Ofisi’ne göndermemiştir. Dolayısı ile Denizcilik Çalışma Sözleşmesi – 2006, an itibarı ile Türkiye açısından yürürlükte değildir. Konumuz ile ilgili olarak Türkiye açısından halen yürürlükte olan uluslararası mevzuat, Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Konferansı’nın 13 Ekim 1976 tarihinde Cenevre’de yapılan 62. oturumunda kabul edilen Gemi Adamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin 146 Sayılı Sözleşme’dir. 

Öncelikle hangi çalışanların 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun kapsamına girdiğini belirtelim. Denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan, 100 veya daha yukarı gros tonilatoluk gemilerde hizmet sözleşmesi ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri, 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında bulunmaktadır. Ancak aynı işverene ait gemilerin gros tonilatoları toplamının 100 veya daha fazla olması durumunda, bu gemilerde çalışan gemi adamları 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümlerine tabi olacaklardır.  Ayrıca gros tonilatosu 100’den az olan gemilerde çalışan gemi adamı sayısının 5 veya daha fazla olması durumunda da söz konusu gemi adamları 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümlerine tabi olacaklardır. İşveren kavramından sadece gemi sahibi anlaşılmamalıdır, kendisine ait olmayan bir gemiyi kendi adına ve hesabına işleten kişiler de 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında işveren sayılmaktadır. Gemi adamı kavramından kastedilen, sadece geminin sevk ve idaresinden sorumlu personel değildir; doktor, aşçı, temizlik görevlisi vs. dahil olmak üzere hizmet sözleşmesi kapsamında gemide çalıştırılan tüm personel gemi adamı niteliğindedir. 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümlerine göre, sandal ve mavna gibi su araçları da gemi olarak kabul edilmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nda da bu doğrultuda deniz taşıma işlerinin kapsam dışı olduğu belirtilmiş ancak kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işlerince çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olduğu ayrıca belirtilmiştir. 

Yukarıda bahsettiğimiz gros tonilatonun ağırlık ölçüsü birimi olduğu düşüncesi çok sık karşılaşılan bir hatadır. Halbuki gros tonilato, gemi ve su araçlarının kapalı alanlarına dair bir hacim ölçüsü birimidir. Gemilerin gros tonilato ölçümleri, 12.03.2009 tarihli ve 27167 sayılı Gemilerin Tonilatolarını Ölçme Yönetmeliği hükümlerine göre yapılmaktadır.  

854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda, aynı işveren emrinde veya aynı gemide 1 takvim yılı içinde bir veya birkaç hizmet sözleşmesine dayanarak en az 6 ay çalışmış olan gemi adamlarının yıllık ücretli izne hak kazanacağı belirtilmiştir. Kanun hükmünden görüleceği üzere, yıllık ücretli izne hak kazanılabilmesi için 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na tabi bir hizmet sözleşmesi kapsamında çalışma olmalıdır. Burada belirtmek gerekir ki; 4857 sayılı İş Kanunu’nun aksine, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda hizmet sözleşmesinin yazılı şekilde olması şartı öngörülmüşse de doktrindeki baskın görüş ve Yargıtay uygulamasına göre söz konusu şart geçerlilik şartı değil ispat şartıdır. 

Yıllık ücretli izne hak kazanabilmenin bir diğer şartı ise 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda belirtilen çalışma süresinin tamamlanmış olmasıdır. Kanun hükmüne göre, aynı işveren emrinde veya aynı gemide 1 takvim yılı içinde bir ya da birden fazla hizmet sözleşmesi kapsamında en az 6 ay çalışmış olan gemi adamı, yıllık ücretli izne hak kazanacaktır. Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, hizmet sözleşmesi kapsamında aynı gemide farklı işverenler için yapılacak 6 aylık çalışma olması durumunda dahi yıllık ücretli izne hak kazanma durumu söz konusu olmaktadır. Diğer yandan hizmet sözleşmesi kapsamında aynı işverenin farklı gemilerinde en az 6 ay çalışmış olan gemi adamları da yıllık ücretli izne hak kazanacaktır. Kanun hükmü 6 aylık çalışmanın 1 takvim yılı içerisinde olması gerektiğini hükmetmiştir, farklı yıllarda örneğin içinde bulunulan takvim yılı içerisinde 2 aylık, takip eden takvim yılı içerisinde 4 aylık çalışma olması durumunda yıllık ücretli izne hak kazanılamayacaktır. Kanunda belirtilen 1 takvim yılı içerisindeki en az 6 aylık çalışma süresinin, Yargıtay tarafından mutlak emredici değil nisbi emredici nitelikte olduğu kabul edilmiştir. Bundan dolayı hizmet sözleşmesi ile yıllık ücretli izne hak kazanılabilmesi için 6 aydan daha düşük çalışma süresi belirlenebilir fakat 6 aydan daha fazla çalışma süresi belirlenemez. 

Yıllık ücretli izin süresi; 6 aydan 1 yıla kadar hizmeti olan gemi adamları için 15 günden, 1 yıl ve daha fazla hizmeti olan gemi adamları için de yılda 1 aydan az olamayacaktır. Burada 1 aylık ücretli izin süresinin tam olarak kaç güne tekabül edeceği hususunda 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bazı aylar 31 gün sürerken, Şubat ayı her dört yılın üçünde 28 gün sürmektedir. Ancak Gemi Adamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin 146 Sayılı Sözleşme’nin 3/3. maddesinde bulunan yıllık ücretli iznin her hâlükârda 1 yıllık hizmet süresi için 30 takvim gününden az olmayacağı şeklindeki hüküm gereği, 1 yıl ve daha fazla hizmeti olan gemi adamlarının yıllık ücretli izinleri 30 günden az olamayacaktır.

Yıllık ücretli izin süresinden sayılmayacak süreler, Gemi Adamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin 146 Sayılı Sözleşme’nin 6. maddesinde şu şekilde sayılmıştır;  

- Yıllık ücretli izin ile çakışsın ya da çakışmasın, bandıra ülkesinin resmi ya da geleneksel tatil günleri.

- Her ülkede yetkili makam ya da uygun mekanizma yoluyla belirlenecek koşullara bağlı olarak hastalık, yaralanma ya da analık nedeniyle oluşan iş göremezlik süreleri.

- Görev başında olunan süre içindeki geçici kıyı izinleri.

- Her ülkede yetkili makam ya da uygun mekanizma yoluyla belirlenecek koşullara bağlı olarak her türden telafi izinleri.

Yıllık ücretli izin hakkından feragat edilmesi hukuken mümkün değildir. Yıllık ücretli izin işverenin uygun göreceği zamanda kullanılabilir. Ancak gemi adamı, yıllık ücretli iznini yabancı bir ülke limanında veya hizmet sözleşmesinin akdedildiği yerden başka bir yerde kullanmaya zorlanamayacaktır. Gemi adamı, tercihine göre işveren veya işveren vekilinden ücretli izne ilişkin olarak 7 güne kadar ücretsiz yol izni de isteyebilir. Gemi adamı tarafından hak edilen ücretli iznin kullanılmasından önce hizmet sözleşmesin 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14. maddesinin II., III. ve IV. bentlerinde belirtilen sebeplerle sona ermesi durumunda, işveren veya vekili izin süresine ait ücreti gemi adamına ödemekle yükümlü olacaktır.