‘Çözüm dev iskele değil daha az tekne’

Adrasan Koyu’na kıyıdaki tekne işgalini ve deniz kirliliğini önlemek üzere inşa edileceği söylenen iskele projesi, tartışmalara neden oldu. 

Doğal güzelliğiyle ünlüyken son yıllarda Gelidonya Burnu ve Suluada rotasında gidip gelen gezi teknelerinin kuşatması altına giren Adrasan Koyu’na tekneler için yanaşma yeri inşa edilecek. Kumluca Kaymakamlığı tarafından Antalya Ulaştırma Bölge Müdürlüğü ve Liman Başkanlığı iş birliğiyle yürütülen iskele projesinin, sahilde işgal, denizde ise kirlilik ve gürültü şikayetleriyle anılan teknelere düzen getirmek ve kirliliği önlemek için hazırlandığı duyuruldu.

Ancak proje, bölgede yeni endişeleri beraberinde getirdi. Denizin kıyıyla bağlantısının kesileceği eleştirilerine neden oldu. Proje kapsamında denize sentetik boyalı çelik borular çakılacağına ve teknelerin bağlanacağı bir yürüyüş yolu yapılacağına dikkat çeken Adrasan Köy Halkı Grubu üyeleri, projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alınmadan uygulamaya alındığını hatırlatarak, kirliliğin kıskacındaki koyun korunmasını istediklerini söyledi.

ÇED raporu talebi için dilekçe
ÇED raporu talebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, Antalya Valiliği’ne, CİMER'e ve ilgili kurumlara resmi başvuru yapan Adrasan Köy Halkı Grubu, dilekçede Adrasan Koyu’nda başlatılan ‘rekreatif iskele’ projesinin durdurulması ve seçilen iskele lokasyonunun değiştirilmesi taleplerini iletti.

Dilekçede, şu ifadeler kullanıldı: “Antalya Kumluca Kaymakamlığı’nın kirliliği önlemek amacıyla hazırladığı projeler, deniz ve kıyı kirliliğinin artmasına neden olacak. Projeler hayata geçerse kıyı ile denizin bağlantısı kesilecek. ÇED raporu olmadığı için projenin bölgeye vereceği zararlar bilimsel olarak tespit edilmeden süreç yürütülecek. 2024 yılı için planlanan yeni projenin bölgeye uygunluğuna inanmayarak, çok acil bir şekilde ÇED raporu talep etmekteyiz.”

İki iskele projesi hazırlandı
Kaymakamlığın proje duyurusuna göre, Adrasan Koyu için iki farklı iskele projesi hazırlandı. İlk projeye göre, Adrasan Plajı ile Fener Koyu arasına yapılacak iskele, Adrasan Plajı ile Fener Koyu arasında inşa edilmesi planlanan iskelenin eni 3 metre, uzunluğu 1400 metre olacak. İskele inşaatında 3 bin 360 betonarme fore kazık kullanılacak, denize 560 çelik boru çakılacak. İkinci projeye göre ise Balıkçı Koyu Plajı ile Fener Koyu arasına inşa edilmesi planlanan iskele, 1000 metre uzunluğunda eni 3 metre olacak. Denize 2 bin 160 betonarme fore kazık çakılması planlanan projede iskeleyi 360 çelik boru ayakta tutacak. İskelenin denizin içerisinde kalacak olan demir yüzeyinde antipas ve sentetik boya kullanılacak. İlk projenin yaklaşık 16 milyon TL, ikincisinin ise 22 milyon TL’ye yakın bir tutara mal olacağı duyuruldu.

‘Bize ‘Gidin, gelmeyin’ diyorlar’
Adrasan’a tatil için gelen Nihat Ak, bölgede son yıllarda gözlemlediği değişimi şöyle anlattı: “10 yılı aşkın zamandır hemen hemen sene Adrasan’a geliriz. Adrasan kıyısında birkaç balıkçı teknesinin durduğu muazzam bir koy var. Genelde 3 tarafı ağaçlarla çevrili bu koyda denize gireriz. Huzurlu, sakin bir yerdir Adrasan. Denize girenler, çadır tatili yapanlar olur. Ama son yıllarda üzülerek görüyoruz ki Adrasan kıyıları komple teknelerin istilası altında. Tekne sahipleri sahili işgal ettikleri yetmiyormuş gibi etrafındaki küçük koyları bile markaja almış durumdalar. Yüksek tonda müzikler eşliğinde sırayla yanaşıp yarımşar saat mola veriyor. Kıyıda uğultudan durulmuyor. Tekne trafiğinden deniz dalgalanıyor. Attıkları pislikler kıyıya geliyor. Bıktık artık tekne istilasından. Alıştığımız, sevdiğimiz sahili kullanamaz olduk. Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi bir de proje hazırlanmış. Bu koya sıra sıra tekneler demirlenecekmiş. Yani bize ‘gidin, gelmeyin’ diyorlar.”

'Tekneler arttı, kaçış başladı'
Kontrolsüz büyüyen gezi turlarının bölge turizmini baltaladığını söyleyen Ak, tatil için Adrasan’dan kaçışların başladığına dikkat çekti: “Adrasan’daki sorun, tekne sayısına sınırlama getirmeden çözülmez. Çözüm daha çok el değmemiş koyu tekne istilasına açmak değil. Buraya tatil yapmaya gelen insanlar doğallığı, gözden, sesten uzak ortamı için geliyor. Bu kadar kitle turizmine açılmış, bu kadar gürültülü bir yerden turist kaçar. Kaçış başladı da zaten, bölgedeki turizm tesisleri turist sayısındaki azalmadan yakınıyor. Amaç turizmi teknelere fena etmek değilse, teknelere sayı sınırlaması ve kurallar getirilsin. Adrasan sahilini işgal etmeleri, kıyıya yakın gürültü yapmaları, uzun molalar vermeleri önlensin. Yine iskele yapılsın ama dar bir alanda, daha az tekne için, kıyıda denize girmeyi engellemeyecek bir çekek yeri olsun. Burada nefes almanın başka yolu yok.”

'Vahşi turizm yüzünden kirlendi'
Adrasan Koyu’nun tur tekneleriyle yapılan vahşi turizm yüzünden yok olmaya yüz tuttuğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çetin Balanuye ise ekosistem tamamen bozulmadan tekne sayısının sınırlandırılması, tekne barınağı yapılması ve deniz kullanımına kurallar getirilmesi konusunda uyardı. Balanuye, "Dünyanın en eşsiz denizlerinden biri, kimyasal kirliliğin pençesinde göz göre göre yitip gidiyor. Teknelerden vidanjörle kanalizasyon çekiliyor, atıklar ve motor yağları denize akıyor. Kıyıya yaklaşınca artık iyot kokusu değil, denizin yüzeyini kaplayan tabakanın kötü kokusu geliyor. Sahilde denize girecek hiçbir yer kalmadı. Teknelerin sayısı sürekli artıyor ve buna kimse müdahale etmiyor. Orman kanunları işliyor, itiraz eden tehdit ediliyor. Bu böyle gitmez.”

'7 maddede ‘Projeyi istemiyoruz’
Adrasan Köy Halkı Grubu, iskele projesine karşı olmalarının gerekçelerini ve değişiklik taleplerini 7 maddede şöyle sıraladı:

- Bölgede geçerli bir imar planının olmaması, projenin çevresel etkilerinin kontrolden çıkmasına neden olur.

- Doğal sit alanı olan Adrasan bölgesinde çok önemli olan doğal yapının korunması bu projeden sonra sağlanamayacak.

- Proje, her gün binlerce tekne müşterisini, tekne sahiplerini gerek yürüyerek gerek araçla bütün sahil boyunca hareket etmeye zorlayacak. Araç ve insan trafiği, altyapı eksiklikleriyle beraber potansiyel çevre ve gürültü kirliliğine yol açacak.

- Deniz kirliliği ve orman yangınları gibi çevresel riskler de göz önüne alındığında, projenin hayata geçirilmesi durumunda binlerce müşterinin orman bölgesine yönlendirilmesi bu riskleri arttıracak.

- Adrasan’da 40 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren otelcilik sektörü, iskele projesinin hayata geçirilmesi durumunda büyük zararlarla karşılaşacak.

- Bölge insanı, tekne turizminden farklı olarak, gelen tatilcilere yan koyların değil Adrasan’ın güzelliğini sunuyor. Teknecilik faaliyetleri kısa bir süre içinde çevre kirliliği ile ilgili şikayetleri artıracak.

- Kamu yararı ve çevre koruma prensipleri gözetilerek bölgenin doğal zenginlikleri ve ekosistemi korunmalı. ÇED raporu alınarak, sınırlı sayıda tekneye daha küçük bir iskele için uygun bir yer belirlenmeli.

Kaynak: GazeteDuvar

Deniz ve Çevre Haberleri

Mersin'de denizi kirleten gemiye 20 milyon 484 bin 576 lira ceza kesildi
Denizlerdeki istilacı türler "TurIST" sistemiyle önlenecek
Hazar Denizi'nin biyoçeşitliliği iklim değişikliği ve kirlilik baskısı altında
"A23a", kuzeye doğru harekete başladı
İstanbul'un barajlarındaki doluluk oranı yüzde 30'un üzerine çıktı