Ayhan YILDIZEL - Artı Denizcilik / Şirket Ortağı
2001 yılında kurulan Artı Denizcilik, sektörde 30’u aşkın yerli ve yabancı markanın temsilciliğini yapıyor. Ağırlıklı olarak tersanelere gemi inşa ekipmanları tedariki sağlayan firma ile ilgili kurucu ortak Ayhan Yıldızel ile konuştuk.
Firmanızın kuruluş sürecinden bahseder misiniz? Sanırım kurucuları, firmanın kendisinden daha eski ve tecrübeli bu sektörde...
Firmayı Temmuz 2001 de kurdum yirminci yıla yaklaşıyoruz, yaklaşık 1,5 yıl sonra ise Selçuk Çağın ve rahmetli Sinan Aslanoğlu ile ortak olduk, onların o zamanki sektör deneyimleri de 10 yıldan fazlaydı. Kuruluştan bugüne aynı tempoda şimdi babasının yerini alan Özgür Çağın ile beraber faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Artı Denizcilik olarak faaliyet alanlarınız nelerdir?
Ağırlıklı olarak tersanelere gemi inşa ekipmanları, daha düşük oranda ise armatörlerimize malzeme ve yedek parça tedarik ediyoruz.
Bunların dışında Deniz Kuvvetlerinin 16 YTKB ile başlayan gemi inşa faaliyetlerinin hemen hemen tüm gemilerine ve yat sektörüne de malzeme temin etmekteyiz.
Sizi rakiplerinizden farklı kılan özelliklerinizden bahseder misiniz?
Farklı kılan demeyelim çünkü aynı şeyleri yapan başka firmalar da olabilir ama bizim iş yapma biçimimizin temelini karşılıklı güven ve anlayış ile süratli reaksiyon oluşturuyor. Yabancı üreticiler ile yerli iş ortaklarımızın istek ve beklentilerini optimum noktada buluşturmaya ve karşılıklı güvene dayalı ve şeffaf bir ilişki yürütmeye çalışıyoruz. Bizimle çalışan iş ortaklarımızın verdiğimiz hizmetten memnun olduklarını sanıyorum, eksikliklerimizi görenler varsa bile hiç kimsenin sürat ve şeffaflık konusunda yapmaya çalıştıklarımızı göz ardı edebileceğini düşünmüyorum.
Birçok yabancı markanın da ülke temsilciliğini yapıyorsunuz sanırım...
Başlangıçta 6 firma ile başladığımız yabancı üreticilerin Türkiye temsilciliği faaliyetlerine bugün 30’u aşkın firma ile devam ediyoruz, bizi biraz farklı kılan bazı yerli üreticilerin temsilciliklerini de yapıyor olmamız.
Kurulduğunuz döneme baktığımızda gemi inşa sektörü çok canlı idi. Fakat sonrasında büyük bir kriz yaşadı. Siz bu süreci nasıl geçirdiniz?
Temsilcilik faaliyetlerine başladığımız 2003 yılında gemi inşa sektörü o dönemde çok farkında olmasak da altın çağını yaşıyor ve sanki sonsuza kadar öyle gidecekmiş gibi bir izlenim veriyordu, en azından bizim temasta olduğumuz tersanelerin hiçbiri de geleceğe ilişkin bir kuşku taşımıyorlardı. Tersanelerin gelecek 5 yıllarının dolu olduğu basında ve tartışmalarda değişmez bir gerçek olarak sunuluyordu. O günlerden aklımda kalan Mart 2007’de o zamanki adıyla Europort İstanbul fuarında bizim standımızda DVZ firması için 18 gemilik, Sauer firması için 12 gemilik projelere imza atılmış olmasıydı.
Bu mutlu dönem Eylül 2008 de yaklaşık 1 haftada tamamen tersine döndü projeler iptal oldu, kriz başladı, tersanelerin 5 yıl dolu olması ve 18 gemilik imzalar güzel bir hatıra olarak hafızalarımızdaki yerini almış oldu.
Sektörün kendini toparlayabilmesi 2 yıldan uzun bir süre aldı, biz de süreci gemi inşa dışında diğer yan alanlarda faaliyet göstererek atlatmış olduk.
Bugünden yarına bakarak sektörü nelerin beklediği ile ilgili bir öngörünüz var mı?
2008 yılında yaşanan bir finans krizi ve o günün ekonomik koşullarının hiç değişmeyeceği varsayımı ile ihtiyaç duyulandan çok fazla yeni gemi inşa edilmesiydi ve gemi inşa sektöründe çok önemli hasarlara yol açtı.
Bugün ise bir sağlık krizi yaşıyoruz ama bunun ekonomik sonuçları ile henüz tam olarak karşılaşmadık, yolcu gemileri (cruise) faaliyetlerinin hemen tamamen durmasını ayrık tutarak, dünyada deniz nakliyelerinde %15 in üzerinde bir düşüş olduğu gözleniyor. Bunun sağlık sorunları ile ilgili arızi bir sonuç olduğu düşünülebilir, asıl büyük etkinin dünyadaki ekonomik daralma ve ülkelerin içe dönüşleri ile ortaya çıkması beklenmelidir.
Bu durumda da önümüzdeki günlerde, ülkemizin ihtisaslaştığı balıkçı gemileri, feribotlar ve römorkörler vb. alanlarında yeni gemi inşa taleplerindeki değişimin gözlenmesi gerekiyor.
Elimde konu ile ilgili veriler olmadan bir varsayımda bulunmak istemem ama, benim ilk gözlemim Türk Gemi İnşa sanayiinin bir takım sipariş azalmaları yaşama ihtimali olmasına rağmen, 2008 gibi bir krizin beklenilebilir olmadığıdır.
Temsilciliğini yaptığınız ürünlerin bazılarının çok spesifik olduğunu görüyoruz. Bunlarla ilgili pazar durumunuzu anlatır mısınız?
Bizim temsilcisi olduğumuz yabancı üreticilerin bir kısmı kuruluş günlerinden beri birlikte çalıştıklarımız, ama gerek yıllar içinde ürün gamını geliştirmek amacıyla gerekse son yıllarda değişen ihtiyaçlar nedeniyle çalışmaya başladığımız firmalar da var. Bunların içinde son dönemde eklenen 3 firmayı özellikle belirtmek isterim, Balast Suyu Arıtma Cihazı ‘Atlantium’, Atık Isı Enerjisi Dönüştürücüsü ‘Orcan’, Yakıt Tasarrufu Sağlayıcı ‘Fuelsave’ alanlarında çok yetkin ve gelişmeye açık firmalar.
Balast Suyu Arıtma konusu ülkemizde yeterince tartışılmasına karşın diğer iki konu henüz sektöre yeni konular. Pandemi sürecinde oluşan yeni iş yapma şekillerine uyum sağlayarak bu iki firma ile buradaki iş ortaklarımızı uzaktan erişimli bir sunumda bir araya getirdik yararlı bir toplantı olduğunu sanıyorum.
Ayrıca, sadece Deniz Kuvvetleri projelerine yönelik ürünleri olan firmalarımız var. ‘Alfons Haar’ Helikopter Yakıt İkmal Sistemleri, ‘AM Defence’ ise Denizde İkmal Donanımları üretiminde alanlarında dünya ölçeğinde önemli firmalardır.
Yaptığınız iş bir anlamda alıcı ve satıcı arasında köprü olmak. Bu her iki tarafı da memnun edebilmek adına zor bir görev olsa gerek...
Bunun gerçekten zor bir görev olduğu çok açık, bir işin doğrudan icracısı olmadığınız durumlarda, söyledikleriniz ve verdiğiniz sözler hep bir başkasının size söylediklerine dayalı olmak durumunda. Teslim tarihi geldiği halde teslimi geciken ürün için üreticiye, ödeme tarihi geldiği halde yapılmayan ödeme için buradaki iş ortaklarımızın söylediklerine dayanmak durumundayız. Her iki taraf da kendi penceresinden haklı iken siz tüm tarafları tatmin edecek çözümü üretmek zorundasınız. Her şeye rağmen ufak tefek sorunlar dışında geçtiğimiz 20 yıla yakın süre içinde çok büyük ve çözülemeyen bir sorunla karşılaşmadığımızı söyleyebilirim.
Yenilenebilir enerji ve yakıt tasarrufu konularında müşterilerinize ne gibi imkanlar sunuyorsunuz?
Biraz evvel de söylediğim ‘Orcan’ ve ‘Fuelsave’ firmaları armatörlere işletme maliyetlerinin düşürülmesinde önemli avantajlar sağlıyorlar. Gemi tipi ve diğer koşullar göz önüne alınarak bu cihazlara yapılan yatırımların geri dönüş süreleri 3-5 yıl arasında bu süre sonrasında ise armatörler yakıt giderlerinde önemli azalmalar sağlayabilmektedirler. Orcan firması ile ilgili ayrıntılı bir incelemeyi derginizin bu sayısında ilgileneceklerin dikkatine sunuyoruz.
Tüm dünyayı saran Covid-19 virüs salgınından firmanız ne şekilde etkilendi?
Sektörde en erken karar verenlerden biri olarak 16 Mart tarihinden beri evden çalışıyoruz. Bizim gibi fiilen üretim yapmayan firmaların daha kolay yönetebildiği bir süreç oldu. Koordinasyon zorlukları, birlikte olmanın yarattığı sinerji eksikliği ve iş yapma sürelerinin uzaması etkileri dışında faaliyetlerimizin beklediğimizden daha kolay dönüştüğünü söyleyebilirim.
Bu sürecin ufuk açıcı yanı ise bugüne kadar üzerinde hemen hiç düşünmediğimiz bazı konuların düşünülmeye başlaması oldu uzaktan çalışma, ofis gerekliliği ya da büyüklüğü önümüzdeki dönemde gündemde epeyce yer alacak gibi gözüküyor.
Pandemi sürecinde birçok sektörde iş yapış şekilleri farklılaştı. Sizde durum nedir?
Firma içi ve dışı uzaktan erişimli toplantılar, günlük faaliyetlerimiz arasında yer almaya başladı ve hayatımızı kolaylaştırdı. İşe geliş ve gidiş için yollarda harcanan süreler daha verimli kullanılmaya başlandı, onun dışında temel bir değişiklik yaşamadık.
Son olarak deniz dışı alanlarda da çalışmalarınız varsa bahseder misiniz?
Portföyümüze yeni katılan ‘Orcan’ firmasının deniz dışında özellikle enerji santralları, çimento fabrikaları ve demir çelik sanayiinde geniş kullanım alanları var, konu üzerinde yeni çalışmaya başladık, ayrıca Alfons Haar Helikopter Yakıt İkmal Sistemleri dışında kamyonlar için de muhtelif ekipmanlar üretiyor, o konuda da çalışmalarımız sürüyor.
Görüşlerimizi açıklama olanağı verdiğiniz için Deniz Endüstri Dergisine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Mart-Nisan 2021 - 71. sayısında yayımlanmıştır.