“Biz ekonomik anlamda sürekli zenginleşme hedefi olan bir firma değiliz.” 

Hem okul hem de yol arkadaşı olan paydaşlar tarafından 2005 yılında kurulan...

Arda AKYÜZ
DELMAR Safety - Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi

Hem okul hem de yol arkadaşı olan paydaşlar tarafından 2005 yılında kurulan ve geride bıraktığımız zaman içerisinde İstanbul’dan Yalova’ya, Amerika Birleşik Devletleri’nden Hollanda’ya, Fransa’dan İtalya ve İspanya’ya, Singapur’dan Şangay’a dünyanın pek çok lokasyonunda ofis açmayı başaran Delmar, yangınla mücadele ve can kurtarma alanında hizmet veriyor. Firmanın başarısını Arda Akyüz ile konuştuk.

Günümüzde iki kişinin bile ortaklık yapmaya çekindiği bir ortamda siz dört arkadaş bir işe koyulmuşsunuz. Gerçekten takdire şayan. Kuruluş sürecinizden ve arkadaşlık geçmişinizden söz ederek başlayalım isterseniz. 
Merih Özgül, Barış Özenç ve Kayhan Aytuğ ağabeylerimin, YDO mezuniyetlerinin 10. Yıl devriyesinde, yine aynı 3-4 kişilik iyi dost tarafından, bir dost masasında kurulmuş Delmar 2005’te. Seyfullah ve Salih Altıkaya aynı yıl ve ben de Arda Akyüz 2006 yılında dahil oldum yola. Singapur, Şangay ve Dubai ofislerimizde, aynı zamanda global olarak Shanghai Star Rubber Can Salı işlerimizde de yine bizim okuldan Aydın Kozak ve Taylan Demir ile birlikteyiz.  “Yol” diye adlandırıyoruz biz ve tüm bu ekip de yol arkadaşlarımıza ana hedeflerimize, global hayallerimize ve potansiyel sektörel mirasımıza olan sorumlulukla çalıştık bugüne kadar, böyle de emekli olmak niyetimiz var, inşallah istediğimiz noktada ve devamlılıkta.

Firmadaki tepe isimlerin hepsinin denizcilik konusunda mektepli olması ve aynı zamanda sahadan gelen isimler olması işlere ivme kazandırmış olmalı...
Doğru bir tespit; firma yapısında her şirket ortağı kendi potansiyel ve yeteneklerine göre hem şube hem de global ana firma ve marka için en doğru yerde olmaya gayret ediyor. Aksi takdirde zaten sektörün bizce genel problemi olan hantallık ve kişisel problemler oluşur bu tür emek yoğun iş yapılan kurumlarda.  Tüm paydaşlar bu dikkatle devam edip, takımda mevkisinde işini yapınca dünyada adlarını büyük büyük duyduğumuz firmalara bugün olduğu gibi rakip olabildiğini sanırım tüm sektöre gösterdik kanaatindeyim.

Yaptığınız işten söz edelim. Genel olarak ne tür hizmetler veriyorsunuz?
Delmar; Yangınla Mücadele ve Can Kurtarma konuları temel iş olmak üzere; üretim, satış, servis, tamir, AR-GE, GRP üretim ve tamiri, kalibrasyon hizmetleri, yük ve ölçüm testleri konularında hizmet veriyor. Ayrıca Avrupa ağırlıklı dünyanın birçok noktasındaki bazı üreticilerin de temsilciliklerini yapıyoruz. 

Bunları artık dünyada sektör dahil herkes biliyor sanırım, iyi ve katma değerli bunları yapabilmeye olanak sağlayacak teknoloji ve inovatif çalışmalar rutin görevimiz zaten, okuyucuyu sıkmamak lazım. Ve fakat biz bu heyecanımızı ve hevesimizi topyekün diri tutmayı, yeni yatırım veya projelerle sağlıyoruz. 

Geçtiğimiz aralık ayında İTÜ’nün geleneksel olarak düzenlediği balık gününde açılışını yaptığınız ‘Delmar Training Academy’ projenizden bahsedebilir misiniz? 
Benim mezuniyetimin 20. yılında İTÜ Tuzla Kampüsü ne yeni bir tesis ve sistem kazandırmanın gurunu yaşıyoruz. Evet Balık Gününde açılışını yaptığımız Delmar Academy şubat ayında LR tarafından akreditasyonunu da tamamladı. Önümüzdeki günlerde ilk eğitim de verilecek.

Delmar Academy; şu an ISO 23678 standardı ve IMO 402 (96) uyarınca tüm dünyadaki konuyla ilişkili kişi ve firmalara eğitimler verecek kısa anlatımıyla. 

Projenin devamında tesis; komple bir LSA-FFE Training Center’a evrilecek. Japonya Kore ve Yunanistan da yapılan görüşmelerimiz sonucunda yeni gelişmeler de izleyeceksiniz. 

Dünyanın birçok yerinde şubeleriniz var sanırım...
Evet bu doğru. Türkiye’de İstanbul ve Yalova da tesislerimiz mevcut; İstanbul FFE Station, Tuzla Calibration Center, İstanbul LR station, Yalova GRP Repair Workshop. Ayrıca Amerika Birleşik Devletlerde Houıston, Portland, New Orleans, Philadelphia da yukarıda bahsettiğimiz tüm hizmetlerin verilebildiği ofis ve atölyelerimiz çalışıyor. O bölgenin lokomotifi olan Houston ofis 2024 başında Panama’da yeni şubeyi hizmete açacak. Rotterdam ofisimiz de Avrupa Bölgesini Nantes (Fransa), Napoli (İtalya) ve Algeciras (İspanya) ofisleriyle tamamlıyor. Singapur, Shanghai ve Dubai ofislerimizle de orta ve uzak doğu elleçleniyor. 

Tüm bu ofislere tabii ki Türkiye’mizden sürekli ihracat yapılıp sektöre ve ülkeye katma değer sağladığımızı düşünüyoruz. Yerinde üretim için hammadde tedarikleri yapılması yanında, ara ürün ve Türk Malı ürünlerin de podyuma çıkmasına uğraşıyoruz. 

Üretimleri kendiniz yapıyorsunuz fakat 20 markanın da temsilciliklerini yapıyorsunuz. Bu açıdan bakıldığında ürün gamı da oldukça geniş olmalı. 
Tüm LSA ve FFE malzemelerini üretmiyoruz. Değerli ve yüksek teknoloji ürünleri yanında fiyat kalite grafiğinde hem kullanıcı hem armatör işletmeci hem de tüccar ve üretici için efektif ürünlere kolları sıvıyoruz. Şimdiye kadar özellikle çarmıh, pinomatik halat atar ve yangın elbisesi kalemleri sektör lokomotifi Avrupa ve Amerika da.  

İnşallah ilerleyen dönemde, ilerleyen yaşlarımıza ve artan proje sayısına rağmen yine yeni vakit ve imkanlar yaratıp yeni eserler bırakmak niyetimiz.

Yurtdışında yapılan çalışmalar, kurulan atölyeler, istihdam ve her ülkedeki mevzuatla ilgili süreçler sizin için ağır bir fatura çıkarmadı mı?
Açıkçası fatura değil faturalar, bedeller ödendi tabi ancak öngörü, pes etmeme şiyarı ve motivasyonlarımız o noktada takılıp kalmamızın önüne geçti. Şu an Delmar dünyada isteği yere gidip en efektif işletme fikrini önce fizibil edip, dizayn ve kurulum ardından faal hale getirme konusunda mahir ve tecrübeli bir organizma. Ortaklarımdan biri şu an Dubai de diğeri Algeciras da bir öteki de Panama da yani ne evlerinde ne de ofislerindeler. Bu da sanırım bizi anlatıp soruya da cevap oluyor.

Ağırlıklı olarak yurtdışında yapılanmış olmak portföyünüzün de daha çok yabancı olması konusunda bir fayda sağlamış olmalı. Bu orta ve uzun vadede daha ciddi bir gelir ve başkaca yatırımlar demek. Bunu ne derece başardınız?
Biz ekonomik anlamda sürekli zenginleşme hedefi olan bir firma değiliz. Zaten kronolojik yaşamımıza bakınca net görülen. Win Spend Win döngüsündeyiz. Bu döngüde zamanlamalarımız bizi ayakta ve güçlü tutuyor sanırım. Çünkü deniz işinde garanti yoktur, altı cıvık üstü kutsaldır. Gelen gemi gelmeyebilir seneye yani, sürekliliği portföyümüzü geniş ve etik tutarak sağlamak amacımız. Bunun yanında portföy konusunda ve ulusal bakış konusunda sektörümüzdeki herkes bizce tüm dünyaya tek ülke olarak bakmalı. Tüm bunların sonunda da sektörde etkin yatırımcı ve büyük markaların; büyütecinde veya kabuslarında olabiliyoruz sanırım.

Röportajlar Haberleri

“Sektörün karbondan arındırılması, yeni fırsatlarla dolu bir dönüşüm sürecidir.” 
“Karbonsuzlaştırma, denizciliğin bugüne kadar karşılaştığı en büyük iştir.” 
“Sadece çok az müteahhitin yapabildiği işleri yapıyoruz.” 
“Mobil yangın söndürme sistemlerimiz, yüksek verimlilik sağlıyor.” 
“Her birey daha yaşanabilir bir çevre için üzerine düşeni yapmalıdır.”