WINDSEACON adı verilen küresel standart sözleşme, sektördeki zorlukları ele almak ve işleri kolaylaştırmak amacıyla oluşturuldu.
BIMCO'nun Genel Sekreter Yardımcısı Stinne Taiger Ivø, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Açık deniz rüzgar uzmanlarıyla yapılan istişareler, sektörün büyük çoğunluğunun BIMCO'nun SUPPLYTIME charter partisinin bir karışımını yansıtan sözleşmeleri kullandığını ortaya koydu." dedi. Ivø, sözleşmenin, hukuki ve ticari müzakerelerin verimliliğini artırmak için gereken yapıyı sunacağını vurguladı.
Açık deniz rüzgar türbinlerinin nakliye ve kurulumu, teknik ve ticari açıdan karmaşık bir süreç olduğundan, standart bir sözleşmenin varlığı endüstri için hayati önem taşıyor. Ivø, "Taslak ekibi, açık deniz rüzgarının geleceğini şekillendirmeye yardımcı olacak yeni bir standart sözleşme geliştirmek için kolektif uzmanlıklarını masaya koyacak." dedi.
ABD'nin farklı gereksinimleri olduğu göz önüne alındığında, BIMCO'nun alt komitesinin çalışmalarının ABD'ye özgü ek hükümleri araştırması bekleniyor. Ancak, sözleşmenin odak noktası şu anda, açık deniz rüzgar türbinlerinin nakliye ve kurulum yönlerini kapsıyor.
BIMCO'nun WINDSEACON sözleşmesi, endüstri standardını belirleme konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talebin artmasıyla birlikte, açık deniz rüzgar endüstrisinin daha fazla gelişim ve iyileştirme için bu tür adımların öneminin arttığına işaret ediliyor.