Ender YALÇIN - SMARTTECH Denizcilik Arge ve Bilişim A.Ş. Arge Yöneticisi
Sektörde yeni bir firma olmasına rağmen kısa zamanda ismini duyuran ve denizcilik sektörünün ihtiyaç duyduğu her türlü donanım ve yazılım geliştirme hizmetini verebilen Smarttech Denizcilik, uzman kadrosuyla yazılım entegrasyonlarından, sektörün ihtiyaç duyduğu teknolojinin geliştirilmesine varan bir dizi hizmet yelpazesine sahip. Bu genç firmanın projelerini ve sunduğu hizmetleri Ender Yalçın ile konuştuk.
Sektöre yeni katılmış bir firma sayılırsınız. Kuruluş sürecinizi anlatır mısınız?
Evet sektöre yeni katılmış bir firmayız. Bildiğiniz üzere dünyada son zamanlarda melek yatırımcı konsepti çok yaygın. Özellikle Bilişim Endüstrisi’nde yetenekli ekiplere projeleri karşılığında yatırımcılar tarafından finansman desteği sağlanarak yeni projelerin hayata geçirilmesine olanak tanınmaktadır. Dünyadan ve Türkiye’den örnek verecek olursak Uber, Iyzico, Foriba, Paraşüt gibi işletmeler bu desteklerden faydalananlardan. Denizcilik sektöründe ise bunun çok fazla örneği yok. Sektör dışından olan kişiler Denizcilik denildiğinde bilmediğimiz alana girmek istemiyoruz diyerek, beğendikleri projeler olsa bile geri durabiliyor. Denizci menşeili firmalarda da genellikle melek yatırımcı algısı yeni yeni oluştuğundan endüstri kapalı kutu gibi. Biz bu algıyı kırmaya çalışarak, melek yatırımcı konseptine benzer bir oluşumla sektör temsilcilerinin yatırım desteği ile İstanbul Merkezli kurulmuş ve odağında denizcilik sektörü olan bir firmayız. Elimizde denizcilik sektörüne hitap eden ve dünyada örneği olmayan bir projemizle yatırımcılarımızın karşısına çıktık 6 ayı aşan bir yatırımcı görüşmesi - pazar araştırması sürecimiz oldu ve nihayetinde işletmemizi kurduk.
Hangi alanlarda hizmetler veriyorsunuz?
Firmamız denizcilik sektörünün ihtiyaç duyduğu her türlü donanım ve yazılım geliştirme hizmetini verebilmektedir. Denizcilik firmalarının yazılım entegrasyonlarından, ihtiyaç duyduğu teknolojinin geliştirilmesine varan bir dizi hizmet yelpazesi. Ayrıca çeşitli üniversitelerden akademisyenleri işletmemiz çatısı altında bir araya getirdik, sektör-üniversite entegrasyonunu kurmayı hedefliyoruz. Akademik altyapımızla denizcilik sektörüne özgü eğitim ve danışmanlık hizmetleri de verebilmekteyiz.
Teknoloji ve bilişim uzman bir kadro gerektiren bir saha. Sizin ekibiniz ve danışman kadronuz nasıl?
Firmamızda iki faklı kadro yapılanmamız mevcut. Birincisi bahsettiğimiz akademisyenler kurulu, bu birimde denizcilik sektörünün farklı ünitelerinde uzmanlaşmış bir kadromuz var. Bu kadronun iş gücünden yarı zamanlı olarak ihtiyaca göre faydalanabiliyoruz ve eğitim/danışmanlık taleplerini karşılayabiliyoruz. İkincisi arge ve yazılım geliştirme birimi, bu birimde tam zamanlı çalışanlarımız ve alanında uzman şirket ortaklarımız ile ürün ve yazılım geliştirme, yazılım entegrasyonu, danışmanlık faaliyetlerini gerçekleştirebiliyoruz.
Hizmet verdiğiniz alanda akademik camia ile olan ilişkiler sektöre daha bir güven veren bir unsur. Sizin bu alanda ne tür çalışmalarınız oluyor?
Bizim firmamızın kuruluş amacı üniversite-sanayi iş birliğini sağlamak. Ortada ciddi bir akademik birikim ve sektörel uzmanlığımız var. Akademik birim ile sorunları tespit edip, çözüm üretiyoruz. Akademisyenlerin sektörle iç içe olması üniversite-sanayi özelinde tarafların birbirini anlamasına, hızlıca sorunları bularak çözüm üretebilmesine, akademik çalışmaların sektör ihtiyaçları nezdinde özelleştirilebilmesine olanak tanıyor. Akademik çalışmalarda en önemli husus sektörel veriye ulaşmak. Bu da genellikle işletmelerin kapılarını akademisyenlere açmasıyla mevcut oluyor. Firmalar biliyorlar ki çıkacak sonuç, kendi faaliyetlerinde de iyileştirme sağlayabilir. Bu nedenle akademisyenlere güveniliyor ve işletmeler onlardan faaliyetlerine katkı verecek bilimsel çıktılar elde etmelerini bekliyorlar.
Günümüzde birçok innovatif yaklaşımın temelinde bilişim teknolojileri yer alıyor. Bizde bilişim teknolojilerinde uzman kadromuzla innovatif yaklaşımların merkezinde yer alıyoruz. Bir yandan akademik çalışmalara bir yandan da sektör temsilcilerine teknoloji desteği sağlıyoruz. Bunu sağlarken hem akademinin hem de sektörün bilgi güvenliği ve diğer tereddütlerini anlayarak yaklaşım göstermeye dikkat ediyoruz. Akademik tarafımızın da olması ile denizcilik işletmelerinde bize karşı bir güven duygusunun olduğunu gözlemliyoruz. Bizde güvenin yıkılmasının ne kadar kolay, sağlanmasının ne kadar zor olduğunun bilincinde olarak güven zedeleyici hiçbir eylemin altına imza atmamaya dikkat ediyoruz.
Sektörde Ar-Ge yatırımları konusunda neler söylersiniz?
Küresel ölçekteki firmalara bakıldığında, işletme faaliyetinden kazanılan getirilerin bir kısmı Ar-Ge bütçesine ayrılmaktadır. Denizcilik işletmelerinde bu tutarın oldukça düşük olduğuna inanmaktayım ve mevcut Ar-Ge yatırımları da birkaç noktaya odaklanmış durumda. Sektörün genelini kapsayan bir Ar-Ge döngünün oluşturulması bu anlamda faydalı olacaktır. Ar-Ge dağılımı dengeli olmayınca, çıktılarda maalesef bu hususların dışında olmuyor. Bu yüzden özellikle Türkiye için Denizcilik melek yatırımcı ağının kurulması, her bir işletmenin yatırımcı konumunda buraya nakdi destek sağlayarak, projesi olan girişimcilere Ar-Ge desteği vermesi bu döngünün sağlanmasına büyük katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda bir akademisyen olarak ülkemizde birçok üniversite bünyesinde verilmekte olan sektöre yönelik eğitimlere baktığımda, klasik eğitimlerin çok fazla ötesine geçemediğimizi görüyorum.
Şirket kurma sürecinde deneyimlediğim en temel unsur Ar-Ge’nin sadece yatırımla olmadığı yönünde oldu. Özellikle Ar-Ge personeli konusunda ciddi eksikliklerimiz var. Denizcilikte görev yapan birçok Ar-Ge personeli farklı uzmanlıklardan geliyor ve denizcilik temellerinin yeterli düzeyde olmaması nedeniyle bazen çalışmalar kısıtlanabiliyor veya bir Ar-Ge personelinin denizcilik isterlerine hâkim olması zaman alabiliyor. Böylece Ar-Ge odaklı çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanabiliyor, geliştirme süreci uzayabiliyor veya nitelikli personel bulunamamasına varan sıkıntılarla karşılaşılabiliyor. Bu yüzden Ar-Ge yatırımlarının melek yatırım ağı ile desteklenmesi paralelinde üniversitelerimize de Denizcilik Ar-Ge isterlerini iyi çözümleyip, eğitimlerinde güncelleştirmeler-eklemeler yaparak Ar-Ge personeli isterlerini karşılaması yönünde görev düşüyor.
Kapsamı oldukça geniş eğitim ve danışmanlık hizmetleriniz de var galiba...
Bahsettiğimiz üzere denizcilik sektörünün farklı bileşenlerine yönelik uzmanlığa sahip geniş bir ekibe sahibiz. Bu altyapımız da bize sektörün ihtiyacına göre eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizde özelleştirme yapma imkânı tanıyor. Bir işletmeye bir yandan teknoloji-yazılım geliştirmeye yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti verebilirken, başka bir yandan personel eğitimleri için ihtiyaç duyulan eğitimler, finansal-yönetimsel danışmanlık hizmetleri verilebiliyor.
Boğaz’dan geçen gemilerin emisyon ölçümlerini drone’larla yapılmasıyla ilgili bir projeniz vardı. Oldukça yenilikçi bir uygulama. Bu uygulama hakkında bilgi verebilir misiniz? Ve son gelinen durum nedir?
Dünyada artan bir teknoloji kullanımı söz konusu. Özellikle son yıllarda drone birçok sektöre uyarlanabilen bir teknoloji konumunda. Özel bir emisyon ölçüm ünitemiz var, drone’a entegre ederek, emisyon ölçümü yapabiliyoruz. Özellikle Türk Boğazlarında emisyon vergisi gündemde. Emisyon vergisinin sabit değer uygulanmasından ziyade gemilerce üretilen miktara göre emisyon vergisinin hesaplanması denizcilik işletmelerinin faydasına olacaktır düşüncesindeyiz. Buna olanak tanıyacak teknolojik ve akademik altyapımız hazır.
Drone’larla il-ilçe sınırları dâhilinde hava kirliliğinin ölçümüne kadar bir dizi faaliyetler yerine getirilebiliyor. Emisyon ölçüm ünitelerini elimizde bulunan yaklaşık 35 farklı sensörü kullanarak özelleştirebiliyoruz. Drone’lar kullanılarak sektörden veya idareden talep gelmesi halinde deniz kirliliğinin tespit edilmesine, yayılımının modellenmesine kadar bir dizi özelleştirme yapma imkânımız da mevcut.
Corona virüsünün denizcilik sektörüne etkisi hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Maalesef Corona virüs son zamanlarda uluslararası arenada başımıza gelen vahim bir olaylar silsilesinin başlangıcı konumunda. Birçok insan evine kapandı, ilk günlerde ciddi bir tüketim artışı meydana geldi bu da stokların erimesine neden oldu. Şimdi birçok noktada üretimler durma noktasına geldi.
Tersanelerde yoğun iş gücü gereksinimi nedeniyle üretim bandındaki yeni gemi inşa, bakım-onarım faaliyetlerinde aksama - gecikmeler meydana gelmeye başladı. MARPOL’e tabi gemiler göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık % 4’lük bir ham petrol tankeri filosunu görmekteyiz. Corona-virüs dolayısıyla ülkelerin petrol tüketiminde ciddi bir düşüş oldu ve petrol fiyatlarındaki düşüşünde etkisi ile ham petrol piyasasında ciddi daralma beklenilmekte ve dolayısıyla bu % 4’lük ham petrol tankeri filosunda kısa süreli daralma gözlemlenmeye başlanıldı. Üretim bantlarında görülen durağanlık etkisiyle küresel ticarette yavaşlama söz konusu oldu ve bu nedenle diğer gemi türlerin de durağanlık gözlemlenmeye başlanıldı. Olay tabi sadece piyasalardaki yük-gemi dengesiyle bitmeyecek gibi duruyor, birçok gemi personelinde alınan önlemlere rağmen Corona virüs vakası duyuyoruz, bu nedenle karantinaya alınan gemiler var. Birçok gemi de karantinaya alınmakla yüzleşiyor. Zor bir süreçten geçiyoruz. Sizin vesilenizle tüm denizcilik emektarlarına sabır ve sağlık dolu günler diliyorum. Biz durursak dünya durur, umarım şu süreç hızlıca atlatılır ve en kısa zamanda çözümler üretilir.
Son olarak uluslararası alandaki çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?
Türkiye menşeili bir işletme olarak teknolojik anlamda ciddi bir potansiyelimiz bulunmakta, uluslararası çapta geliştirilmekte olan projelerde bizde partner olarak yerimizi almak niyetindeyiz, bu amaçla girişimlerimiz sürüyor. Şu an bir yazılımımız mevcut, üzerinde iyileştirmelerimiz devam ediyor. Hazır olduğunda küresel ölçekte müşterilerinin kullanımına sunulacak. Eğitim ve danışmanlık faaliyetlerimizi uluslararası isterler nezdinde güncelleyerek devam ediyoruz. Küresel isterlere kendimizi ve partnerlerimizi adapte etmeye çalışıyoruz.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Mart-Nisan 2021 - 71. sayısında yayımlanmıştır.