Wall Street Journal'ın haberine göre, Amerikan konteyner limanlarında kullanılan Çin yapımı STS vinçlerinde, önceden tanımlanamayan hücresel modemlerin bulunmasıyla alarma geçildi.
Bu şok edici keşif, endüstrinin en hassas noktalarından birini hedef alıyor: limanların işleyişinde kilit rol oynayan vinçler! Ancak ortaya çıkan sorun sadece donanımla sınırlı değil; bu modemlerin amacı ve neden yerleştirildiği belirsizliğini koruyor. Liman personeli bile, bu cihazların işlevlerini bilmiyor ve bazılarının vinçlerin ana kontrol sistemlerine bağlandığını belirtiyor.
Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komitesi Üyesi Mark Green, bu durumun sadece casusluk amaçlı olmadığına dikkat çekiyor. Çin'in Amerikan ticaretini sekteye uğratma potansiyeli üzerinde de duruyor. Green'e göre, Çin hükümeti Amerika'nın kritik altyapısına sistemli bir şekilde sızıyor ve bu da sadece siber casuslukla sınırlı değil, aynı zamanda ticarette rekabet avantajı sağlama amacını da taşıyor.
ZPMC gibi dev bir Çinli üreticinin, küresel STS vinç pazarında neredeyse tekel haline gelmesi endişeleri artırıyor. Bu durum, Amerika'nın kendi güvenlik ve teknoloji bağımsızlığı açısından kritik bir mesele olarak değerlendiriliyor.
ABD Sahil Güvenliği'nin daha önce vinçlerin işletim sistemlerindeki güvenlik açıklarını keşfetmesi, bu tehdidin boyutunu daha da belirginleştiriyor. Biden yönetimi, bu konuya ciddi bir şekilde yaklaşıyor ve Amerikan yapımı alternatiflerin teşvik edilmesi için milyarlarca dolarlık bir yatırım yapmayı planlıyor.
Ancak Amerikan yapımı bir alternatifin yeniden oluşturulmasının uzun zaman alacağı ifade ediliyor. Bu sebeple Sahil Güvenliği'nin gemi ve liman güvenliğini sağlama yetkisi ve zorunlu raporlama gereksinimi gibi tedbirler hızla devreye alınıyor. Çünkü artık siber güvenlik, bir geminin hareketini kontrol etmek kadar önemli bir mesele haline geldi.
Çin'in Amerikan limanlarında sessizce sürdürdüğü bu teknoloji savaşı, endüstriyi ve hükümeti, teknoloji bağımsızlığı ve ulusal güvenlik açısından ciddi bir şekilde düşünmeye sevk ediyor.