Osmanlı deniz haritacılığı denildiğinde doğal olarak akla hemen Piri Reis ve onun iki ünlü (kısmi) dünya haritası gelmektedir. 1513 ve 1528 tarihli bu haritalar, hem Piri Reis'in denizci ve haritacı olarak bilgisini ve yeteneğini, hem de o günkü Osmanlı dünyasının haritacılıktaki düzeyini göstermektedir.
Piri Reis'ten yaklaşık yarım asır kadar sonra doğmuş olan Ali Macar Reis ve haritaları hakkında ise çok daha az şey bilinmektedir. Oysa Ali Macar Reis'in haritaları (birinin ona ait olmadığını düşündüğümüz yedi haritası vardır) da çok çeşitli açılardan değerlendirilebilecek önemde tarihsel haritalardır. Denizcilik tarihçisi Fevzi Kurtoğlu, 1935 yılında bu haritaları Ali Macar Reis Atlası adıyla yayınlamıştır.
Ali Macar Reis'in yaşam öyküsü hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Fakat bir korsan reisi olduğuna şüphe yoktur. 1566'da tahta çıkan II. Selim, Kıbrıs'ı fethe hazırlandığı sırada, donanmayı kuvvetlendirmek için tecrübeli korsan denizcileri de donanmaya çağırarak onlardan yararlanma yoluna gidiyordu. Ali Macar Reis, korsanlığı bırakarak bu çağrıya uyup donanmaya katılan reislerden biridir. Onun İnebahtı Savaşı'na katıldığı ve bu savaşta yaralandığı bilinmektedir. 1571 tarihli bir belgede Padişah, İnebahtı savaşında ölen bir denizcinin sahip olduğu gediğin, aynı savaşta yaralanmış olan Ali Macar Reis'e verilmesini emretmektedir.
İnebahtı savaşından sonra Venedik'te yayınlanan bir eserde de, bu savaş sırasında Osmanlı donanmasının hemen ortasındaki 22 numaralı geminin kaptanının Magar Ali (Ali Macar) olduğu belirtilmektedir. İsmindeki Macar'ın, aile kökeninin Macar oluşundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Nitekim kardeşlerinin adlarının Macar Ferhat ve Macar Yusuf olması da bu düşünceyi kuvvetlendirmektedir. Dedesinin Gelibolu'ya yerleşen Macar asıllı bir kimse olduğu düşünülmektedir.
Ali Macar Reis'in haritalarını 1565-67 yıllarında yapmış olduğu kabul edilmektedir. Bu yıllar Ali Macar Reis'in henüz korsanlık yapmakta olduğu yıllardır. 16. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'da gemiciler için deniz haritaları yapıp satan kimseler vardı. Evliya Çelebi, 17. yüzyılda İstanbul'da sekiz dükkânda 15 kişinin haritacılık yaptığını, bunların birkaç dili ve Latinceyi çok iyi bildiklerini, eski yazarların coğrafya, dünya haritası gibi eserlerini okuyarak dünya üzerindeki nehirleri, denizleri, dağları, ormanları, yolları, denizlerdeki kayalıkları vb. yaptıkları haritalarda belirttiklerini söylemektedir. Evliya Çelebi ayrıca İstanbul'da aynı dönemde 10 dükkânda çalışan 45 kişinin pusula yapıp satarak geçindiğini belirtmektedir.
Ali Macar Reis'in haritalarının kaynakları muhtemelen çok çeşitlidir. Venedikli deniz haritacıları olan Gastaldi, Freducci ve Agnesi'nin haritalarından yararlanmış olduğu düşünülmektedir. Ancak bazı kentlerin yerlerinde İtalyan haritalarına göre farklılıklar bulunmaktadır. Topkapı sarayı Müzesi'nde bulunan Tunuslu İbrahim Kâtib’inin 1413 tarihli Akdeniz portolanı ile Deniz Müzesi'nde bulunan Tabip İbrahim El Mursi'nin 1461'de yapmış olduğu, Akdeniz'i, Ege'yi ve Karadeniz'i gösteren portolanlardan da yararlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Ali Macar Reis'in 18 sayfalık “Atlas”'ı, yedi haritadan oluşmaktadır. Haritalar deri parşömen üzerine çizilmiştir. İlk altı harita 16. yüzyıl Osmanlı deniz haritalarının tipik örnekleri arasındadır. Sonuncu harita ise bir dünya haritasıdır, ancak bu haritanın Ali Macar Reis'e ait olduğu düşüncesinde değiliz.
Birinci harita, bir Karadeniz haritasıdır. Bu haritada gösterilen Anadolu ve Trakya sahillerindeki yerlerin adları günümüzdeki adlardır. İkinci harita, Doğu Akdeniz ve Ege haritasıdır. Üçüncüsü, İtalya haritasıdır. Bu haritadaki notlarda, Türk deniz seferlerine ait bazı anılar da yer almaktadır. Dördüncü harita, Batı Akdeniz'i ve İber Yarımadası'nı göstermektedir. Beşincisi, İngiliz Adaları ve Avrupa'nın Atlantik kıyıları için hazırlanmıştır. Bilgi yetersizliği görülen bu harita diğerlerine göre daha başarısızdır. Ali Macar Reis'in en doğru bilgiler içeren ve en güzel haritasının Ege Denizi'ni, Batı Anadolu'yu ve Yunanistan'ı gösteren altıncı haritası olduğunu söyleyebiliriz. Bu haritanın onun en iyi haritası olmasının temelinde, haritada gösterilen bölgenin, Ali Macar Reis'in hayatı boyunca dolaştığı ve asıl tecrübelerini edinmiş olduğu bölge olması yatmaktadır. Yedinci harita, bir dünya haritasıdır. Ancak bu haritanın Ali Macar Reis'e ait olması ihtimali hemen hemen hiç yoktur.
Bunun iki nedeni vardır. Birinci nedeni, A. Adnan Adıvar'ın da Osmanlı Türklerinde İlim adlı kitabında belirttiği gibi, Ali Macar Reis'in dünya haritasında Bering Boğazı'nın da gösterilmiş olmasıdır. Oysa Bering Boğazı ilk defa 1648 yılında Semyon Dezhnev tarafından geçilmişti. O tarihten önce bu boğazın varlığı bilinmiyordu. Ayrıca boğaza Bering isminin verilmesi ise 80 yıl daha sonra, 1728'de olmuştu. Bu tarihte Boğazı geçen Rus asıllı Danimarkalı kâşif Vitus Bering'e atfen boğaz bu ismi aldı. Dolayısıyla bu durum, haritanın Ali Macar Reis'in diğer haritalarından en az 160 yıl sonra yapıldığı anlamına gelir.
İkinci neden de dünya haritasında gösterilmiş olan boylamlarla ilgilidir. Ali Macar Reis'in olduğu söylenen dünya haritasında, dünya 15'er derecelik 24 boylam çizgisiyle bölünmüştür. Oysa Ali Macar Reis döneminde boylam belirleme teknikleri henüz gelişmemişti. Esasen boylam belirlemek denizcilik tarihinin en uzun süreli problemlerinden birisi olmuştu. Teorik olarak bir boylam, gökyüzünde Güneş'in pozisyonundan ve bu pozisyonu, aynı vakitteki bilinen bir boylamdaki pozisyonla karşılaştırarak saptanabilir. Fakat bunun için denizde zamanın (geminin denizdeki hareket hızının) tam olarak saptanabilmesi gerekir. Fakat 16. yüzyılda, hareketli bir gemide zamanı doğru ve hassas bir biçimde ölçecek aygıt henüz icat edilmemişti.
Huygens 1670'lerde doğru çalışan bir sarkaçlı saat yapmıştı. Fakat bu sarkaçlı saat, hareketli bir gemide zamanı doğru olarak gösteremeyecek kadar sarsıntılar karşısında hassastı. Bu konuda çözüm, John Harrison'un 1720'li yıllarda yaptığı, fırtınaya karşı dayanıklı ve doğruluk derecesi çok yüksek olan kronometreyi icat etmesiyle geldi. Dolayısıyla 1560'lı yıllar, dünya boylam haritasını çıkartabilmek için erken bir tarihti.
Ali Macar Reis'in haritaları, diğer özellikleriyle, Osmanlı askeri denizciliğinin en güçlü olduğu dönemin coğrafi ve harita tekniği bilgilerinin doğrudan bir ifadesi niteliğindedir.