“Sektördeki durgunluğun önümüzdeki süreçte aşılacağını düşünüyorum”
1983 yılında kurulduğunda gemi bakım onarım işleri yapan Onursan bugün...
Barbaros ONUR - ONURSAN-GEPA Genel Müdürü
1983 yılında kurulduğunda gemi bakım onarım işleri yapan Onursan bugün başta yangın ve cansalı servis hizmetleri olmak üzere, filika, matafora, yük testi ve kalibrasyon-analiz alanlarında hizmet veriyor. Firmanın dününü, bugününü ve gelecek planlarını Barbaros Onur ile konuştuk.
Onursan’ın 40 yıla yaklaşan geçmişiyle başlayalım isterseniz. Firmanız nasıl doğdu?
Onursan 1983 yılında Haliç tersanesi yakınındaki kalafat yerinde kuruldu ilk olarak. Rahmetli amcam ve babamın beraber kurdukları firma ilk yıllarda gemi bakım onarım işleriyle ilgileniyordu. Babam Yılmaz Onur YDO 1975 makina bölümü mezunu, uzun yıllar DB Deniz nakliyatta çalıştıktan sonra, uzun süre yurt dışında gemi bakım ve onarım işlerinde çalışmış olan amcam Engin Onur ile beraber çalışmaya başlıyorlar.
Kuruluş yıllarında teknik hizmetler ağırlıklı olan Onursan’da bugün hangi hizmetleri veriyorsunuz?
Daha sonradan 1994 yılında Tuzla İçmeler bölgesine yaklaşık 7-8 kişilik bir ekiple taşındık ve 2019 yılında 80’e yakın çalışanı olan bir servis firması haline geldik. Bugün Onursan olarak başta yangın ve cansalı servis hizmetleri olmak üzere, filika, matafora, yük testi ve kalibrasyon-analiz alanlarında hizmet vermekteyiz.
Ekibinizden de bahseder misiniz?
Şu anki ekibimiz çoğunluklu olarak teknik servis personelinden oluşmakta. Dört ana servis kolumuz mevcut, Bunlardan yangın ve cansalı bölümünde yaklaşık 40 kişi istihdam ediyoruz. Cansalı ve kalibrasyon bölümlerinin toplamında ise bölüm şefleriyle beraber 10 kişilik bir ekibimiz var. Teknik satış alanında üç kişilik uzakyol kaptanı olan deneyimli bir ekibimiz var, açıkçası diğer lokal firmalardan çok farklı bir çalışma şeklimiz var.
Sanırım yabancıların ağırlıklı olduğu bir müşteri portföyünüz var.
Müşterilerimizin büyük bir çoğunluğu yabancı denizcilik firmaları. Bu firmaların geneli gerçekten sayılı global anlamdaki denizcilik işletme firmaları ve bu tip firmalarla çalışmak bizi her zaman ileriye doğru yöneltti ve kendimizi geliştirme zorunluluğu doğurdu. Çünkü bu tip firmalar dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde de bu tip servisleri alıyorlar ve ne yazık ki ülkemize geldiklerinde biraz da ön yargılı olarak aldıkları servisler konusunda çok seçici ve dikkatli davranmak durumunda kalıyorlar. Bizim yaptığımız küçük hatalar bile bu önyargılar nedeniyle büyük etkiler haline gelebiliyor, dolayısıyla müşterilerimize en az yabancı gelişmiş ülkelerdeki kalitede bir servis olanağı sunmamız gerekiyor.
Bu noktada ABD’de açtığınız firmaya da değinmek isterim. Sanırım bir ortaklık yapısı var orada?
Evet, 2015 yılında Onursan ve Deckhouse firmalarının ortak olarak kurdukları bir firma olan AMS (American Marine Safety) 10 kişilik ekibiyle Texas Houston bölgesinde gemi yangın, filika, cansalı ve kalibrasyon konularında servis hizmeti vermektedir. Tüm IACS üyesi klas kuruluşlarından yetki belgesi olan firmamız ayrıca Japonya’nın en büyük cansalı üreticisi olan FUJIKURA markasının ABD ana distrübitörü olarak da hizmet vermektedir.
ABD’de bir firma olması ne gibi kolaylıklar sağladı? Müşterilerinizin geri dönüşleri nasıl?
Uluslararası çalışan yabancı müşterilerimize Türkiye’de Onursan olarak verdiğimiz servisleri aynı şekilde ABD’de de vermek bizim için memnuniyet verici oldu. Birçok müşterimizden olumlu dönüşler aldık, bazı müşterilerimiz ise kapasitemizin daha genişletilmesi konusunda eleştirileri de oldu aslında, bunlar için de çalışmalarımız olacak tabiki.
Yeni teknolojiler Onursan’ın plan ve projelerinde yer alıyor mu? Gelecekte de deniz güvenliği hep gündemde olacak galiba?
2019 yılı sonunda taşınmayı planladığımız yeni servis istasyonumuzda en son teknoloji dahilinde kullanılan ekipmanlarla donatılmış bir alt yapıyla hizmet vermeye devam edeceğiz. Yeni merkezimizde tüm servis konularını tek çatı altında toplamış olarak Türkiye’deki ilk ve en büyük, Avrupa ve dünya genelindeki belki de en önemli servis istasyonlarından birini kuruyoruz.
Devraldığınız GEPA’ya da değinmek isterim. Devir süreci tamamlandı. Çalışmalar ne durumda?
GEPA firmasını devralma sürecinden sonra öncelikle firmanın içinde bulunduğu finansal durumu düzeltmeye çalıştık ve çalışıyoruz. Eski çalışan ve çok değerli hizmetleri olan emektar personeli tekrardan ekip olarak toparladık ve tüm üretim süreçlerine başlangıç yaptık. Açıkçası Onursan ve GEPA firmaları tamamen ayrı konularda (üretim ve servis) kendi özgün yapıları içinde çalışmaya devam ediyorlar. Özellikle GEPA tarafında yeni bir yönetim ve müşteri odaklılık anlayışını getirmek ve bunları müşterilerimize göstermek istiyoruz.
GEPA, uluslararası alanda da hizmet veren bir firma. Siz de global bir portföye sahipsiniz. Bu bir kolaylık sanırım...
GEPA, Türkiye genelinde inşa edilen gemilerin büyük bir çoğunluğuna uzun yıllardır ekipman sağlamış bir kuruluş. Can kurtarma ekipmanları alanında yurt dışında da iyi bir marka olarak tanınan ve bilinen bir isme sahip. Bildiğiniz gibi son yıllarda özellikle Norveç ve Kuzey Avrupalı armatörler için yeni inşaa projeleri devam etmekte. Ancak özellikle Norveçli firmalar kendilerine doğal olarak daha yakın gördükleri yabancı firmaları tercih etmekteler. Bu konuda yerli üretimin avantajlarını tersanelerin de yardımıyla sunmak ve GEPA yı bu projelerde de yer alacak bir düzeye getirmek istiyoruz.
Filika üretiminde de aslında Onursan’ın yaptığı işlerle örtüşen bir durum var değil mi?
Onursan bildiğiniz gibi birçok farklı global filika ve matafora üreticisinin yetkili servis firması olarak hizmet vermekte. Yılda yaklaşık 400’e yakın gemiye filika-matafora yıllık ve 5 yıllık servis hizmetleri vermekteyiz. Tabi ki üretim bizim çok iyi bildiğimiz bir konu değil genel anlamıyla, ancak filika konusu yılların getirdiği servis deneyimi ve GEPA da halihazırda bulunan üretim deneyimiyle birleştiği alanda bizim için çok büyük rahatlık sağladı diyebilirim.
Son olarak global denizcilik pazarı ile ilgili bir gelecek değerlendirmesi alalım...
Denizcilik dünya ticareti dahilinde ithalat ve ihracat alanlarında en çok kullanılan taşıma modeli, dolayısıyla dünya ticaretinin durumuyla doğrudan ilgili diyebiliriz. Çevremizde, odamızda veya evimizde gördüğümüz eşyaların tamamı veya en azından hammaddesi üretim süreci içinde mutlaka bir şekilde deniz yoluyla bir yerden bir yere taşınmıştır. Ben şahsen denizcilik alanındaki durgunluğun önümüzdeki süreçte biraz daha iyi bir hal alacağını ve yavaş bir seyirde düzelme göstereceğini düşünmekteyim.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Eylül-Ekim 2019 - 68. sayısında yayımlanmıştır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.