“Sanayi 4.0 popüler olmadan önce biz bu konuda AR-GE çalışmaları yapıyorduk”
20 yıla yaklaşan deneyimiyle liman sektörüne yönelik otomasyon sistemleri üreten...
Yelda OKŞAK - Solon Bilgisayar Yazılım Hizmetleri A.Ş. Finans Direktörü
20 yıla yaklaşan deneyimiyle liman sektörüne yönelik otomasyon sistemleri üreten SolonPort, yurtiçindeki başarısını yurtdışında da sürdürüyor. Firmanın geçmişten bugüne sektör için yaptığı çalışmaları Solon Bilgisayar Finans Direktörü Yelda Okşak ile konuştuk.
Firmanızın geçmişi 2000’li yılların başına kadar uzanıyor. Bugüne kadar ki süreçten bahseder misiniz?
Firmamızın liman sektöründeki çalışmaları 2000’li yıllara kadar uzanmakla birlikte, 90’lı yıllarda da yazılım evi olarak firmamız birçok projede yer almıştır. Bunlar arasında inşaat sektörüne yönelik yazılımlar, finansal yazılımlar ve bunker işlemlerine yönelik yazılımlar sayılabilir.
Liman sektöründe de çalışmaya 1999’da başladık. İlk projemiz konteyner otomasyonu olarak planlandı ve çok kısa sürede kullanıma geçti. Projemizden memnun olan firmalar ve kullanıcılarımız diğer elleçlenen yük tiplerinin de yani sıvı, Ro-Ro, genel ve dökme yük gibi otomasyon çözümlerini firmamızdan talep ettiler ve SolonPort olarak tüm yük tiplerine hizmet verecek bir otomasyon ortaya çıktı.
İlk yıllarda yazılım firması olarak işin teknik kısmını çözümlerken, kullanıcılarımız da bizi sektör bilgisi yönünden desteklediler.
Bir proje üzerinde 20 yıla yaklaşan ciddi bir deneyime sahip olduğunuzda, sadece yazılım teknolojileri değil, sektör konusunda da hatırı sayılır bir bilgi birikiminiz oluyor. Bir de 12 adet farklı ulusal ve uluslararası limanla, bunların paydaşları onlarca acenteyle, Türkiye’de bakanlıklarla, uluslararasında liman yönetimleriyle çalışınca; know-how olarak büyük bir kurumsal hafızaya sahip bir firma oluyorsunuz.
Liman sektörü, uluslararası standartları da olan bir sektör olması nedeniyle, dünya genelindeki değişimleri hemen uygulamaya zorunlu. Bu yüzden, kendi içinde zaten dinamik.
Bunlara ek olarak son yıllardaki elektronik dönüşüm kapsamındaki projeler de uygulamaların içinde yer alınca, SolonPort olarak firmamız da pek çok farklı çözümler üreterek kullanıcılarının bu ihtiyaçlarını en hızlı şekilde çözümledi.
T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı KLTS sistemi, T.C. Ulaştırma Bakanlığı tarafından talep edilen U-Net Otomasyonuna ait düzenlemeler, T.C. Enerji Piyasası Kurumu tarafından talep edilen Stok İzleme Modülü, e-dönüşüm kapsamında başarılı olarak yürüttüğümüz projelerdir.
Bunların dışında da EDI entegrasyonları ile uzun zamandan beri birçok limanın acente ve müşterilerine de elektronik ortamlarda destekler veriyoruz.
Bu projelerimiz, zaman içinde genel ihtiyaçlara göre düzenleme yapıp kullanıma sunduğumuz projelerdi. Fakat biz SolonPort olarak daha uzak hedefleri ve geleceğin teknolojilerini de gözlemleyerek farklı çözümler üzerinde çalışıyoruz ve bazılarını hayata geçirdik.
Örneğin, SolonPort Otomatik Kapı çözümü ile minimum insan gücü kullanımı, düşük maliyet, hızlı ve güvenli giriş-çıkış özelliği kazandırıyoruz. Bunun yanı sıra SolonPort Otomatik Kantar modülü ile minimum insan gücü, maksimum hız ve güvenlikli projemiz mevcuttur.
Kısacası, sektörün ihtiyacı nedir, bunlar en hızlı, en verimli ve minimum maliyetlerle nasıl giderilir, en iyi biz biliyor ve buna göre projeler ve çözümler üretiyoruz. Bunun bir ayrıcalık değil gereklilik olduğunun farkındayız ve bu sorumlulukla çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.
Lojistik Köyler ve Kara terminalleri için de çözümünüz var mı?
Evet. Bu konularda çözümlerimiz var ve şu an aktif olarak bu konuda çalışan kullanıcılarımızda var.
Kara terminalleri operasyonel olarak liman süreçlerine benzerlik gösterdiği için, projenin uyarlaması çok kolay oldu. Hatta bazı kara terminalleri gümrüğün entegrasyon sistemi yani KLTS de kullanmak zorunluluğu olduğu için, her türlü gerekli olan çözümü geliştirdik.
Yanı sıra geçen sene lojistik merkezleri ve işleyişlerini analiz etme fırsatımız oldu. Bununla ilgili çözümlerimizi, (SLC) Samsun Lojistik Köy yönetimine sunduk ve kendilerine teşekkür ederiz ki bizi tercih ettiler.
Gözlemleyebildiğim kadarıyla Türkiye’de nakliye ve lojistik sektörü günden güne gelişiyor ve bu konuda da başarılı hizmetler veriyor. Umarım lojistik merkezler artar ve Türkiye’ye ve Türk insanına katkı sağlayacak projeler olarak hayata geçer.
Liman yazılımınız SolonPort sektöre ne gibi avantajlar sunuyor?
Farkındalık ve sorumluluk almak… Aslında bu kelimelerin anlamını bilen, idrak etmiş olan işletmeler çalıştıkları alanlarda doğal olarak avantajlar sunar.
Solonport’un avantajlarına gelecek olursak;
Kullanıcı dostu: Bu çok klişe bir tanım olmakla beraber, bir kullanıcı yılda minimum 2 bin 160 saatini o yazılımın başında geçiriyor. Hele süreçleri yönetip kontrol ediyorsa ve basit bir işi tekrar tekrar yaparak zaman kaybetmek zorunda kalıyorsa, kullanıcı dostu bir yazılım kullanmanın önemini en iyi o kullanıcı bilir. Piyasadaki bazı yazılımlarda olduğu gibi, basit işlemlerle saatlerce uğraşmak zorunda kalmazlar, eforlarını daha verimli alanlara yönlendirebilirler. SolonPort olarak ekibimiz, her geliştirilen adımda en hızlı, en güvenilir ve en kolay yolu belirleyerek tasarımlarını yapıyor.
SolonPort projesinin müşteri kitlesinin adet olarak çok, içerik olarak çeşitli olması nedeni ile beslendiği kaynaklar geniş. Bu nedenle bir limanın ihtiyacı olan konu zaten, farklı bir zamanda diğer limanlarda çözümlenmiş ve projenin içeriğinde zaten yer almış olabilir. Bu özellik de firmalara geliştirme ile ilgili zaman ve maliyet avantajı kazandırmaktadır. Bunun örneği KLTS sistemi projesinde sıkça yaşanmıştır. Sistemi pilot limanlarımızda detaylı bir şekilde geliştirdiğimiz için, sonradan uygulamaya geçirilen limanlarda sorunsuz ve hızlı bir şekilde canlı sisteme geçilmiştir.
Ekip: SolonPort projesinin en önemli kaynağı. Liman projesinde çalışan çekirdek personellerimizin deneyim ortalaması 10 yılı aşkındır. Kullanıcılarınızla iş geliştirmede, talep analizlerinde sonuca giderken sizinle aynı dili konuşan insanlarla çalışmak büyük avantaj sağlamaktadır.
Destek: Sistemimizdeki çeşitlilik kullanıcılarımıza ihtiyaçlarına göre seçim imkânı sağlamaktadır.
7/24 telefon desteği, SLA seviyelerine göre bakım anlaşmaları, online iş süreçlerini takip edebilme opsiyonu ve ticket sistemi gibi farklı destek yönetim sistemi bulunmaktadır.
Yazılımı kullanan paydaşlarınıza ne gibi destekler sunuyorsunuz?
Bugün gelinen noktada SolonPort Liman Otomasyonu’nun paydaşları artmıştır.
Acentelerde:
EDI entegrasyonları, SolonPort Portal Uygulaması ve SolonPort Mobil Uygulamaları ile kendilerine tanınan yetkiler doğrultunda SolonPort sistemini kullanabilmektedir.
Müşteriler için:
SolonPort Portal Uygulaması, SolonPort Mobil Uygulamalar üzerinde kendileri için açılmış verilere kolayca ulaşabilmektedir.
Ayrıca, liman içindeki farklı departmanlar, kendi ihtiyaçlarına göre istatistiksel veriler, operasyonel veriler gibi her türlü veriye grafik veya listeler halinde tüm mobil platformlardan sorunsuzca ulaşabilirler.
Yurtiçinde yazılıma ilgi nasıl?
Konusunda en deneyimli, en çok müşteri adedi ve çeşitliliğine sahip olan liman otomasyon firması olduğumuz için, konuyla ilgili araştırma yapan her limanın fikir ve görüşlerini aldığı bir konumdayız.
Ama içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar nedeniyle, firmalar yatırımlara biraz temkinli yaklaşıyorlar. Çünkü yazılım projelerinin yatırımı sadece yazılımla sınırlı değil ne yazık ki… Donanımsal, sistemsel ve iş gücü yatırımları da dikkate alınacak olursa maliyetleri ilk bakışta yüksek gelebiliyor.
Tüm bunlara rağmen, özellikle gümrük entegrasyonun zorunlu olması ile otomasyon sistemi bir gereklilik. Bu gereklilik olmasa dahi, firmalar bu projelerinin tüm maliyetlerini dikkate alarak projeksiyonuna baksalar, bu yatırımın orta vadede çok karlı olabileceğini göreceklerdir. Sadece doğru tedarikçilerin seçimine bağlı olarak bunu söyleyebiliriz.
Bir limana hizmet verebilmeniz için donanımın eksiksiz olması işinizi kolaylaştırıyor sanırım.
Donanım ve sistemin hazır olması bizim için önemli tabii ki. Ama hiçbir hazırlığı olmayan limanlarımız için yazılımla paralel iş planları ile sistemi hazır hale getirmek için çözümlerimiz mevcut. Birlikte uzun yıllardır çalıştığımız partnerlerimiz, kendi deneyimlerimizi ve gözlemlerimizi aktarabildiğimiz yöntemlerimiz mevcut. O yüzden sistemin ilk başta kurulu ve hazır olması için bir gereklilik yok. Ama sonrasında limanların 7/24 hizmet veren işletmeler olması nedeniyle tüm sistemsel ihtiyaçlarının temininde sürdürülebilirlik esas olmalı. Bizim tarafımızda zaten bu devamlılık ve sürdürülebilirlik esas olduğu için müşterilerimiz gayet rahat.
Yurtdışı çalışmalarınız var mı? Planlamaları nasıl yapıyorsunuz?
Yurtdışı çalışmalarımız var ve devam ediyor. 2019 yılı yurtdışı çalışmalarımızın taslak planını geçtiğimiz günlerde tamamladık. Geçmiş yıllarda yaptığımız satışımızla, ülkemize döviz kazandırmanın haklı gurunu ve keyfini yaşadık. 2019 planımızda sektörel fuar katılımları olmakla beraber, daha net sonuç alabileceğimiz birkaç tane limanla da bire bir görüşmeler başlayacak.
Programın alt yapısında çoklu dil desteği ve birden fazla limanı konsolide ederek yönetebilme yeteneği var olduğu için, yurt dışındaki limanlar için de önemli olan bir özelliği barındırıyoruz. Özellikle son 3 yılda incelediğimiz Hindistan limanlarında gördük ki, büyük grupların Hindistan’da ve dünyada birden fazla limanları var ve bütünleşik sistem altında konsolide olarak operasyonlarını yönetiyorlar. SolonPort sisteminin alt yapısında çoklu liman yönetim organizasyonu olması nedeniyle, bu tip limanlar potansiyel müşteri kapsamında avantaj sağlıyor.
Arnavutluk’ta hizmet verdiğiniz Durres limanına özel bir başlık açmak gerekiyor sanırım. Süreci biraz anlatır mısınız?
Durres Limanı’ndaki çalışmalar firmamız için de gerçekten farklı bir deneyimdi ve bizi özellikle yurt dışı deneyimi olarak gerçekten geliştirdi. En önemli farklardan biri, hem limanın süreçlerini inceleyip çözüm yollarını belirlerken, Arnavutluk Liman Yönetiminin ve gümrüğünün de ihtiyaçlarına uygun çözümler bulup onaylarını almaktı.
Bunun dışında farklı diller konuşuluyor olması, sistemsel ihtiyaçların giderilmesi, bazı farklı süreçlerin yönetilmesi projenin kritik faktörleriydi. Buna rağmen, bir Türk firması olarak 3 ayda sistemin ana noktalarının canlı uygulamaya geçilmesi, 8 ayda tüm fonksiyonlarının kullanılıyor olması bizim için başarı göstergesi olmasının yanı sıra liman yöneticilerinin, Arnavutluk Liman Yönetiminin ve gümrük ekibinin de takdirlerini toplamamıza sebep oldu. Tabii ki, buradaki en önemli unsur projeyi yöneten ve destek veren ekibimizin başarısı ve performansıydı.
Çalıştığınız limanlarda yaşadığınız zorluklar neler oluyor genelde?
Aslında limanlarda zorlanarak çalışıyoruz desek, çok yanlış bir şey söylemiş oluruz. 20 yıla yaklaşıp da zaten hâlâ zorlanıyorsanız sorun var demektir. Öncelikle sizin vesilenizle, bunca yıldır güvenleri için, destekleri için, bizi her durumda onurlandırdıkları için, çalıştığımız tüm limanların yöneticilerinden kullanıcılarına kadar her birine ayrı ayrı teşekkürü borç biliriz.
Her bir müşterimiz bize fikirleriyle değer katıyor, bizi geliştiriyor. Her biriyle çalışmaktan çok memnunuz. Bunun nedeni de herkes hedefe odaklanıyor. Onlar işlerini daha iyi hale getirmek istiyor, biz de onlara katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bunları yaparken biz onları anlıyoruz onlar da bizi... İşte bu yüzden de ortaya çıkan işler gerçekten firmalarımıza, ülkemize değer katıyor.
Müşterilerimizin de bizim de elimizi kolumuzu bağlayan tek sorun; ekonomik şartlar. Umarım en kısa zamanda bu kısıtlamalar da ortadan kalkar da hali hazırda limanlar ve ülkemiz için çok faydalı olacağına inandığımız projeler hayata geçer.
Bir AR-GE departmanınız var sanırım. Biraz bilgi alabilir miyiz?
SolonPort, zaten İstanbul Üniversitesi’nin Teknokent’inde yer alan bir firma. Burada olabilmenin ana koşulu AR-GE faaliyetlerinizin olması. Tabii Teknokent’te olabilmek önemli bir avantaj. Üniversite içinde yer almanız dolayısıyla genç insan kaynağına ulaşmak, akademik gelişmeleri takip etmek, Teknokent olanaklarından faydalanmak büyük ayrıcalık sağlıyor.
Gelecek planlarınızdan söz ederek noktalayalım isterseniz.
Şimdilerde çok popüler bir kavram var sanayi 4.0... Bu kavram tamamen teknolojiye dayalı bir sistem olduğu için tam olarak bizim konumuz. Yazılımın olmadığı sanayi 4.0 kavramı yok demektir. Bu tanım Türkiye’de popüler olmadan çok önce firmamız bu kavram üzerine AR-GE çalışmaları yapmaya başlamıştı. Gerçek zamanlı verilerin toplandığı SolonPort Portal uygulaması, Bakanlıklarla yapılan web servis hizmetleri, modüler yapı tasarımları, otomatik kapı çözümleri, otomatik kantar çözümleri sanayi 4.0 ana kavramlarının parçalarına karşılık gelmektedir. Hedefimiz bu konseptin uygulanacağı platformlar bulup, uygulamalarımızın bu konuda hizmet vermesini sağlamaktır.
Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Eylül-Ekim 2018 - 62. sayısında yayımlanmıştır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.