HTŞ lideri Ahmed El Şara, Rusya’nın Suriye'deki varlığını sürdürmesi konusunda net bir tavır sergileyerek, "Artık Suriye’de Rusya veya İran için bir rol görmüyoruz." açıklamasında bulundu. Rusya’nın Suriye’deki sivil hedeflere yönelik uzun yıllara dayanan hava saldırıları, Esad ailesine sağlanan sığınma ve HTŞ liderlerinin CIA ajanı olarak itham edilmesi, Suriye halkının Rus varlığına dair umutlarını yitirmesine neden oldu.

Rusya’nın Suriye’nin iç kesimlerinden geri çekilerek Khmeimim ve Tartus hava üsslerine yoğunlaşması, Moskova’nın Akdeniz’deki varlığını koruma çabasının bir göstergesi oldu. Bu geri çekilme, yeni HTŞ liderliğinin bölgedeki diğer silahlı gruplar üzerindeki disiplini sayesinde neredeyse hiçbir müdahale olmadan gerçekleşti.

Libya'da Yeni Bir Kıyının Peşinde

Moskova, Akdeniz’deki varlığını sürdürmek adına yeni seçenekleri değerlendirmeye başladı. En muhtemel rota, asi Mareşal Halife Hafter'in kontrolü altındaki Doğu Libya oldu. Ancak, Ukrayna savaşının getirdiği lojistik zorluklar ve kaynak tükenmeleri, Rusya’nın bu planda ilerlemesini gücleştiriyor. Ukrayna cephesinde kritik bir fark yaratabilecek olan Suriye'deki askeri donanım, Moskova için hayati bir öneme sahip.

23 Aralık'ta Cebelitarık Boğazı'ndan geçen iki Ropucha Sınıfı çıkarma gemisi (Alexander Otrakovsky (L031) ve Alexander Shabalin (L110)) ile Ivan Gren (L135) tipi geliştirilmiş çıkarma gemisi, Tartus'a yönelik yola çıktı. Bu gemilere, Sparta ve Ursa Major adlı kargo gemileri eşlik etti. Ursa Major'ın güverte kargosunda bulunan iki rıhtım vinci, Tartus için gereksiz olsa da, Libya'daki az gelişmiş limanlardan birini inşa etmek için hayati bir unsur olarak değerlendiriliyordu.

Ancak Libya planı, Ursa Major'ın Oran açıklarında makine dairesi patlaması sonucu batmasıyla askıya alındı. Bu patlama, Rusya’nın bölgedeki planlarını ciddi şekilde sekteye uğrattı.

Ukrayna’nın Gözü Baltık’taki Konvoyda

Ursa Major’ın kaybının ardından, Rus konvoyu Baltık’a dönme karanı aldı. Bu geri dönüş, Ukrayna’nın dikkatini çekti. Kiev yönetimi, bu konvoyun Rusya'ya ulaşmasını engellemek için her türlü müdahaleyi yapmaya hazır olduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin Tarihi Rol Arayışı

Rusya’nın bölgede bıraktığı boşluk, Türkiye için tarihi bir fırsat doğurdu. Osmanlı'nın Levant’taki etkisini canlandırma hayaliyle hareket eden Ankara, Rusya’nın çekildiği bölgelerde nüfuzunu artırmaya hazır görünüyor. Ancak, Suriye’nin kuzeydoğusundaki kürt özerk yapısı, bu emellerin önünde büyük bir engel olarak durmaya devam ediyor.

Bölgede yaşanan jeopolitik kaymalar, sürekli değişen ittifakların şekillendiği yeni bir dönemin habercisi. Bazı ülkeler, Rusya ve Batı arasında ticari denge kurma çabasından vazgeçip, yeni çıkar düzenlemeleri için farklı yönlerde adımlar atıyor.