Müh. Ömür KARATAŞ

Müh. Ömür KARATAŞ

Ortech Marine A.Ş Genel Müdürü

Risk Yolcuları

A+A-

Gemiler, yüklerini bulundukları limandan alır, yük sahibinin istediği limana taşır. Genelde Modern Avrupa ülkelerinden alınan yükler; ilkel, kanunun nizam tanımayan, Afrika ülkelerine gönderilir. Yükler; gideceği yerin ihtiyacını karşılamak için satın alınmıştır. Sigortalıdır. Yükün başına bir şey gelirse yük sahibi, Armatör; sorumluluklarını, kısa sürede paraya çevirir.

Ya geminin yükünü taşıyanlar, onlar ne durumdadır? Kaç para alırlar, maşları zamanın da ödenir mi, sigortaları var mıdır? Geleceğe yönelik güvenceleri nelerdir?

İş kazası geçirse ya da meslek hastalığına yakalansa kim bakar, kim karşılar? Diye düşünmek şöyle dursun, korsanları hiç bitmeyen denizlerde, Afrika ülkelerine uzun ve yorucu bir yolculuktan varıp, gemisini demirleyen, geminin personeli daha uykusunu almadan, karşısında uzun namlulu silahlar ile dürtüldüğünde neye uğradığını bilemez.

Apar, topar kaptan dâhil,  personel salonunda toparlanan gemi personeli, birbirine bağlanır. Kaptandan değerli eşyaları ve kaptan kasasında var olan her şey istenir. Bilgisayarlar, cep telefonları; ne meşakkatlerle eşlerine, çocuklarına aldıkları saatler ve hediyeler toplanır. Bir çuvala doldurulur.

Bu da yetmedi! Kaptanın şirketini aramasını gemi ve mürettebata karşılık milyon dolar fidye gönderilmesi aksi takdirde Geminin bilinmeze gönderileceği; Satalite, Ais ve tüm haberleşme ve mevki belirleme cihazları kapatılarak, götürüleceği ile tehdit ederler.

Gemide çalışanların evlerine gönderecekleri para ödeyecekleri taksitler, geride kalanların gelecek endişesi, gemi personelinin alın teri ile para kazanmak uğruna çıkmış olduğu, bu risk yolculuğu kâbusa dönüşür.

Askerlik hizmetinden başka silah yüzü görmemiş bu insanların, ekmek parası uğruna karşılaştıkları korsan muamelesinin, kendilerinde; yarattığı travmanın, bir daha denize çıkmamak adına yok edileceğini hiç kimse söyleyemez.

Eğer; sağ ve salim kurtulurlar ise, belki gemide kaldıkları sürenin karşılığı ödenir. Sıcak bir çorba ve evlerine dönecek kadar bir harçlıkla, hiçbir sosyal güvenceleri olmadan, geceleri ansızın uyandıran kâbuslarını; ailelerine hediye olarak götürmekten başka ne yapabileceklerdir?

Gemide çalışma güvenliği ve saldırı güvenliği; devletler tarafından yasalar ile korunmaya çalışılsa da yasal boşluklar, her zaman kötü niyetlerin hizmetinde olacaktır.

Bilinmez risk içeren, denizde çalışanların çalışma hayatı ve ailelerinin güvenceleri yıpranma tazminatları ve sosyal destek yaptırımları ile devlet tarafından kanunla koruma altına alınmalıdır.

Bugün gelişmiş ülkelerden Norveç’te; gelişmişliğin temelinde deniz çalışma hayatına getirdiği düzenlemeler ve koruyucu yaptırımlar bulunmaktadır. Ülke genelinde kişi başına 100.000 Amerikan dolarını bulan (GSMH) gayri safi milli hasılada denizcilerin ve denize yapılan yatırımların payı çok büyüktür.

Ülkemizde istihdam planları yaparken denizde çalışmayı özendirecek tedbirleri denizciyi ve denizde çalışanların ailelerine yönelik teşvik planları yapmak, ülkemizin üç tarafı deniz” ifadesine sarılmaktan daha önemlidir.

Yerel yönetimlerin istihdam yarattım diyebilmek için, Dünyanın sayılı metropollerinden olan ve Norveç nüfusunun üç misline sahip, İstanbul’da beş yüz metre karede, bir çöp tenekesi koyarak metrekarede, üç çöpçü; bulundurarak yapılan istihdam çözümleri, ülke kalkınmasına ve temizliğine hiçbir katkı sağlayamadığı, görmezden gelinemeyecek; bir gerçektir.

Ülkemizin coğrafi konumunun getirdiği üstünlükleri; iş alanına dönüştürmek için denizde çalışma hayatını ve çalışanların karşılaştığı riskleri ortadan kaldıracak önem ve özen yaratıcı tedbirleri ve hayata geçirilmesinde yasal önlemleri alarak; yapılacak istihdamlar, ülkemizde; değer yaratıcı ve döviz getirici olacaktır.

Bu yazı toplam 864 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.