Muhteşem yelkenli “Iron Ship Elsinore”
Bodrum Marina’daki Divan Marina bir zerafet örneğidir.
Denizcilik ile bağlantılı neyi görürsem merak ederim. Eşimle öyle bir masa seçtik ki karşımda Divan Marina’nın bir sanatsal tablo gibi görünen mutfağı ve üstteki duvarda “Iron Ship Elsinore” yazılı bir ahşap kabartma.
Hem rıhtımı ve hem de marina’da gezenleri görebiliyoruz. Ancak karşımızda Marina Divan’ın ışıldayan mutfağı var. Mutfak kürsüsünün üstünde “Iron Ship Elsinore” yazılı bir levha var. Çok artistik bir düzenleme olmuş. Eminim bu tercihte Rahmi Koç Bey’in seçimi vardır diyorum. Panoda gövde kısmı olan kabartma bir yelkenli gemi maketi ve iki yanda palanga takımı… Deniz ticareti, denizcilik kültürü ve sevgisi dolu son derece sevecen bir süsleme olmuş. Bayıldım ve yemeğimi daha zevkle yedim.
“Iron Ship Elsinore”u merak edersiniz diye düşündüm, fakat önce ben merak ettim; “Iron ship” demek, gövdesi demir olan gemi olarak tanımlanıyor. “Lloyd’s Register of Shipping” yıllıklarındaki gemiler ve bu gemilerin özelliklerine ait başlıklarda, tanımlama yapılırken, “Wooden”, “Iron” ve “Steel” kelimeleri görülür. Bunlar geminin gövdesinin “Ahşap”, “Demir”, “Çelik (Gemi Sacı)” olduğunu işaret eder. Bu isimdeki yelkenli geminin sicil kayıtlarını araştırdım. Batı dünyasında sicil kayıtları ve tüm ayrıntıları alabildiğine muntazam.
Birden bir algılama doğdu; İngilizler gemilerine kraliyet mensuplarının isimlerini vermekten onur duyarlar; “Iron Duke, “Iron Crown”, “Iron King", “Iron Craig” gibi. Panoda “Iron Ship” diye yazılmasına karşın, bence “Saling Ship Iron Elsinore” olmalı diye düşündüm. Fakat Lloyd’s Register of Shipping’de Elsinore diye araştırdığımda karşıma şu sicil kayıtları çıktı:
İlk adı: Tringa.
İnşa Yılı: 1899
Gemi Tipi: Yacht
Gemi Tanımlaması: Wood Sailing Vessel Sloop
İnşa Tersanesi: Fairlie’de kurulu Fife & Son Shipyard
Tonajı: 5tm
Tam Boy: 24 ft./ Genişlik: 7.1 ft ve Derinlik: 5.5 ft.
İlk armatörü: C. Teacher & J.H. Teacher
Adı “Pauline”, “Elsinore” ve yine "Tringa” olarak değiştirilmiş.
Diğer tarihçe bilgilerini yazmıyorum. Zira bu Elsinore, Bodrum Divan’da sanatsal bir tablo halindeki “Iron Ship Elsinore” değil.
Google’de “Iron Ship Elsinore” yazınca, herhalde sadece “Elsinore” algılanıyor ki, biri SS Elsinore tankerine ait.
SS Elsinore, 1913'te Upon-on-Tyne’da inşa edilmiş bir İngiliz tankeriydi. Denizlerdeki ömrü kısa oldu ve Eylül 1914'te bir Alman harp gemisinin onu Meksika'nın Pasifik kıyısı açıklarında batırmasıyla yarıda kaldı.
1912 ile 1914 yılları arasında Swan Hunter & Wigham Richardson tersanesi, Liverpool ve Wallsend, İngiltere'de bir gemi yönetim şirketi olan CT Bowring & Co. Ltd. için bir dizi kardeş gemi inşa etti. Wallsend tersanesi Nisan 1912'de Cordelia'yı, Mart 1913'te Rosalind'i ve Kasım 1913'te Elsinore'u denize indirdi.
Geminin armatörü Bowring, gemilerinin çoğu için Shakespeare’in eserlerindeki isimleri kullanmıştır. Cordelia, Kral Lear'daki bir karakterdir ve Elsinore, Hamlet'in dekorudur.
El Toro ve El Zorro İspanyolca dilindeki isimlerdi, çünkü Bowring'in Meksika'ya Voyage Charter tarzda kiralanan tankerleri işletiyordu.
Elsinore 12 Kasım 1913'te denize indirildi ve aralık ayında tamamlandı. Tonajları 6.542 grt, 4.169 nrt ve 9.700 dwt. idi. 8 Aralık 1913’de Bear Creak Oil & Shipping Co.Ltd. satın aldı. 11 Eylül 1914’te Corinto’dan San Luis Obispo’ya balastlı olarak seyrederken bir Alman harp gemisi tarafından batırıldı. Bu Elsinore, sac gövdeli bir tanker idi, fakat yelkenli bir gemi değildi.
Bu kez Elsinore yazınca Jack London’un ünlü eserlerinden “The Mutiny of the Elsinore” romanı çıkmakta. Ve fark ettim ki bu Elsinore ailesi Londra’dan ABD’ye göç etmiş “London” ailesinden gelen ünlü ABD’li yazar Jack London’un kendi gibi ünlü “The Mutiny of the Elsinore” başlıklı romanındaki Elsinore’dur.
Yine kararsızım; zira kesin bir belgeye veya bilgiye ulaşamadım! O zaman muhterem Rahmi Koç Beyefendi’den bir bilgi istirham etmeliyim.
Diğer taraftan bir ilgisi vardır diyerek Jack London’un 1914’te yayınlanan eserindeki Elsinore isimli ahşap gövdeli ve dört direkli bir barkoda meydana gelen isyan üzerine kurulu olan öykü olduğunu düşünüyorum.
Eğer öyle ise; “The Call of the Wild-Vahşetin Çağrısı, Martin Eden, The Iron Heel-Demir Ökçe, White Bang-Beyaz Diş olarak çevrilmiş, The Sea Wolf-Deniz Kurdu ve The Scarlet Plague-Kızıl Veba başta olmak üzere elliden fazla kitabın yazarı olan Jack London, Dünya romanlarının öncüsü ve yazarlıktan yüksek gelir elde edebilen Amerikalıların ilklerindendir.” diye anlatılmış. 12 Ocak 1876 San Fancisco ABD doğumlu ve 22 Kasım 1916’da Glen Ellen’de vefat etmiş.
“Elsinore’un İsyanı - The Mutiny of the Elsinore” (Elsinore’da İsyan diye çevrilmiş) yazar Jack London'ın ilk kez 1914'te yayımlanan romanıdır. Roman yazarın kısmen 1912'de Dirigo'da Horn Burnu çevresinde yaptığı yolculuğa dayanmaktadır.
The Mutiny of the Elsinore büyük okur kitlesiyle karşılaşmış ve roman üç kez filme uyarlanmıştır. 1920'de Elisnore'un İsyanı'nın Amerikan sessiz versiyonu yapıldı. Pierre Chenal'ın yönettiği 1936 Fransız uyarlaması “Les mutinés de l'Elseneur” ve 1937 İngiliz filmi “The Mutiny of the Elsinore-Elsinore'un İsyanı” sesli olarak yapıldı.
Bu bir roman ve bir eleştirmen şöyle özetlemiş;
“Bu bir yelkenli geminin Baltimore'dan Seattle'a, Horn Burnu çevresinde doğudan batıya kışın yaptığı yolculuğun hikayesidir. 1913 yılında geçiyor ve ‘Ahşap gemilerin ve demir adamların’ görkemli günleri çoktan geride kaldı. Elsinore, dört direkli demir yelkenli bir gemidir. Uyumsuz ve acemilerden oluşan bir ‘Bughouse-böcek evi’ gibi bir mürettebatı vardı.
Eserdeki birkaç karakterin bazı hareketleri bugün bize tuhaf gelmektedir. Romantizm var ama garip bir şekilde platonik. İki önemli karakter hiçbir gerçek açıklama yapılmadan ortadan kayboluyor. Bir yanda gemiciler ile diğer yanda zabitan arasındaki eşitsizlik kelimenin tam anlamıyla dikkat çekicidir. Bazı insanlar bağnazlıktan rahatsız olacaktır.
Ayrıca eserde silahlı ayaklanmalar ve kasıtlı açlıkla sonuçlanan bir isyana da tanık olunuyor.”
Yazar, romanının kahramanı yelkenli gemiye “Elsinore” adını neden vermişti. Bu soruya da cevap aradım; Orta çağlara kadar Elsinore Danimarka’nın küçük bir ticaret merkezinden başka bir şey değildi. Ancak İsveç’e olan yakınlığı sayesinde, Avrupa'nın stratejik açıdan en önemli boğazlarından biri olan Oresund'dan yalnızca 5 kilometre (3 mil) uzakta olan Elsinore, o zamandan beri Danimarka'nın en önemli şehirlerinden biri haline geldi. Jack London’un romanındaki Elsinore ile bu Elsinore’un arasında bilinmez bir bağ olduğu kanısındayım. Rahmi Koç Beyefendi’ye lütfedip gönderdiği bilgi için de teşekkür ederim.