Erhan ESİNDUY - The Maritime House Genel Müdürü

Denizcilik sektöründe farklı hizmetleri tek çatı altında toplayarak, bütünleşik hizmetleri en kaliteli şekilde sunmak üzere yola çıkan The Maritime House, sektöre yeni bir heyecan getirdi. Bünyesinde üç farklı firmayı barındıran bu yeni yapının kuruluş sürecini ve gelecek planlarını Genel Müdür Erhan Esinduy ile konuştuk.

Maritime House'un kuruluş sürecinden bahseder misiniz?

The Maritime House (TMH) bir konsepttir, amacı da denizcilik sektörüne bir çatı altında farklı hizmetleri en kaliteli bir şekilde sunmaktır. Gerek ben gerekse ortağım Adem Kocadağ senelerce denizcilik sektöründe bulunmuş olup işin her kademesinde görev aldığımızdan dolayı Türkiye’deki eksikliklerin de farkında olduğumuz için böyle bir konsepti hayata geçirmek istedik. Bu doğrultuda kendi şirketimiz olan Esko Denizcilik Tic. Ltd. Şirketine ilaveten uzun görüşmeler sonrasında The Maritime House çatısı altında yer alacak iki şirket daha kurduk, bu iki şirkette Alpha Marine Consulting Turkey ve Nexus Maritime İstanbul, Yunan ortaklarımız mevcut. Gerek Alpha Marine Consulting gerekse Nexus Maritime şirketleri Yunanistan’da uzun yıllar denizcilik sektörüne hizmet veren iki değerli şirketlerdir, tabii bizim Yunanistan’daki faaliyetlerde ortaklığımız mevcut değil ancak Türkiye de kurduğumuz bu iki şirkete de gerek ben gerekse Adem Kocadağ ortağız.

Yeni oluşuma neden ihtiyaç duyuldu? Hali hazırda sektörde zaten belli bir konumunuz var...

Yukarıda da bahsettiğim gibi bu konsept Türkiye’de olmayan bir konsept ve muhtemelen dünya da pek fazla örneği bulunmayan bir konsept, burada amacımız Türk denizcilik sektörüne verebileceğimiz en kaliteli ve değerli hizmetleri bir çatı altında sektörümüze sunmak. Her üç şirketin faaliyet alanları birbirinden farklı ancak müşteriye yönelik birbirini bütünleyen yönleri de mevcut. Mesela Eskomarine olarak hizmet alanlarımız dahilinde Ballast Water Treatment Sistemleri ve Scrubber sistemleri temsilciliklerimiz mevcut, bizim temsil ettiğimiz ürünleri satın almaya karar veren müşterilerimize ayrıca Alpha Marine Consulting Turkey olarak bu sistemlerin gemilere monte edilmesi için gerekli tüm mühendislik hizmetlerini de verebilmekteyiz (3D Scanning, Klas plan onayı için gerekli tüm planların çizilmesi ve de üretim için gerekli tüm üretim planlarının çizilmesi gibi) böylece müşterilerimize tam anlamda komple bir paket sunabilme imkanına sahibiz, tabii müşteri açısından da baktığınızda onlar da hem ekipmanları hem de tüm mühendislik hizmetlerini her ne kadar iki ayrı firmadan alsalar da neticede tek bir çatı altından almış oluyorlar ve tek bir ekip ile muhatap olmuş oluyorlar, bu da tabii esasında müşteriler açısından paha biçilmez bir hizmet çünkü aldıkları ekipmanların tüm mühendislik hizmetlerini de aynı yerden elde edebiliyorlar.

Bu doğrultuda baktığınızda, böyle değerli ve kaliteli hizmet veren bir konsept Türkiye ve Türk denizcilik sektörü için çok ama çok faydalı bir oluşum, zaman içerisinde zaten bizden hizmet alan değerli armatör firmalarımız da bunun önemini ve faydalarını birebir görebiliyorlar, her şeyden önce onlar için de büyük kolaylık oluyor. Zaten amacımız da tam olarak bu sektörümüze hem farklı hem de en iyi profesyonel hizmeti vermek.

Peki yeni oluşum riskleri de beraberinde getirmiyor mu? Yani birden fazla firma ve hata yapma riski, bunun vereceği stres vs.

Yapacağınız hiçbir iş risksiz olmaz tabii ki, ancak risk var diye de iş yapmamak gibi bir şey de söz konusu olamaz. Bir işe girmeden önce tüm artıları ve eksileri doğal olarak tartılır ve ona göre karar alınır, biz de Yunan ortaklarımız ile birlikte artılarını ve eksilerini uzun uzun gözden geçirdik ve artıların daha fazla olduğuna, böyle bir oluşumun sektöre pozitif yansımaları olacağına karar verdik ve bu işe girdik. Tabii ki üç şirketi bir çatı altında toplamak kolay bir şey değil, hele ki yabancı ortaklar söz konusu ise ama zaten önemli olan da zoru başarmaktır, biz de bunu başarmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Umarım sektörümüz de onlara sunduğumuz bu kaliteli hizmetlerden sonuna kadar faydalanabilirler, netice yaptığımız her şey, getirdiğimiz tüm yenilikler denizcilik sektörümüz içindir.

Bünyenizde bulundurduğunuz firmalar var. Bunlardan söz eder misiniz?

Evet bünyemizde üç şirket var bunlar;

1. ESKO DENİZCİLİK, faaliyet alanları olarak ikiye ayrılmıştır; Hizmet ve Ekipman

Hizmet anlamında:

-Silahlı guard temini: gerek HRA bölgesi gerekse Batı Afrika bölgesinde armatörlerimize gemilerinin güvenliğini sağlamak adına verdiğimiz bir hizmet.

-Dünya çapında tersane temsilcilikleri: ki bunlardan en sıra dışı olan ve başka hiçbir şirketin vermediği hizmeti Çin’de Jointtop firması ile yapmış olduğumuz ortak çalışma neticesinde Çin de gemi tamir ettirmek isteyen armatörlerimize verdiğimiz hizmet.

Çin, tersaneler açısından Türk armatörlerinin markajında olan ve tercih ettiği bir ülke olmuştur her zaman. Bizim de halihazırda temsil ettiğimiz tersaneler vardı ancak özel olarak şirket çatımız altında yoğunluk verdiğimiz bu şekilde bir yapı yoktu. Biz de bunun üzerine Jointtop ile bir araya geldik ve Kasım sonu güzel bir anlaşmaya imza attık.  Jointtop 1996 yılında kurulmuş ve Çin’de senede yaklaşık 150 gemi havuzlayan bir broker şirketi. Çin’de Kuzey’den başlayıp ortada Şangay ve Zhoushan adasından aşağıya kadar, güney de dahil bütün önde gelen tersaneler ile anlaşmaları olan bir firma. Ve bu 150 gemilik potansiyellerini kullanarak yaptığı anlaşmalardan dolayı da tersanelerden hem çok iyi fiyat hem de en üst kalitede hizmet alıyorlar. Çünkü Jointtop, tersaneler için çok büyük bir müşteri.  Biz de bu firmanın Türkiye’deki tek yetkili temsilcisiyiz. Bu anlaşma sayesinde Çin’de havuzlama konusuna çok farklı bir anlayış getirmeyi hedefliyoruz.

Bu anlaşma ile Türk armatörüne nasıl bir fayda sağlanacak?

Jointtop firması Çin’in çeşitli önde gelen tersanelerinde senede 150 civarı gemi havuzluyor ve dolayısıyla çok çarpıcı fiyatlar elde edebiliyor. Armatörlerimize sunacağımız tek fiyat politikası ile hizmet verdiğimiz tersanelerden herhangi birini seçebilme özgürlüğüne sahip olacaklar. Bu da tabi büyük bir esneklik imkânı verecek. Bu anlaşma şöyle bir farklılıkta getirmekte; normalde armatörler arada herhangi bir şirket olmaksızın direkt tersaneler ile iletişim yapmaktan yana olurlar. Sebebi ise arada bir şirket olursa maliyetin artacağı düşüncesidir. Ancak burada tam tersi bir olay gerçekleştirmeyi başardık. O da bu anlaşma sayesinde armatörler, bizim aracılığımızla hem çok özel fiyatları elde edebilecekler hem de en üst kalitede hizmetten faydalanabilecekler. Yani aradaki danışman şirketi sayesinde kayda değer miktarda indirimli fiyat ve eşsiz bir destekten faydalanacaklar. Ayrıca her tersanede Jointtop personelimiz bulunuyor.

Enspektörlerimize başından sonuna kadar yardımcı olan konusunda uzman ve tecrübeli, projeye göre 2,3..5 Jointtop personeli görevlendiriliyor. Bu kadar sayıda havuzlama yaptığımız için aldığımız fiyatlar hakikaten göz açıcı ve verdiğimiz hizmet kalitesi de en üst seviyede. Böylelikle Türk denizcilik camiasına elimizden gelen imkânları sunmaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. TMH olarak farklılığımızı her alanda devam ettirmek için elimizden geleni yapmaya ve sektörümüze hizmet etmeye devam edeceğiz. Burada armatörün bizi kullanarak elde edeceği avantajı havuz sistemi gibi anlatabiliriz. Havuzda 150-200 gemi var ve Jointtop, bu gemi potansiyeliyle beraber tersaneye gidiyor ve her tersanedeki fiyat ve servis bu 150-200 civarı gemiye göre özel olarak firmaya veriliyor. Biz Türk armatöre diyoruz ki 150-200 gemilik havuzdan hem ticari olarak hem de teknik olarak yararlanın.

Ekipman anlamında:

-Kanadalı Ballast Water Treatment Sistemleri üreten Trojan Marinex şirketinin Türkiye’deki tek temsilcisiyiz, Trojan kendi alanında 40 seneye yakın tecrübesi ile dünyanın en büyük UV üreticisi olarak ve de New York ve Shanghai gibi metropollerin gerek içme gerekse atık sularını arıtan bir şirkettir. Ballast Suyu konusunda hiçbir şirkette olmayan tecrübe ve bilgiye sahip olan Trojan Marinex, UV sistemleri üretmektedir ve sahip olduğu bilgi ve deneyim neticesinde ve dünyanın en büyük UV üreticisi olduğundan da UV üreticileri arasında hem en az yer kaplayan hem de en yakın rakibinden en az %50 daha az güç tüketen bir ekipman üretmektedir.

-Amerikalı SoX Scrubber üreticisi olan CR Ocean Engineering şirketinin de Türkiye’deki tek temsilcisiyiz. Trojan de olduğu gibi CR Ocean da alanında lider bir şirkettir, öyle ki şirket 100 yıllık bir şirket olmakla birlikte yaptığı tek iş Scrubber işidir ve Nasa’ya dahi Scrubber üretmektedir. CR Ocean Engineering, Inline Scrubber üretmektedir, inline scrubber üretiminde %3,5 sülfürü %0,1 seviyesine indirmek çok kolay bir işlem olmadığından inline Scrubber üreten pek fazla üretici yoktur, bazı üreticiler bunu denemiştir ancak %3,5 sülfürü %0,1’e indiremediklerinden dolayı bu sistemden vazgeçip U Type sistem üretmeye devam etmektedirler. Bu alanda da CR Ocean Engineering şirketinin ne kadar deneyimli, tecrübeli ve bilgili olduğunun bir kanıtıdır tabii ki.

-Danimarkalı Insatech firmasının da Türkiye’deki tek temsilcisiyiz, Insatech Mass Flow Metreler kullanarak geliştirdikleri sistemlerle gemilerde hem yakıt alım hem de yakıt tüketim konusunda büyük bir yenilik getirmektedir.

Yakıt tüketimi konusunda da aynı şekilde Mass Flowmetreler kullanılarak tüketimi direkt tonaj olarak ve anlık görebilme imkanını sunar, bu da tabii ki işletmeler için çok önemli bir veridir. Sistemlerimiz aynı zamanda gemi iletişim sistemleri kullanılarak ofis ile bağlanabilme imkanına sahip olup ofis personeli tarafından da gemilerdeki yakıt tüketimi anlık olarak takip edilebilmektedir, bu aynı zamanda Yakıt alım sistemlerimiz için de geçerlidir, ofis personeli gemilerinin yakıt alımlarını ofisten gerçek zaman olarak direk takip edebilirler.

-Finlandiyalı NorsePower şirketinin de Türkiye’deki tek temsilciliğini yapmaktayız. NorsePower şirketi ile birkaç ay önce anlaşma imzaladık, dolayısıyla daha yeni bir hizmetimiz bu, diğer hizmetlerden biraz farklı. NorsePower gemilerde rüzgâr gücünü kullanarak Magnus Effect prensibi ile gemilerde %10’u aşan yakıt tasarrufuna imkân vermektedir. Dediğim gibi bu teknoloji esasen çok yeni olmasa da gemilerde kullanımı çok yenidir ve Norsepower şu ana kadar önemli sayıda gemilere bu sistemi yerleştirmiş ve işlevliğini kanıtlamıştır, yine Maersk firması da Norsepower’ı tanker filosunda deneme kararı almıştır.

2. ALPHA MARİNE CONSULTİNG şirketimiz Türkiye olarak deniz endüstrisindeki gelişmelerden haberdar olmak için, şirketimiz teknik danışmanlık hizmetleri, düzenleyici gereksinimler, işletme kısıtlamaları, dizayn sınırlamaları ve acil durum koşulları altında gündeme getirilebilecek hemen hemen her teknik konuda denizcilik şirketlerini desteklemeyi amaçlamaktadır.

3. NEXUS MARİTİME İSTANBUL şirketimiz de yine alışagelmişin dışında armatörlerimize Tekne ve Makine hasarlarında danışmanlık hizmeti vermektedir. Şimdiye kadar 1200’ün üstünde hasar/claim 100% başarıyla çözüme ulaştırılmıştır.

Denizcilik hasar incelemesinin tüm alanlarında uzmanlık sağlamak ve onların şikâyetlerinin ele alınmasında gemi sahiplerine danışmanlık hizmeti de sunuyoruz. Sunulan hasarların araştırılması, deniz kazaları / yaralanmaları ile yük hasarları ve fiziksel yaralanmaları arasında dağılımı göstermektedir.

Olay yerindeki uzmanlığımız ve desteğimiz her zaman değerlidir. Sörveyimizin tamamlanması üzerine hasarın niteliği, kapsamı ve neden (ler) i, açıkça objektif ve profesyonel olarak düzenlenir ve anında yayınlanan bir raporla, müşterilerimize sunulur. Mahkemede veya tahkim işlemi sonucunda ortaya çıkan sorunlar için bilirkişi hizmetleri tarafımızdan istek üzerine sağlanabilmektedir.

Her bir gemi sahibi için zamanın değerli olduğunu biliyoruz ve mümkün olan en kısa zamanda ve tabi ki en iyi olası sonuçları elde etmeye neden olan aynı profesyonel tavır içinde her durumu ele alıyoruz.

Nexus Maritime Istanbul gemi ve/veya yüzer yapıları için her türlü sörvey hizmetlerini sunar. Konularında çok deneyimli sörveyörler, gemi makineleri mühendisleri, kaptanlar ve gemi inşaa mühendisleri kadromuz sörvey ve denetim gereksinimlerinin tümünü yerine getirebilir.

Sörvey hizmetlerimiz H + M Yüklenici, P & I Kulüpler, Gemi Kiralayanlar, Hukuk Görevlileri, Sigorta Eksperi, Finansal Kurumlar ve Armatörler dâhil hatırı sayılır sayıda müşteri tarafından kullanılmaktadır. 

Sektördeki tecrübeniz malum. Bunun, yeni konseptinize ne tür katkıları oluyor?

Yukarıda detaylı bir şekilde neler yaptığımızdan bahsettim, takdir edersiniz ki bu hizmetlerin hepsini tek bir çatı altında sektörümüze sunmak kolay bir iş değil ancak biz gerek İstanbul’daki ofisimiz gerekse Yunan ortaklarımızın Pire’deki ofislerinde çalışan tecrübeli ve deneyimli ekip arkadaşlarımız ile birlikte verdiğimiz hizmetlerin tümünü olabilecek en iyi şeklide verebilmekteyiz, bu konsept daha iki yıllık bir geçmişe sahip ancak buna rağmen sektörümüz tarafından takdir görmekte olan bir konsept, tabii hedefimiz çok daha fazla armatörümüzün The Maritime House çatısı altında vermiş olduğumuz bu değerli hizmetlerden faydalanmasını sağlamak.  Bu kadar deneyimi, tecrübeyi ve kaliteyi bir arada Türk denizciliğine sunmanın gururu tabii ki hiçbir şey ile ölçülemez, bundan dolayı sektörümüz için çok ama çok faydalı bir iş yaptığımızı düşünmekteyiz.

Müşterilere yönelik düzenlediğiniz seminerlerden bahseder misiniz?

Seminerlerimiz genel anlamda Alpha Marine Consulting firması tarafından güncel konular üzerinde verilmektedir.  Bizim seminerlerimizin diğerlerinden farkı ise, sadece kuralları teorik olarak aktarmak değil çok daha önemli olan bu kurallara uyma aşamasında gerekli pratik bilgileri/deneyimleri katılımcılara sunmamız. Seminerler genelde Yunanistan ofisimizden gelen arkadaşlar tarafından verilmekte olup bugüne kadar aldığımız geri dönüşler genelde çok çok iyi, yani sektöre bu konuda da faydalı olduğumuza inanıyoruz ve seminerlerimize Eylül ayı itibariyle tekrar başlayacağız.

Hizmet kalitesi açısından nelere dikkat edersiniz? Buna müşterinin katkısı da yadsınamaz sanırım...

Yukarıda da belirttiğim gibi hizmet kalitesi bizim için en başta gelen ilkelerimizden biridir. Hizmet kalitesi tabii ki birçok şeye bağlıdır; bilgi, tecrübe, deneyim, temsilciliğini yapacağınız şirketi doğru seçmek ve bunu yaparken kendi alanlarında lider şirketlerle çalışabilmek çok önemli değerlerdir, ancak alanlarında lider şirketler ile çalışabilmeniz için de sizin de yaptığınız işi en iyi ve en kaliteli şekilde yapabilmeniz lazım çünkü aksi takdirde bu dev şirketler size temsilcilik vermeyecektir. Bu kadar büyük şirketlerin Türkiye’deki tek yetkili temsilciliğini alabiliyorsanız, bu zaten başlı başına bir şeyleri doğru yaptığınızın bir kanıtıdır, bunu başarmış olmak tabii ki bizim adımıza inanılmaz gurur verici, böyle başarılar bizleri yeni işlere daha da fazla teşvik etmektedir, bu da tabii ki sektörümüz için de faydalıdır.

Son olarak yıllardır sektörün tam da içinde biri olarak geleceğe dair öngörülerinizi alalım...

Denizcilik sektörü 2008 yılından beri herkesin de bildiği gibi çok zor günler geçirdi ancak artık tünelin sonunda ışık göründü, benim şahsi düşüncem buradan sonra sektör yavaş  olsa da yukarıya doğru bir çıkış sergilemeye devam edecektir, yani en kötü günleri geride bıraktığımıza inanıyorum, ama bunu derken bir konuya da dikkat çekmek lazım diye düşünüyorum o da 2008 öncesi yapılan hataya tekrar düşmemek, piyasalar biraz hareketlenince dünya bazında hemen yeni inşaa siparişlerinde de bir hareketlenme olduğunu görüyoruz, ancak bu yeni siparişlerin sayıları hurdaya çıkan gemi sayılarından fazla olduğu sürece arz talep dengesi tekrar bozulur doğal olarak ve yine bir kriz dönemine girilebilir, bu konuya dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Temmuz-Ağustos 2018 - 61. sayısında yayımlanmıştır.