Kızıldeniz'de gemileri vuran Yemenli Husiler kimdir?
Envanterinde başkent Sana'nın bin 600 km uzağındaki İsrail'i vurabilecek balistik füzeler ve silahlı insansız hava araçları bulunan ve bazı kaynaklara göre, emrinde ağır silahlarla donatılmış 100 binin üzerinde savaşçısı bulunan Husiler kimdir?
Husiler, Yemen'de başkent Sana dahil ülkenin önemli bir kısmının kontrolünü elinde bulunduran ve İsrail-Hamas savaşının patlak vermesi sonrası "Filistinlilere destek" amacıyla Kızıldeniz'de seyreden İsrail bağlantılı gemilere saldırıyor.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Husi saldırılarına karşılık olarak Kızıldeniz'deki ticareti korumak için çok uluslu bir operasyon oluşturulduğunu duyurdu.
Kızıldeniz'de ticari gemileri hedef alan Husiler, birçok taşıma şirketinin rota değişmesine ve ticaretin zarar görmesine yol açtı.
Peki, 'Gazze'de katliam yaptığı' gerekçesiyle İsrail'e insansız hava araçları ve füzeler atarak Orta Doğu'da giderek artan oranda bir rol oynayan İran destekli Şii Husi hareketi nedir, kimlerden oluşuyor?
Husiler kimdir?
Yemen'in kuzeyindeki Sada'da mukim Husi ailesi, 1990'ların sonunda Şii mezhebinin Zeydi kolu için bir canlanma hareketi başlattı.
Zeydiler, Şii mezhebi içerisinde Sünniliğe en yakın grup olarak biliniyor.
Yemen hükümeti ile sık sık sorun yaşayan ve silahlı bir güç haline gelen Husiler, ulusal ordu ile zaman zaman gerilla savaşına girdi, Suudi Arabistan'la sınır çatışamaları yaşadı.
Hareketin lideri Abdulmelik el Husi, Yemen'in kuzeyindeki Sada ilinde 1979 yılında dünyaya geldi.
Abdulmelik el-Husi, Şii Zeydî azınlığın ülkedeki önemli isimlerinden Bedreddin el Husi'nin oğlu.
Arap Baharı ve Husiler
Yemen'de 2011 yılında başlayan dönemin Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih karşıtı halk gösterileri, (Arap Baharı) Husilere siyasi varlıklarını güçlendirebilecekleri fırsatlar sundu.
Bugün elde ettikleri güç yönündeki ilk adımları ise Abdulmelik el Husi'nin, 2014 yılında destekçilerine hükümetin petrol fiyatlarını yükseltmesi sonrası başkent Sana'ya ilerleme talimatıyla atıldı.
Ülkenin merkezine doğru ilerleyen Husiler 19 Eylül 2014'te başkent Sana'ya saldırdı.
İran tarafından uzun süre gizli bir şekilde silah desteği sağlanan gruba mensup savaşçılar, 21 Eylül'de şehrin içlerine girerek önemli noktaları ve hükümet binalarını ele geçirdi.
Başkent Sana sokaklarında devriye gezen Husi savaşçılar (2015)AP
Husiler, uluslararası alanda tanınan hükümetin Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur Hadi'yi ev hapsine mahkum etti.
Buradan kaçmayı başaran Cumhurbaşkanı Hadi daha sonra geçici başkent ilan edilen Aden'e yerleşti.
2014'te Sana'yı ele geçirmesinin ardından başlayan Yemen savaşı sırasında Husilerin gücü daha da arttı.
Husi lider Abdulmelik, 8 Ekim 2014'te yaptığı açıklamada, yaşananları "halk devrimi" olarak niteledi.
Cumhurbaşkanı Hadi'nin yönetimindeki Yemen hükümeti ise olayların, "İran'ın ülkeyi istila için verdiği desteğin bir sonucu" olarak yaşandığını belirtti.
Hareket ulusal orduya ait silahara el koyarak hava, deniz ve kara güçlerini daha da geliştirdi.
Husiler kuzeyin büyük bölümünde ve diğer büyük merkezlerde kontrolü sağladı.
Sınırındaki Şii İran'ın artan etkisinden endişelenen Suudi Arabistan, 2015 yılında Batı destekli bir koalisyonun başında Yemen hükümetini desteklemek üzere müdahalede bulundu.
Riyad'ın öncülüğündeki Körfez ülkeleri ağırlıklıu 'Arap Koalisyonu' güçleri, Mart 2015'te Husilere karşı Yemen hükümetine destek amacıyla ülkeye girdi.
Birleşmiş Milletlere'e göre dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan ve insani krizin en ağır şekilde hissedildiği Yemen'de iç savaş dokuz yılı aşkın süre devam etti.
Husilerin tam kontrolündeki bölgeler
Husiler, başkent Sana'nın da aralarında yer aldığı ülkenin kuzeyindeki bazı şehirlerin kontrolünü elinde bulunduruyor.
Sana, en önemli devlet kurumlarına, telekomünikasyon sektörüne, internete ve Husilere büyük gelir sağlayan birçok şirket ve fabrikaya ev sahipliği yaptığı için ülkenin en önemli kenti konumunda bulunuyor.
Sana dışında Zemar, Beyda, İbb, Rayme ve Amran kentlerinin tamamında denetim, Husilerin elinde.
Husilerin büyük çoğunluğunu elde tuttuğu kentler
Ülkenin batısında, Kızıldeniz kıyısındaki Hudeyde'nin sahil bölgesi Husilerin kontrolünde.
Yemen'in en önemli limanlarından birine sahip kentin bu bölgesi, ülkeye gelen dış yardımlara ve gelirlerin yüzde 70'ine ev sahipliği yapıyor.
Husiler, Suudi Arabistan'a kara sınırı bulunan Cevf kentinin de kontrolünü elinde bulunduruyor.
Hükümet güçleri ise küçük bir bölgede, mevcudiyetini sürdürüyor. Hacce ve Sada kentleri de merkezleri dahil olmak üzere büyük çoğunluğu Husilerde olan iki şehir.
ABD, terör örgütü ilan etti
Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, görevini yeni Başbakan Joe Biden'a devretmeden önce İran ve onun bölgedeki uzantılarına yönelik sert yaptırım kararları almayı sürdürdü. Trump, İran karşıtı dış politikanın bir devamı olarak Husilerin ve hareketin bazı liderlerini terör listesine alındığını duyurdu. Biden yönetimi ise 2021'den itibaren terör örgütü olarak görmediğini bildirdi.
Husilerin Orta Doğu'da devam eden savaştaki rolü
Husiler, Gazze'de devam eden çatışmaya dahil oldu. 31 Ekim'de İsrail'e insansız hava araçları ve füzeler fırlattıklarını duyurarak "İsrail saldırganlığı durana kadar" saldırılara devam edeceği vadinde bulundu.
Husilerin eylemleri, İsrail hedeflerine saldıran İran destekli Lübnan merkezli Hizbullah ve Irak ve Suriye'deki ABD üslerine ateş açan Iraklı milisleri andırıyor.
Tehditlerini artıran Husiler 9 Aralık'ta İsrail'e giden tüm gemileri milliyetlerine bakmaksızın hedef alacaklarını bildirdi ve tüm uluslararası nakliye şirketlerini İsrail limanlarıyla iş yapmamaları konusunda uyardı.
Husi hareketi sözcüsü 9 Aralık'ta yaptığı bir açıklamada "Gazze'ye ihtiyacı olan gıda ve ilaç verilmezse, Kızıldeniz'de İsrail limanlarına giden tüm gemiler, milliyetlerine bakılmaksızın, silahlı kuvvetlerimizin hedefi haline gelecektir" açıklamasında bulundu.
Grup, "Amerika'ya ölüm, İsrail'e ölüm, Yahudilere lanet ve İslam'a zafer" sloganlarını kullanıyor.
İran bağlantısı
Washington yönetimi, İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun Husilerin füze ve insansız hava aracı saldırılarının planlanmasına ve gerçekleştirilmesine yardımcı olduğuna inanıyor.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin 18 Aralık'ta yaptığı açıklamada "İran'ın ticari gemilere yönelik Husi saldırılarına verdiği destek sona ermeli" ifadesini kullandı.
İran ise gelişmelerle ilgisi olduğu yönündeki suçlamaları reddediyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon uzun süredir İran'ı, Husileri silahlandırmak, eğitmek ve finanse etmekle suçluyor.
Husiler ise İran'ın vekil savaşçıları olduklarını reddediyor ve kendi silahlarını geliştirdiklerini iddia ediyor.
Mühimmat
Husiler iç savaş sırasında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne düzenledikleri saldırılarda füze ve insansız hava aracı kabiliyetlerini ortaya koymuş, bu ülkelerin petrol tesislerini ve hayati önem taşıyan altyapısını hedef almıştı.
Envanterinde başkent Sana'nın bin 600 km uzağındaki İsrail'i vurabilecek balistik füzeler ve silahlı insansız hava araçları bulunuyor.
Askeri uzmanlar, Husilerin elindeki Tufan, Burkan ve Kudüs füzelerinin İran yapımı silahları örnek aldığını ve 2,000 kilometre uzaklıktaki hedefleri vurabildiğini dile getiriyor.
Keza Husiler Yemen'deki iç savaş sırasında onlarca kez bu füzeleri Suudi Arabistan'a doğru ateşledi.
Eylül ayında Husiler ilk kez uçaksavar Barq-2 füzeleri, deniz füzeleri, Mig-29 savaş uçağı ve helikopterler sergiledi.
Ayrıca Husiler deniz taşımacılığına yönelik operasyonlarında makineli tüfeklerle donatılmış hızlı botlar da kullandı.
Batılı kaynaklara göre, Husi hareketinin emrinde ağır silahlarla donatılmış 100 binin üzerinde savaşçı bulunuyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.