1. YAZARLAR

  2. Osman ÖNDEŞ

  3. Karadeniz Boğazı Şile Haricindeki Fener Gemisi 
Osman ÖNDEŞ

Osman ÖNDEŞ

Gazeteci, Yazar ve Tarihçi

Karadeniz Boğazı Şile Haricindeki Fener Gemisi 

A+A-

(Araştırma Makalesi) 

fener-gemisi.jpg
İngiltere’de inşa edilmiş Fener Gemisi Haliç-Kasımpaşa Tersanesi Kuru havuzunda onarımda Yıl:1929. Bu fotoğraf ilk kez yayınlanmaktadır. Kaynak: Osman Öndeş arşivi.

Bir zamanlar karalardaki fenerlerin yetişemediği sahil noktalarından açıklarda gemilere yol göstermesi için demirli Fener Gemileri vardı. Bu gemilere “Lightship” denilmiştir. Bu gemilerin mürettebatı çok zor koşullarda yaşarlardı. 

Osmanlı’daki Fener Gemileri hakkında daha önce bir yazı yayınladım. Zamanla araştırmalarım bana çok daha geniş bilgiler edinme imkânı verdi. Kasım ayında okur sayısı 6.000’ geçti! 

Arşivimde Haliç Tersanesi’nin 1925-1935 yıllarını içeren fotoğraflarından oluşan bir dosya var. Buradaki fotoğrafları digital olarak kayda almıştım. Bu dosyayı taradım ve bu arşivde Fener Gemisi’nin 1929 yılında kuru havuzda çekilmiş fotoğrafını buldum.  Böylece ilk kez Şile’deki fener gemisinin fotoğrafını yayınlıyorum.

21 Mart 1929 tarihli gazetelerde Karadeniz Boğazı Tahlisiye Müdüriyetinin bir ilanı yayınlanmıştır. Bu ilanda şöyle denilmektedir; “Tamir için Haliç’e getirilmiş olan Karadeniz Boğazı haricindeki sabit Fener İşaret Gemisi yerine muvakkaten (Geçici olarak) ikameye elverişli (Görev yapmaya uygun) vapur eshabının (vapur sahiplerinin) görüşülmek üzere Galata’da Maritime Hanı’nda idareye müracaatları.” 

TBMM 1929 Tarihli Tutanak’larda; Karadeniz Boğazı Tahlisiye Müdüriyeti’nin sorumluluklarına ve görev alanlarına ait şu açıklama mevcuttur; “Maliye Encümeni Mazbatası Heyeti Vekilden 1556 numara ve 19.2.1341 (1925) tarihiyle Tahlisiye İdaresi bütçe kanunu encümenimizce tetkik ve mütalâa olundu. Ticaret Vekâletine bağlı olarak ifayı vazife eden Tahlisiye İdaresi  ilgili Vekâletin lâyihasından da anlaşılacağı veçhile Karadeniz Boğazı haricinde Anadolu Feneri’nden Şile'ye ve Rumeli Feneri’nden Darboğaz’a kadar tahminen elli millik bir sahada icrayı faaliyet etmekte olup (Görev yapmakta olup), Boğaz’dan mürur eden sefain (çıkan  gemiler)  ve merakibin (deniz vasıtaları, yelkenliler) Boğaz haricindeki Fener Dubası ve diğer mevakideki (mevkideki)  top ve sis işaretleriyle selâmeti seyir ve hareketlerini temin etmek ve fırtına zuhurunda kazaya maruz kalacak gemilerin mürettebat ve yolcularını kurtarmak maksadı insanıyet kâranesiyle (insanlığa yakışır şekilde) 1869 yılında ve beynelmilel mahiyette teessüs etmiş bir müessesedir (Uluslarası anlamda kurulmuş bir kurumdur). 

T.C. Başvekâlet 2.1.1929 Muamelât Şube 1 Sayı: 6/22 Büyük Millet Meclisi kararında; “Karadeniz Boğazı Tahlisiye İdaresinin Beş Aylık Bütçesine Tahsisatı Munzamma İlâvesi Hakkında 1/321 Numaralı Kanun Lâyihası ve Bütçe Encümeni Mazbatası” maddelerinde Fener İşaret Gemisi kaptanları ile mürettebatının ve tahlisiye mevkilerindeki bütün memurin ve müstahdemin maaşları hakkındaki açıklama yer almaktadır.

Osmanlı Devleti’nin son yüzyılında muhtelif liman bölgelerine veya Boğaz geçit alanlarına gerektiğinde fener işaret gemileri konulduğu görülür. Bunlardan biri Selanik Limanı dışında Karaburun karşısında Karaazmak Ağzında bir Fener İşaret gemisi idi.  Marmara Denizi’nden Çanakkale Boğazı ‘na yaklaşırken Zincirbozan’da bir fener işaret gemisi gemicilere yol gösterirdi.

Başlangıç yıllarında Fener İşaret Gemileri İngiltere’den getirildiler. Bütçe kayıtlarında “Fener İşaret Gemisi Kaptanı, Muavin Kaptanı ve Mürettebat” tanımı yapılmaktadır ki, bu gemilere kaptan ve mürettebat tayini yapılmaktaydı. Fener İşaret Gemilerinin Anadolu Yakası ve Rumeli Yakası Karadeniz Boğazı girişine nazaran 4 mil veya daha az açıkta demirli oldukları belirtilmiştir. 

henry-felix-woods-pasa.jpgSir Henry Felix Woods’un Trinity House onayı ile İngiltere’den temin ettiği iki Fener İşaret Gemisi’nin intikali zaman almış ve Sir Woods yandan çarklı bir römorkör yedeğinde bunların tayin ettiği mevkide demirlenmesine kadar nezaret etmiştir. 

Henry Felix Woods Paşa (1843-1929) aynı zamanda Woods Paşa olarak da bilinir. Osmanlı Donanması'nda görev yapan bir bir amiral idi (Paşa). Bir İngiliz deniz subayı olan Woods, 1843'te Jersey'de doğdu ve Kraliyet Donanması için eğitim sunan Greenwich Hastanesi'nin (Londra) Upper School'unda eğitim gördü. Sınıfını birincilikle bitirdikten sonra 17 Ekim 1867'de Güverte Teğmen oldu. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki İngiliz Büyükelçiliği’de görevlendirildi ve Osmanlı Donanması'na katıldığında kendisine Amiral rütbesi verildi.

Trinity House, denizciliği ve denizcileri korumaya, denizcilik camiasına eğitim, destek ve refah sağlamaya adanmış bir yardım kuruluşuydu. Amacı, gemilerin ve denizcilerin güvenlik içinde seyrüsefer hizmetine katkıda bulunmaktı ve uygun maliyetli yardımcılar sağlamak için yasal bir göreve sahip bulunuyordu.

pier-66.jpg
Hudson River Park içindeki Pier 66'daki fener gemisi tutkunları için Lightship Frying Pan buradadır.

Londra’da yayınlanan “Engineering” dergisinin 30 Ocak 1885 tarihli nushasında İngiliz Admiralty’sinin Messrs, Henry Wood & Co. ile demirleme zinciri, zincir, & sair malzemeler için müteakip beş yıl süreyle sözleşme yaptığı yazılıdır. Henry Wood And Co. / Liverpool’un Londra acentesi Limehouse ve Rotherhitho’dan Messrs. Morgan And Medhurst idi. 

Caroline Finkel, Sir Henry Felix Woods’un “Spunyarn” başlıklı anılarında aktararak anlattığı üzere; 14 Eylül 1866'da Lord Lyons, büyükelçilik adına Osmanlı Hariciye Nazırı Ali Paşa'ya Karadeniz Boğazı girişinde gemilerin güvenli seyir yapabilmeler adına alınabilecek önlemleri içeren bir mektup göndermişti. Vakıa daha önceki bir yaklaşım cevapsız kalmıştı. Bu yazısı “Karadeniz girişinde Fener İşaret Gemisi ve Cankurtaran Gemisi Hizmetine İlişkin Muhtıra” idi. Lord Lyons ticari kayıpları da vurgulayarak, zamanın geçtiğini yazdı ve kesin önlemler alınmasını işaret ederek Karma Komisyon kurulmasını talep etti. Kış, Babıali'nin herhangi bir görünür eylemi olmadan geçti. 1867'nin başlarında, Karadeniz'e seyir yapan bazı İngiliz gemi kaptanları Lyons’a şikâyet etmeye başladılar ve o yıl Babıali uyarıları dikkate alarak, “Gemi Kazalarını Önlemek” adına Komisyon kurulmasını kabul etti. Başlangıçta komisyona atanan İngiliz delege bir gemi komutanı idi. İkinci olarak Henry Felix Woods bu göreve aday gösterildi. Ekim 1867'de komisyon, fenerler, roket bataryaları ve hafif gemilerin kurulması, mevcut deniz fenerleri ve sis işaretleri tesisi için kararını verdi. Woods ayrıca değerlendirmelerinde "Yalancı Boğaz" terimini kullanmış ve bunların ancak iki tane olduğu hesaplanmıştır: Bunlardan biri Boğaz'ın batısında, lagünün bulunduğu Terkos'ta ve diğeri, Şile’de idi. Woods, çalışmalar devam ederken İstanbul Boğazı'nda bir deniz feneri işaret gemisinin demirleme planının kredisini talep etmiştir. Trinity House, Londra'daki deniz fenerlerinden sorumlu denizcilik otoritesi ve navigasyon için diğer yardımcıları, fener işaret gemisini Karadeniz’de tayin edilen mevkiye ulaştırmayı da teklif etmişlerdir. 

Gemi kazaları ve kurbanlar arttıkça Woods’un önerileri dikkate alınmaya başlamış ve ilk Fener İşaret Gemisi 8 Ekim 1869'da Şile açıklarında demirlenmiştir. Bu geminin cundalarında yer alan iki adet yağlı fener aydınlatma aparatı arızalı çıkmış ve ışık olması gerektiği kadar parlak yanmamıştır. Ayrıca hem kaptanların hem de mürettebatın özverisi takdirle karşılamıştır. Zira onlar sıradan denizci olmayıp, çok ağır meşakkatler altındaydılar. Fakat Osmanlı makamlarınca neredeyse hizmete başladıklarından beri üç aydır mürettebata ödeme yapılmamış ve kışlık kıyafetleri sağlanmamış ve hatta sabunları da olmadığı görülmüştür. 

Trinity House tarafından Fener Işıldak Gemisi’ne ilk olarak Kaptan Palmer ve Kaptan Doyle görevlendirilmiş ve bu hizmetlerin Osmanlı Deniz Feneri İdaresi'nin (Memalik-i Mahsusa) bünyesinde olmasını teklif edilmiştir. Gelişmeler devam etmiş ve Haziran 1870'e kadar sekiz kurtarma istasyonu kurulmuş ve İngiliz personelle donatılmıştır. Bu tarihten altı ay sonra İngiliz Sefiri Sir Philip Francis, ikinci bir Fener İşaret gemisinin de Rumeli tarafına konulmasının önemini ve buna ihtiyaç olduğunu bildirmiştir.

lambert-and-butlers-cigarettes.jpg
Fener Gemisi (Light Ship) adını taşıyan kibrit ve Lambert and Butler’s Cigarettes’in South Goodwin Lightship marka sigaraları meşhur olmuştu.

Tüm Tahlisiye istasyonlarında kullanılan malzemeler Trinity House vasıtasıyla İngiltere Fenerler ve Pilotaj İdaresi'nden temin edilmiş ve malzemelerin bakım ve onarımı, personelin eğitimi için de İngiliz uzmanlar gelmiştir. 

Fener gemisinde çalışacak yerel gemiciler, verilecek yüksek ücretlere rağmen yerel kuzeydoğudan esen fırtınanın şiddetinden korkmuşlardı. Oysa iki buharlı fener gemisini Kavak'tan dışarıdaki demirleme yerine çekmek için gemiler gerekliydi. Fırtına birkaç gün devam ettikten sonra hafifledi ve 11 Eylül Cumartesi, sabahın erken saatlerinde yandan çarklı bir vapur tarafından birinci buharlı fener gemisi yedekte çekildi. Görüş çok zayıftı ve Woods yardımla yön buldu. On üç saat denizde kaldıktan sonra, on beş mil kat ettiler ve yetmiş beş kulaç derinliğe ulaştılar ve gemiyi önceden belirlenen yere demirledi. Trinity House deneyimli iki kaptan James Mathewson ve Richard Stavers göndermişti. Her ikisi de daha önce Trinity House'un Fener Gemi Hizmetinde çalışmaktaydılar.  

İlk Fener Gemileri (Lightship) İngiltere’de Tyne/ Hebburn’da Robert Stephenson &Co.Ltd’in Hebburn Kızaklarında inşa edilmiştir.

fener-gemisi-pullari.jpg
Birçok ülkede Fener Gemileri için muhtelif posta pulları çıkartılmıştır. 

Londra’da Trinity House adına inşa edilen 4 fener işaret gemisidir. Fener İşaret Gemisi sorusuna açıklık getirmeliyiz; Büyük Britanya'daki pek çok Fener Gemisi (Lightship) istasyonunun tarihi, 18. yüzyılın başlarında dünyanın ilk fener gemisinin Nore'ye yerleştirilmesine kadar 250 yıl öncesine dayanmaktadır.

Dünyanın ilk fener gemisi, King's Lynn'in eski berberi ve gemi müdürü Robert Hamblin ile yatırımcı David Avery arasındaki iş ortaklığının sonucunda kararlaştırılmıştır. 1730'da ikili, Thames ağzındaki Nore nehrinde gemilerin güvenli seyir yardımcısı olarak hizmet vermek üzere, üzerine belirgin bir ışık iliştirilmiş bir gemiyi demirlemek için hükümetten lisans aldılar. Hamblin ve Avery, geçen ticari gemilerden ücret alarak gemiden kâr elde etmeyi amaçlıyordu. Verilen bu müsaadeye, Britanya sularında seyrüsefer yardımcılarının inşası ve bakımı konusunda tekel olan Trinity House karşı çıktı. Kapsamlı hukuki anlaşmazlığın ardından bu müsaade 1732'de iptal edildi ve Trinity House önerilen fener gemisinin doğrudan sorumluluğunu üstlendi. Nore’deki fener gemisi 1734'te faaliyete geçti.

İkinci fener işaret gemisi 1736'da Norfolk kıyısı açıklarındaki Dudgeon istasyonuna yerleştirildi; Bunu, Owers Bank (1788) ve Goodwin Sands (1793) takip etti. On dokuzuncu yüzyılda pek çok başka fener gemisi daha görevlendirildi.

fener-gemisi-tablo.jpg
Fener Gemileri sanatçıların tuvallerine yansımıştır; Yoğun sis altında- Resim; Joseph Mallard William Turner

Fener gemileri ile iletişimin Trinity House için büyük bir sorun olduğu ortaya çıktı; zira bu gemilerin mürettebatı, tehlike altındaki gemileri gözlemlemek için iyi bir konumda olmalarına karşın, kıyıdaki cankurtaran botlarını her zaman uyaramıyorlardı. Bir dizi gemi kazasından sonra, Thames girişindeki bir fener gemisinden Walton-on-the-Naze'deki postaneye kadar dokuz mil uzunluğunda bir deniz altı kablosunun yerleştirildi. Fakat kablo defalarca koptuğundan deneme başarısız oldu.

Dünyanın ilk radyo tehlike sinyali, 17 Mart 1899’da ticari gemi Elbe’nin Goodwins'te karaya oturması haberi East Goodwin fener işaret gemisinin telsiz operatörü tarafından iletilirken, aynı yılın 30 Nisan'ında East Goodwin gemisi kendi adına bir tehlike sinyali iletti. Zira R. F. Matthews isimli yolcu yük gemisi yoğun bir sisin içinde fener gemisine çarpmıştı. Bu kazadan sonra daha güçlü fenerlerin geliştirilmesi ve daha önce sis sinyali olarak kullanılan gongların sis düdüğüyle değiştirilmesiyle güvenlik daha da artırıldı.

Bu gemilerde görevli mürettebat hep tehlike altındaydılar; 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar tüm Trinity House gemilerinde kalıcı olarak personel bulunuyordu. Cornhill Magazine'deki 1861 tarihli bir makale, fener gemicilerine ayda 55 şilin ödendiğini yazılıdır. Ayrıca gemilere kumanya ve giyim ikmali yapılıyordu, eğlendirici kitaplar ve İncil’de bu malzemeler arasındaydı. 

20. yüzyılın başlarında, bu gemiler 11 kişilik bir mürettebata sahipti ve bunlardan yedisi (bir kaptan ve altı tayfa) herhangi bir zamanda faal görevde olacaktı. Son derece zorlu ve tehlikeli bir meslekti ve ustalığa terfi etmek için 15 ila 20 yıllık bir hizmet gerekiyordu.

fener-isaret-gemisi.jpg

İngiliz fener gemilerinin çoğunluğu 1970'ler ve 1980'ler arasında hizmet dışı bırakıldı ve yerlerine bakımı çok daha ucuz olan hafif şamandıralar veya ışıklı şamandıraları konuldu. Birleşik Krallık'ta kalan fener gemileri artık insansız operasyona dönüştürülmüştür ve çoğu artık güneş enerjisi kullanmaktadır. 

Başbakanlık Osmanlı Devlet Arşivi kayıtlarında 1868 tarihli ve alt kısmında (BOA. PLK:694) “Bahr-i Siyah Boğazı haricinde bulunan Fener Dubası” yazısı olan bir renkli resim vardır. 

fener-isaret-gemisi-1.jpg
Başbakanlık Osmanlı Devlet Arşivi kayıtlarında 1868 tarihli (BOA. PLK:694) “Bahr-i Siyah Boğazı haricinde Fener Dubası” yazılı resim.

Woods, kış aylarında Karadeniz’in tehlikelerini bilen Türk gemicilerin denize açılmadıklarını kaydetmiştir. Woods daha sonra yandan çarklı römorkörle karaya geri döndü. Fener gemisinin demirlenmesiyle birlikte Woods'un görevi resmen sona ermişti. Büyükelçi Elliot, görevi tamamlamadaki gayretinden dolayı onu övmüş ve İngiliz Admiralty’si ve Trinity House’a bir mesaj ile takdirlerini iletmiştir. Ancak Woods İstanbul’a döndükten kısa bir sonra Fener gemisine bir başka geminin çarptığını ve Fener Gemisini yerinde bulmak için denize açıldı. Woods iki hafta sonra, büyükelçiliğe geminin ve tüm mürettebatının kaybolmuş olduğunu bildirdi. Ancak Türk mürettebatın isyan ettiklerini de öğrendi. Kaybolan bu fener gemisi hayret edilecek şekilde yirmi yıl sonra bulunmuş ve bir yaz mevsiminde deniz sakin olduğu için gemi kısa sürede tekrar eski yerine demirlenmiştir. Tüm bu yapılar tamamlanmışsa da en önemli eksik olan Fener Gemisi’nin gelmesi beklenmekteydi. Nihayet tüm zorluklara rağmen İngiltere’den temin edilen iki Fener Gemisi Rumeli ve Anadolu Kavağı açığına demirlenmiştir. Fener gemisinin özelliği Sis Delen Feneri ve aletleri, kalın zincirli demiri, reflektörler ve kapalı havalarda çalan siren düdüğünü hamil olmasıydı. 

Fener Gemileri sayesinde gemilerin Boğaz ağzını bulmaları kolaylaştırılmış oluyordu. Ancak Karadeniz’in azgın fırtınaları ve dalgaları arasında pek çok defa batma tehlikesi geçirdiği kayıtlıdır. Duba olarak da tarif edilen Fener Gemisi’nden biri zamanla hizmetten çıkartılmış ve satılmıştır.

Hisar Vapuru’nun Şile açıklarındaki Fener Gemisinin kaldırılması yüzünden mevki koyamadığı ve bu yüzden kayalıklara bindirdiği iddia olunmuştur.

karadeniz-fener-dubasi.jpg
Karadeniz Fener Dubası tamir için getirildiği Haliç Tersanesi rıhtımında. Kaynak: 24 Şubat 1929 Cumhuriyet Gazetesi arşivi. 

Karalarda Fener binalarının konulmadığı kara noktalarının açıklarında gemilerin seyir güvenliği adına Fener Gemileri hizmet verdi. Fener Gemileri’nin mürettebatı her türlü yoklukla mücadele ettiler. Fakat en büyük düşmanları azgın denizler oldu. Fener Gemileri başlangıçta makinesiz ahşap teknelerdi. Mürettebat kömür ve bazen de gazyağı ile çalışan ocakta yemek pişirmek zorundaydılar. Çoğu zaman kuru kumanya ile yetindiler ve ekmek yerine kuru peksimetle karınlarını doyurdular. Okyanuslara açılan limanları ve ABD’de Büyük Göller boyunca uzanan noktaları korudular. ABD’de Fener Gemilerinin sonuncusu 1983'te hizmet dışı bırakıldı. 

vakit-gazetesi.jpg
17 Teşrini evvel (Ekim) 1923 tarihli Vakit Gazetesi’nde Tahlisiye Umum Müdürlüğü’nün Fener Gemisi’nin tamir edilerek mevkiine konulduğuna dair “Bahriyuna İlanı. Kaynak: Osman Öndeş arşivi.

Fener Gemisi Haliç’te tersanede onarıma alındığında Tahlisiye Umum Müdürlüğü Fener Gemisi için zincir ve demir alımı için gazetelere ilan vermiştir.14 Ekim 1929 tarihli ilanda şöyle denilmektedir; “Karadeniz Boğazı haricindeki Tahlisiye Fener İşaret Gemisi için 255 kulaç maa (Arapça- Birlikte) kilit fırdöndülü zincir ile üç fontluk bir şemsiye demirinin mubayaası mukarrer olduğundan kapalı zarf usulile mevkii munakasaya (Arapça - İhale ve alışveriş gibi şeylerde yapılan veya yapılacak eksiltme) konulmuştur. 1 Kanunuevvel 929 Pazar günü tam saat 14’te ihalesi ilan kılınacağından taliplerin şartnamelerini görmek üzere yevm-i mezkûra (Arapça- Daha önce adı geçen/belirtilen) kadar Galata’da Rıhtım Caddesi’ndeki dairei merkeziyeye (Arapça- Genel Merkez) müracaatları…”

17 Ekim 1929 tarihinde Tahlisiye Umum Müdürlüğü’nden gazeteler vasıtasıyla yapılan “Bahriyuna ilân” başlıklı duyuruda; “Tamiratı icra edilerek tekrar mevkiine konulduğu 19 Mayıs 1929 tarihinde ilan edilen Karadeniz Boğazı haricindeki Fener Gemisinin bu kere tayin edilen yeni mevkii coğrafisinin 41,24,30 arzı şimali, 29,09,30 (Grenviç) tuli şarkide olduğu Bahriyuna ilan olunur.” denilmektedir. 

Müze fener gemileri
İngiltere’de, Hollanda, Almanya, Fransa sahilleri açıklarındaki Fener gemilerinden bazıları artık birer müze gemi olarak o liman kentlerinin denizcilik tarihine renk ve değer katmaktadırlar. Başlangıçta fener gemileri bir nevi büyük bir sandal gibiydi. Hiçbir hareket kabiliyeti yoktu. Karadeniz Boğazı dışında Kilyos bölgesinde ufuk çalkalanıp duran Fener gemisi’ne “Fener Dubası” derlerdi. 1929 yılı mart ayında çok büyük bir kış bastırmıştı. Karadeniz’e gemiler çıkamamış, kömür seferinde olan gemilerden bazıları kara sürüklenmiş, bazıları da batmıştı. Fener Dubası da denizlere dayanamadı, demir kesti ve karaya düştü. İçinde 20 kişi olan mürettebatı ile neyse ki öylece kaldı. Karadeniz Fener Dubası Sahiller Tahlisiye Müdüriyeti tarafından Haliç’e alınmış ve yerine geçici olarak armatöre ait bir vapur kiralanarak demirlenmiştir. Zamanla eskiyen fener gemileri yerine, buhar makineli fener gemileri İngiltere’den ithal edilerek ayni mevkilerde hizmet üstlenmişlerdir. 

Karadeniz Boğazı Tahlisiye İdaresi’nin 1915 malî senesi bütçe kanunu (Resmî Gazete ile neşir ve ilânı: 1915/Sayı: 196) Dördüncü maddesinde “Ve işbu tahsisat bir ihtiyat fener gemisi ile ihtiyat zincir ve demir ve sair tahlisiye vesaiti mübayaasına ve yeniden vücuda getirilecek asrî tahlisiye tesisatına ve tahlisiye hidematına lüzumu olan alelûmum mebani ve vesaitin inşa ve mubayaasına sarf olunabilir.” açıklaması yer almaktadır. Ayni yıla ait Bütçe Kanunu’nda “Fener işaret gemisi süvari ve kaptan muavinleri ile tayfanın tayın bedeli” belirtilmiştir. 

Karadeniz Boğazı Tahlisiye İdaresi’nin 1928 Yılı Bütçe Kanunu’na bağlı kanun Fener Duba Kaptan ve Kaptan Muavinleri ile ihtiyat kaptan ve taifesinin tayin bedeli olarak 1928 yılında senelik 2,355 lira tahsisat ayrıldığı yazılıdır. (Resmî Gazete ile Neşir ve İlanı 20 Nisan 1929 Sayı:1097 No.1381) Karadeniz Boğazı Tahlisiye İdaresi’nin 1934 Yılı Bütçe Kanunu’na bağlı kanun Fener Duba Kaptan ve Kaptan Muavinleri ile ihtiyat kaptan ve taifesinin tayın bedeli olarak 1934 yılında senelik 25,000 lira tahsisat ayrıldığı yazılıdır. Karadeniz Boğazı Tahlisiye İdaresi’nin 1934 Yılı Bütçe Kanunu’na bağlı kanunda;Muayyenat ve melbusat Nakil vasıtaları beygirlerinin arpa, saman, çayır, ot ve sair mekûlât esmanı Sevahil müdür, tabip ve seyyar sıhhiye memurları ile tahlisiye kaptan, kâtip, siren ve Kerempe sis düdüğü makine memurları ve Fener işaret gemisi muavin kaptanının yazlık ve kışlık elbise bedeli, Sevahil müstahdemini ile tek fon memuru, sıhhiye hademesi, odacı ve fener işaret gemisi lostromo ve tayfasile ziyalı şamandra ve sis düdükleri, radyofar ve fener müstahdemleri ile şoförün yazlık ve kışlık elbise, fotin, kasket, fanila, çizme, kamsele, gocuk ve iş elbisesi bedeli İkramiye ve naktî mükâfat, Sigorta Hayat sigortası bedeli, Bina ve eşya nakliye ve fennî vasıtalar sigorta bedeli Levazım Kırtasiye ve matbu evrak, Müteferrika, eşya ve mütenevvi levazım, ecza ve malzemei tıbbiye.. Muhtelif masraflar ile Memurin ve müstahdeminin tedavi, ilâç ve hastane masarif ile teçhiz ve tekfin masarifi Kazazedelerin tedavi, ilâç, teçhiz ve tekfin masrafı, Kazazedelerin ilbas ve iaşe ve nakliye masrafı, telefon hatlarının bilcümle levazımı ile bu hatların ve İstanbul - Kumköy hattının teftiş ve muayene tamir masrafı ve ücretli telefon mükâleme bedeli, Telif ve tercüme ücreti ve Fennî vasıtalar ve tatbikatı masrafları ve levazımı, Fener işaret gemisi, ziyalı şamandıra, sis düdükleri, radyofar, fener, sayren makineleri, sis topları, sandal, rıhtım ve kızakların levazımı ile bunların tamir, tathir, işletme ve sair masrafları ve bu mevkilerin bilcümle levazımı, Kamyonet ve otoşeni demirbaşı ve müteferrik eşya ve mahrukat ve tamirat masrafı, Efrat nakli için römorkör, motor, kayık ücreti ve alelûmum levazımın nakliye masarifi, müstahdeminin posta ve nakliye ücretleri ve yarış masarifi hakkında rakamlarla belirtilmiş bir bütçe mevcuttur. 

Tahlisiye Müdüriyeti sisli havalarda limanlardan geçen vapurlara kolaylık olmak üzere Ahırkapı, Kızkulesi, Yeşilköy ve Kerempe Burnu’na birer sis düdüğü tesis etmiştir. Sisli havalarda Anadolu Feneri kurusıkı top atmak sureti ile, Rumeli Feneri de İngilizlerden gelen Sayren (Siren) Fabrikası düdüğü ile yol bulmaya çalışan gemilere yarımcı olabilmektedir. Fener Işıldak Gemisi’nde çok kuvvetli İngiliz Siren Fabrikası düdüğü bulunmaktadır. 

1939 yılından itibaren Fener Gemisi kayıtlardan çıkartılmıştır. 6 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi’nde Karadeniz Boğazı’nın on altı mil açığında bulunan Fener Dubası’nın kaldırıldığı belirtilerek, bunun iyi netice vermediği belirtilmektedir. Yazıda denizcilerin iddiasına göre fener dubasının tekrar oraya konması lazımdır.

vakit-gazetesi-hata-duzeltme.jpg6 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi’nde Hata Düzeltilmeli başlıklı haber. 

Zira Rusya’dan gelen gemilerin hepsi o dubayı bulundukları ve ondan sonra Boğaz’a rota verdikleri işaret edilerek şöyle denilmektedir; “Kışın Boğazın ağzında sis pus çok kesif olmaktadır. Sahil uzaktan fark edilemez, fener dubası esasen gece için konmamıştır. Gündüz için konmuştur. Dubanın cesameti 300-400 tondur ve kırmızıya boyanmıştır. Direklerinin tepesinde iki tane büyük sepet vardır. Bu da uzaktan görülmek içindir. Bu duba kaldırıldığı için şimdi vapurlar sahili görmeye çalışıyorlar. Sahili görünceye kadar da bilhassa puslu havalarda tehlike mıntıkasına girmiş bulunuyorlar. Ondan sonra tehlike mıntıkasından kendilerini kurtaramıyorlar. Nitekim geçenlerde Boğaz’ın açığında Hisar vapurunun batması böyle olmuştur. Bu misal bize bir fikir veriyor, bu fikir denizcilik işlerinde tecrübeli gemicilerin malûmatına itimat edilir bahriyelilerden mürekkep bir mütehassıs danışma komisyonu teşkil edilmelidir. Yapılan işler için uygulamaya geçmezden önce bir kere bu komisyonun görüşü alınmalıdır.” 

Bir kaptan fener dubasının önemi hakkında şöyle demiştir; “Fener dubasının kaldırılarak yerine bir şamandıra konulması yanlıştır. Pusla havalarda kat'iyen fark edilemez. Boğaz haricindeki eski fener dubasının kaldırılarak yerine şamandıra konmasının puslu havalarda gemilerin mevki bulmalarına bir faydası olamaz. Boğazın yirmi mil şarkında Şile feneri vardır. Bu fener yirmi milden görülür. Yine Boğazın garp tarafında Karaburun Feneri vardır. Bu da yine yirmi milden görülür. Boğaza gelen bir gemi kırk mil mesafede bu fenerlerden birisini görür. Sonra bu fenerlerin rüyet sahasından çıkmadan Boğaz fenerleri çakmaya başlar. Bundan dolayı o şamandıra fenerine ihtiyaç yoktur. Esasen dubanın konmasındaki hikmet ne yaz için ne de kış için ve ne de gündüz için değildir. Sırf şimal rüzgarları estiği zaman sahilde yoğun sis yaptığından dolayı kıyılar fark edilemeyeceği için gemiler bu dubayı bulmağa mecburdurlar. 

Boğazdan kaldırılan Fener Dubası’nın 60 yıllık eski bir gemi olduğu iddia ediliyor. Buna cevaben derim ki, New York’un 50 mil açığında bir Fener Gemisi vardır. Bu Fener Gemisi bizim kaldırılan Fener Gemisinin aynisidir. Bugün Amerika’ya seyreden gemiler önce o dubayı görürler ve ona göre rotalarını ayarlarlar. Şimal Denizi’nde, Manş Denizi’nde ona benzer dubalar bugün hâlâ kullanılmaktadır. Hatta Rusya’nın Kerç Boğazı’nda da yine bu dubanın aynisi bulunmaktadır. 

vakit-gazetesi-fener-dubasi.jpg9 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi’ndeki haber. Kaynak: Osman Öndeş arşivi. 

Duba her yerde dubadır. Dubanın iptidaisi demek olamaz. Ancak bu dubaya telsiz, projektör gibi asrî tesisatlar ilave edilmelidir. Bu ilavelerin yapılacağı yerde Fener Dubasının kaldırılması ve yerine gemilere hizmet veremeyecek bir şamandıra konulması doğru olmamıştır.”

Fener işaret gemileri başlangıç dönemlerde ahşap teknelerdi. Ayni şekilde gemilerin ahşap yapısı, demir ve çelik gibi daha aşındırıcı ve hasara dayanıklı malzemelerle değiştirildi. Fener işaret gemisinin fener amaçlı toplam süresi 12 saatten fazlaydı. Zaman periyodu, diğer gemilere mümkün olan maksimum faydayı sağlamak için bir alacakaranlık öncesi saati ve bir şafak sonrası saati içeriyordu. Neredeyse bir buçuk asırdan fazla bir süredir faaliyette olan bu gemiler yavaş yavaş değer kaybetmeye başlamışlardır. 

19. yüzyılın sonlarına doğru, ağırlıklı olarak karadaki deniz feneri kulelerinin sayısı arttı ve bu da çok ağır sorumluluklar isteyen, bakımı ayni şekilde çok zor olan bu gemilerin kullanımlarını ortadan kaldırdı. Günümüzde Fener İşaret Gemileri’nin pek çoğu yok olmuştur. Bazı fener gemileri denizcilik tarihi mirası olarak müze gemi halinde korunmaktadır. 

fener-isaret-gemisi-3.jpg

fener-isaret-gemisi-4.jpg
Fener Gemileri sanatçılara konu olmuşlar ve çok sayıda yağlıboya tablolar yapılmıştır. Bunların önemli kısmı Denizcilik Müzelerindedir. Resim-Antonio Jacobsen (1850-1921)’in eseridir. 

huron-fener-isaret-gemisi-muzesi.jpg
Columbia River Maritime Museum’deki Müze Fener Gemisi.

Müze Fener Gemileri geçmiş ile bugün arasında önemli bir bilgi köprüsüdür ve o devirlerde denizcilik camiasının bu zorlukların üstesinden gelmek için yaşadığı zorlukları ve hünerlerini anlamalarına yardımcı olur. Türkiye’de Anadolu yakasında hizmet vermiş olan Fener gemisi replikasının inşa edilerek günümüzde Şile Mendireği içinde Müze Gemi olarak sergilenmesi, yörenin kültür ve turizm tarihine değer ve renk katacak özelliktedir. Değil ki, böyle bir Fener gemisinin replikasının inşa edilmesi, öyle büyük giderlere de ihtiyaç duymayacaktır. Böyle bir konuya, Türk Deniz Ticareti Tarihi’ne saygısı ve ilgisiyle tanımaktan mutluluk duyduğum T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar Bey’in de ilgi duyacağına inanıyorum. Memleketimizde bir Maritime Museum / Deniz Ticaret Müzesi olmadığından -böyle bir fener gemisi- Gisbir Türk gemi inşa tersanelerinde kültür hizmeti olarak inşa edilerek denizcilik kültürümüze armağan edilebilir.

Bu yazı toplam 1124 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar