1. YAZARLAR

  2. Osman ÖNDEŞ

  3. Kaptan Nuri Yılmaz Mutalp’ı Anarken
Osman ÖNDEŞ

Osman ÖNDEŞ

Gazeteci, Yazar ve Tarihçi

Kaptan Nuri Yılmaz Mutalp’ı Anarken

A+A-

kaptan-nuri-yilmaz-mutalp.jpg

İsveç gemilerinde staja gönderilenler; (Sağdan) Kaptan Nuri Yılmaz, Vingoland gemisinde, Naci Golland gemisinde, Zeki Vasaland gemisinde, Mustafa Kemal Henland gemisinde, Ferit Birgoland vapurunda staj görmekteydi. Kaynak: Osman Öndeş arşivi.

Âli Ticareti Bahriye Mektebi 1931 dönemi Güverte mezunu olan Kaptan Nuri Yılmaz, meslek yaşamında muhtelif ticaret gemilerinde süvarilik de yaptıktan sonra gemi sahibi olarak armatörlük alanında meslek yaşamının son yıllarında armatörlüğe karar vermiş, sermaye koyan arkadaşlarıyla satın aldıkları gemiye, deniz yaşamının zorlukları nedeniyle “Zor” adını vermiştir. 

flama.jpg

S.S Zor’un beyaz zemin üzerine kırmızı renkle kalp resmedilmiş baca forsu ve flaması. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılmış bir imparatorluktan sonra yeniden varoluşu her alanda maruz kaldığı ağır yokluklarla ve zorluklarla doludur. Asırlarca hükmettiği Arap topraklarından kendi dili yerine Arapçayı alarak yazı ve konuşma dilinde alabildiğine kullanan bu imparatorluktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı yerine yeni harflerle “Harf Devrimi” yaparken, bunun ne denli zorluklar içerdiği idrak olunmalıdır.

maarif-vekaletinden.jpgEski yazıyla yazılmış ve basılmış deniz ticareti ders kitapları, bir taraftan Türkçeye uyarlanmaya çalışılırken, kurşun harflerle basılan kitapların öğrenim yıllarına yetiştirilmesi gibi, her alanda müthiş bir mücadele verildiği görülür. Resmî yazışmalarda olduğu üzere, günlük gazetelerde her gün baskı hataları gibi, resmi ve özel kurumların adlarının yazılmaları da karmaşadan kurtulması daha birkaç yılı alacaktır. Eski yazılı okul kitaplarından Talim ve Terbiye Dairesi’nce kabul edilmiş olanlardan hangilerinin basılabileceklerinin Maarif Vekaleti’ne bildirmeleri istemektedir. Bu kitaplar aynı zamanla Osmanlı terimlerinden ayıklanmış olacaktır. Bu husus müthiş bir değişimi ve hangi zorluklarla başarıldığını göstermektedir. Bu nedenledir ki Yüksek Denizcilik Okulu demek yerine “Ticareti Bahriye Mektebi Âlisi” başlığıyla ilan verilmektedir. 

ticareti-bahriye-mektebi-alisi.jpg5 Ağustos 1929 tarihli gazetelerde yeralan bir ilan şöyledir; Ticareti Bahriye Mektebi âlisi müdürlüğünden: Eylül’ün on beşinci günü tedrisata iptidar (başlanacak) edileceğinden, talebe kayt ve kabulüne başlanmıştır. Mektep nehari (Yatısız) ve meccani (Parasız) olup sefaini ticariyeye (Ticaret gemilerine) kaptan ve makinist yetiştirir ve derecesi yüksektir. Tahsil müddeti (Öğrenim süresi) ikisi tâli (Arapça- İkinci derecede), ikisi âli (Arapça- Yüksek) olmak üzere dört senedir. Âli birinci sınıfa liseyi ve tâli birinci sınıfa lise dokuzu ikmal eylemiş talebe alınır ve liselerin onuncu, on birinci sınıflarından münakale (Geçiş yapmak) suretiyle talebe kaydedilir. Talip olanların Eylül’ün yedinci cumartesi gününe kadar istidalarına (Dilekçeleri) atideki evrakı (Arapça- Aşağıda belirtilen) zapt ederek (Ekleyerek) Ortaköy Çırağan Sarayı ittisalinde (Arapça- yanındaki, bitişiğindeki) kâin (Arapça- Bulunan, olan) mektebe hergün öğleden sonra müracaat etmeleri lâzımdır:

1- Hüviyet Cüzdanı, 2- Aşı şahadetnamesi (Arapça- Aşı yapıldığına dair belge), 3- Mektep şahadetname veya tasdiknamesi (Arapça- veya onaylı belge), 4- Maznun ve müttehîm (Arapça- Zanlı ve Suçlu) olmadığına dair polisçe musaddak ilmühaber (Arapça- Onaylı belge) 5- Dört adet kartonsuz vesikalık fotoğraf, 6- Veli, Veliyelerinin (Arapça- Veli, Veliye- Erkek veya kadın anne veya babası) musaddak (Arapça- Doğru, gerçek) imza suretleri. 

ticareti-bahriye-mektebi.jpg27 Şubat 1929 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin birinci sayfasından verilen haberde Ticareti Bahriye Mektebi’nin okul gemisine ihtiyacı olduğu belirtilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Seyr-i Sefain İdaresi adına birbiri ardından Almanya ve İngiltere’ye yolcu gemisi siparişi verilmektedir. Bu husus zabitana olan ihtiyacı çok artırmıştır. Okul Müdürü Celâl Bey yaptığı açıklamada mektebin yıllık bütçesinin 43,100 TL olduğunu belirterek, "Bu mütevazi müessesede bu para ile yapılmakta olan yenilikleri takdire lâyıktır. Mektebin sınıfları, gündüz yemekhanesi hususi atölyesi muntazam bir manzara gösterdiği gibi, bahçe ve antre de zarif bir şekle ifrağ edilmektedir. Ayrıca müessesenin Cidde cihetinde olan saltanat zamanından kalma bir saray mutfağı da bir sanat atelyesi haline getirilecektir.Mektebimizin tedrisat programı Avrupa’daki mümasillerinin (Arapça- benzerlerinin) aynidir. Fakat bazı vesaitimiz noksandır. Binanın bir kısmı harap ve yetersiz kalmaktadır. Şimdi bahçede yeni bir tenis mahalli yaptırıyoruz. Mektepte bir fabrika ile spor salonlarına ve bir de mektep gemisine ihtiyaç vardır. 

Talebe mevcudu 40 efendi olup, tahsil süresi 4 senedir. Mektepte ikisi âli, ikisi tâli ve bir de makinist şubesi olmak üzere beş sınıf vardır. Gelecek tedris devresinden itibaren tahsil müddetini beş seneye yükselterek orta tahlisi ikmal eden talebeyi de almayı düşünüyoruz.

Ticareti bahriye filomuzun adedine göre mektebin mevcudu 80-100 efendi arasındadır. Filomuzun muhtaç olduğu zabitanın toplamı 2500 kadardır. Halihazırda mevcut ise 1700’i biraz aşmaktadır. Elyevm 1700 tonaya yükselen Sefaini ticariyemizin daha da büyümesinden sonra genç zabitana olan ihtiyaç artacaktır." demiştir.

Seyr-i Sefain İdaresi’nin yurtdışına gemi alımı için siparişler vermesi bu gemiler için zabitan açığını artırdığında Ticareti Bahriye Mektebi Âlisi mektebin artan öğrenim ihtiyaçları için de çok kısa aralıklarla gazeteler yoluyla ihale ilanları vermiştir. Bunlardan 29 Ekim 1929 tarihli ilanda; “258 kalem fizik, mekanik ve elektrik alâtının münâkasası (Arapça- eksiltme yoluyla ihale) 31 Ekim 1929 Perşembe günü saat on beşte icra edilecektir. Taliplerin şeraitini (Arapça- koşulu) anlamak üzere Cuma’dan maada (Arapça- Cuma hariç) her gün Zirai müessesat muhasibi mes’ullüğüne ve münakasaya iştirak için de münakasa kanununun maddei mahsusuna muvafık surette ihzar edilmiş mektupları ile mektepte müteşekkil komisyon riyasetine müracaatları” duyurulmaktadır. M. Nuri Yılmaz böyle bir geçiş döneminde başarıyla Ticareti Bahriye Mektebi Âli’sinden 1931 döneminde mezun olmuştur. Trabzonlu Mutalpzâde ailesinde gelen M. Nuri Yılmaz, ailesi 2 Temmuz 1934’te ilan edilen Soyadı Kanunu hükümleri uyarınca 2 Ocak 1935 tarihine kadar “Mutalp” soyadını almıştır.

M. Nuri Yılmaz’ın diğer sınıf arkadaşları; Y. Abdullah (Yelkenkaya), Asım (Laçinkaya), Saim (Kutay), M. Nurettin (Gülşen), Necati (Bayramoğlu, Ali Faik (Kersun), ve Makine sınıfı; M. Ehya (Soyuncuoğlu), Ali (Nihat) idi. 

İktisat Vekaleti’nin onayıyla Denizyolları İdaresi’ne mensup kaptan ve makinistlerden bir kısmı İsveç’e gönderilmiş ve Haziran 1936 tarihinden itibaren İsveç gemilerinde staj görmeye başlamışlardır. Zabitler stajları sonunda Türkiye’ye avdet ederek posta vapurlarında hizmetlerine devam edeceklerdir. 

İsveç gemilerinde staja gönderilenler; Kaptan Nuri Yılmaz, Vingoland gemisinde, Naci Golland gemisinde, Zeki Vasaland gemisinde, Mustafa Kemal Henland gemisinde, Ferit de Birgoland vapurunda staj görmüşlerdir.

Zamanla daha yüksek sorumluluklar üstlenen Kaptan Muri Yılmaz Mutalp 1949 yılında Malatya şilebine süvari olarak atanmıştır. Mayıs 1949 başlarında Amerika’dan Tel - Aviv’e yüklü olarak seyrederken gemide Baide süvarisi olarak bulunan Amerikalı Kaptan Elliot, kadın arkadaşı Beatrice’le evlenme kararı vermiş ve Kaptan Nuri Yılmaz da gemide nikahlarını kıymıştır. 

Kaptan Nuri Yılmaz, kısa bir süre sonra Haşim Mardin tarafından davet edilmiş ve Mardin şilebine süvari olmuştur. Türk deniz ticaret filosunun en büyük gemisi olan 11,287 dwt’lik Mardin şeker yüküyle Pasifik’te Honolulu Adası’na varmış ve ağır bir hava yemesine rağmen, denizlerle baş edebilmiştir. Daha önceki seferlerinde Amerika’dan yüklediği tankları Formosa Adası’na götürmüştü. Kaptan Nuri Yılmaz Mutalp’ın mesleğinde son derece maharetli oluşu ve hatta gece karanlığında tehlikeli sayılan bir limandan kılavuz almadan çıkması dış basında hayranlıkla bahsedilmişti. 

Marshall yardım planı doğrultusunda ABD’nin Türkiye’ye verdiği ticaret gemilerini donatmak üzere 23 güverte ve makine zabiti görevli olarak M/S Bakır şilebiyle Amerika’ya gittikleri seferde Bakır Gemisi’nin süvarisi Kaptan Nezihi Arda okulları adına bir dernek kurmak fikrini ortaya atmış ve II.ci Kaptan Naci Tansev, III.Kaptan Namık Asena, IV. Kaptan Kenan Gürdal ile zabitan salonunda ilk fikir alışverişini yapmışlardı. Bu toplantıya katılan diğer gemilerde görev alacak olan güverte ve makine zabitleri arasında Kaptan Nuri Yılmaz Mutalp da vardı ve derneğin kurulmasıyla hemen üye olacaklarını belirttiler ve ilk adım olarak topladıkları 146.50 TL ile bir fon oluşturdular.

Sivas gemisinde görevli olarak Türkiye’ye gelen Kaptan Nuri Yılmaz Mutalp bir süre sonra Denizyollarından ayrılarak Haşim Mardin’e ait Marşa Denizcilik şirketine girmiş (Marşa İhracat ve İthalat T.A.Ş.) ve Amerika’dan satın alınan geminin Kaptanı olarak görev üstlenmişti. Bu şirketin ortakları; Haşim Mardin, Nihat Bekdik, Cezmi Şahingiray, Maksut Taki ve İhsan Muşkara idi.

1959 yılında Necati Pehlivanzâde gemisinin süvarisi bulunuyordu. Temmuz 1959 başlarında Stockholm’de bulundukları sırada yaptığı açıklamada gemicilerin Rotterdam’da isyan başlattıklarını ve durumun biraz düzelmesine karşın Stockholm’de yeniden ayaklandıklarını belirterek; “35 senelik kaptanım. Denizlerde pek çok maceralı olaylara tanık olmuşumdur. Fakat bu seferki kadar feci bir durumla hiç karşılaşmamıştım. Önce şikayetler İngiliz Kanalı’na geçerken başladı. Mürettebat yemek pişirmeyeceklerini söylediler. Kendilerini ikna ettim. Rotterdam Limanı’nda tahliye dört günde bitecekti. Fakat işçi postaları çok iyi çalıştılar ve bir günde limandaki tahliye tamamladı. Bunun üzerine gemiciler ‘Biz burada dört gezecektik’ diyerek yeniden ayaklandılar. Kendilerini ikna ettim. Hatta maaşlarını bile önceden verdim. Buna rağmen gemiyi terk ettiler. Ancak iki tayfa hariç iki gün sonra diğerleri gemiye döndüler. Yola çıktıktan sonra gemide altı sandık dolusu Amerikan sigarası olduğunu öğrendim. 

Kendilerine İsveç makamlarının bizi limana sokmayacaklarını, bu sigaraları deklare etmelerini veya denize atmalarını söyledim. Beni dinlemediler. Sigaraları İsveç’te satacaklarını ve kimsenin kendilerine karışamayacağını söylediler. Limana girer girmez bu malları gemi süvarisi olarak deklare ettim Gümrükçüler yaptıkları aramada gemide 80 şişe kaçak içki 40.000 paket Amerikan sigarası buldular. Bunlar da yetmezmiş gibi geceleri gemiye kadınları alıp rezalet çıkartıyorlardı. Liman polisi bunlarla başa çıkamadığından mahalli polis gemicilerden ikisini hapsetti. Maalesef bu rezaletler İsveç gazetelerinde yer aldı ve çok zor durum meydana geldi.” demiştir.

Kaptan Nuri Yılmaz Mutalp 1954 yılında akrabaları dahil olmak üzere satın aldıkları 1092 grt. ve 1907 yapısı genel yük gemisi “Glitt” e, “Zor” adını verdiler. Bu gemiyle ilgili olarak kurulan armatörlük şirketi “Nuri Yılmaz ve Ortakları Koll. Şti.” idi. “Zor” gemisi Finlandiya Kasko’dan aldığı kereste yüküyle Hull’e seyrederken, Dudgeon Fener Gemisi’nin 6 Mil Batı Kuzey Batısı civarında yük kayması sonucu battı. 

20 Mayıs 1955 tarihli haberde; “Dün İngiltere kıyıları açıklarında fırtına yüzünden güç duruma düşen Türk bandıralı Zor şilebinde kalan kaptan ile mürettebattan üç kişi son dakikada kurtarılmıştır. Yarmouth’daki kazazedeler binasına yerleştirilmiş olan diğer arkadaşlarının yanına gitmişlerdir.

zor-silebi.jpgZor şilebinin batışına ait haber. Kaynak - Milliyet Gazetesi.

Gemi kereste yüklü olarak Kasko’dan gelmekteydi. Fırtına esnasında Zor’un ilk önce anten direği kırılmış ve bu sebepten haberleşme imkanı kalmamıştır. Ateşçilerden biri makine dairesini suların bastığını ve mürettebatın rahneyi vaktinde tespit edip tıkamaya muvaffak olamadığını söylemiştir. 

Gemi mürettebatından diğer altı kişi ile bir kadın yolcu dün bir İngiliz kömür gemisi tarafından kurtarılmıştır. Ancak denizin çok fırtınalı olması yüzünden diğer üç kişi ile kaptanın kurtarılması mümkün olamamıştı.” denilmektedir. 

S.S ZOR

zor-sileb-gemisi.jpg 
• Merkezi Odesa’da olan Russian Steam Navigation & Trading Co. (ROPIT) adına Hawthorn Leslie, Hebburn Tersanesi’nde 1906 - 1907 yıllarında “Dykh - Thau” adıyla inşa edildi. 

dykh-thau.jpg

Dykh-Thau adıyla seyir halinde. Kevin Blair arşivi.

• 26 Mart 1907’de denize indirildi ve Mayıs 1907’de hizmete girdi. 

• 1092 grt., 597 nrt. olan geminin boyutları (597nrt, 242.4 x 35.0 x 12.7ft) idi. 

• 3 genişlemeli buhar kazanlı ana makinesi Ross & Duncan, Glasgow üretimiydi ve 143 nhp güç üretiyordu. 

• Geminin azami seyir sürati 10.5 knots’du. 

• 1925’te Dakar merkezli “SA des Messageries Africaine”e satıldı ve “Ferlo” adı verildi. 

• 1929’da Malmo merkezli ve T. Hillerstrom başkanlığındaki “Rederi A/B Gusten” e satıldı ve “Ture” adı verildi. 

• 1932’de Malmo merkezli ve T. Hillerstrom başkanlığındaki “Rederi A/B Malmohus” e devredildi ve “Glitt” adı verildi. 

• 1954’te (47 yaşında) Nuri Yılmaz ve Ortakları tarafından satın alındı ve “Zor” adı verildi. 

Dudgeon Fener Gemisi
dudgeon-fener-gemisi.jpg• 19 Mayıs 1955’de Finlandiya’nın Kaskinen - Kaskö iskelesinden yüklediği kereste yüküyle Hull’e seyrederken Dudgeon Fener Gemisi’nin 6 Mil Batı - Kuzey Batısı civarında yük kayması sonucu devrilerek battı.

• 18 Mayıs 1955 günü Norfolk’un açıklarında Kuzey Denizi’nde seyrederken yük kayması sonucu tehlikeli şekilde devrilmeye yaklaşmış ve İngiliz bayraklı kömür gemisi Richmond Queen tarafından kurtarılan gemi personelinden 10 gemici Wells can filikası ile korumaya alınmıştır. Ricmond Queen ve kaza mevkiine gelen diğer iki gemi gemide kalan diğer mürettebatı kurtarmaya çalışmışlarsa da başarılı olamamışlardır.

24 Mayıs 1955 tarihli “The Times” gazetesinde 23 Mayıs günü “Cargo Ship Upside Down” başlığıyla Zor isimli geminin devrildiği ve bir süre karinası suüstünde kaldığı haberi yayınlanmıştır. (Kaynak: List of Shipwrecks in 1955)

Bu yazı toplam 1289 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar