1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. İsveç'in denizaltı filosu NATO'yu nasıl güçlendirebilir?
İsveç'in denizaltı filosu NATO'yu nasıl güçlendirebilir?

İsveç'in denizaltı filosu NATO'yu nasıl güçlendirebilir?

Uzmanlar, NATO'ya üye olmayı bekleyen İsveç'in özellikle denizaltıları sayesinde ittifaka çok önemli katkı verebileceğinin altını çiziyor.

A+A-

İsveç, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrasında komşusu Finlandiya ile birlikte NATO'ya katılmak için başvuru yaptı. Finlandiya nisan ayında ittifaka üye oldu, ancak İsveç hala üyeliğinin Türkiye ve Macaristan tarafından onaylanmasını bekliyor.

İsveç'in ittifaka üyeliği konusunda siyasi baskılar devam ederken, uzmanlar İsveç'in NATO'ya getireceği avantajları sıraladı.

Değerlendirmelere göre İsveç'in katılımı, Avrupa'nın kuzey batısında, özellikle de sekiz ülkenin kıyıdaş olduğu Baltık Denizi'nde Rusya'ya karşı NATO'yu güçlendirmek için büyük katkı verecek.

İsveç'in gücü, dünya çapında lider olarak kabul edilen denizaltı filosundan kaynaklanıyor. Uzmanlar, filoda bugüne kadar inşa edilen en ileri konvansiyonel denizaltıların bulunduğuna işaret ediyor.

Deneyim ve tasarım
İsveç'i bölgede güçlü yapan en önemli etken deneyimi. 1904'ten bu yana Baltık Denizi'nde denizaltı kullanan İsveç, bu açıdan diğer bütün komşularını alt ediyor.

Denizaltı Filo Komutanı Fredrik Linden bu durumu "Bölgesel uzmanlığımız var, bu da bir boşluğu dolduruyor, NATO'nun sahip olmadığı bir uzmanlık." sözleriyle açıklıyor.

İsveç'in üç adet ileri Gotland sınıfı denizaltısı ve bir adet eski model denizaltısı bulunuyor.

Eski denizaltının 2027 ve 2028 gibi emekliye ayrılması ve yerine A26 olarak adlandırılan SAAB Kockums yapımı iki yeni tasarım denizaltının devreye girmesiyle toplam beş adet araca ulaşması bekleniyor.

Reuters haber ajansına konuşan bir NATO yetkilisi "İsveç denizaltı filosu Baltık'lardaki ortam için hazırlıklı ve NATO'nun bütün denizaltı kapasitesine büyük katkı verecek." değerlendirmesinde bulundu.

Baltık Denizi'nin ortamı: Suları sığ, tuzluluk oranı değişken
Almanya, Danimarka, İsveç, Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya'nın kıyıdaş olduğu Baltık Denizi'nde Rusya'ya ait bir toprak parçası olan Kaliningrad da yer alıyor.

Yalnızca 223 kilometre kare büyüklükteki bölgenin, Rusya ile kara bağlantısı bulunmuyor, ancak Rusya'nın Baltık filosuna ev sahipliği yapıyor.

Limanlara erişim için bir darboğaz olan Baltık Denizi çok sığ. Ortalama derinliği 60 metre civarında ve bu nedenle denizcilik çevrelerince "su basmış çayır" olarak adlandırılıyor. 

Bu sebeple Baltık Denizi'nin Rusya'nın denizaltı filosunun büyük kısmını ve ABD donanmasının tamamını oluşturan nükleer güçle çalışan denizaltılar için fazla sığ olduğu biliniyor.

Ayrıca, birçok akarsu tarafından beslendiği için Baltık Denizi'nin tuzluluk seviyesi çok değişken. Bu hem da bir denizaltı için suyun kaldırma gücünü değiştiriyor, hem de sesin sudaki hareketini etkiliyor.

İsveç donanmasının deneyimi ve denizaltılarının özelliği bu noktada devreye giriyor.

Altı hafta su altında kalabiliyor
Bu denizaltılar altı hafta su altında kalabiliyor. Konvansiyonel denizaltılar su altındayken aküyle çalışıyor. Birçoğunun iki gün içinde dizel motorları yeniden şarj edebilmek için su yüzeyine çıkması gerekiyor. 

Ancak İsveçli denizaltıların dizel motorlarıyla su altında hareket edebilmek için aküsünü şarj etmek için tanklarında sıvı oksijen bulunduruyor. Böylece daha uzun süre su altında kalabildiğinden bulunma riski azalıyor.

Gelecek nesil denizaltılar
Kiel Üniversitesi Güvenlik Politikası Enstitüsü'nden Kıdemli Araştırmacı Sebastian Bruns, İsveç'in yeni tasarım A26 denizaltılarının en geç önümüzdeki 30 veya 40 yıl içinde önem kazanması beklenen sualtı savaşları dikkate alarak yapıldığına dikkat çekti.

Gotland'lardan daha büyük ve daha kolay yönelebileceği belirtilen A26'ların emsalsiz bir özelliği de bulunuyor: Pruvada çoklu görev portalı olarak adlandırılan 1,5 metre çapında bir dalış kilidi.

Bu özellik uzaktan kumandalı araçlar (ROV), sürücüsüz araçlar ya da dalgıç gruplarının suya kolayca girip çıkmasına yardımcı olabilecek. 

Bruns'a göre bu özellik denizaltını deniz tavanı savaşları için ideal hale getiriyor. Çünkü bu özellik, boru hatları gibi kritik altyapının korunması ya da yıkılması için kullanımına imkan sunacak.

ROV'lar halen deniz tabanına nesneler yerleştirmek, ya da çıkarmak, büyük alanları taramak veya mayın döşemek için de kullanılıyor. ROV'lar ayrıca bilinen denizaltılardan daha derine dalabiliyor.

Etiketler : , , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.