1. HABERLER

  2. RÖPORTAJLAR

  3. “İş Sağlığı ve Güvenliği toplumlarda bir kültür haline gelebilmeli”
“İş Sağlığı ve Güvenliği toplumlarda bir kültür haline gelebilmeli”

“İş Sağlığı ve Güvenliği toplumlarda bir kültür haline gelebilmeli”

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanındaki manzaranın çok iç açıcı olduğunu söylemek maalesef zor. Gün geçmiyor ki...

A+A-

Kemal KAYA - Kaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği alanındaki manzaranın çok iç açıcı olduğunu söylemek maalesef zor. Gün geçmiyor ki üzücü bir kaza yaşanmasın. Denizcilik sektöründe de sıkça rastladığımız bu üzücü durumlarla ilgili mevzuatta pek çok olumlu düzenleme yapıldı. Konuyla ilgili önemli bir birikimi olan ve ülkemize İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi’ni de kazandırmış olan Kaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya ile konuştuk.

Kaya Grubu olarak birçok alanda hizmet veriyorsunuz. İsterseniz bu alanlarla ilgili kısaca bilgi alarak başlayalım.

Tecrübesini ve yetkinliğini 1980 yılına uzanan geçmişinden alan Kaya Grubu 3 ayrı stratejik iş ünitesinden oluşmaktadır; Kaya Safety, Kaya Ropes ve Kaya Training & Consulting.                            

Kaya Ropes, Kaya Grubu’nun kuruluşundaki ilk iş koludur. Kaya Ropes olarak Hobi Denizciliği, Ticari Denizcilik, Askeri, Güvenlik, Kurtarma, Tırmanış ve Off Road alanlarında uluslararası sertifikasyonlara sahip teknik ve teknolojik halat üretimi yapıyoruz. Kaya Ropes, sahip olduğu üretim teknolojisi sayesinde geliştirdiği yenilikçi ürünlerle bugün Türkiye’de yeniliklerin öncüsü, dünyada ise tanınan ve aranan bir marka haline gelmiştir.

Kaya Safety 1996 yılından bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında özellikle yüksekte güvenli çalışma ekipman ve sistemleri üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. Kaya Safety olarak dünyada kendi alanında en iyi makine parkuru ile savunma sanayi, itfaiye, arama kurtarma, enerji, akaryakıt, inşaat, telekomünikasyon ve doğa sporları kapsamındaki tüm kurum ve kuruluşlar için yüksekte güvenli çalışma ekipmanları, düşüş önleyici sistemler, kişisel koruyucu donanımlar, tahliye ekipmanları ve yük kaldırma ekipmanlarının tasarımını ve üretimini gerçekleştiriyoruz.

Kaya Grubu olarak amacımız Yüksekte Çalışma ve İş Sağlığı Güvenliği konusunda entegre hizmetler sunarak kaza riskini en aza indirmeye yönelik çalışmalar yürütmektir. Bu bağlamda Kaya Safety olarak ‘Ülkemizde ve dünyada kimsenin burnu kanamasın, kolu kanadı kırılmasın, canı yanmasın’ anlayışıyla yüksekte çalışma alanında tasarım ve üretim yapıyoruz. Bununla birlikte Kaya Training & Consulting olarak da İş Sağlığı, Güvenliği ve Çevre kapsamında uluslararası eğitimler veriyoruz, kurum ve kuruluşlara İSG danışmanlık, denetim ve OSGB hizmetleri sunuyoruz. Türkiye çapında çok sayıda şirkete ve çalışana eğitim verdiğimiz gibi, büyük çaplı projelerde iş güvenliği danışmanlığı yürütmekteyiz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili çalışmalar yapan önemli bir firmasınız. Bu konuda ülkemizdeki manzara nedir? 

Türkiye, iş kazaları ve iş kazalarına bağlı ölüm rakamlarında dünyada ilk sıralarda geliyor. 2002’den beri yaklaşık 14 bin işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. 30 bin kişi de çalışamayacak şekilde sakatlandı. Özellikle 2005 yılından sonra ölümlü iş kazalarında önemli artış görülüyor. Türkiye’de ortalama her gün 170 iş kazası meydana geliyor, 4 çalışan yaşamını yitiriyor ve 6 çalışan iş kazası sonucu iş göremez hale geliyor (OSHA yayınları 2012). 

Geçtiğimiz yıllara ait yapılan iş kazası ve meslek hastalığı araştırmalarında maalesef değişik veriler elde edildiğine dair bir takım kaynaklar mevcut. Buna örnek olarak; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin (İSİG) yaptığı araştırmaların sonuçlarını ele alabiliriz. Rakamlar birbiri ile örtüşmüyor. Bırakın örtüşmeyi rakamlar arasında nerdeyse uçurum denebilecek kadar aykırılıklar söz konusu.

SGK istatistiklerinde 2012 yılı için iş kazası sayısı sadece 74 bin 871 iken TÜİK 2013 verilerine göre bu rakam 706 bin olarak görülüyor. İki veri bir yıl kadar arayla elde edilse de 9,5 katlık bu fark kayıt dışı iş kazalarının yüksekliğini net olarak gösteriyor. Yine aynı yıl için SGK verilerine göre iş kazalarında hayatını kaybeden işçi sayısı 744 olarak belirtilirken, İSİG Meclisi ise bu sayıyı 1235 olarak gösteriyor. Yine İSİG verilerine göre 2014 yılında hayatını kaybeden işçi sayısı ise ne yazık ki 1886 kişiye ulaşıyor. Diğer yandan Türk Metal Sendikası’nın açıklamasına göre SGK’nın yayınladığı ölüm rakamları sadece SGK’lı çalışanların ölümlü iş kazalarını kapsıyor. Sigortasız çalışanlar bu istatistiklere yansımıyor yani. SGK istatistiklere göre, iş kazalarının %72’sinin 50’den az işçi çalıştıran işyerlerinde meydana geldiği görülüyor. Türkiye, dünya sıralamasında ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü olarak tabloda yerini alıyor. Yani her geçen yıl birinciliği ciddi anlamda zorladığımız bu tablo ülkemiz adına çok üzücü bir tablo. Bu tablo eğitim ve denetim süreçlerindeki yetersizliğin de bir göstergesi.

   YIL         

İş Kazası ve Meslek Hastalığı

Sonucu Ölüm Sayısı

İş Kazası ve Meslek  Hastalığı Sonucu Ölüm Geliri Bağlanan Dosya Sayısı

 

20051.0961.675
20061.6011.700
20071.0441.737
2008  8661.472
20091.1712.638
20101.4543.040
20111.7102.984
20127442.575
20131.2352.978
Toplam11.04720.799
Yıllık Ortalama1.2272.311

Tablo-1. SGK verilerine göre iş kazasına bağlı gerçekleşen ölümler

Tablo-2. İşkollarına Göre İş Kazası veya Meslek Hastalığı Sonucu Hayatını Kaybeden İşçi Sayıları, 2014

İş Sağlığı ve Güvenliğinin toplumlarda bir kültür haline gelebilmesi uzun bir süreç alıyor. Bu sürecin altyapısını o toplumun sosyoekonomik durumu oluştururken, bu sürecin hızlanması toplumdaki bireylerin çok genç yaşta İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesine bağlı. Ülkemizde özellikle inşaat, maden ve ağır metal sanayi sektörlerinde çalışanların sosyoekonomik durumunun Avrupa’ya kıyasla daha geride olması ve İSG eğitim sürecinin de Avrupa’ya kıyasla daha yavaş ilerlemesi gelişmiş ülkelerdeki iş güvenliği standartları ile ülkemizdeki standartların arasında büyük bir fark oluşmasına sebep oluyor. Sonuç olarak da güvensiz ve sağlıksız çalışma ortamları, standart dışı ekipman kullanımı, eğitim gereksinimlerinin karşılanmaması gibi farklar ortaya çıkıyor.

Kaya Grubu'nun faaliyet alanlarından biri olan Yüksekte İş Güvenliği ile ilgili bilgi verir misiniz?

‘Yapı İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'ne göre; seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda çalışma, yüksekte çalışma olarak tanımlanıyor. İnşaat, telekomünikasyon ve enerji sektörleri yüksekte çalışmanın en yaygın olduğu sektörlerin başında geliyor. İnşaat sektöründe kalıp, demir işçiliği, çelik montaj, cephe kaplama, iskele çalışmaları, yüksek katlı yapılar, kazı işleri; telekomünikasyon sektöründe kurulum ve bakım işleri; akaryakıt sektöründe dolum, tesis bakım ve kontrolleri, kısaca düşme olasılığımızın bulunduğu her türlü iş ortamını önlem alınması gereken yüksekte çalışma alanları olarak kabul ediyoruz. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (OSHA) istatistiklerine göre 3,4 metre üzerinde çalışırken düşen insanların yüzde 85'i hayatını kaybediyor. Alınan önlemlerdeki yetersizlikler, eğitim ve dikkat eksikliği yüksekten düşme sonucu meydana gelen ölümlü iş kazalarına yol açıyor.

Uzmanlık alanı Yüksekte İş Güvenliği olan Kaya Safety, yüksekte çalışanların düşmesini engelleyen ekipmanlar ve sistemler ile kurtarma, tahliye, yük kaldırma, yaşam güvenligi ekipmanları, kişisel koruyucu donanımlar tasarlayıp üretmektedir. Kaya Safety 1996’dan beri edindiği tecrübesi, nitelikli ve uzman kadrosu, tasarımını ve üretimini yaptığı uluslararası standartlarda ekipman ve sistemleriyle Türkiye’de yeniliklerin öncüsü ve pazar lideridir. Kaya Safety ürün ve hizmetlerini yurtdışında da birçok ülkede bir Türk markası olarak gururla sunmaktadır.

Tersanelerde de iş güvenliği açısından sorunlar yaşanıyor. Bu konuda çalışmalarınız oldu mu? 

Kuruluşumuzdan beri yüksekte çalışmanın yer aldığı birçok sektöre hizmet verdiğimiz gibi tersanelere de ürün ve hizmetlerimizi ulaştırmaktayız. Tersanelerde öncelikle çalışanların bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi kapsamında yüksek alanlarda yapılan çalışmaların güvenle yapılabilmesi için güvenli iskele kullanımı, iskele kurulum ve sökümü eğitimi vermekteyiz. Ayrıca kapalı alana giriş ve çıkış eğitimi ve ekipmanı sağlıyoruz. Kapalı alanda kurtarma tatbikatları yapıyoruz. Vinçlerde çalışan personelin kaza sonrasında kurtarılması ile ilgili eğitim ve ekipmanlar da sunuyoruz.

Ticari Gemi, Romörkör, Yat, Motor Yat ve Askeri Gemilerin yapımı aşamasında gerekli olan düşüş durdurucu sistemler, kemerler, iskele, lanyard, kurtarma ekipmanları, kişisel koruyucu donanımlar gibi gerekli olan tüm yüksekte çalışma sistem ve ekipmanlarını sağlamaktayız.

İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda devlet üzerine düşeni ne ölçüde yerine getiriyor. Beklentiler var mı?

Mevcut İş Sağlığı ve Güvenliği yasası açısından konuya bakarsak işverenler ve çalışanlar için İSG gerekliliklerini genel anlamda düzenleyen oldukça kapsamlı bir yasaya sahibiz. Özellikle 4. Madde işverenleri oldukça bağlayıcı hükümler içermekte. Yasanın genel anlamda yetersiz olduğunu söylemek doğru olmaz. Ancak sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturmak oldukça teknik ve mühendislik çözümleri gerektiren bir husustur. Gelişmiş ülkelerde devlet işverenlere bu teknik detaylarda rehberlik etmek ve onları yönlendirmek üzere bazı yönetmelikler hazırlar. Bu yönetmelikler yasayı destekler nitelikte olur.

Bakanlığımızın yasayı desteklemek ve yasanın işverenlerce daha iyi anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlamak adına yönetmelikler hazırlaması ve işverenleri daha iyi yönlendirmesi gerekiyor. Bu doğrultuda mevcut İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının detaylandırılıp sektörlere uygun şekilde açıklanıp yönetmeliklerle desteklenmesine ihtiyaç var. Sonrasında da devletin denetim mekanizmaları tarafından sistemin ve uygulamaların sürekli izlenebilirliği sağlamalı.

Bir de işin denetim kısmı var tabi ki. Türkiye’de kayıtlı 1,5 milyon iş yeri var. Bu işyerlerinin denetiminden sorumlu iş sağlığı ve güvenliği denetçi kadrosu sadece 216 müfettiş ve 306 müfettiş yardımcısından oluşuyor. Bu da denetim ve kontrolü imkânsız kılıyor.

Öncülüğünü yaptığınız İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi'ni biraz anlatır mısınız?

2001 yılından bu yana, iki yılda bir geleneksel olarak ülke çapında bu yıl 7’ncisi gerçekleşecek olan İGY (İş, Yaşam, Güven) Zirveleri düzenliyoruz. İGY Zirvelerinin amacı yüksekte çalışma konusunda ilgili kesimlerin görüşlerini ifade edebilecekleri uluslararası bir platform oluşturmak; “Yüksekte Çalışma” alanında ülkemizdeki ve dünyadaki uygulamaları takip edebilmek ve teknolojik gelişmeler konusunda bilgi alışverişinde bulunmaktır.

İGY Zirveleri, AB sürecinde bulunan ülkemizde yüksekte çalışma gerektiren sektörlerin işverenlerini, işçileri, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarını, akademisyenleri, meslek odalarını ve sivil toplum örgütlerini ve de bakanlığımızın iş müfettişlerini bir araya getirmekte ve iş sağlığı güvenliği konusundaki düzenlemelerle ilgili,   farklı kesimlerin görüşlerini ifade edebileceği bir platform oluşturmaktadır.

Yapılan sunumlarda ülkemizde günde ortalama 5-6 işçinin iş kazaları nedeni ile hayatını kaybettiği ve tüm dünyada ölümlü iş kazaları içerisinde “Yüksekten Düşme” kaynaklı iş ölümlerinin birinci sırada olduğuna dikkat çekilmektedir.

Uluslararası nitelik de kazanan bu girişim ile neyi hedefliyorsunuz?

İGY Zirvelerini toplumumuza ve ülkemize karşı sosyal sorumluluğumuz olarak görüyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda ekipman ve sistemler tasarlayıp üreten, eğitim ve danışmanlık hizmetleri de sağlayarak İSG konusunda entegre hizmet sunan Kaya Grubu kendi alanında Türkiye’de lider şirket olarak içinde yaşadığı toplumu bilinçlendirmeyi ve toplumumuzda İSG kültürünü geliştirmeyi misyon edinmiştir. Bu anlayışla ülkemizde İş Güvenliği konusuna bütünüyle sahip çıkıyoruz.

Grup olarak eğitimlere çok önem verdiğiniz anlaşılıyor. Bu konudaki çalışmalarınızı anlatır mısınız?

İş kazalarının önlenmesinde ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasında kullanılan ekipmanın kalitesi, dünya standartlarında olması ve işe uygunluğu kadar, nitelikli eğitmenlerden ve yetkin bir kurumdan alınacak mesleki iş güvenliği eğitimleri de büyük bir önem taşımakta. İşte bu bilinçle, 2001 yılında Kaya Grubu olarak, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) alanında başta “Yüksekte Güvenli Çalışma ve Kurtarma Eğitimleri” olmak üzere, ağırlıklı olarak uygulamalı eğitimler verecek Kaya Training birimimizi kurduk.

2009 yılına kadar İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında ekipman, ürün ve eğitim hizmetlerini bir arada sunan Kaya Grubu, iş kazalarının önlenmesini kendisine amaç edinerek ve bu alandaki tecrübelerine dayanarak çalışma kapsamını daha da genişletmeye karar verdi. Bu doğrultuda 2009 yılında Kaya Consulting birimimizi kurarak İSG alanında kurum ve kuruluşlara profesyonel danışmanlık ve denetim hizmetleri sunmaya başladık.

2014 yılında Eğitim ve Danışmanlık birimlerimiz birleşmesi sonucunda Kaya Training & Consulting bugünkü adını almıştır. İSG alanında nitelikli eğitmen ve danışmanlardan oluşan deneyimli kadrosu ve sahip olduğu uluslararası çözüm ortaklıkları ile Kaya Training & Consulting, Türkiye'de hemen hemen her ilde ve dünyada 16 ülkede İş Sağlığı ve Güvenliği alanında eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Bu kapsamda farklı sektörlerden kurumlara İSG ve Yüksekte Çalışma Eğitimleri, İSG Denetimi, İSG Danışmanlığı ve OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi) hizmetleri sunmaktayız. Kaya Training & Consulting 2009’dan beri farklı sektörlerden ulusal ve uluslararası şirketlerin yürüttüğü projelerde İş Sağlığı ve Güvenliği alanında Danışmanlık ve Eğitim hizmetleri sunmaktadır.

Kaya Consulting & Training olarak danışmanlık hizmetleri verdiğimiz şirketler için İSG alanında yönetim sistemleri kurup geliştirmekteyiz. Hizmet verdiğimiz kurumlarda çalışanların burnu bile kanamasın diye bu sistemleri o şirketler adına yönetiriz. Hizmetimiz kapsamında gerektiğinde kurduğumuz İSG sistemini ilgili şirketin bir çalışanı gibi çalışır, uygular ve yönetiriz,  gerektiğinde ise bir denetçi olarak hizmet veririz.

Kaya Training & Consulting olarak amacımız ülkemizde ve dünyada sağlıklı ve güvenli çalışma alanlarının oluşturularak çalışanların mesleki gelişimine katkı sağlamak, çalışanlarda İş Güvenliği konusunda farkındalık yaratmak ve doğru uygulamaların çalışanlarda bir davranış biçimi ve alışkanlık haline gelmesini sağlamaktır.

Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Mart-Nisan 2015 - 41. sayısında yayımlanmıştır.

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.