1. YAZARLAR

  2. Cem Devrim YAYLALI

  3. İnsansız Deniz Araçları ve Bunların Uzaktan Yönetilmesi
Cem Devrim YAYLALI

Cem Devrim YAYLALI

Serb. Deniz. Yazarı ve Analist

İnsansız Deniz Araçları ve Bunların Uzaktan Yönetilmesi

A+A-

Su üstünde ve su altında çalışacak insansız deniz araçları ister askeri ister sivil amaçlar için kullanılacak olsunlar üç ana unsur ön plana çıkmaktadır: Sensör teknolojileri, itki ve enerji teknolojileri ve son olarak komuta kontrol teknolojileri.

27 Mayıs 2021 günü Türk savunma sanayii için önemli günlerden biri oldu. Ares Tersanesi ve Meteksan Savunma firmaları tarafından ortak geliştirilen ULAQ silahlı insansız deniz aracı (SİDA) ilk canlı atış testini başarı ile gerçekleştirdi.

Geliştirilme çalışmalarına 2018 yılında başlanan ULAQ SİDA, Ekim 2020’de halka tanıtıldı. Şubat 2021’de denize indirilen araç çeşitli testlerin tamamlamasını takiben yukarıda belirtildiği gibi Mayıs 2021’de de ilk canlı atış testlerini gerçekleştirdi.

ulaq.jpg

Türkiye’nin ilk insansız muharip deniz aracı olan ULAQ SİDA; Keşif, Gözetleme ve İstihbarat, Su Üstü Harbi (SUH), Asimetrik Harp, Silahlı Eskort ve Kuvvet Koruma, Stratejik Tesis Güvenliği gibi görevlerin icrasında karadan mobil araçlarla ve karargâh komuta merkezinden veya uçak gemisi, fırkateyn gibi yüzer platformlardan kullanılabilecek.

ULAQ SİDA çok farklı görevler için üretilecek farklı versiyonları olan bir ürün ailesi olarak tasarlanıyor. Silahlı İnsansız Deniz Aracı, ULAQ ilk prototip modeli gibi varsaymak doğru olur. Onunu yanında; uzun menzilli Atmaca gemisavar füzeli; ağır veya hafif torpidolar ile donatılmış denizaltı savunma harbi (DSH); mayın avlama/tarama, elektronik harp ve yangın söndürme versiyonları da ön tasarım aşamasında bulunuyorlar. Bu versiyonların hayata geçirilmesi de son kullanıcının beklentileri ve isterleri önemli bir rol oynuyor.

Hem Ares Tersanesi hem de Meteksan Savunma firmaları henüz ortada kesinleşmiş bir satıl yokken böyle bir projeye kendi sermayeleri ile başlayarak aslında önemli bir ticari risk aldılar. Ancak öte yandan insansız hava araçlarının son yıllardaki askeri operasyonlarda oynadıkları kritik roller ve gösterdikleri başarılar düşünüldüğünde dünyanın yüzde 70’sini kaplayan suların insansız araçlardan mahrum kalacağını düşünmek mantıklı olmaz.

Bu yüzden her iki firmada kendilerince bir risk alarak henüz fazla rakip olmayan bir alanda kendi deneyim ve tecrübelerini ortaya koyarak önemli bir projeyi başlatmış oldular.

Su üstünde ve su altında çalışacak insansız deniz araçları ister askeri ister sivil amaçlar için kullanılacak olsunlar üç ana unsur ön plana çıkmaktadır: Sensör teknolojileri, itki ve enerji teknolojileri ve son olarak komuta kontrol teknolojileri.

Deniz yüzeyinde çalışacak insansız deniz araçları dünyanın yuvarlaklığının yarattığı menzil kısıtlamalarından yükseklerde uçan insansız hava araçlarına kıyasla daha çok etkileneceklerdir. Bu kısıtlamalar özellikle görüş hattı üzerinden haberleşme yapan sistemlerde kendini daha fazla belli edeceklerdir. Bu kısıtlamalara ilave olarak adalar, koylar ve körfezler gibi coğrafi yapıların yaratacağı iletişim kısıtlamalarını da hesaba katmak gerekir. Bu yüzden insansız deniz araçlarının sadece görüş hattı ile değil ayrıca hareket halinde uydu iletişimi ile de kontrol edilmeleri önem arz etmektedir.

ULAQ özelinde Meteksan firması ULAQ SİDA’a için bir adet Sahil Kontrol İstasyonu’ndan (SAKİ) üretti. SAKİ bir van tipi araç içinde ve üzerinde ULAQ SİDA’nın uzaktan yönetilmesi için gerekli bütün alt sistemleri ve iletişim altyapısını barındırmaktadır.  Ayrıca Meteksan firması ULAQ SİDA’ların Türk Deniz Kuvvetleri gemilerinden de yönetilmeleri için gerekli savaş yönetim sistemi yazılımlarına entegrasyon için çalışmalara devam etmektedir.

Denizlerin kapsadığı geniş alanlar ve yukarıda bahsedilen coğrafi kısıtlamalar düşünüldüğünde insansız deniz araçları için sadece görüş hattı tabanlı bir iletişimin yeterli gelmeyecektir. Bir sonraki aşama olarak hareket halinde uydu iletişimi çözümleri insansız deniz araçlarını ufuk ötesi mesafelerde kullanılması için gerekecektir.

Hareket halinde uydu haberleşmesi aslında adından da anlaşılacağı gibi hareket eden bir platformun -bu platform kara, deniz veya hava aracı olabilir- hareket halinde iken uydu üzerinden veri haberleşmesini sürdürebilmesidir.

Telekomünikasyon amacı ile uzaya gönderilmiş olan uyduların çoğu dünya sabit bir yörüngede bulundukları için hareketli bir platformun uydu üzerinden kesintisiz veri iletişim yapabilmesi için platform üzerinde bulunan uydu anteninin hareketli olması ve sürekli olarak uydu ve ondan gelen sinyalleri takip etmesi gerekmektedir. 

İster uydu ister görüş hattı iletişimi ile kontrol edilsinler insansız deniz araçları ile komuta merkezi arasındaki iletişimin şifreli yapılması, düşman elektronik destek sistemleri tarafından tespit edilememesi, düşmanın yaydığı bozucu elektro manyetik dalgalardan etkilenmemesi gerekmektedir. Bu yüzden sadece platforma konulacak uydu modem ve anten sistemi değil aynı zamanda karaya kurulacak uydu yer istasyonun da bu özelliklere sahip sistemler ile donatılması gerekecektir.

Radyo dalgaları suyun altına etkili bir şekilde yayılamadıkları için deniz altında çalışan insansız araçları ne uydu ne de görüş hattı komünikasyon sistemleri ile yönetmek mümkün değildir. Mayın tespit ve imha insansız araçları ve torpido gibi kritik bazı insansız sualtı araçlarını bunlara bağlı bir tel üzerinden gönderilen komutlar ile yönetmek mümkündür. Ancak bu çözüm kısa mesafeli bir çözümdür ve operatör sistemden çok uzakta olmamaktadır.  Bu aşamada özellikle sualtında çalışan insansız araçların uzun mesafelerde tam bağımsız bir şekilde çalışabilmeleri için otonomi ve yapay zekâ temelli çözümler gündeme gelmektedir.   

sida.jpg

Bu yazı toplam 1753 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.