Gemilerin ardı ardına batması yeni bir tartışmayı alevlendirdi
Marmara Denizi’nde 53 yaşındaki Batuhan A adlı geminin batma nedenleri tartışılırken bu konuda muhtelif iddialar var. Gemilerin yaşlı olduğunu ileri süren de var, yetişmiş personel sıkıntısına ve aşırı yük yüklemeye dikkat çeken de...
Marmara’da 15 Şubat 2023 günü kötü hava koşulları nedeniyle Batuhan A adlı kötü hava ve deniz şartları nedeniyle Karacabey açıklarında battı. 6 mürettebattan 1'inin cansız bedenine ulaşılırken, diğer kayıp denizcilerin aranmasına devam ediliyor.
53 yaşında olan 900 tonluk gemiye 1150 ton yüklendiği öne sürülüyor. Geminin batma nedeninin araştırılmasına devam ediliyor.
CHP’li Bağcıoğlu: Kullanım ömrü tamamlanmış gemiler kullanılıyor
Kazanın ardından yazılı bir açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi Millî Savunma Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, son üç ay içinde Türk karasularında meydana gelen ikinci gemi kazası olduğunu belirterek, “Kullanım ömrünü tamamlamış gemilerin hâlâ hizmette tutulmasının ciddi sonuçlarını ile karşı karşıyayız” iddiasında bulundu.
“Denetimleri geçiyorsa 50-60 yıllık da olsa gemi kullanılabilir”
Söz konusu iddiayı öncelikle Eski Gemi Makine ve İşletme Mühendisleri Odası Başkanı da olan Gemi Başmühendis Feramuz Aşkın’a sorduk.
Gemilerin yaşlı olmasını elbette kimsenin istemeyeceğini kaydeden Aşkın, “Gemiler sürekli denetimlerden geçiyor. Yıllık, iki yıllık ve beş yıllık denetimlerden. O denetimleri geçebiliyorsa gemi 50, 60 yaşına gelse de kullanılabilir” diye sözüne başladı.
Batı ülkelerinde gemiler 10-12 yıllık olunca değiştiriliyor
Batı ülkelerinin eski gemilerin işletme maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle gemilerini 10-12 yıllık kullanımın ardından yenilendiklerini kaydeden Aşkın, “Batı’daki finans sistemi Türkiye gibi değil. Orada paraya, krediye uygun şartlarda ulaşma imkânı daha kolay. Öz sermaye sorunu da var” diyerek Türkiye’de gemilerin batıdaki ülkelerdeki gibi 10-12 yıllık sürelerde yenilenmesinin mümkün olmadığını belirtti.
Türkiye, Avrupalının ekonomik ömrünü tamamlamış gemileri alıyor
Aşkın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, pek sıfır gemi almıyor. Genellikle Avrupalının ekonomik ömrünü tamamlamış gemileri alarak işe başlıyorlar. Doğal olarak da onların 15-16 yaşında terk ettiği gemileri biz alıp işletmeye çalışıyoruz. Ancak Türk denizciliğinde son dönemde gelişmeler var. Artık sıfır gemileri de görüyoruz, 3-4 senelik gemileri olan var. Ama sektöre yeni giren firmalar parası yeterli değilse daha yaşlı gemilerle işe başlıyorsunuz.”
Türk sahipli gemi sayısı 1700
Aşkın’ın ardından deniz hukuku üzerine çalışan ve Türk ticaret filosu üzerine önemli bilgilere sahip olan Avukat Selçuk Esenyel ile konuştuk.
Esenyel, sözlerine şu verileri vererek başladı: “Türk sahipli gemi sayısı şu anda 1700 civarında ve dünyada 14. sıradayız. 2022 yılında özellikle Rusya- Ukrayna savaşının da etkisi ile taşıma kapasitemiz yüzde 32 arttı. Bu artış 2023 yılında da devam etti. Yani Türk sahipli gemi sayısında ve tonajda ciddi bir artış var. Dünya ticaret filosunun yaş ortalaması 21 civarındadır. Türk ticaret filomuz dünya ticaret filosunun yüzde 1,41'ini oluşturmaktadır ve gemilerimizin yaş ortalaması da yine 21 civarındadır” dedi.
“Türk gemileri denetimlerden olumlu çıkıyor”
Esenyel, bu verilerin ardından sözlerine “Bununla birlikte Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’nun deniz emniyetini ve güvenliğini temin etmekle yükümlü tuttuğu bayrak devletlerinin görevlerini çeşitli nedenlerle yerine getirememesi gibi nedenlerle deniz emniyetindeki eksiklikleri gidermek adına ortaya çıkan liman devleti kontrolü mekanizmasının dünyada ilk ve en prestijli uygulayıcısı olarak kabul edilen Paris Liman Devleti Kontrolü Mutabakat Muhtırası ( Paris MoU) 1982 yılından beri yürürlüktedir” diye devam etti ve devamında şu ifadeleri dile getirdi:
“Yani ticari gemiler Paris MoU kapsamında farklı periyotlarda liman devleti denetimlerine tabi tutulmaktadır. Paris MoU kapsamında gerçekleştirilen denetimlerde başarılı sonuçlar alınarak Paris MoU’nun bayrak devletlerinin son üç yıldaki denetim-tutulma performanslarını baz alarak iyiden kötüye doğru beyaz-gri-kara olarak sınıflandırmaktadır. Türk Bayrağı ise halen beyaz listededir. Yani, Türk bayraklı gemilere yabancı limanlarda yapılan denetimler sonucunda alınan neticeler olumludur.”
“En büyük sorun yetersiz yetişmiş personel”
Esenyel, “Peki o zaman son dönemde yaşanan kazaların sebebi nedir?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Yaşanan kazaların aslında birçok sebebi var. Olayları incelediğimizde maalesef en büyük sorunun yetersiz yetişmiş personel olduğu ortaya çıkıyor. Aslında bu Türkiye'nin genel sorunu. Diğer sorunumuz gemilerimizin genel bakım tutum ve denetimi. Bir gemi yaşlı olabilir ancak bu kesinlikle tek başına kazalarda bir sebep oluşturmaz. Eğer geminin kondisyonu iyi ise yeni bir gemiden çok da farkı olmaz. Son olayımızda Batuhan A gemisinin taşıma kapasitesinden fazla yük taşıdığı söyleniyor. Henüz incelemeler bitmediği için yorum yapmak doğru olmaz ama eger bu doğru ise bazı şeyleri gerçekten gözden geçirmemiz lazım” dedi.
“Koster filomuz yaşlı ve acilen yenilenmeli”
Esenyel, “Bir gemi neden fazla yük yükler? Bu yükün alıcısı ve satıcısı buna neden ses çıkarmaz veya bu gemi resmi makamlardan denize elverişlilik belgesini nasıl aldı?” sorularını sıraladıktan sonra kendisi bizzat “Hepsi irdelenmeli. Yani tek başına gemi yaşlı dersek sorunları çözemeyiz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yukarıda da ifade ettiğim üzere gemilerimiz genel olarak yaşlı değil. Ancak, koster filomuz yaşlı ve acilen yenilenmeli. Bir ülke karasularında kıyı boyunca sefer yapan gemilere koster gemileri adı verilmektedir. İsmi de aslında “coaster” kelimesinden okunduğu gibi dilimize geçmiştir. Bu gemileri yenilememiz lazım ve devletimizin bu konuda destek olması şart. Zira bu gemilerin kazançları daha düşük ve yatırım maliyeti yüksek. Kısacası, koyduğunuz paranın karşılığını almak güç. O yüzden devlet desteği lazım. Bu yönde çalışmalar da yapıldı ancak henüz somut bir adım atılmadı.”
“Son birkaç yıldır hava koşulları Marmara’da ciddi anlamda kötüleşti”
Esenyel, son birkaç yıldır hava koşullarının özellikle Marmara'da ciddi anlamda kötüleştiğini de öne sürerek, “Kafkametler kazasının yaşandığı dönemdeki fırtına daha önce görülmemiş bir fırtınaydı ve uzun da sürdü. Bu olaydan çok kısa bir süre sonra benzer bir fırtına daha yaşandı. Umarım bu tip kazalar tekrarlanmaz çünkü denizin gerçekten şakası yok. Denetimlerin arttırılması, eğitim ve devlet desteği şart” diyerek sözlerini bitirdi.
Kaynak: PatronlarDünyası
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.