Gemiler Rengarenk Boyanırdı
I.Dünya Harbi yıllarında tüm gemiler düşmanı yanıltmak amacıyla rengarenk boyanırlardı. Kaynak: Imperial War Museum “Dazzle Ships” arşivi.
Daha I.Dünya Harbi yılları idi... Suüstü gemilerinin baş düşmanı denizaltılardı. Ve haliyle radar diye bir keşif de mevcut değildi. Tek çare gözcülerin dikkatine kalıyordu. Buna rağmen pek çok suüstü gemisi denizaltıların kurbanı oldular.
Bir İngiliz deniz yedek subayı Normal Wilkinson; aslında ressamdı, fakat savaş koşullarında gönüllü olarak askere alındı ve yedek subay olarak İngiltere’den gemiyle yola çıktılar… Tedirgin ve her an bir denizaltıda atılacak torpidoya hedef olmak korkusu içinde Akdeniz’i geçtiler, Ege’de korkuları değişmedi ve Midilli’ye vardılar. Oradan da gemisi Saros Körfezi’ndeki İngiliz harp gemilerinin bulunduğu bölgeye hareket etti.
Anılarında şöyle anlatmıştır: “Yedek subay olarak tayin edildiğim gemiyle çıktığım yolculuk benim kararım değildi. Gezmeye değil, bir dünya harbi koşullarında çok tehlikeli denizlere doğru yol alıyorduk. Mania ağları ve mayınlar üzerine söylentilerin ve tüm alışılmadık olayların meydana geldiği en acaip savaşların ortasında, benim için romatizm yüklü, özellikle hayli ilginç bir gemi seyahatı idi. Bir stimli gemide bir denizaltının her an hücumuna maruz kalınabileceğine dair yeterli sayıda abartıların olması doğaldı.
Gemimizin yoluna devam ettiği sırada İngiliz kanalı’nın batı girişinde Alman denizaltılarının faaliyetinin arttığı hatırlatıldı. Yine de umutlar oldukça yüksekti ve hayli baskın çıkan yaz fırtınasından sıyrılarak, çok geçmeden güvenli denizlere kavuşacağımıza inanıyorduk.
Norman Wilkinson
Muhtemelen Doğu Akdeniz’e doğru seyretmekte olan bir düşman denizaltısının bize hücum etmesi olasılığı zayıf gibi görülmekteydi. Zira torpido stoklarını çok daha önemli hedeflere saklamalıydılar ve asıl ulaşacakları harekât bölgesine gelmeden kendilerini ifşa etmeleri çok zayıf bir ihtimaldi. Gece boyunca sessizlik içinde seyreden bir grup karakol gemilerini geçtik. Tehlikeli sularda bulunduğumuz sürece karakol gemilerinin koruması altındaydık.
Kuzey Ege’de mükemmel doğal bir liman olan Limni Adası’nın Mondros Limanı karşımızda belirdiğinde, limana yaklaştıkça çok kalabalık gemilerin varlığı ve sayıları daha da merakımızı artırdı. Öncelikle harp gemilerinin arasından geçerek bize şaretle belirtilen demir yerine ilerledik.
Aquitania ve Mauretania transatlantikleri hastane gemisi olarak boyandıkları dev gövdeleriyle, limandaki tüm bu gemilerin ve diğer teknelerin üzerinden bakarcasına yükselerek fark edilebiliyorlardı. Buraya kadar bir düşman denizaltısına kurban olmadan ulaşmamıza dua ettikse de suüstü gemilerinin denizaltılardan nasıl korunabilir diye daha da düşünmeye başlamıştım.”
Göz kamaştırmak kamuflaj değildir; Bir gemiye, kendisini seyredeceği tüm ortamlarda gizleyecek bir boya şeması vermenin imkânsız olduğu çok erken dönemde anlaşılmıştı. Bunun yerine geometrik şekiller, gemilerin sınıfını, mesafesini, konumunu ve hareketini görsel olarak değerlendirmeyi zorlaştırarak hedef almayı zorlaştırıyordu. Bu nedenle boya şemalarını tanımlamak için “Dazzle” veya “Razzle Dazzle” terimleri kullanıldı.
Dazzle - Alaca bulaca boyama akımı, sanatçı Norman Wilkinson tarafından geliştirildi ve I.Dünya Harbi boyunca ve II.Dünya Harbi’nin ilk yıllarında düşmanın gözlerini yanıltmak için gemilerde kullanıldı. Göz yanıltması bir gemiye, onu geçeceği tüm ortamlarda gizleyecek bir boya tasarımı vermenin imkânsız olduğu çok erken dönemde anlaşılmıştı. Bunun yerine şaşırtıcı şekillerle ve aykırı renklerle boyamak suretiyle gemilerin sınıfını, mesafesini, konumunu ve hareketini görsel olarak değerlendirmeyi zorlaştırmak mümkündü, bu suretle hedef almayı zorlaştırılabilirdi. Bu nedenle boya şemalarını tanımlamak için Norman Wilkinson buluşu olan bu boyama tekniğine “Dazzle” veya “Razzle Dazzle” adını vermiştir.
Aquitania transatlantiği Norman Wilkinson’un Razzle Dazzle kamuflaj tekniği ile boyanmış halde.
XIX. yüzyıl sonuna kadar gemilerde süsleme amacıyla genellikle kırmızı, beyaz ve koyu sarı renkte boyamalar kullanılırdı. 1905'ten itibaren İngiliz Kraliyet Donanması gemilerinde çok açık maviyi esas alan gri boya geleneksel ve resmi boya şekli olmuştur.
Admiralty’e bu görüşünü iletebildi ve kabul gördü. Kendisine bir atölye verdiler ve yanına maket yapımcısı ve ressamlar görevlendirdiler. Norman Wilinkson durmadan yanılgılı çizimler üretti. Yardımcıları olan ressamlar da birçok desenler yaratıyorlar ve bunlar maketler üzerinde boyanıyor, sonra tersanede veya havuzlarda, rıhtıma yanaşmış gemiler bu desenlere göre rengerenk, çeşit çeşit boyanıyorlardı. “Dazzle Ships” artık harp teknolojisine girmişti ve sadece İngiliz Donanması ve ticaret gemileri değil, her devlet de gemilerini böyle rengarenk boyamak suretiyle bir nev’i koruma tedbiri alıyordu. Bu akıma Türk donanması gemileri de dahil olmuş ve Dazzle Ships uygulaması II.Dünya Harbi’nin ilk yıllarına kadar devam etmiştir.
Deniz sanatçısı Norman Wilkinson, bir geminin görünümünün onu yüksek aykırı renklere boyayarak değiştirilebileceği teorisiyle hareket ediyordu. Özellikle denizaltılarda periskobun işini zorlaştırmak için açılı çizgiler kullandı. Bir geminin profilinden tanınmasını zorlaştırmak için birbirine yakın aykırı renkte şeritler ve top taretleri aykırı renkte boyalar gerçekleştirdi. İngiliz Admiraltisi bu konuda önce kısa süreli, fakat çok yoğun bir araştırma yapmıştır. Sonuçta Norman Wilkinson’un önerisi kabul edilmesi ve derhal uygulama başlatılması bir dünya harbi koşullarında tüm harp gemilerinin ve ticaret gemilerinin yeniden tersanelerde Norman Wilkinson’un hazırladığı tasarımlara göre boyanmasını gerektiriyordu ki inanılmaz bir zaman, renkli boya ikmali ve uygulaması ve neticede boyanın kuruması için bekleme demekti.
Almanya, I. Dünya Harbi’nde Britanya'yı ablukaya almak ve hayati önem taşıyan ikmal malzemeleri ve çok önemli yiyecek ikmalini ve malzemelerin kıyılarına ulaşmasını engellemek için denizaltıları kullandı. 1917 yılında Şubat-Nisan ayları arasında denizaltılar 500’den fazla ticaret gemisini batırdı; Nisan ayının ikinci yarısında ise her gün ortalama 13 gemi batması büyük panik yaratmıştı!
Britanya dizlerinin üstündeydi ve acil bir çözüme ihtiyacı vardı. Norman Wilkinson’un Admiralty-Deniz Kuvvetleri Komutanlığına gönderdiği, gemileri korumaya yönelik sunduğu plan yazısı zamanlama bakımından büyük ilgi gördü. Onun planı Dazzle Boyama veya Dazzle kamuflajı olarak bilinmeye başlandı.
Haziran 1917'de Norman Wilkinson, Londra Kraliyet Sanat Akademisi’nin sanat okullarındaki Dazzle bölümünün işleyişini denetleyen Donanma Donatım Müdürlüğü'ne görevlendirildi. Sanat akademilerinden ve okullarından gelen çoğu erkek öğrenci ve öğretmenlerden (yaklaşık 18 subay sanatçı dahil) ve kadınlardan oluşan bir ekibi yöneten hem operasyon yöneticisi hem de yaratıcı direktörü olarak yeraldı. Bu sanatçılar arasında yeralan Evelyn Mackenzie eşi olmuştur.
Bu atölyede Alman denizaltılarının görmesini şaşırtmak amacıyla çok farklı tasarımlar üretildi. Bu doğrultuda genellikle uzunluğu 8 inçten fazla olmayan yüzlerce geminin modelleri imal edildi ve tasarlanan Dazzle renklerle boyandı. Daha büyük gemiler için birkaç farklı model de yaptılar. Bu gemi maketleri günümüzde Imperial War Museum’dedir. Dazzle Atölyesi’nde görevli sanatçı Frank Mason tarafından özel olarak inşa edilmiş ancak basit bir sahnede test edildiler. En etkili desenleri oluşturmak için gemi modelleri döner tablaya yerleştirildi ve periskopla görüntülendi.
Renklerin etkilemesi
1917 yılında rengarenk gemilerle dolu limanlar insanları hayrete düşürüyordu. Ancak Norman Wilkinson'ın kamuflajının görsel etkisinin bir kısmı bugün elimizdeki I.Dünya Harbi’ne ait siyah beyaz görüntülerde kaybolmuş durumda. Çarpıcı renkleri hâlâ İngiltere İmparatorluk Harp Müzesi-Imperial War Museum / Londra koleksiyonundaki yüzlerce gemi maketi üzerinde görmek mümkün.
Bu yüzlerce gemi maketi Londra Burlington House’da Norman Wikinson yönetimindeki Kraliyet Sanat Akademisi’nin Dazzle Bölümü tarafından yapıldı. Gemi maketi sanatçıları seçilen gemilerin maketlerini yaptılar. Yüzlerce gemi maketi modeli boyandı ve göz kamaştırıcı tasarımları test etmek için kullanıldı. Dönen bir döner tablaya yerleştirildiler ve periskopla görüntülendiler.
Bu, Norman Wilkinson’ın ekibinin, sanki farklı yönlere gidiyormuş gibi göz kamaşmasının bir geminin formunu nasıl bozduğunu görmesine olanak sağladı. Norman Wilkinson, açık ve koyu griler, maviler ve yeşillerden oluşan güçlü çelişkiler kullanmanın en etkili yöntem olduğuna inanıyordu.
Bununla da kalmadı; İngiltere çevresindeki limanlara liman görevlilerinin geçici olarak atanmasını kabul ettirdi. Bu görevliler tamamlanmış tasarımlardan gemilerin boyanmasını denetlediler. Görevlendirilenlerin çoğu deniz ressamlarıydı. Liman memurlarından biri sanatçı Edward Wadsworth’du. Kübizm’den doğan bir İngiliz sanat hareketi olan Vorticism'in kurucusuydu.
Admiralty, I. Dünya Harbi sırasında çeşitli kamuflaj fikirlerini denedi. ABD’li sanatçı Abbot H. Thayer ve İskoçyalı zoolog John Graham Kerr’in benzer önerilerini değerlendirmişlerdir. Ancak onların tercihi Norman Wilkinson’ın planı olmuştur. II.Dünya Harbi sona erdikten sonra Kraliyet Mucitlere Ödül Komisyonu tarafından ödüllendirildi ve onu “Göz kamaştırıcılığın yaratıcısı” olarak tanıdı.
Gemi maketleri atölyede bir döner masaya konuluyor ve Bir denizaltı periskobundan nasıl göründüğü değerlendiriliyordu.
Göz kamaştırmanın mirası
Göz kamaştırıcı kamuflajın etkinliği I. Dünya Harbi yıllarında hiçbir zaman bilimsel olarak kanıtlanmadı. Ancak Bristol Üniversitesi'nin son araştırmaları, modern savaş alanlarında günümüzde bile bir rol oynayabileceğini öne sürmüştür.
Deneysel Psikoloji Okulu tarafından yapılan bir araştırma, hedef yeterince hızlı hareket ettiği sürece göz kamaştırmasının hız algısını değiştirebileceğini bulmuştur. Katılımcılar bilgisayar ekranında biri düz, diğeri göz kamaştırıcı olmak üzere iki hareketli desen saptamışlardır. Hangisinin daha hızlı gittiğini tahmin etmeleri istendiğinde bazı yüksek kontrastlı göz kamaştırıcı desenlerin algılanma hızında yaklaşık yüzde yedilik bir azalma olduğu ortaya çıkmıştır.
Norman Wilkinson’un Dazzle Ships atölyesinde yapılan gemi maketleri ve çalışma yapılırken.
Bu harp gemilerine nazaran düşük süratli ticaret gemilerini avlayan bir 1. Dünya Harbi denizaltı komutanı için bir fark yaratmazdı. Ancak günümüzde el tipi güdümlü roket tarzı el bombalarının kısa mesafeden hareket halindeki araçlara ateşlenmesinde bir şaşırtmaca olarak görülmüştür.
Araştırmayı yöneten Dr. Nick Scott-Samuel şunları söylemiştir: “Land Rover'a yapılan bir saldırıyı içeren tipik bir durumda, algılanan hızdaki azalma, el bombasının yaklaşık bir metre kadar ıskalaması için yeterli olacaktır. Bu hayatta kalma ya da diğerleri arasındaki fark olabilir."
1 Mart 1918'den savaşın bittiği sene 11 Kasım'a kadar yaklaşık 1.256 gemi akıl almayacak tasarımlarla bandlar halinde boyandı. Dazzle tasarımlarla boyanmış gemilerin Alman denizaltılarından çok daha korunduğu görüldü; 2.500 dwt. ve üzeri ABD ticaret gemilerinden 78 gemi daha Dazzle boyanmadan Alman denizaltıları tarafından batırılmıştı. Buna karşın Dazzle boyalı yalnızca 18 kamuflajlı gemi battı.
Dazzle kısa süre sonra Amerikan Donanması tarafından benimsendi; Dazzle Tasarı Atölyesinde resim sanatçıları ve modelcilerden oluşan hayli kalabalık bir ekip durmadan yeni tasarımlar ürettiler. Böylece 1000’den fazla baş döndürücü ve şaşırtıcı tasarım yapıldı. Everett Warner ve Thomas Hart Benton gibi sanatçılar tasarımlar üzerinde çalışıyordu. Kamuflaj olarak yanıltıcı renklendirmeyle ilgili teoriler için ABD'de sanatçı Abbott Handerson Thayer eserlerinden de ilham alındı.
4000 İngiliz ticaret gemisi ve 400 Harp gemisi Dazzle boyandı
I.Dünya Harbi’nde 1917’den itibaren 4000 İngiliz ticaret gemisi ve 400 Harp gemisi ve hemen tüm ABD harp gemileri ve birkaç bin ticaret gemisi Dazzle boyandı. Bu müthiş bir olaydır ve harp koşullarında hemen tüm harp gemilerinin ve ticaret gemilerinin çok sıra dışı boyanmaları demektir ki, akıl alacak gibi de olsa, bir gerçektir.
Bu savaş sahnelerini belgeleyen fotoğrafçılara karşın, ressam ve yedek subay Norman Wilkinson tanık olduğu savaş sahnelerini suluboya ve renkli kalem tablolarına yansıtmış ve bu tablolarını anılarını içeren eserinde yayınlamıştır. Eserleri Londra’da Imperial War Museum koleksiyonunda yeralan sanatçının, “Çanakkale- Dardanelles” konulu suluboya tabloları ve renkli kalem çizgileri içerir.
Norman L. Wilkinson 24 Kasım 1878’de İngiltere Cambridge’de doğdu ve 92 yaşında 31 Mayıs 1971’de vefat etti. Yağlıboya, çoğunlukla suluboya ve renklikalem çalışmalarıyla ünlü bir ressamdı. En önemli özelliği denizlerin ve gemilerin ressamı oluşuydu. Aynı zamanda çok albenili ve kendi kişiliğini yansıtan posterler boyadı.
I. Dünya Harbi yıllarında harp gemilerinin kolay hedef olmalarını önlemek amacıyla kamuflaj sanatını yarattı. Kayıtlara “Dazzle Painting” veya “Dazzle Camouflage” olarak geçen “Alaca Bulaca Boyama Tekniği” Norman Wilkinson’un buluşudur ve tüm dünya harp araçlarında kamuflaj tekniği olarak günümüzde bile kullanılmaktadır. Öğrenim yıllarında Hertfordshire’deki Berkhemsted Okulu’na gitti ve Londra’daki St.Paul’s Cathedral’in korosunda yeralmıştır.
Sanata yönelişi ve ilk eğitimleri, sonraki yıllarda sanat öğretmeni olarak yeralacağı Portsmouth ve Cornwell ve Southsea Sanat Okulları sayesinde gelişmiştir. Louis Grier atölyesinde yeni gözlemler ve deneyimler kazanmıştır. 21 yaşında Paris’te akademik eğitimini takibeden dönemlerde giderek denizler ve gemiler asıl çalışma alanı haline gelmiştir.
Yedek Deniz subayı olarak Norman Wilkinson: Kaynak: Imperial War Museum.
İlk eserleri Illustrated London News dergilerinde yayınlandı ve müteakip senelerde bu dergide çalışmasını sürdürdü. Yaşamı boyunca Londra ve Kuzey Batı Demiryolları ile Londra Midland ve İskoçya demiryollarını manzaralarla resmeden üretken poster sanatçısı oldu. Denizle seyahate tutkundu ve İspanya, Almanya, İtalya, Malta, Yunanistan, Aden, Bahama Adaları, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Brezilya’ya denizyoluyla ve trenlerle devam eden pek çok seyahatler gerçekleştirdi.
I.Dünya Harbi’nde İngiltere Kraliyet donanmasına Gönüllü Yedek Subayı olarak denizaltı karakol ve gözetleme göreviyle katıldı ve Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Boğazı’nda ve Cebelitarık’daki görevlerde bulundu. 1917 başlarında HMNB Devonport mayın arama tarama gemisinde görev üstlendi. 1917 yılı başlarında Alman Denizaltıları İngiliz ticaret gemilerinden oluşan konvoylara ve harp gemilerine başarılı torpido hücumlarıyla, bazen günde sekiz gemi batırır hale gelmişlerdi. Norman Wilkinson düşman denizaltılarının suüstü gemileri hedef alırken, yanıltmanın imkanlarını aradı.
Açık denizlerde bir suüstü gemisinin denizaltı periskobundan saklanması; bir süre ancak bacasından koyu dumanlar çıkartması ile mümkün olabiliyordu. Aksi halde saklanmanın imkânsız olduğunu görerek “Periskoptan bakıldığında bir suüstü gemisinin fark edilmesini zorlaştırmak ve hatta şaşırtmak mümkün müdür?” sorusuna cevap ve çözüm aradı. Bulduğu cevap, gemileri şaşırtıcı çizimlerle ve renklerle boyamaktı.
İlk deneylerini içeren planlarını ve tasarımlarını İngiliz Deniz Kuvvetleri üstmakamı olan British Admiralty’e sundu ve gördüğü büyük olumlu cevap ile Royal Academy of Arts - Kraliyet Sanat Akademisi içinde kurulan stüdyolarda deniz araçlarının kamuflaj biriminden sorumlu olarak göreve getirildi. Kendisiyle birlikte emrinde iki düzineye yakın ressam ve öğrenci çalışmaktaydı. Bu çalışmalarda Alaca Bulaca boyama tekniğiyle gemilerin boyama modellerini şaşırtıcı şekilde değiştirdikleri gibi, stüdyoda kurulu bir periskop ile bu modelleri değerlendirdiler.
İlk testlerin ardından Wilkinson'ın planı İngiliz Deniz Kuvvetleri tarafından kabul edildi ve kendisi, Kraliyet Sanat Akademisi'nin bodrum katındaki stüdyolarda bulunan bir deniz kamuflaj biriminin başına getirildi. Orada, kendisi ve yaklaşık iki düzine yardımcı sanatçı ve sanat öğrencisi (kamufleörler, model yapımcıları ve inşaat planı hazırlayıcıları) göz kamaştırıcı kamuflaj şemaları tasarladılar, bunları minyatür modellere uyguladılar, modelleri test ettiler (deneyimli deniz gözlemcileri kullanarak) ve inşaat diyagramları hazırladılar. Bunlar, deniz üslerinde veya gemilerin yanaştırıldığı rıhtımlarda diğer sanatçılar tarafından (Bunlardan biri Vortisist sanatçı Edward Wadsworth’du) gerçek gemileri boyamak için kullanıldı.
İngiliz Donanması’na ait tüm gemiler ve ticaret gemileri “Dazzle Painting” denilen şaşırtıcı renklerle ve şekillerde boyanırken, yarattığı Alaca Bulaca şaşırtıcı boyama tekniğinin etkisi ABD’ye kadar yayıldı. 1918 başlarında ABD Deniz Kuvvetleri için Washington’a davet edildi ve konusunda danışman olarak atandı. Burada Lloyd A.Jones, Everett Warner ve Harold Van Buskirk’in başında bulunduğu benzer kamuflaj biriminde danışman olarak yeraldı. Norman Wilkinson II. Dünya Harbi patlak verdiğinde, İngiliz Hava Kuvvetleri’de yine kamuflaj departmanına danışman olarak atandı. Sanatçının tablolarının önemli kısmı Imperial War Museum’da, Greewich’deki Royal Maritime Museum’da sergilenmekte ve özel koleksiyonlarda yeralmaktadır.
Dazzle Ships çizimleri, I.Dünya Harbi sonrasında da yaygınlaşmıştır. Nitekim resim sanatçılardan biri olan John Everett güvenlik düzenlemeleri nedeniyle dış mekân çizimi yapamamış, ancak 1918 baharında Enformasyon Bakanlığı ondan Londra nehir sahnelerini tasvir etmesini istendiğinde canlı göz kamaştırıcı kamuflajla boyanmış, çeşitli boyutlarda çok sayıda bir ticaret gemisini çizmiştir. Bu tablosu Greenwich’deki National Maritime Museum’dir.
İngiliz denizaltı filosundaki tüm denizaltılar da Dazzle renklerle boyandı. Fotoğrafta Dazzle renklerle boyanmış bir İngiliz M Class denizaltı görülmekte.
Dazzle-Alaca Bulaca boyama, 1917'de sanatçı Norman Wilkinson tarafından İngiliz ticaret gemilerinin Alman denizaltı denizaltılarına verdiği ağır kayıplara yanıt olarak geliştirilen bir kamuflaj türü olarak diğer sanatçıları da etkilemiştir.
1914-1918 Greenwich açıklarındaki Kraliyet Donanması yardımcı petrol tankerini gösteren resimde Greenwich açıklarındaki Thames Nehri'ne doğru seyreden ve sancak tarafından görülen göz yanıltıcı boyalı bir yardımcı petrol tankeridir. Bu tablo da Greenwich, Natonal Maritime Museum’dadır.
Diğer resimde Thames Nehri’nde seyreden ve düşman denizaltılarını şaşırtmak amacıyla Dazzle- Alaca Bulaca boyanmış ve ABD askerleri olan bir yardımcı kruvazör görülmektedir. Gemi aslında bir yolcu gemisidir, fakat baş tarafına ve kırlangıçlara gerek suüstü ve gerekse uçak savar toplar yerleştirilmiş ve gizlenmiştir. Bu tablo da Greenwich, National Maritime Museum koleksiyonundadır.
Greenwich- National Maritime Museum koleksiyonunda olan bu tabloda Dazzle - Alaca Bulaca boyalı ticaret gemileri konvoyu resmedilmiştir. “Cunarder” denilen bu gemiler asker ve cephane, kumanya ve bütününde harp donanımları taşımaktaydılar.
Norman Wilkinson gemileri düşman denizaltılarından ve hatta suüstü harp gemilerinden korumaya yardımcı olmak için onları birçok renkte zikzak çizgilerle kamufle etme fikriyle “Göz yanıltıcı boyama”sını amaçlıyordu. Çizimleri zayıf görüş koşullarında onları gizlemeye yardımcı olmuştur, kolay tanımlamayı ve görsel mesafe bulmayı engellemiştir. Bu uygulama birçok devlet donanması ve ticaret filosu tarafından benimsenmiştir.
Dazzle boyalı HMS Argusa uçak gemisi. Kaynak: IWM- Imperial War Museum.
Norman Wilkinson’un yarattığı Dazzle tasarımı ile boyanan ABD kruvazörü USS Nebraska.
Sanatçının 1918'de yaptığı resme özel bir başlık vermiş ve hemen bir model üzerine seri olarak inşa edilen tek bacalı Cunarder tipi ticaret gemiler şaşırtıcı tasarımlarla boyanmıştır. Bu gemilerin birçoğu gizli silah monte edilmiş bir ticaret kruvazörüne dönüştürülmüşlerdi.
Radar sistemlerinin 1950'den itibaren giderek daha etkin şekilde hem askeri hem de sivil alanlarda geniş çapta kullanılmaya başlanması ve gemilere uygulanması ile Dazzle-Razzle Dazzle devri de kapanmıştır. Ancak savaş sonrası yıllarda müzik dünyasının cazibesine kavuşan “Dazzle-Razzle Dazzle” bukez “Dazzle-Razzle Dazzle” müzik olarak birçok besteyle yeniden yaşam bulmuş ve Dazzle-Razzle Dazzle Müzik Akımı meydana gelmiştir, basteler yapılmış, plaklar yayınlanmıştır.
Hamburg’daki dünyanın en büyük gemi maketleri müzesinde 400’den fazla Dazzle boyalı ticaret gemisi maketi yeralmaktadır.
Yine Dazzle-Razzle Dazzle renkler öylesine ilgi görmüştür ki, barış yıllarının Thames Nehri’nde, Liverpool’da ve daha birçok liman kentlerinde turistler için tekneler bukez günün resim sanatçıları tarafından coşkulu şekillerle boyanmıştır.
Liverpool’da özellikle turistleri hayran bırakan Dazzle renklerle boyalı “Snowdrop”
Bunlardan biri Liverpool’daki “Snowdrop”tur ve turistler için bu feribot ile gezmek büyük heyecan yaratmaktadır.